Ukrayna’nın doğusundaki doktorların kısa bir mola için bile vakti yok

Doktorlar ve hemşireler, Donetsk bölgesindeki bir askeri hastanede yaralı bir Ukraynalı askerini tedavi ediyor (Reuters)
Doktorlar ve hemşireler, Donetsk bölgesindeki bir askeri hastanede yaralı bir Ukraynalı askerini tedavi ediyor (Reuters)
TT

Ukrayna’nın doğusundaki doktorların kısa bir mola için bile vakti yok

Doktorlar ve hemşireler, Donetsk bölgesindeki bir askeri hastanede yaralı bir Ukraynalı askerini tedavi ediyor (Reuters)
Doktorlar ve hemşireler, Donetsk bölgesindeki bir askeri hastanede yaralı bir Ukraynalı askerini tedavi ediyor (Reuters)

Ukrayna’nın Donetsk bölgesinde çalışan bir doktor olan Andrey, Rusya’ya karşı savaşın ön saflarına yakın bir askeri hastanede çalışıyor ve nöbetleri sırasında mola vermeye neredeyse hiç vakit bulamıyor.
Donetsk’in Ukrayna kontrolündeki bölgelerinde kasabaları kasıp kavuran çatışmalarda yaralanan askerleri taşıyan ambulanslar hastaneye gidip geliyor.
Soyadının gizli kalmasını isteyen Andrey (47), bir askerin ölüm saatini kaydettikten hemen sonra, sedyedeki bir başkasını kontrol ediyor.
Bu savaş sırasında tedavi ettiklerinin çoğunun genç erkekler olduğunu söyleyen Andrey, “Ben sadece işimi yapıyorum. Hepimiz sadece görevimizi yerine getiriyoruz. Önemli olan tek şey bu işi yapan bir kişinin olması. Ben ekstra bir şey yapıyorum demiyorum, sadece herkes işini yapıyor” dedi.
Andrey, iş yükünün savaştaki gelişmelere göre olduğunu söyledi.
Rus kuvvetleri başlangıçta başkent Kiev’e ilerlemeyi planladı, ancak Ukrayna ordusunun direnişiyle karşılaştıktan sonra stratejilerini değiştirdi.
Ukrayna’daki eylemlerini ‘özel bir askeri operasyon’ olarak nitelendiren Kremlin, 2014 yılında bir kısmı Rus güçleri ve ayrılıkçılar tarafından işgal edilen tüm Donbas bölgesinin güvenliğini sağlamaya odaklanacağını bildirdi.
Rus kuvvetleri, Haziran ayına kadar her iki taraftan da binlerce kişinin ölümüne neden olan savaşlarda neredeyse tüm Luhansk bölgesinin kontrolünü ele geçirdi.
Rus birlikler şimdi istikrarlı bir şekilde güneye, Donetsk’e doğru ilerliyor.
Andrey ve meslektaşları, ağır yaralı Ukraynalı askerleri tedavi ediyor. Vardiyaları teorik olarak 12 saat, ancak hastaneye gelen acil durum sayısı arttıkça genellikle daha uzun süre çalışıyorlar.
Soyadını vermek istemeyen, hastanenin cerrahi bölümü başkanı Mykhailo, “20 ya da 22 yaşında gençler ve ciddi yaralanmaları var. Kol ve bacaklarını, görme yetilerini kaybediyor, engelli kalıyorlar” diye konuştu.
Mykhailo, bazı meslektaşlarıyla birlikte bir fitness kulübü kurarak, yaşadıkları stresle başa çıkmaya çalıştı.
Ancak endişe her yerde yaygın olarak görülüyor.
Hastanedeki koridor duvarına yapıştırılmış bir posterde, “Bir el bombası en beklemediğiniz yere konulmuş olabilir” yazıyor.
Yine de, ambulanslar gelmeye devam ediyor ve sağlık ekipleri çalışmaya devam ediyor.
Bir hemşire ortamı yumuşatmak ve yaralılardan birine cesaret vermek için için bir melodi mırıldanmaya başlıyor.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)

İsrail güçleri bu sabah Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan birkaç köye girdi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), "İki Humvee'den oluşan bir işgal gücü, Kuneytra kırsalının güneyindeki Tell Ahmar al-Garbi'den başlayarak, Kudna köyüne, ardından Ayn Zivan köyüne ve oradan da Suveyse köyüne giden yoldan ilerleyerek, burada konuşlanıp yoldan geçenleri arama ve geçişlerinin engellendiğini" bildirdi.

