Rai: Lübnan’ı tarafsızlık kurtaracak

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai
Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai
TT

Rai: Lübnan’ı tarafsızlık kurtaracak

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai
Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai

Lübnan’ın tarafsızlığının önemini yineleyen Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, “Cumhurbaşkanlığı adayları Lübnan'ın tarafsızlığını ilan etmeye kararlı olsaydı, Lübnan, Arap ve uluslararası kamuoyunda çoğunluğun güvenini kazanırlardı” dedi. Aynı zamanda cumhurbaşkanı adaylarının kritik konulardaki net tutumlarını açıklamaları gerektiğini de vurguladı.
Rai, dün verdiği vaazda şu ifadelere başvurdu:
“Anayasal varlığının özü niteliğindeki aktif tarafsızlığını yeniden tesis etmedikçe Lübnan'ın kimliğini, doğasını ve misyonunu yaşaması mümkün değil. Tarafsızlığın benimsenmesi hem Lübnan'ı başkaları arasındaki çatışma ve savaşlardan kurtarır, hem de Lübnanlıların bilhassa çeşitli anayasal seçenekler düzeyindeki tartışmalı konularını hafifletir. Tarafsızlık, şartlı bir konum ve bir tartışma konusu değil, Lübnan güçleri arasında sorumlu ve yapıcı bir diyalog kaynağıdır. Zira Cebel Emirliği zamanından Büyük Lübnan Devleti’ne kadar Lübnan’ın emniyetli, özgür, demokratik ve sabit varlığının kaderi tarafsızlığa bağlıdır. Tarafgirlik ise modern Lübnan tarihinde beraberinde krizlerden başka bir şey getirmemiştir. Maruni Patrikhanesi, Lübnanlıların iç sesi olmaya, önemli ulusal tutumları duyurmaya alışkın. Bazıları bunu sesli dile getirmekten çekinseler de. Bu yapı, tarih boyunca tüm Lübnanlıları savunmuş, zorluklara göğüs germiş, baskıya boyun eğmeden, müzayedelere aldırmadan haksızlığa sabretmiştir. Cumhurbaşkanlığı adayları Lübnan'ın tarafsızlığını ilan etmeye kararlı olsaydı, Lübnan, Arap ve uluslararası kamuoyunda çoğunluğun güvenini kazanırlardı. Halkın Lübnan'ı çatışmalardan çekip çıkaracak bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var.”
Cumhurbaşkanı adaylarının kritik konulardaki net tutumlarını açıklamaları gerektiğini vurgulayan Rai, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Lübnan halkının her cumhurbaşkanlığı adayının vizyonundan haberdar olması doğal. Ülkedeki cumhurbaşkanının tek söz sahibi olmadığı doğru; Temsilciler Meclisi, bakanlar ve diğer tüm anayasal ve idari kurumların yanı sıra cumhurbaşkanı ise gururlu ve tarafsız bir şekilde cumhuriyete başkanlık eder. Bu görev, adayların sorunlar, krizler ve çözümleri hakkındaki tasavvurunu ifade etmesine, ulusal uzlaşmayı yürütme veya Lübnan varlığını garanti etme yönünde izlediği yol gibi önemli hususlardaki net tutumunu, yahut ekonomik ve mali ilerleme hususunda ulusal ve reformist önceliklerini açıklamasına engel olmaz değil mi? Kapsamlı hale getirilmiş ademi merkeziyetçiliğin nasıl işlediğine dair görüşünü, Lübnan’a yönelik uluslararası bir konferansın düzenlenmesi ve ilgili uluslararası kararların alınması gibi hususlardaki tutumunu, Arap, bölgesel ve küresel düzeyde Lübnan'ın rolünün nasıl yeniden kurulabileceğine dair düşüncesini dile getirmesine engel olur mu? Filistinli mülteci sorununun nasıl çözüleceğine, ülkemize sığınan Suriyelilerin ülkelerine nasıl geri gönderileceğine, 2000 yılında İsrail'e sığınmak zorunda kalan Lübnanlıların ne şekilde geri getirileceğine dair görüşlerini ifade edemez mi? Dolayısıyla bu kritik aşamada adayların vizyonlarını dinlemek yerine buralı yahut şuralı olduklarına dikkat çekmek doğru değil. Biz artık sürprizlerden yorulduk. Ülkedeki tehlikeli vaziyet, kamusal meselelerde deneyimli ve egemen pozisyonlara sahip bir cumhurbaşkanının seçilmesini gerektiriyor. Gerekli mali ve ekonomik reformların hızlandırılması Lübnan'ı kurtaracak, Lübnan'daki refah unsurlarından birini oluşturan Lübnan bankacılık sistemini normal döngüsüne döndürecektir. Bu sistem Lübnan'da refahın bileşenlerinden biridir.”
Geçtiğimiz günlerde bir şahsın Beyrut’ta yer alan Hamra semtinde bankada bulunanları rehin aldığı olaya değinen Rai, “Söz konusu olayın yaşanıp bitmiş bir mesele olarak değerlendirilmesi, ülkedeki vaziyeti daha da kötü bir hale getirecek, bankacılık emniyetini tehdit edecektir. Allah korusun diğer vatandaşları haklarını kanunu bir kenara koyarak elde etmeye teşvik edebilir. Devletin bankalar ve mevduat sahiplerinin parasını kurtarmasının birçok yolu vardır. Ancak ne yazık ki, bilinen bazı nedenler dolayısıyla bu yollara başvurmayı reddediyor, incelenerek düzeltilmesi gereken çözümlere ve kurtarma planlarına yöneliyor” ifadelerine başvurdu.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe