Ukrayna, Herson’daki Rus güçlerini tecrit etmeye çalışıyor

Mikolayiv’de uçaksavar eğitimi alan Ukraynalı askerler. (Reuters)
Mikolayiv’de uçaksavar eğitimi alan Ukraynalı askerler. (Reuters)
TT

Ukrayna, Herson’daki Rus güçlerini tecrit etmeye çalışıyor

Mikolayiv’de uçaksavar eğitimi alan Ukraynalı askerler. (Reuters)
Mikolayiv’de uçaksavar eğitimi alan Ukraynalı askerler. (Reuters)

Ukrayna yönetiminden yapılan açıklamada, Dinyeper Nehri'ni geçen Rus güçlerinin, köprülerin bombalanması nedeniyle Herson kentinde sıkışıp kaldığı iddia edildi. Moskova ve Kiev birbirini Zaporijya’daki nükleer santral bölgesini bombalamakla suçladı. Ukrayna’dan hareket eden tahıl yüklü bir gemi Suriye’nin Tartus limanına yaklaşırken, bir diğer geminin de  Afrika’ya yelken açmaya hazırlandığı öğrenildi.
Herson bölgesi yerel parlamento üyesi Sergey Helan Ukrayna televizyonuna verdiği demeçte, "İşgalciler için nehri geçmenin tek yolu Antonivka Köprüsü yakınındaki seyyar yüzer köprüleri kullanmaktır, ancak bunlar da yeterli olmayacaktır. Rusya komuta merkezini nehrin sağ kıyısından sol kıyısına taşıyor; çünkü toplu bir hücum durumunda bölgeyi gerekli sürede boşaltamayacağının farkında. Herson’un karşı kıyısında 20 bine yakın askerleri var, bu askerler köprüleri yaya olarak kullanabiliyor’’ dedi.  
Ruslar Ukrayna savaşının başlamasından kısa bir süre sonra bölgesel başkent olan Dinyeper Nehri kıyısındaki Herson’u ele geçirdi. Rus askerleri Dinyeper Nehri’nden batıya doğru onlarca kilometre derinliğe ilerledi, ancak ele geçirdikleri bölgeyi karşı kıyıya bağlayan üç köprü (biri demiryolu köprüsü olmak üzere) son haftalarda defalarca Ukrayna güçleri tarafından bombalandı ve ciddi hasarlar aldı. Dinyeper Nehri üzerindeki en büyük köprü olan Antonivka Köprüsü (Antonivskiy Köprüsü), temmuz ayından bu yana birden fazla kez füzelerle hedef alındı. Herson Oblastı’nda bulunan bir diğer köprü Nova Kahovka ise bu hafta Ukrayna güçleri tarafından birden fazla kez bombalandı. Böylece Rusya'nın bölgedeki kuvvetlerine takviye yapmak için kullandığı köprüler işlevsiz kılındı. İngiltere Savunma Bakanlığı dün Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşa dair yayınladığı istihbaratta, Herson Oblastı’nda Rus işgali altındaki bölgeye erişim sağlayan iki ana karayolu köprüsünün artık büyük olasılıkla askeri ikmal amacıyla kullanılamayacağı kaydedildi. Rusya'nın köprüleri onarmayı başarması halinde dahi buranın Ruslar için önemli bir güvenlik açığı oluşturmaya devam edeceği belirtildi.  

Karşılıklı suçlamalar 
Ukrayna'nın güneyinde, mart ayından bu yana Rusya'nın kontrolünde olan Zaporijya nükleer enerji santrali yakınlarında yeni bombardımanlar yaşandı ve taraflar bombardımlanla ilgili birbirini suçladı. Kiev uzun süredir Moskova'yı nükleer santrali bir askeri üsse dönüştürmek ve santralde tehlikeli cephaneler depolamakla suçluyor. Ukrayna nükleer enerji ajansı, Zaporijya nükleer santralinin içinde yer aldığı Energodar kenti sakinlerini uyararak yeni Rus bombardımanlarından korunmaları için zorunlu haller dışında sokağa çıkmamalarını istedi. Ajanstan yapılan açıklamada "Kent sakinlerinin aktarımına göre nükleer tesis yönünde yeni bir bombardıman söz konusu, top atışı ile varışı arasındaki süre 3-5 saniye" diye uyarıda bulunuldu. Energodar kenti Rus güçlerinin kontrolünde olmasına rağmen Kiev yönetimine bağlılığını sürdürüyor. Ukrayna askeri istihbaratından dün yapılan açıklamada, ‘İşgalci Rus birlikleri Dinyeper Nehri’nin karşı kıyısından nükleer santral civarını bombalamaya devam ediyor, bombalamada santralin itfaiye bölümü ve pompalama istasyonu ciddi hasar gördü’’ denildi. Ukrayna istihbaratı ayrıca Rusya’yı, ‘Ukrayna bayrağı altında provokasyon hazırlığı içinde olmakla’ suçladı. Rusya’nın Zaporijya’da oluşturduğu sivil-askeri yönetim ise nükleer santral civarına yapılan bombardımanı Ukrayna güçlerinin gerçekleştirdiğini savundu.  

