Türkiye İdlib’deki güçlerine takviye yapıyor

Başarısız bir sızma operasyonunda bir subay ve rejim güçlerinin iki üyesi öldürüldü.

Muhalif gruplar, Suriye’nin kuzeybatısındaki temas hatlarında rejim güçlerinin hareketlerini takip ediyor (Şarku’l Avsat)
Muhalif gruplar, Suriye’nin kuzeybatısındaki temas hatlarında rejim güçlerinin hareketlerini takip ediyor (Şarku’l Avsat)
TT

Türkiye İdlib’deki güçlerine takviye yapıyor

Muhalif gruplar, Suriye’nin kuzeybatısındaki temas hatlarında rejim güçlerinin hareketlerini takip ediyor (Şarku’l Avsat)
Muhalif gruplar, Suriye’nin kuzeybatısındaki temas hatlarında rejim güçlerinin hareketlerini takip ediyor (Şarku’l Avsat)

Türk kuvvetleri, Pazar sabahı Suriye rejim güçleri ve müttefiklerinin olası bir askeri operasyonuna karşı koymak için İdlib’in batı ve güneyindeki Türk savunma hattının güçlendirilmesi çerçevesinde, İdlib’in batısındaki stratejik bir Türk askeri üssüne tanklar ve roketatarlar da dahil olmak üzere yeni askeri takviyelerde bulundu. Aynı şekilde Halep’in kuzeyindeki temas hatları, Türkiye’ye sadık muhalif gruplar ile Suriye rejim güçleri arasında şiddetli çatışmalara tanık olurken, Suriye rejimine bağlı bir subay öldürüldü.
İdlib’deki aktivistler, “İdlib’in kuzeyindeki Hırbet el-Cavz Sınır Kapısı’ndan geçen tanklar, roketatarlar ve lojistik teçhizat da dahil olmak üzere yaklaşık 30 askeri araçtan oluşan Türk kuvvetlerine ait bir askeri konvoy, İdlib’in batı kırsalındaki Eştabrak bölgesindeki askeri üsse ulaştı. İkinci bir Türk askeri konvoyu, Bab el-Hava Sınır Kapısı’na girerken, İdlib’in kuzeyindeki Termanin bölgesinde konuşlu Türk askeri üssüne girdi. Konvoy, sıkı güvenlik önlemleri altında tanklar, birlik taşıyıcıları ve zırhlı araçlar da dahil olmak üzere yaklaşık 30 askeri aracı ve Türkiye’ye sadık Suriyeli muhalif grupların üyelerini kapsıyor” açıklamasında bulundu.
Suriyeli muhalif gruplardan bir kaynak, “Türk kuvvetlerinin Lazkiye’nin doğusundan Hama’nın kuzeyi ve İdlib’in güneyinden geçerek Halep’in batısına uzanan çatışmasızlık bölgesindeki temas hatları boyunca konuşlanmış mevzilerine ve askeri üslerine takviyesi, Türkiye’nin toprak tepelerden inşa edilen yaklaşık 87 üs, betonarme binalar, gözetleme kameraları ve keşif ekipmanlarından oluşan savunma hattını sağlamlaştırma ve güçlendirme çerçevesinde gelişti. Takviye, Suriye’nin kuzeybatısındaki muhalefet bölgeleri pahasına kontrol alanlarını genişletmek amacıyla, rejim güçleri ve müttefiklerinin olası bir askerî harekâtını önlemek üzere yüzlerce ağır askeri araç ve binlerce asker içeriyor” dedi. Kaynak, Türk üssünün güçlendirilmesinin, ‘Hama vilayetinin kuzeybatısında, el-Gab Ovası’nın kuzey kısmına bakan stratejik konumu ve Lazkiye vilayeti ile İdlib vilayetinin idari sınırları arasındaki ayrım noktası’ olmasından kaynaklandığını belirtti.
Öte yandan Halep’in kuzeyindeki Türkiye’ye bağlı muhalif gruplar, Suriye rejim güçlerinin Halep’in kuzey kırsalına sızma girişimini engellediklerini açıkladı. Aktarılana göre iki taraf arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi ve rejim güçlerine bağlı bir subay ve iki unsur öldürüldü.
Halep kırsalında muhalif bir aktivist olan Ömer el-Halebi, temas hatlarının rejim güçlerinin sızma girişimlerinin ardından Halep’in kuzeydoğusundaki Tadif bölgesi yakınlarında Suriye rejim güçleri ile Türkiye’ye sadık muhalif gruplar arasında 14 Ağustos sabah erken saatlerde 5 saat boyunca şiddetli çatışmalara tanık olduğunu söyledi. Halebi’ye göre çatışmalar, bir subayın ve iki kişinin ölmesine yol açarken, daha sonra rejim güçleri Tadif bölgesinin güneyindeki mevzilere geri çekildi.
Ömer el-Halebi, “Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye’nin muhalefet ve Suriye rejimi arasındaki uzlaşı için çabaladığına dair yaptığı açıklamalar nedeniyle Suriye’nin kuzeyindeki silahlı Suriyeli muhalif grupların safları, Suriye rejim güçlerine her zamankinden daha fazla direniş kararlılığına tanık oluyor. Açıklamalar, Suriye’nin kuzeybatısındaki onlarca büyük şehir ve bölgede binlerce Suriyelinin öfkeli ve kitlesel gösteriler düzenlemesine yol açtı” dedi.
Öte yandan İdlib’de Suriye rejim güçleri ve İranlı milisler, Maaret Elnaasan, er-Ruveyha, Kansafra ve Felifel bölgelerini top ve füzelerle bombaladı. Saldırı 3 yaşında bir çocuk da dahil olmak üzere 3 sivilin ağır yaralanmasına neden oldu. Aynı şekilde Fethu’l Mubin operasyon odasındaki Suriyeli muhalif gruplar, İdlib’in güneyindeki Kafr Nabl ve Hazarin bölgesinde ve Halep kırsalındaki diğer bölgelerde Suriye rejim güçlerine ait mevzilere topçu ve füze bombardımanı ile karşılık verdi.
Suriye Sivil Savunma Vakfı ‘Beyaz Baretliler’, pazar sabahı erken saatlerde rejim güçleri ve Rus kuvvetlerinin Halep’in batı kırsalındaki Kafr Taal ve İdlib’in doğu kırsalındaki Maaret Elnaasan köylerini ağır toplarla hedef aldığını belirtti. Vakıf ayrıca, “Suriye’nin kuzeybatısındaki sürekli tırmanış, Suriyelilerin acılarını sona erdirmek ve Esad rejimi ve Rusya’dan suçlarından dolayı hesap sormak için etkili bir uluslararası hareketlilik olmaksızın sivillerin hayatlarını tehdit ediyor ve onları istikrardan mahrum bırakıyor” dedi.
Beyaz Baretliler, “Ekipler, hizmet durumunu iyileştirmek, sivillerin acılarını hafifletmek ve istikrarlarına yardımcı olmak amacıyla İdlib’in güney ve doğu kırsallarındaki Taftanaz, Binnish, Sarmin, Mastume, Eriha, Cebel Zaviye, Urum el-Cavz bölgelerinde, rejimin ve Rusya’nın bombardımanları sonrasında enkazların kaldırılması, altyapıya verilen zararın onarılması yolların ve kamu hizmetlerinin onarımı için çalışmalarına devam ediyor” ifadelerini kullandı.



Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi’nde işgal ettiği yeni bölgelerden çekilme görüşmelerinin son iki aydır tıkanması, Katar’ın başkenti Doha'daki (yedinci gününe giren) ateşkes müzakerelerini yeni bir ‘karanlık tünele’ soktu. Hamas Hareketi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından önerilen yeniden konuşlandırmayı reddetti.

Medyada yer alan sızıntılara göre arabulucular, özellikle Washington, müzakerelerin sonuna kadar çekilme maddesinin ertelenmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar bu durumu, müzakereleri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin istemediği yeni bir başarısızlıktan kurtarmak için son bir girişim olarak görüyorlar ve bu yüzden Netanyahu'ya esneklik göstermesi için baskı yapabileceğini düşünüyorlar. Uzmanlara göre bunun aksi bir durum söz konusu olursa Hamas, İsrail'in bu şekilde kalmasının, sürgün planını hızlandırmak, olası ateşkesin sona ermesinden sonra askeri bölgeler dayatmak ve anlaşmayı bozmak için bir manevra olduğunu düşünerek bunu reddedecek.

İki Filistinli kaynak cumartesi günü, Doha’daki müzakerelerin, İsrail'in cuma günü sunduğu, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve konumlandırılması için hazırladığı çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle, karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bu plan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında kalmasını öngörüyor, ancak Hamas bunu reddediyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan kaynaklardan biri, ‘Hamas’ın müzakere heyetinin İsrail'in sunduğu haritaları kabul etmeyeceğini, çünkü bu haritaların Gazze Şeridi'nin yaklaşık yarısının yeniden işgalini meşrulaştırdığını ve İsrail'in insani olduğunu söylediği ve Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alacak ve yaklaşık 600 bin Filistinliyi barındıracak olan şehre atıfla Gazze Şeridi'ni Nazi kampları gibi geçiş noktaları ve seyahat özgürlüğü olmayan izole bölgeler haline getirdiğini’ vurguladı.

Diğer kaynak, Hamas'ın İsrail güçlerinin 2 Mart'tan sonra, yani iki ay süren ateşkesin çökmesinden sonra yeniden kontrol altına aldığı tüm bölgelerden çekilmesini talep ettiğini belirtti. İsrail’i, ‘soykırım savaşını sürdürmek için oyalamaya devam etmek ve anlaşmayı engellemekle’ suçladı.

