Sadr ve Hazeli arasındaki ‘tweet savaşı’ Amiri’nin başlattığı girişimin başarı şansını düşürüyor

Bağdat’taki göstericiler Cumartesi günü beton bariyerleri yıkarak köprü üzerinden Yeşil Bölge’ye geçmeye çalışıyor (AP)
Bağdat’taki göstericiler Cumartesi günü beton bariyerleri yıkarak köprü üzerinden Yeşil Bölge’ye geçmeye çalışıyor (AP)
TT

Sadr ve Hazeli arasındaki ‘tweet savaşı’ Amiri’nin başlattığı girişimin başarı şansını düşürüyor

Bağdat’taki göstericiler Cumartesi günü beton bariyerleri yıkarak köprü üzerinden Yeşil Bölge’ye geçmeye çalışıyor (AP)
Bağdat’taki göstericiler Cumartesi günü beton bariyerleri yıkarak köprü üzerinden Yeşil Bölge’ye geçmeye çalışıyor (AP)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr adına açıklamalarını yapan ve 'Liderin Bakanı' sıfatını kullanan Salih Muhammed el-Iraki isimli Twitter hesabı, Kays el-Hazeli liderliğindeki Asaib Ehlil Hak örgütünün Meclis Grubu Sadikun Hareketi’ni sert bir dille hedef aldı.
Salih Muhammed el-Iraki hesabından dün (pazartesi) paylaşılan tweet’te, dürüst kişiler anlamına gelen Sadikun ismine atıfta bulunarak, “‘Kazibun (Yalancılar)’ bloku ve ona mensup kişiler ‘Sadr Hareketi’nin geçmişte yer aldıkları hükümetlere ilişkin sorumluluklarını kabul ettiklerini’ söylüyor. Cevap: Evet, sorumluluğu kabul ediyoruz ve bunu inkâr etmiyoruz. Bu nedenle siyasi süreçte Ali bin Yaktin (12 imam sistemini benimseyen Şii fırkaya göre 7. İmam Musa el-Kazım’ı korumak amacıyla pozisyonunu kullanan Abbasi hilafetinde bir bakan) gibi olduk. Fakat bu size fayda etmedi. Siz yolsuzlukta ısrarcısınız” ifadeleri kullanıldı.
Paylaşımın devamında şunlar kaydedildi:
“Ayrıca şunu söyleyeyim: Birtakım sebeplerden dolayı da sorumlulu değiliz. Birincisi: Biz, utanç verici güvenlik anlaşmasını onaylamadık (…) Yolsuzluklarınızın en önemli sebeplerinden biri olan işgalciye karşı koyduk. Büyüklerinizin (Nuri el-Maliki’ye atıfla) ısrarına rağmen Bakanlar Kurulu’na katılmadık ve yolsuzluk sebebiyle 6 bakanımızı geri çektik.”
Paylaşımda ayrıca Sadr Hareketi ile Asaib Ehlil Hak arasındaki şaibeli ilişkilerin ortaya çıkarılması, durumun iki taraf arasında ‘kemik kırma’ seviyesine ulaştığını gösteriyor.
Asaib Ehlil Hak, Sadr kanadından yapılan bu paylaşıma Sadikun Hareketi Meclis Grup Başkanı Adnan Feyhan aracılığıyla cevap verdi. Feyhan, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Sadikun vaadine sadık ve taahhüdüne bağlıdır. Kendi suçunu bize atıp kaçanlara cevap vererek kendimizi fazla yormayacağız. Açıklamaya ihtiyacımız yok çünkü güneş balçıkla sıvanmaz. Eskilerin dediği gibi ‘bir rakipten size hakaret ve iftira geldiğinde bilin ki onu incitmiş ve yormuşsunuzdur’. Esas meseleye gelince; Kays’ımız ulusal bir semboldür” ifadelerini kullandı.
Sadr Hareketi ve Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki bir grup arasındaki ‘tweet savaşı’, Fetih Koalisyonu lider Hadi el-Amiri’nin kapsamlı ulusal diyaloğa zemin hazırlamak için Bağdat-Erbil-Süleymaniye hattında diyalog turları gerçekleştirdiği bir dönemde geldi. Asaib Ehlil Hak Hareketi lideri Kays el-Hazeli daha önceki bir açıklamasında Amiri’yi ‘Koordinasyon Çerçevesi’nin şeyhi’ diye nitelemişti. Sadr ‘tüm taraflarla diyalog kurma’ ilkesini reddederken, Sadr ile dengeli ilişkisini koruyan Amiri’nin, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin geçen hafta başlattığı girişimin üzerine bir diyalog kapısı açmak için krizi hafifletmede önemli bir rol oynadığı hususunda neredeyse tüm taraflar mutabık. Irak’taki siyasi grupların çoğu Kazımi’nin girişimini memnuniyetle karşılıyor.
Siyasi gruplar, Amiri’nin siyasi tıkanıklığı giderme girişiminin başarılı olacağına ve krizin tüm tarafları arasında ciddi diyaloglar başlatabileceğine inanırken, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ile Asaib Ehlil Hak Hareketi lideri Kays el-Hazeli arasındaki karşılıklı suçlamaların Amiri’nin diyalog çabalarını baltalayabileceği ihtimali konuşuluyor. Nitekim Amiri hem Bağdat hem Erbil’de siyasi liderlerle yaptığı görüşmelerin sonuçlarını paylaşmak üzere Necef’in El-Hanane Mahallesi’nde yer alan Sadr’ın konutuna doğru yola çıktı. Koordinasyon Çerçevesi’ndeki bir siyasi kaynağın aktardığına göre, Koordinasyon Çerçevesi liderleri Amiri’nin siyasi liderlerle yaptığı görüşmelerin sonuçlarını ortak bir eylem planına dönüştürmek amacıyla 24 saat içinde bir toplantı gerçekleştirecek. Bu arada Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) Başkanı Jeanine Hennis-Plasschaert Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan ile bir araya geldi. Mevcut krizin aşılmasını amaçlayan Plasschaert-Zeydan görüşmesi, Yargı Konseyi’nin Meclis’i feshetme yetkisinin olmadığını ilan etmesinden bir gün sonra geldi. Yargı Konseyi’nden yapılan açıklamada, “Hakim Zeydan BM Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert ile yargının Irak’ın tanık olduğu siyasi krizle ilgili hukuki sorunları iyileştirmedeki rolünü görüştü” ifadesi kullanıldı. Açıklamada daha fazla detay verilmedi. Yargı Konseyi daha önceki açıklamasında, Anayasa’da bazı ihtilaflı noktaların olduğunu kabul etmişti. Nitekim bu ihtilaflı noktalar siyasi aktörler arasında tartışma konusu olmaya devam ediyor.



Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)

 


Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
TT

Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını görüştü.

Libya İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, başkent Trablus'ta düzenlenen ve çok sayıda güvenlik yetkilisinin katıldığı toplantıda ‘karşılıklı çıkar alanlarında ortak koordinasyonun yönlerinin’ ele alındığını belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantı sırasında ‘hedefli eğitim ve yeterlilik programları ile Libya İçişleri Bakanlığı personelinin yeteneklerinin geliştirilmesinin’ yanı sıra ‘düzensiz göçle mücadele, sınırların güvenliği ve Türkiye'nin uzmanlığından yararlanma ile ilgili konulara’ değinildiği belirtildi.

fvg
Dün başkent Trablus'ta Libya ve Türkiye heyetleri arasında yapılan toplantı (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Trablus ziyareti, General Halife Hafter'in oğlu ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter’in geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin başkenti Ankara'da siyasi ve askeri düzeyde gerçekleştirdiği toplantıların ardından geldi.

Libya İçişleri Bakanı Trablusi, bakanlığının ‘ülkenin son yıllarda karşılaştığı zorluklara ve bunların güvenlik durumuna etkisine rağmen büyük çaba sarf ettiğini’ söyledi.

Gidişatı iyileştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve bir dizi olumlu sonucun elde edildiğini vurgulayan Trablusi, bakanlığın, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkeleriyle doğrudan iletişim kanalları aracılığıyla yasadışı göç konusuna ‘özel önem’ verdiğini kaydetti.