‘Nükleer şantaj’ 
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Rusya’nın Zaporijya nükler santralini hedef alarak tüm dünyaya ‘şantajda bulunduğunu’ iddia etti ve bu durumu kınadı. Zelenskiy "İşgalciler Nükleer enerji santralinin arazisine yönelik top atışlarıyla sürekli kışkırtma yapıyorlar ve ek güçlerini bu yöne taşıyarak devletimize ve hatta bütün özgür dünyaya şantaj yapmaya çalışıyorlar. Tesisi saklanmak için kullanan her bir Rus askeri anlasın ki, onlar bizim istihbarat birimlerimiz, özel servislerimiz ve ordumuzun özel birer hedefi olacaktır" diye konuştu.  
Rus güçlerinin "tesisin arkasına saklanarak Ukrayna'nın kontrolündeki Nikopol ve Marganets kentlerini bombalamaya hazırlandıklarını" belirten Zelenskiy, "Rus birliklerinin Zaporijya nükleer santrali civarında bulunduğu her gün, Avrupa'ya yönelik nükleer tehdidi artırmaktadır, Rusya’nın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması için yeni yaptırımlar uygulanmalıdır’’ dedi.  
Rusya yanlısı askeri ve sivil idarenin bir üyesi olan Vladimir Rogov, Telegram hesabında, "Energodar ve Zaporijya nükleer santrali, bir kez daha Zelensky’inin militanları tarafından bombalandı. Havan topları Dinyeper Nehrinin kıyılarına ve nükleer tesisin civarına düştü’’ dedi. Zaporijya nükleer enerji santralinin cicvarı bir haftadır aralıkla bombalanıyor, bir nükleer felaket yaşanmasından endişe edilirken, Ukrayna ve Rusya konuyla ilgili birbirini suçluyor. Ukrayna uluslararası topluma, Zaporijya nükleer santralinin içinde yer aldığı Energodar bölgesinin, askerden arındırılmış bölge ilan edilmesi çağrısında bulunuyor. Ukrayna yönetimi, Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya'ya yönelik 5 Ağustos’taki saldırıda yüksek voltajlı kabloların vurulduğunu ve reaktörlerin birinin durmasına neden olduğunu duyurmuştu. Perşembe günkü saldırılarda ise pompalama istasyonu ve radyasyon sensörlerinin vurulduğu açıklandı. Halen Ukraynalı teknisyenler tarafından işletilen tesiste reaktörlerin vurulmasından endişe ediliyor. 

Afrika’ya tahıl yüklü bir gemi  
Ukrayna, Rusya, Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 22 Temmuz’da İstanbul’da imzalanan tahıl sevkiyatı anlaşması çerçevesinde, 26 bin ton mısır yüklü, Sierra Leone bayrağını taşıyan Razoni isimli yük gemisi Lübnan'a gitmek üzere Odessa Limanı’ndan 1 Ağustos’ta hareket etmişti. Ancak Lübnan’daki müşteri ‘ürünün kalitesinden endişeli olması’ ve ‘teslimatın gecikmesi’ nedeniyle sevkiyatı kabul etmeyi reddetti. Bunun üzerine rotasını değiştiren Razoni gemisi 11 Austos’ta Mersin açıklarında demir atmıştı. Reuters haber ajansı dün, söz konusu geminin Suriye’nin Tartus limanına yaklaştığını bildirdi. Öte yandan bir Birleşmiş Milletler yetkilisi, BM tarafından kiralanan Brave Commander gemisinin, Ukrayna’nın Pivdenyi limanında 23 bin ton buğday yüklemesini tamamladıktan sonra Afrika’ya gitmek için Ukrayna’dan ayrılacağını kaydetti. Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgalinden bu yana Afrika’ya gönderilen ilk insani gıda yardım kargosu olacak. BM dünyanın yoksul ülkelerinde gıda kıtlığı riski olduğu konusunda uzun süredir uyarıda bulunuyor. 



