Çalışma: 6 bin yıl önce karpuz acı ve ölümcüldü

Eski dönemlerdeki karpuz cucurbitacin adlı zehirli bir madde içeriyordu (AFP)
Eski dönemlerdeki karpuz cucurbitacin adlı zehirli bir madde içeriyordu (AFP)
TT

Çalışma: 6 bin yıl önce karpuz acı ve ölümcüldü

Eski dönemlerdeki karpuz cucurbitacin adlı zehirli bir madde içeriyordu (AFP)
Eski dönemlerdeki karpuz cucurbitacin adlı zehirli bir madde içeriyordu (AFP)

Yeni bir bilimsel araştırmaya göre, yaklaşık 6 bin yıl önce yetiştirilen karpuz acı bir tada sahipti ve yenilmesi halinde insanları öldürebilirdi.
The Independent gazetesinin haberine göre, bilim insanları Kuzey Afrika’daki atalarımızın karpuzun kırmızı kısmını yemek yerine kesip attığını ve sadece tohumları yediklerini keşfetti.
Araştırmacılar bunu, eski tohumların genomik bir analizini yaparak ortaya çıkardı.
Arkeologlar tarafından Libya’daki bir arkeolojik kazı sırasında bulunan eski tohumlar, mevcut karpuz genomuyla karşılaştırıldı.
Eski tohumda yapılan incelemede, o dönemdeki karpuzlarda cucurbitacin adı verilen zehirli olabilecek bileşiklerden dolayı çok acı bir tadı olduğu keşfedildi.
Bilim insanları, bu maddenin kusmaya, mide kramplarına ve ishale veya bazen ölüme neden olabileceğini bildirdi.
St. Louis’deki Washington Üniversitesi’nde biyoloji profesörü olan Susan Renner, “Bu genetik analiz, Neolitik Çağ’daki Libyalıların acı karpuz yetiştirdiğini gösterdi. Şu anda kurutulmuş veya kavrulmuş olarak yenen tohumları elde etmek için meyveleri kullandıklarından kesinlikle şüpheliyiz” dedi.
Molecular Biology dergisinde yayınlaman çalışmaya göre, araştırmacılar ısı dalgaları, yangın ve kuraklık olasılığını artıran iklim değişikliğinin gıda mahsulleri üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini ve karpuz, salatalık ve kabak gibi kabakgiller ailesinde cucurbitacin maddesinin salınımını artırabileceğini buldu.



Bazı balıklar yakalandıktan sonra 20 dakika dayanılmaz bir acı çekiyor

Gökkuşağı alabalığı (AFP)
Gökkuşağı alabalığı (AFP)
TT

Bazı balıklar yakalandıktan sonra 20 dakika dayanılmaz bir acı çekiyor

Gökkuşağı alabalığı (AFP)
Gökkuşağı alabalığı (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre gökkuşağı alabalığı gibi balıklar, gıda için avlanıp öldürülürken 2 ila 20 dakika dayanılmaz bir acı çekiyor.

Scientific Reports adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, balıkların kesim sırasında yaşadığı gizli acıyı ortaya koyuyor ve onların refahını iyileştirmek için çözümler sunuyor.

Araştırmacılar, bu bulguların her yıl insan tüketimi için öldürülen 2,2 trilyon vahşi ve 171 milyar çiftlik balığının refahını iyileştirmeye yardımcı olacağını umuyor.

Çalışmada bilim insanları, balıkların havayla boğulması diye adlandırılan yaygın bir kesim yöntemine odaklandı. Hayvan refahı grupları, bu süreçte balıkların bilincini kaybetmesi için önemli miktarda zaman geçmesi nedeniyle, balıkları oksijensiz bırakmayı içeren bu yöntemi insanlık dışı diye niteledi.

Araştırmacılar, gökkuşağı alabalığının bu süreçte ortalama 10 dakika boyunca şiddetli acı çektiğini ve balıkların boyutu ve su sıcaklığı gibi faktörlere göre bu sürenin 2 ila 22 dakika olduğunu tespit etti.

"Boğulma sırasında ortaya çıkan stres tepkilerini inceleyen araştırmalar doğrultusunda, her alabalığın 10 dakika orta ila şiddetli acı çektiğini tahmin ediyoruz" diye yazdılar.

Çalışma, balıkların yakalandıktan sonra buzlu suda soğutulmasının daha da büyük bir acı yüküne neden olabileceği uyarısında bulundu. "Metabolik süreçleri yavaşlatarak, düşük sıcaklıklar bilinç kaybına kadar geçen süreyi uzatabilir" diye belirtildi.

Diğer müdahalelere bakıldığında araştırmacılar, doğru uygulandığında elektrikle bayıltmanın, balıkların kesilmesi için harcanan her ABD doları başına balıkların yaşadığı orta ila aşırı ağrıyı 1 ila 20 saat önleyebileceğini buldu.

Araştırmacılar, özel cihazlarla hayvanın kafasına darbeyi içeren vurarak bayıltma adlı başka bir yöntemin balıkları fazla acı çekmeden hızlıca öldürebildiğini ancak "uygulama zorluklarının" bulunduğunu belirtti. Nakliye sırasında balıkların sıkışık tutulması gibi diğer kesim öncesi uygulamaların balıkların daha da fazla acı çekmesine neden olabileceğini eklediler.

Çalışma ayrıca, hayvanların çeşitli acı veya refah durumlarında geçirdiği toplam süreyi tahmin ederek hayvan refahını ölçen yöntem Refah Ayak İzi Çerçevesi'nin kullanımını da vurguladı.

Bu yöntem, farklı hayvan refahı müdahaleleri arasında doğrudan karşılaştırma yapmak için zaman bazlı değerleri öznel deneyimlere uyguluyor.

Çalışmanın yazarlarından Wladimir Alonso, "Refah Ayak İzi Çerçevesi, hayvan refahını değerlendirmek için titiz ve şeffaf, kanıta dayalı bir yaklaşım sunuyor ve en büyük etkiyi elde etmek adına kaynakların nereye tahsis edileceğine dair bilinçli kararlar alınmasını sağlıyor" dedi.

Bu bulgular, maliyet-fayda kararlarına rehberlik etmek ve alabalık kesim düzenlemeleri ve uygulamaları hakkında bilgi vermek için şeffaf, kanıta dayalı ve karşılaştırılabilir ölçütler sağlıyor.

Independent Türkçe