Kaynak, Katarlı ve Mısırlı arabulucuların ‘taraflara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Doha'ya gelene kadar çekilme müzakerelerini ertelemelerini’ istediklerini, ancak ‘yardımlar ve esir takası konusunda ilerleme’ kaydedildiğini belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios, bazı kaynaklardan, ABD'nin Hamas'tan İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini tartışmayı ertelemesini ve diğer konulara geçmesini istediğini, böylece esir takası anlaşması müzakerelerinin çökmesini önlemeye çalıştığını aktardı.

juı
Yaralıları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan Kızıl Haç kliniğine taşıyan Filistinliler (AFP)

Reuters, cumartesi günü Filistinli ve İsrailli kaynaklardan benzer bir doğrulama aktardı. Doha görüşmelerinin, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi konusunda tıkanma yaşadığını, Hamas Hareketi’nin İsrail'in önerdiği çekilme haritalarını reddettiğini, çünkü bu haritaların toprakların yaklaşık yüzde 40'ını İsrail kontrolünde bırakacağını, bunların arasında güneydeki Refah bölgesi ve Gazze'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgelerin de bulunduğunu belirtti. Kaynaklar, ‘görüşmelerin devam etmesinin beklendiğini’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, İsrail'in, güneydeki Morag Ekseni de dahil olmak üzere birçok yerden çekilmeyerek Filistinlileri sürmeye devam etmek gibi kendi şartlarını dayatmak istediğini düşünüyor. Kuzey bölgesini askeri olarak kontrol altına alarak buradaki nüfusu sürme olasılığı olduğunu ifade eden Hasan, böylece ateşkes sona erdikten sonra Filistinlilerin sürülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti. Hasan, ABD'nin İsrail'e baskı yapmamasının müzakerelere zarar verdiğini ve bu tür konuların ertelenmesinin bir fayda sağlamayacağını, bunların erken çözülmesi gerektiğini, çünkü bu konuların belirleyici olduğunu vurguladı.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya varılmasının gecikmesi, engellerin devam etmesi ve Filistinlilerin hedef alınması nedeniyle, direnişin İsrail'e teslim olmasını isteyen bir manevra ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz ve Hamas bunu kabul etmeyecektir. ABD’nin İsrail'e baskı yapmaktan başka seçeneği yok. Özellikle Kahire'nin talep ettiği Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme gibi henüz çözülmemiş ve belirsizliği devam eden başka konular da var.”

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, Hamas'ın talebi olan İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesinin gerçekleşmemesi halinde bunun müzakereleri engelleyebileceğini düşünüyor. Nazzal, çekilme maddesinin ertelenmesinin müzakereleri kurtarmak için yapılan bir girişimden ibaret olduğunu ve Netanyahu hükümetinin çekilme gibi siyasi konularda taviz vermediği sürece, Washington veya İsrail'in iddia ettiği gibi anlaşmanın yakın zamanda imzalanmayacağını belirtti.

Cuma günü ABD ziyaretinden dönmeden önce, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Birkaç gün içinde (anlaşmayı) tamamlayabileceğimizi umuyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da Netanyahu ile iki kez görüşen Trump, yakın zamanda ateşkes sağlanacağına dair açıklamalarını yineledi ve bu haftayı (yani birkaç gün sonra) olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da perşembe günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılması konusunda ‘büyük umutları’ olduğunu söyledi.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Ancak sahada durum bu umutların aksine gelişiyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada cumartesi günü 20'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve İsrail ordusunun son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde ‘yaklaşık 250 terörist hedefi vurduğunu’ söyledi.

Hamas, İsrail ordusuna karşı operasyonlarını sürdürürken, İsrail ordusu cuma günü, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çıkan çatışmalarda Golani Tugayı'na bağlı keşif biriminden bir subayın öldürüldüğünü, ayrıca Gazze'nin kuzeyinde çıkan çatışmada iki askerin yaralandığını açıkladı. Bu açıklamadan iki gün önce Gazze'nin güneyinde kaçırılmak üzere olan bir İsrail askerinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), cumartesi günü yaptığı ortak açıklamada, Gazze'deki yakıt kıtlığının kritik seviyelere ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. BM’nin aralarında İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) da bulunduğu yedi ayrı kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yakıt, Gazze'de hayatta kalmanın bel kemiğidir” denildi.

Bu olumsuz gelişmeler devam ederken Reha Ahmed Hasan, Trump'ın dün değil, bugün bir anlaşma sağlayabileceğini düşünüyor. Hasan’a göre ABD'nin tutumu, İsrail'e baskı uygulayarak bir anlaşma sağlamaya ve Gazze'yi yerinden etme ve yok etme planlarından vazgeçmeye yönelik gerçek bir adım atarak tüm bu sorunları sona erdirebilir.

Bu görüşe katılan Nizar Nazzal da Washington'ın, Nobel Barış Ödülü almayı uman Trump'ın çabalarının başarısız olmaması için müdahale edeceğini ve Netanyahu'yu daha geniş çaplı yayılma haritasını kabul etmeye zorlayacağını (bu cümle tuhaf geldi ama böyle yazıyordu) vurguladı. Ateşkes yapılmaması halinde İsrail Başbakanı’nın popülaritesinin daha da zarar göreceği ve İran'a karşı savaşından elde ettiği son siyasi kazanımlarını kaybedebileceği uyarısında bulunan Nazzal, bu nedenle Netanyahu'nun çıkarlarına en uygun olanın anlaşmayı geçici olarak kabul etmek olduğunu belirtti.