İran'da reformist hareketin önde gelen isimlerinden Taczade’nin yargılanmasına başlandı

İran'da reformist hareketin önde gelen isimlerinden Mustafa Taczade (AFP)
İran'da reformist hareketin önde gelen isimlerinden Mustafa Taczade (AFP)
TT

İran'da reformist hareketin önde gelen isimlerinden Taczade’nin yargılanmasına başlandı

İran'da reformist hareketin önde gelen isimlerinden Mustafa Taczade (AFP)
İran'da reformist hareketin önde gelen isimlerinden Mustafa Taczade (AFP)

İran yargı sisteminin resmi haber ajansı Mizan Online'a göre ‘ulusal güvenliğe karşı eylemde bulunma’ suçlamasıyla temmuz ayından bu yana tutuklu bulunan reformist hareketin önde gelen isimlerinden Mustafa Taczade’nin yargılanmasına cumartesi günü başlandı.
Fransız haber ajansına göre cumartesi günü geç saatlerde Mizan Online haber ajansı, Mustafa Taczade’nin duruşmasının Tahran'daki ‘15. Devrim Mahkemesi'nde başladığını duyurdu.
Basında yer alan haberlere göre İran makamları, daha önce hükümette görev yapan Mustafa Taczade’yi ‘ulusal güvenliğe karşı eylemde bulunma’ suçlamasıyla tutuklamıştı.
Mizan ajansı, Taczade’ye ‘ulusal güvenliğe karşı komplo kurmak da dahil olmak üzere üç suçlama’ yöneltildiğini, Taczade’nin ‘mahkeme başkanının sorularını yanıtlamayı reddettiğini’ belirtti. Mahkeme başkanı, soruları yanıtlamayı reddeden Taczade hakkındaki kararın daha sonra verileceğini bildirdi.
60'lı yaşlarındaki Taczade, 2021 yılında cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık başvurusunda bulundu. Ancak Anayasa’yı Koruma Konseyi (AKK) adaylığını onaylamadı. Bu karar Taczade’nin aşırı muhafazakâr İbrahim Reisi'nin lehine sonuçlanan cumhurbaşkanlığı yarışına girmesini engellemişti.
Taczade, reformist eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin döneminde (1997-2005) İçişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı.
Ancak Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın yeniden seçilmesini izleyen protestoların ardından 2009 yılında hapse atıldı. Ulusal güvenliğe zarar vermekten ve İran Cumhuriyeti'nin siyasi sistemine karşı propaganda yapmaktan hüküm giyen Taczade, 2016 yılında serbest bırakıldı.
Taczade serbest bırakıldıktan sonra İranlı yetkililere defalarca kez 10 yıldan fazla bir süredir ev hapsinde tutulan 2009 protesto hareketlerinin liderleri Mehdi Karrubi ve Mir Hüseyin Musavi'ye özgürlüklerini iade etmeleri çağrısında bulundu.
Taczade geçtiğimiz yıllarda, İran Cumhuriyeti'nde demokrasiyi güçlendirmek için ‘yapısal değişiklikler’ ve uygulamalara yönelik teşvik kampanyası yürüttü.
Taczade, 2021 seçimleri için adaylığını koyduğu sırada kendisini ‘reformist bir vatandaş’ ve ‘yedi yıllık siyasi tutuklu’ olarak tanıtıp; ‘ayrımcılığı’, ‘internetin engellenmesini’ ve ‘askerlerin siyasete, ekonomiye ve seçimlere müdahalesini’ kınadı.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.