Guterres’den Mısır’daki kilise yangınından ölenlerin ailelerine taziye mesajı… Kıpti Kilisesi lideri, yaralılar için dua etti

Mısır’ın başkenti Kahire’nin batısındaki Giza bölgesinde yer alan Ebu Sefein Kilisesi (AP)
Mısır’ın başkenti Kahire’nin batısındaki Giza bölgesinde yer alan Ebu Sefein Kilisesi (AP)
TT

Guterres’den Mısır’daki kilise yangınından ölenlerin ailelerine taziye mesajı… Kıpti Kilisesi lideri, yaralılar için dua etti

Mısır’ın başkenti Kahire’nin batısındaki Giza bölgesinde yer alan Ebu Sefein Kilisesi (AP)
Mısır’ın başkenti Kahire’nin batısındaki Giza bölgesinde yer alan Ebu Sefein Kilisesi (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Mısır’ın başkenti Kahire’nin batısındaki Giza’da yer alan Ebu Sefein Kilisesi’nde çıkan yangında hayatını kaybeden kişilerin ailelerine taziye mesajı gönderdi.
Guterres, yangında yaralanan, aralarında çocukların da bulunduğu 16 kişiye geçmiş olsun mesajlarını iletti.
Mısır Kıpti Kilisesi lideri Papa 2. Tavadros, yaralılar için dua ettiğini belirterek yangından etkilenenlere yardım etmek ve olayın araştırılması için yetkililer ile temas halinde olduğunu belirtti.
Mısırlı bir milletvekili, Başbakan Mustafa Medbuli, İçişleri Bakanı Muhammed Tevfik ve Elektrik Bakanı Muhammed Şakir’e yaşanan olayın araştırılması ve ihmalde bulunan kişilerden hesap sorulması için çağrıda bulundu.
Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan açıklamada Guterres’in Ebu Sefein kilisesinde meydana gelen ve aralarında çocukların da bulunduğu onlarca kişinin öldüğü ve yaralandığı trajik olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Guterres, korkunç kazada hayatını kaybeden kişilere, Mısır halkına ve Mısır hükümetine taziyelerini ileterek yaralılara acil şifalar diledi.
2. Tavadros, bir televizyon kanalı ile yaptığı kısa görüşmede yangınla ilgili kurumlarla, Giza Valiliğinin yetkilileri ve Sağlık Bakanlığı ile iletişimde olduğunu açıkladı. Hristiyan kesime ait televizyon kanalına açıklama yapan 2. Tavadros, kurbanların ailelerine taziyelerine sundu.
Mısır Cumhuriyet Başsavcısı Hamada el- Savi, yangın mahallini inceledikten sonra yaptığı açıklamada bütün cesetlerde inceleme yapıldığını, yangında hayatını kaybeden herkesin boğulduğunu belirtti.
Cumhuriyet Savcılığı’ndan yapılan açıklamada yangında 41 kişinin hayatını kaybettiği, ikisi memur ve ikisi polis olmak üzere toplamda 16 kişinin yaralandığı belirtildi. Yangının neden başladığının araştırılması için Adli Delil Soruşturma Müdürlüğü görevlendirildi.
Mısır Parlamentosu’ndan Freddy el Bayadi, ‘tanıkların ifadelerine göre itfaiye araçlarının yangın mahalline gelirken gecikmelerinin kurban sayısının artmasına neden olduğunu’ belirtti. Bayadi, “İtfaiye araçlarının gelmesinde bir saatten fazla bir gecikme olduğu hakkında resmi bir soruşturma açıldı mı? Bu soruşturmanın sonucu nedir?” dedi.
Bayadi, “Eğer sorun, elektrikten kaynaklandıysa Elektrik Şirketi yetkilileri sorumlu tutuldu mu?” sorusunu yöneltti.



Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA
TT

Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA

Aliya Mansur

Yeni Suriye ulusal logosunun (görsel kimlik) lansman töreni, Suriye'deki her etkinlik gibi Suriyeliler arasında geniş çaplı bir tartışmanın eşlik ettiği, etkileyici ve güzel bir etkinlikti. Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın katıldığı Halk Sarayı'ndaki görkemli törene, “Suriye Demokratik Güçleri”nin kontrolü altındaki Rakka ve Haseke hariç olmak üzere Suriye'nin çeşitli bölgelerinde aynı anda düzenlenen kutlamalar eşlik etti. Gösteriler ve sloganlar Suriye devriminden sahneleri çağrıştırdı.

Şara'nın tören sırasında yaptığı etkileyici konuşma Suriye'nin birliğinin ve çeşitliliğinin altını çizdi ama daha tören bitmeden önce Suriyeliler arasında şu tartışma başlamıştı; bu ulusal logo gerçekten Suriyeli mi yoksa başka ülkelerden “ilham mı” alındı? Bazıları bunun bir alkollü içecek şirketnin ticari logosu olduğunu söyleyecek kadar şüphelerinde ileri gittiler.