Yunanistan açıklarında göçmenleri taşıyan bir teknenin batması sonucu bir kadın hayatını kaybetti, üç kişi ise kayıp

Yunan sahil güvenlik personeli, boğularak ölen göçmenlerin cesetlerini içeren torbaları taşıyor (Reuters)
Yunan sahil güvenlik personeli, boğularak ölen göçmenlerin cesetlerini içeren torbaları taşıyor (Reuters)
TT

Yunanistan açıklarında göçmenleri taşıyan bir teknenin batması sonucu bir kadın hayatını kaybetti, üç kişi ise kayıp

Yunan sahil güvenlik personeli, boğularak ölen göçmenlerin cesetlerini içeren torbaları taşıyor (Reuters)
Yunan sahil güvenlik personeli, boğularak ölen göçmenlerin cesetlerini içeren torbaları taşıyor (Reuters)

Yunanistan Sahil Güvenlik Teşkilatı'na göre Ege Denizi'ndeki Samos adası açıklarında, 40'tan fazla göçmeni taşıyan bir teknenin batmasının ardından, 22 yaşında bir kadının cesedi dün bulundu.

Yunanistan Sahil Güvenlik Teşkilatı, hayatta kalanların ifadelerine göre, gemideki üç kişinin hala kayıp olduğunu belirtti.

Göçmenlerin uyrukları veya batmanın koşulları hakkında henüz herhangi bir bilgi verilmedi.

Geçtiğimiz perşembe günü, Samos yakınlarındaki Farmakonisi adası açıklarında bir çocuğun kayıp olduğu bildirildi. Bölgedeki polis, teknelerinin batmasının ardından 13 göçmeni sağ olarak buldu.

Samos ve Farmakonisi, Türkiye'nin batı kıyısına yakın, sığınmacılar için önemli bir kalkış noktasıdır.

Birçok göçmen Türkiye'den yakındaki Yunan adalarına geçmeye çalışırken, diğerleri Libya'dan güney Yunanistan'daki Girit'e daha uzun bir rota izliyor.

Yunan sahil güvenlik ekiplerinin gerçekleştirdiği kurtarma operasyonunun ardından ambulansın dışında bulunan göçmenler (Arşiv- AP)Yunan sahil güvenlik ekiplerinin gerçekleştirdiği kurtarma operasyonunun ardından ambulansın dışında bulunan göçmenler (Arşiv- AP)

Geçtiğimiz hafta Yunan sahil güvenlik ekipleri Girit'in güneyinde 840'tan fazla göçmeni kurtardı.

 Aralık ayı başlarında, Girit kıyılarında batan teknede bulunan çoğunluğu Sudanlı ve Mısırlı 17 kişinin cesedi bulundu ve 15 kişinin de kayıp olduğu bildirildi. Sadece iki kişi hayatta kaldı.

Geçtiğimiz ay, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), bu yıl Akdeniz ve Batı Afrika'daki göç yollarında bin 700'den fazla kişinin öldüğünü veya kaybolduğunu bildirdi.

Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre, 2014'ten bu yana Akdeniz'de yaklaşık 33 bin göçmen öldü veya kayboldu.


Güvenlik Konseyi, Somali'nin egemenliğine ve birliğine saygı duyduğunu teyit eder

İngiltere'nin Güvenlik Konseyi Büyükelçisi James Kariuki oturum sırasında (EPA)
İngiltere'nin Güvenlik Konseyi Büyükelçisi James Kariuki oturum sırasında (EPA)
TT

Güvenlik Konseyi, Somali'nin egemenliğine ve birliğine saygı duyduğunu teyit eder

İngiltere'nin Güvenlik Konseyi Büyükelçisi James Kariuki oturum sırasında (EPA)
İngiltere'nin Güvenlik Konseyi Büyükelçisi James Kariuki oturum sırasında (EPA)

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, dün BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in ayrılıkçı "Somaliland" bölgesini tanımasını görüşmek üzere yaptığı oturum öncesinde, Konseyin oturumda Somali'nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizdiğini vurguladı.

