Sudan Ordu Komutanı Burhan’dan siyasi güçlerin uzlaşamaması halinde erken seçime gitme sinyali

Muhalefet, Burhan’ın ‘orduyu siyasi süreçten çekme’ taahhüdünden geri adım attığına işaret ediyor.

Burhan’ın desteklediği ve muhalefetin boykot ettiği “Ulusal Mutabakat için Sudan Halkının Çağrısı” girişimi konferansına katılan girişimin lideri ve Sufi tarikat şeyhi Tayyib el-Ced Ved Bedr (AFP)
Burhan’ın desteklediği ve muhalefetin boykot ettiği “Ulusal Mutabakat için Sudan Halkının Çağrısı” girişimi konferansına katılan girişimin lideri ve Sufi tarikat şeyhi Tayyib el-Ced Ved Bedr (AFP)
TT

Sudan Ordu Komutanı Burhan’dan siyasi güçlerin uzlaşamaması halinde erken seçime gitme sinyali

Burhan’ın desteklediği ve muhalefetin boykot ettiği “Ulusal Mutabakat için Sudan Halkının Çağrısı” girişimi konferansına katılan girişimin lideri ve Sufi tarikat şeyhi Tayyib el-Ced Ved Bedr (AFP)
Burhan’ın desteklediği ve muhalefetin boykot ettiği “Ulusal Mutabakat için Sudan Halkının Çağrısı” girişimi konferansına katılan girişimin lideri ve Sufi tarikat şeyhi Tayyib el-Ced Ved Bedr (AFP)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, siyasi güçlerin “kimseyi ötekileştirmeyen” sivil bir geçiş hükümetinin kurulması konusunda anlaşmaya varamamaları halinde erken seçim düzenleme sinyali verdi. Burhan, Silahlı Kuvvetlerin, “ülkenin yaşadığı siyasi ve ekonomik durum ile parçalanma ve dağılma haliyle yüzleşmek için halkın tercihlerinden yana tavır alma ve halkın demokratik rejim ve seçilmiş sivil hükümet beklentilerini yerine getirme” taahhütlerine bağlı olduğunu vurguladı.
Burhan, ülkenin kuzeyindeki Şendi kentinde Silahlı Kuvvetlerin kuruluşunun 68’inci yıldönümü münasebetiyle konuşma yaptı. Burhan Silahlı Kuvvetlerin “halka ve onun ulusal tercihlerine sadık kalacağını ve Sudan halkının üzerinde mutabık kalacağı seçilmiş bir sivil hükümetin şemsiyesi altında demokratik yönetim konusundaki meşru beklentilerini karşılayacağını” vurguladı. Burhan, Silahlı Kuvvetlerin siyasi faaliyetlerden çekilmesi ve tüm enerjisini, ülkeyi bütün düşmanlardan ve pusuda bekleyenlerden korumaya ayırmasının; ülkeyi mevcut krizden çıkarmak için ulusal siyasi güçlerin sorumluluk üstlenmesine ve kimseyi ötekileştirmeden uzlaşı ve iş birliği yapılmasına bağlı olduğunu belirtti. Burhan, “Ülkenin koşulları daha fazla parçalanmayı, dağılmayı ve siyasi çekişmeyi kaldıramaz. Halk, yaşadığı krizlere etkili çözümler beklerken vakit hızla akıyor” dedi.
Ülkenin karşı karşıya olduğu sorunların çözümlerin ancak üzerinde mutabakat sağlanan ve ‘kimseyi ötekileştirmeyen’ bir hükümetin çatısı altında veya seçimlere gidilerek bulunabileceğini söyleyen Burhan, “halkın kendisini kimin yöneteceğini seçeceği seçimlere zemin hazırlayacak, geçiş sürecini tamamlayacak ve ulusal vizyon üzerinde mutabık kalacak bir formül bulmayı amaçlayan çok sayıdaki ulusal girişimi” memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Burhan ayrıca Silahlı Kuvvetlerin tarafsız olduğunu ve herhangi bir tarafın yanında olmadığını aksine, “Aralık Devrimi sloganlarının gerçekleştirilmesini göz önünde bulundurarak yalnızca Sudan halkının tercihlerinin yanında durduğunu” vurguladı.
Ancak bazı muhalif çevreler söz konusu açıklamaları “Burhan’ın siyasi süreçten çekilme taahhüdünden geri adım atması” şeklinde değerlendirdi. Nitekim Burhan 4 Temmuz’da ordunun siyasetten çekileceğini ve sivil bir hükümet kurması için siyasi güçlere alan açacağını ilan etmişti. Bu açıklama, Burhan’ın ABD ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğunda Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ile müzakerelere başlamasından birkaç hafta sonra gelmişti. Burhan bu müzakereleri “iktidara ulusal ve teknokrat bir hükümetin gelmesi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi’nin kurulması” konularında siyasi güçlerin mutabakata varması şartıyla kabul etmişti.