Suriye şahininin “çalıntı” olduğu suçlamaları - ki bu kesinlikle doğru değil - ve bunlara verilen karşılıklar arasında meselenin özü neredeyse kayboldu. Oysa meselenin özü şu: Nasıl bir Suriye istiyoruz? Hukuk devleti olan bir Suriye mi yoksa halkın ruh hallerinin dalgalanmalarına tabi bir Suriye mi?

Konuya ilişkin yorumunda Anayasa Bildirgesi Taslağı Komitesi üyesi Dr. Ahmed el-Karbi, resmi logoların kabulü tartışılırken yasal temellere dayanmanın gerekliliğini vurguladı. Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesinde açıkça “devletin logosu kanunla belirlenir” ifadesinin yer aldığına ve hukuka dayalı bir devletin anayasal çerçevelere uygun olarak onaylanmamış bir logoya indirgenemeyeceğine işaret etti.

Suriye'deki tartışma ve çekişmenin özü bu olmak yerine, bazı Suriyeliler binlerce yıllık Suriye anıtlarına kazınmış olan Suriye şahininin kökeni ve sembolizmiyle ilgili suçlamalarda bulunmakla meşgul oldular.

Esed rejiminin devrilmesinden ve Şara'nın yönetime gelmesinden bu yana, Suriye halkı hükümetin, özellikle de Başkan Şara'nın her eylemini mutlak biçimde destekleyenler ile hükümetin yaptığı her eylemi veya açıklamayı mutlak biçimde reddedenler arasında bölündü. İki grup arasında, bir şeyleri düzeltmek amacıyla eleştirenlerin ve teşvik etmek amacıyla destekleyenlerin sesleri kayboldu.

Esed rejiminin devrilmesinden bu yana 7 ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak

Şarku'l Avsat'ın Al Majalla'dan aktardığı analize göre Esed rejiminin devrilmesinden bu yana yedi ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak. Bu da yorumlara kapıyı açıyor ve Suriye halkının doğasını ve doğruluğunu bilinmediği söylentilerin yayılmasına katkıda bulunuyor.

17 Mayıs'ta Suriye Cumhurbaşkanlığı, eski rejim tarafından işlenen ihlallerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak, sorumlularından hesap sormak, mağdurlara tazminat ödemek ile görevli bir geçiş adaleti komisyonu kurulacağına dair bir kararname yayınladı. Kararname, Abdulbasıt Abdullatif'in komisyon başkanı olarak atanmasını ve duyuru tarihinden itibaren 30 günü geçmeyecek bir süre içinde bir çalışma grubu oluşturma ve iç yönetmelikler hazırlama görevini üstlenmesini öngörüyordu.

Bu kararnamenin yayınlanmasının üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçti, yani komisyonun kurulması için öngörülen 30 günlük süre geçti. Peki bu komisyon hangi aşamada? Cevap yok. Bu sadece şeffaflığın eksik olduğunu değil, aynı zamanda hükümetin kendi yayınladığı kararnamelere ve mevzuata, örneğin Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesine bağlı olmadığının da bir örneği.

İşte meselenin özü de budur: Nasıl bir Suriye istiyoruz?

Hukuk ve kurumlar devleti Suriye'nin sesi, iki grubun kopardığı gürültü arasında neredeyse duyulmuyor. Bir tarafta destekçiler var ve bunların çoğu Suriyelilerin “Aralık 2024 devrimcileri” olarak adlandırdığı, devrimin 14 yılı boyunca önemli bir rol veya sese sahip olmayan, şimdiyse hükümetin sağ tarafında yer alan kişiler. Diğer taraftaki hükümetin muhalifleri arasındaysa, hükümetin her türlü eylemini çarpıtmakla meşgul olan, çoğunluğu eski rejim kalıntısı ve solcu olan sesler bulunuyor. İkisi arasında aklın sesi kayboluyor.

Suriye'nin istikrarı sadece Suriye için değil, bölge için de bir öncelik. İstikrarlı bir Suriye, komşu ülkelerin istikrarının başlangıcıdır ve bir vatandaşlık devleti ve hukukun üstünlüğünün inşası, Suriyelilerin onlarca yıllık geleceğinin temel taşıdır. Sağlam olmayan temeller üzerine inşa edilen her yapı, özellikle Suriye'nin düşmanları hâlâ pusuda beklediğinden, çökme riski altındadır. Hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, vatandaşlık ve şeffaflık, istediğimiz devleti inşa etmek için önceliklerdir.