Batı’dan Suriyeli muhaliflere ‘Türkiye ile bağlantılarını kesme’ karşılığında özerk bölge vaadi

Türkiye’nin rejim ile yakınlaşma ihtimaline dair açıklamalarından sonra muhaliflerin kontrolündeki El Bab kentindeki Suriyeli göstericiler (AFP)
Türkiye’nin rejim ile yakınlaşma ihtimaline dair açıklamalarından sonra muhaliflerin kontrolündeki El Bab kentindeki Suriyeli göstericiler (AFP)
TT

Batı’dan Suriyeli muhaliflere ‘Türkiye ile bağlantılarını kesme’ karşılığında özerk bölge vaadi

Türkiye’nin rejim ile yakınlaşma ihtimaline dair açıklamalarından sonra muhaliflerin kontrolündeki El Bab kentindeki Suriyeli göstericiler (AFP)
Türkiye’nin rejim ile yakınlaşma ihtimaline dair açıklamalarından sonra muhaliflerin kontrolündeki El Bab kentindeki Suriyeli göstericiler (AFP)

Türkiye destekli Suriye muhalefetinden bir kaynak, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu ülkelerinin muhalefete İdlib, Hama ve Halep’te kendi kontrollerinde bir bölge inşa etmelerine izin vermeyi taahhüt ettiğini ve bu yolla muhalefeti Ankara’dan ayırmaya çalıştığını ortaya çıkardı.
Hükümete yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesi, batılı ülkelerin Suriye’deki ‘kaosu’ derinleştirmek için harekete geçtiğine işaret ederek, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu ülkelerinin Suriyeli muhaliflerle temas kurup “Türkiye sizi Esed’e teslim edecek. Türkiye’den vazgeçer, bizimle anlaşırsanız İdlib, Halep bölgesi size verilecek ve özerk bir devletiniz olacak” vaadinde bulunduğunu yazdı.
DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu ülkeleri ile muhalifler arasındaki toplantıya katıldığı belirtilen ve adı açıklanmayan büyük bir grubun komutanı gazeteye konuştu. Komutan, “Görüşmede koalisyon güçleri İdlib, Hama ve Halep’i size vereceğiz. Dera ve Suveyda, Durzi ve Sünnilerin ortak özerk bölgesi oluyor. Şam, Humus, Lâzkiye ve Tartus bölgelerinde ise Nusayri devleti kurulacak. İlerleyen süreçte PYD bölgeleri ile birleşmek isterseniz ABD ve müttefikleri size her türden desteği verecek. Uluslararası meşruiyet konusunda da yanınızda olacağız denildi” ifadelerini kullandı.
Gazeteye konuşan Suriyeli muhalif komutanlar, gösteriler ve bayrak yakmaya varan olayları savaş lobileri ve kaosun devamından yana olan güçlerin kışkırttığını ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) çatısı altındaki grupların halka “provokatörlerin oyununa gelmeyin” uyarısı yaptığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Perşembe günü yaptığı açıklamada, geçen yıl Belgrad’da düzenlenen Bağlantısızlar Toplantısında Suriyeli mevkidaşı Faysal el-Mikdad ile kısa bir sohbetinin olduğunu ve muhalif olan Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini ifade etmesi, Türk güçleri ve desteklediği Suriyeli muhaliflerin kontrol ettiği Suriye’nin kuzeyindeki bölgelerde öfkeli protestolara yol açtı. Ankara Suriye rejimini ve Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) bu protestoları kışkırtmakla suçladı.