Ajans, “İsrail işgal güçleri dün gece Kuzey Kuneytra kırsalındaki birkaç köyü ve Batı Dera kırsalındaki Celma kasabasını bastığını ve iki genç erkeği tutukladığını” belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre, “İsrail, güney Suriye'ye baskınlar düzenleyerek ve sivillere saldırarak, 1974 Ayrılma Anlaşması'nı ihlal etmeye ve saldırgan politikalarına devam ediyor.”

Suriye, İsrail güçlerinin topraklarından çekilmesini talep etmeye devam ediyor ve İsrail'in güney Suriye'de gerçekleştirdiği tüm eylemlerin uluslararası hukuk uyarınca geçersiz ve hükümsüz olduğunu savunuyor. Uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye, İsrail'in uygulamalarını caydırmaya ve İsrail'i güney Suriye'den tamamen çekilmeye ve 1974 Ayrılma Anlaşması'na geri dönmeye zorlamaya çağırıyor.


Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
TT

Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan, Sudan'daki çatışmayı sona erdirmek için uluslararası çabaları yoğunlaştırmaya çağırdı ve bunu "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirerek, göz ardı edilmemesi veya ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyardı.

Radovan, Alman medya grubu Funke'de dün yayınlanan açıklamalarında, "Aldığımız raporlar ve görüntüler son derece endişe ve alarm verici" dedi.

Alman Basın Ajansı'na göre, sözlerine şöyle devam etti: "İstikrarlı ateşkesle başlayarak acilen siyasi bir çözüme ihtiyacımız var... Bu korkunç iç savaşta bu kendiliğinden olmayacak; uluslararası toplumdan acil ve daha büyük destek gerektiriyor" diyerek, çatışmanın unutulmaması gerektiği konusunda da uyardı.

Sudan, Nisan 2023'ten bu yana Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında süren bir savaşın içinde bulunuyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler bu çatışmayı dünyanın en büyük insani krizi olarak tanımladı; yaklaşık 12 milyon insan yerinden edildi ve nüfusun yarısı kıtlık tehdidiyle karşı karşıya.

Felaketin boyutuna rağmen Sudan, Gazze'deki savaş gibi diğer çatışmalara kıyasla çok daha az uluslararası ilgi gördü.


İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
TT

İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün İsrail medyasında yer alan haberlere göre, İsrail önümüzdeki 10 yıl içinde, yerli askeri sanayisinin bağımsızlığını artırmak için 350 milyar şekel (yaklaşık 110 milyar dolar) yatırım yapmayı planlıyor.

Times of Israel'e göre İsrail Başbakanı Netanyahu, hava kuvvetleri pilotlarının mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, programın İsrail'in "dost ülkeler de dahil olmak üzere" yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azaltmayı amaçladığını söyledi.

Netanyahu konuşmasında Almanya'ya işaret ederek, diğer ülkeler gibi Almanya'nın da İsrail'den “giderek daha fazla” silah sistemi satın almaya çalıştığını söyledi. Almanya, on binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze'deki yıkıcı savaşın ardından İsrail'e bazı silah ihracatını geçici olarak askıya almıştı. Bu karar, Tel Aviv ile ilişkiler üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştı.

Diğer Avrupa ülkeleri ve İsrail'in en yakın müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri de çeşitli kısıtlamalar getirdi ve bu durum Netanyahu'nun eleştirilerine yol açtı. Başbakan, yeni savunma yatırım programının İsrail'in silah üretiminde stratejik bağımsızlığını sağlamayı amaçladığını söyledi.

Geçtiğimiz hafta Almanya ve İsrail, Alman silahlı kuvvetlerine tedarik edilen ve Rusya'dan gelebilecek olası füze saldırılarına karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmış Arrow 3 füze savunma sistemini genişletmek için bir sözleşme imzaladı.

İsrailli yetkililer, ana sistem de dahil olmak üzere anlaşmanın toplam değerinin yaklaşık 5,7 milyar avro (6,7 milyar dolar) olduğunu ve bunun İsrail tarihinin en büyük silah anlaşması olduğunu belirtti.

Almanya, on yıllardır İsrail'e büyük silah sistemleri tedarik ediyor.