Muhalif ÖDBG’den kaynaklar, Burhan’ın “tüm siyasi güçlerin uzlaşması” şartını “kışkırtıcı bir şart” diye niteledi. Kaynaklara göre, Burhan’ın bu şartının temelinde “Ömer el-Beşir’in İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) üyesi destekçilerini, partilerini ve Beşir rejiminden faydalananları da söz konusu uzlaşmaya dahil etme ve ayrıca Aralık 2018 devrimini gerçekleştiren, sivil bir yönetimin kurulmasını ve ordunun siyasetten çekilmesini talep eden sivil güçlerin hedeflerinin kökünü kazıma” planı yatıyor. Kaynakların değerlendirmesine göre “Burhan bu iki grubun bir araya gelmesinin imkânsız olduğunu önceden biliyor ve şaibeli erken seçimler yoluyla Beşir yanlılarını yeniden iktidara taşıyacak erken seçimleri oldubittiye getirebilmek için bu duruma güveniyor.” ÖDBG liderlerinden bazıları, Sudan ordusunun Ekim 2021’de yönetime el koymasından bu yana Burhan’ın, Beşir’in partisinden çok sayıda kişiyi yargıdaki sivil hizmet alanlarında otorite pozisyonlarına getirdiğine işaret ediyor.
Burhan’ın Şendi’deki konuşması, Sufi tarikat şeyhi ve Ulusal Mutabakat için Sudan Halkının Çağrısı girişimi lideri Tayyib el-Ced Ved Bedr başkanlığındaki “Yuvarlak Masa” girişiminin tavsiye niteliğindeki kararlarının ilan edilmesiyle eşzamanlı geldi. Girişimi boykot edenler arasında ÖDBG, barış anlaşmasını imzalayan hareketler, aralarında askerlerin mevcut hükümetteki müttefiklerinin de bulunduğu hükümete farklı isimlerle katılan gruplar, İslamcı liderlerden Hasan et-Turabi’nin Beşir ile görüş ayrılığı yaşadıktan sonra kurduğu Halk Kongresi Partisi ve bu girişimi Aralık 2018 devriminin saf dışı bırakılması, İslamcı isimlerin ve devrik lider Beşir’in ortaklarının ‘arka kapıdan’ yönetime yeniden getirilmesi çabası olarak gören Sufi tarikatlar bulunuyor.
Muhalifler, açıklamalarında ve sosyal medyadaki paylaşımlarında “Yuvarlak Masa” girişiminin Burhan da dahil olmak üzere ordu yetkilileri tarafından desteklendiğini ileri sürdü. Muhaliflere göre, girişime katılma daveti devlet medyası üzerinden yoğun bir biçimde yapıldı hatta Enformasyon Bakanlığı’na bağlı Dış Basın Dairesi Sudan’da faaliyet gösteren yabancı basın yayın organlarına bu girişimi yayınlama talimatı verdi. Muhalifler, Dış Basın Dairesi’nin diğer grupların benzer girişimleriyle ilgili daha önce böyle bir talimat vermediğine dikkat çekti.
Yuvarlak Masa girişimi toplantıları sonunda yapılan açıklamada, askerler ile ortaklaşa ulusal mutabakata varılması çağrısı yapıldı. Sudan yerel basın yayın organlarının aktardığı haberlere göre, girişimin lideri Tayyib el-Ced, bu girişimin ordu ve diğer güvenlik güçleri tarafından desteklendiğini söyledi. Muhalifler ise Sufi tarikat liderinin başlattığı girişimi İhvan-ı Müslimin üyeleri ve partilerinin hükümete dahil etme girişimi olarak niteledi. Sudan Tribune haber sitesinde yer alan habere göre, ÖDBG Sözcüsü Cafer Hasan, Yuvarlak Masa girişimini “askeri cunta ve eski rejim üyelerinin ‘Sudan Halkı’ ifadesi ile uluslararası toplumu kandırma çabası” şeklinde tanımladı. Girişimin ölü doğduğunu belirten Hasan, “Bu girişim, eski rejimin ve ordu yetkililerinin planıdır” dedi.
ÖDBG yöneticilerinden Vecdi Salih ise Yuvarlak Masa girişimini “devrik lider Ömer el-Beşir’in ve rejiminin liderlerinin okuduğu kitabın ve senaryonun uzantısı” olduğunu söyledi. Salih, “Konferansa katılan gruplar devrimi yıkan gruplardır. Bu konferans gerçekleri çarpıtıyor” dedi. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’e yakın bazı isimlerin yanı sıra onun hükümetlerine katılan partilerin ve hükümetlerinde görev alan bazı bakanların Yuvarlak Masa oturumlarında ön sıralarda yer aldıkları görüldü. Bu isimlerin başında Eski İçişleri ve Enformasyon Bakanı Ahmed Bilal, Eski Sağlık Bakanı Bahr Ebu Karada ve Eski Başbakan Mübarek el-Fadıl el-Mehdi bulunuyordu.
 



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.