Hazvan Türk askeri üssüne roketli saldırı
Öte yandan, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre dün (Pazartesi) Mara kırsalındaki El-Gur köyünün topçu ateşiyle bombalanmasıyla eş zamanlı olarak, Halep’in kuzeyindeki Ahterin kırsalında yer alan Dabık köyündeki Türk askeri üssü yakınlarına Suriye rejimi ve SDG’nin konuşlanma bölgelerinden ateşlenen birkaç roket mermisi düştü. El Bab kenti kırsalındaki Hazvan Türk askeri üssünün ısı güdümlü roket ile saldırıya uğraması ve roketin üs içindeki koruma noktasına ulaşmasının ardından Mara kenti eteklerinde yer alan Türk askeri üsleri pazar günü, Halep’in kuzey kırsalında SDG ve Suriye rejiminin konuşlanma bölgeleri olan Tel Rıfat ilçesi ve Tel Zuyan, Harbel ve Şeyh İsa köylerinin çevrelerini onlarca roket mermisiyle bombaladı. Mara kenti kırsalındaki Tavis köyündeki Türk askeri üssü de aynı bölgeden yapılan topçu ateşi ile saldırıya uğramıştı.



Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda

Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda
TT

Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda

Guterres: Husi kontrolünde bulunan bölgelerdeki çalışma ortamı sürdürülemez durumda

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, güneydeki ayrılıkçıların ilerlemesinin ardından Yemen'deki tüm taraflara azami itidal çağrısında bulundu. Bu gelişme, uzun bir sakinlik döneminin ardından on yıldır süren iç savaşı yeniden alevlendirme tehdidi taşıyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Guterres, uluslararası örgütün faaliyetlerinin, özellikle Yemen'in başkenti Sana'a ve ülkenin yoğun nüfuslu kuzeybatısı olmak üzere, Husi grubunun kontrolündeki bölgelerde sürdürülemez hale geldiğini belirtti.

Öte yandan, Yemen Enformasyon, Kültür ve Turizm Bakanı Muammer İryani, bazı medya platformları ve sosyal medya sitelerinde yer alan, geçici başkent Aden limanına gemi giriş izinlerinin askıya alındığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını belirterek, bu iddiaların asılsız olduğunu ve ülkedeki ekonomik ve denizcilik ortamını bozmayı amaçlayan söylentiler çerçevesinde kaldığını vurguladı.


Lübnan ordusu ülkenin güneyinde Hizbullah tüneli buldu

Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan ordusu ülkenin güneyinde Hizbullah tüneli buldu

Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Hizbullah tünelini denetleyen Lübnan Ordusu, Litani Nehri'nin güney bölgesindeki tüneli etkisiz hale getirdi (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)

Lübnan basını, Lübnan ordusunun Mekanizma Komitesi’nin talebi üzerine yapılan soruşturma sonucunda, ülkenin güneyindeki Tulin beldesinde Hizbullah tarafından inşa edilen tünellerden birini keşfettiğini bildirdi. Basında yer alan haberlerde, bu bölgenin daha önce İsrail tarafından bombalandığı belirtildi.

Lübnan ordusu, daha önce de Mekanizma Komitesi ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) arasındaki koordinasyon çerçevesinde Mekanizma Komitesi'nin talebi üzerine ve İsrail'in tehdidi sonrasında bazı yerleri ortaya çıkarmıştı. Bu son olay ise geçtiğimiz hafta İsrail'in bir evi bombalamakla tehdit etmesinin ardından Lübnan ordusunun güneydeki Yanuh beldesinde bir binayı kapsamlı bir şekilde aramasının ardından geldi. Yapılan aramada evde herhangi bir silah bulunamadı.

Bu olay, İsrail’in Lübnan’ın güneyinde bombardımanlarına devam ettiği ve çarşamba günü Kefer Kila beldesini hedef alan bir hava saldırısı düzenlediği bir dönemde meydana geldi. Ulusal Haber Ajansı (NNA), saldırının el-Aziziye ve eş-Şahrub beldeleri arasındaki Sari Tepesi’ni hedef aldığını bildirdi, ancak herhangi bir can kaybından bahsetmedi.

Başbakan Yardımcısı Mitri: Lübnan Ordusu sonraki aşamalara geçmeye hazır

Öte yandan Lübnan Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri, Mekanizma Komitesi’ni bir tartışma forumu ve anlaşmalara uyumu denetleme ve doğrulama çerçevesi olarak nitelendirdi.