Genel Sekreter Yardımcısı, Somali taraflarını barışçıl ve yapıcı bir diyaloğa girmeye çağırdı.

ABD temsilcisi ise toplantıyı eleştirerek, “Bugünkü gibi toplantılar, Ortadoğu ve Afrika Boynuzu da dahil olmak üzere uluslararası barış ve güvenlik konularını ele almak için gereken ciddi çalışmalardan dikkatleri dağıtıyor” ifadelerini kullandı. ABD temsilcisi, Güvenlik Konseyi'ni çifte standart uygulamakla suçlayarak, İsrail'in diğer egemen devletler gibi diplomatik ilişkiler kurma hakkına sahip olduğunu belirtti.

Ancak İngiliz büyükelçisi Güvenlik Konseyi önünde ülkesinin Somali'nin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına ve birliğine verdiği desteği yineledi ve İngiltere'nin "Somaliland" bölgesinin bağımsızlığını tanımadığını ifade etti.


Venezuela topraklarına ilk saldırı: İki taraf da detay vermiyor

Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun ülkesinden kaçması halinde Türkiye'ye sığınabileceği iddia ediliyor (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun ülkesinden kaçması halinde Türkiye'ye sığınabileceği iddia ediliyor (Reuters)
TT

Venezuela topraklarına ilk saldırı: İki taraf da detay vermiyor

Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun ülkesinden kaçması halinde Türkiye'ye sığınabileceği iddia ediliyor (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun ülkesinden kaçması halinde Türkiye'ye sığınabileceği iddia ediliyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Cumhuriyetçi milyarder John Catsimatidis'in WABC radyosuna cuma günü konuk oldu. 

Ablukaya aldıkları Venezuela'ya işaret ederek "Gemilerin geldiği büyük bir tesis vardı. İki gece önce orayı mahvettik" dedi.  

New York Times (NYT), Venezuela yönetiminin hakkında herhangi bir açıklama yapmadığı bu saldırının peşine düştü. 

NYT'nin ulaştığı ABD yetkilileri, Trump'ın uyuşturucu üretimi yapılan bir tesisin ortadan kaldırıldığını açıkladığını aktardı. 

Ancak saldırının tam olarak nerede ve nasıl gerçekleştirildiği ya da tesisin uyuşturucu ticaretindeki rolü hakkında bilgi vermediler.

Amerikan gazetesi böylesi bir operasyonun ablukaya alınan Venezuela'nın topraklarına yönelik ilk saldırı anlamına geldiğini vurguladı.

Trump haftalardır Venezuela topraklarına operasyon düzenleyebilecekleri tehdidini savuruyor. 

79 yaşındaki ABD Başkanı, Güney Amerika ülkesinin lideri Nicolás Maduro'nun devrilmesi için CIA'ye yetki verdiğini aylar önce bildirmişti. 

ABD eylülden beri Karayipler ve Pasifik Okyanusu'ndaki teknelere uyuşturucu ticaretiyle mücadele iddiasıyla saldırılar düzenliyor.

En az 105 kişinin öldürüldüğü operasyonlar, yargısız infaz eleştirilerinin hedefi oluyor. 

Herhangi bir yasal dayanağa sahip olmamakla suçlanan ABD ise "narkoterörizmle mücadele" için askeri güce ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

NYT, ABD'nin iki aşamalı bir operasyonun ilk safhası kapsamında bu teknelere saldırdığını, sonrasında Venezu

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Diğer yandan ABD, Karakas yönetiminin gelirlerini kesmek için petrol tankerlerinin Venezuela'dan çıkmasını engellemeye çalışıyor. 

Trump, iki hafta önce Venezuela limanlarında yaptırıma tabi tankerlere "tam abluka" uygulanması talimatını vermişti.

Önceki günlerde kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan bir ABD'li yetkili, Beyaz Saray'ın bir süre daha ekonomik baskı yöntemini kullanarak Nicolas Maduro yönetimini zorlayacağını belirtirken "askeri seçeneğin hâlâ masada olduğunu" da sözlerine eklemişti.

Kaynak, ABD'nin şimdiye kadarki hamlelerinin Maduro'yu ciddi anlamda köşeye sıkıştırdığını, Venezuela liderinin önemli tavizler vermeyi kabul etmemesi halinde Latin Amerika ülkesinin ocak ayı sonunda "ekonomik felaketle karşı karşıya kalacağını" savunmuştu.

Independent Türkçe, New York Times, Reuters