Putin: Batı’nın dünyadaki hegemonyasını sürdürmek için her zaman krizlere ihtiyacı var

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Putin: Batı’nın dünyadaki hegemonyasını sürdürmek için her zaman krizlere ihtiyacı var

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batılı ülkelerin Asya-Pasifik bölgesinde ‘NATO benzeri bir sistem’ geliştirmeye çalıştığını söyledi.
Batı’nın dünyadaki hegemonyasını sürdürebilmesi için sürekli krizlere ihtiyaç duyduğunu öne süren Putin, Batı ülkelerini yoksulluğu yaymaya çalışmak ve krizleri diğer ülkelere taşımakla suçladı.
Putin, Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, ABD’nin Ukrayna’daki çatışmayı uzatmaya çalıştığını iddia etti.
Rus lider, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin bu ay Tayvan’a yaptığı ziyareti de ‘planlanmış bir provokasyon’ olarak nitelendirdi.
Washington’un Moskova’nın iç işlerine müdahale ettiğini ve kendi hegemonyasını dünyaya dayatmaya çalıştığını söyleyen Putin, Washington’ın şu anda Tayvan’da yaptığı gibi krizleri kışkırttığına dikkat çekti.
Küreselleşme ve tek kutupluluk kavramlarının başarısız olduğunu belirten Putin, “Çok kutuplu bir dünya, tüm zorlukları, çatışmaları ve terörizmi ele almanın yolunu açıyor” dedi.
Putin, Rusya ve Çin’in egemenliklerinin ihlal edilmesine izin vermeyeceğini ve Batı hegemonyasıyla mücadele edeceklerini de sözlerine ekledi.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ise, NATO’nun daha agresif hale geldiğini ve Avrupa’daki kuvvetleri genişletmek için çalıştığını söyledi.
Şoygu, NATO’nun Ortadoğu, Asya ve Afrika’ya hegemonyasını empoze etmeye çalıştığını da ekledi.
Ukrayna’daki savaşa değinen Şoygu, Rusya’nın Ukrayna’da nükleer silah kullanmasına gerek olmadığını söyledi ve “Ukrayna’daki Rus askeri operasyonları tüm hedeflerine ulaşacak” ifadelerini kullandı.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.