Beyrut'ta düzenlenen Carnegie Ortadoğu Merkezi'nin sekizinci konferansının ilk oturumunun açılışına katıldığı sırada İsrail'in sık sık tekrarlanan ihlallerine karşın, Lübnan'ın ilk günden itibaren bu anlaşmalara bağlılığını teyit eden Mitri, Hizbullah'ın silahlarına ilişkin olarak “Genelkurmay Başkanı Rudolf Heykel, ordunun kapasitesinin güçlendirilmesiyle başlayan beş aşamalı bir plan önerdi” dedi. Litani Nehri çevresindeki bölgede devlet otoritesinin genişlemesinin kademeli bir ilerleme kaydettiğini ve ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki görevini tamamlamak üzere olduğunu ve sonraki aşamalara geçmeye hazırlandığını vurguladı.

jgıu
Sınır kasabası Alma eş-Şaab'da bir askeri aracın üzerinde duran Lübnan askerleri, 28 Kasım 2025 (Reuters)

Yeniden yapılanma konusunda uluslararası toplumun desteğinin ön koşulu olarak devletin otoritesini tesis etmesini istediğini belirten Mitri, Arap ülkelerinin uluslararası ilişkiler yoluyla destekleyici bir rol oynayacağını umduğunu ifade etti.

Lübnan ve İsrail'den sivillerin katıldığı ikinci oturum

Olay, Lübnan-İsrail müzakerelerinde Lübnan heyetinin başkanı Büyükelçi Simon Kerem'in, aralık ayı başlarında gerçekleşen önceki oturumda İsrailli bir sivil ile birlikte iki ülke arasındaki ilk doğrudan görüşmelerde bulunduktan sonra katılacağı ikinci oturum olacak olan ateşkesin izlenmesinden sorumlu Mekanizma Komitesi'nin 19 Aralık'ta yapılması planlanan yeni oturumundan iki gün önce yaşandı. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, çarşamba günü Kerem ile bir araya geldi ve komitenin yaklaşan toplantısı öncesinde kendisine talimatlarını iletti.

Ateşkes İzleme Komitesi'nde Lübnan, İsrail, Fransa, ABD ve BM yer alıyor. Ateşkes anlaşması, düşmanlıkların durdurulmasını ve Hizbullah'ın Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmesini, bunun sonucunda Lübnan genelinde silahsızlandırılmasını ve İsrail ordusunun son savaş sırasında ilerlediği mevzilerden çekilmesini öngörüyor. Ancak İsrail, Lübnan topraklarındaki beş stratejik noktada askeri olarak varlığını sürdürürken, Hizbullah silah bırakmayı reddediyor.


Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
TT

Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)

İsrail'in Lübnan ile ateşkes anlaşmasını bozabilecek bir gerilime yol açabileceği endişeleri arasında, Lübnan ordusuna destek yollarını görüşmek ve Hizbullah'ı silahsızlandırma çabalarını gözden geçirmek üzere bugün Paris'te Fransa, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Lübnan temsilcilerinin katılımıyla dörtlü bir toplantı düzenleniyor.

Fransız kaynakları, İsrail'in savaşa geri dönme yönündeki tekrarlanan ve aleni tehditleri göz önüne alındığında, Paris'in Lübnan üzerinde ciddi bir tehlike hissettiğini belirtiyor.

Paris'teki bilgili kaynaklar, bugün yapılacak toplantının üç ana öncelik çerçevesinde gerçekleştiğini söylüyor; bunlardan ilki, İsrail ve Lübnan arasındaki düşmanlıkların sona ermesini izlemekle görevli mekanizmanın gözden geçirilmesi ve geliştirilmesinin değerlendirilmesidir.

Lübnan'da İsrail'in gerilimi tırmandırmasını engellemek, toplantının ikinci önceliği olacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıya Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel de katılacak ve silahların devletin elinde kalmasını sağlamaya yönelik Lübnan çabalarına dair bir genel bakış sunacak.

Üçüncü öncelik, ABD elçisi Morgan Ortagus'un ülkesinin Lübnan'daki planlarıyla ilgili olarak ne söyleyeceği ile ilgilidir.