Trablusi, Libya İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik planının, sınırların güvenliğini sağlamaktan başlayarak, ardından çöl ve şehirlerin, son olarak da kıyıların güvenliğini sağlamayı içeren aşamalı bir yaklaşım benimsediğini, ayrıca göçmenler için gönüllü geri dönüş programını uyguladığını ve insan kaçakçılığına karışan organize suç çetelerini takip ettiğini de sözlerine ekledi.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bakan Yerlikaya’nın Libya İçişleri Bakanlığı’nın çabalarını övdüğünü ve Türkiye’nin düzensiz göçle mücadeledeki deneyimini ve son yıllarda elde ettiği olumlu sonuçları paylaştığını aktardı. İçişleri Bakanlığı, bu toplantının, istikrarı artırmak ve güvenlik alanındaki kurumsal çalışmaların konsolidasyonunu desteklemek amacıyla dost ülkelerle etkili iş birliği olanakları oluşturma yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Saddam Hafter, birkaç gün önce Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi.

LUO Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ankara’daki görüşmelerde uluslararası sahnedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, “Savunma Bakanı Güler ile iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirerek bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyecek yollar tartışıldı” denildi.

Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile İngiltere'nin Libya’daki yeni Büyükelçisi Martin Reynolds arasında yapılan toplantıda düzensiz göç konusu başlıca gündem maddesi oldu.

İngiltere’nin Libya (Trablus) Büyükelçiliği tarafından sosyal medya platformu X üzerinden görüşmeye ilişkin yapılan kısa açıklamada, Büyükelçi Reynolds'un Libya'daki diplomatik görevinde ilk kez görüşmesini Dibeybe ile gerçekleştirdiği ve ‘yapıcı bir toplantı’ olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantıda düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik büyüme alanlarında ortak önceliklerin ele alındığı belirtildi.


HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
TT

HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın uluslararası taraflarca sunulan ateşkes önerisini reddettiğini açıklamasının ardından, üç ay sürecek tek taraflı bir insani ateşkes ilan etti.

HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu, ses kaydı olarak yayınlanan konuşmasında şunları söyledi:

“Ulusal sorumluluğumuz ve başta ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimi ve Uluslararası Dörtlü ülkelerinin (Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve ABD) çabaları olmak üzere uluslararası çabalar doğrultusunda üç aylık bir süre için saldırıların durdurulmasını ve uluslararası bir izleme mekanizmasının oluşturulmasını içeren insani bir ateşkes ilan ediyoruz.”

Dagalu konuşmasına şöyle devam etti:

“Radikal İslamcı terörist hareket Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ve Ulusal Kongre Partisi dışında herkesin katıldığı bir siyasi sürece bağlıyız. Zira bu gruplar halkımızın son otuz yılda çektiği tüm acılardan sorumlu.”

Sudan iç savaşının her iki tarafı da son iki yıl içinde, tüm ateşkes anlaşmalarını ihlal ederek müzakere çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden oldu. Orgeneral Burhan daha önce geçiş dönemi veya Sudan'ın geleceği ile ilgili herhangi bir anlaşma yoluyla HDK'yı muhafaza edecek veya iktidar ortaklığına geri getirecek herhangi bir çözümü reddettiğini vurgulamıştı. Orgeneral Burhan, ABD'nin Afrika Kıdemli Danışmanı Massad Boulos'u HDK lehine önyargılı olduğu gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirdi. Ayrıca, savaşı durdurmak için kendilerine sunulan ‘en kötü kart’ olarak gördüğü Uluslararası Dörtlü’nün girişimine olan güvensizliğini dile getiren Orgeneral Burhan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Uluslararası Dörtlü’ye katılımını eleştirerek HDK'yı desteklemekle suçlarken, Suudi Arabistan'ın rolünü ve ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimini övdü.

Orgeneral Burhan'ın açıklamaları, 12 Eylül'de açıklanan ve ABD, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'ın yer aldığı Uluslararası Dörtlü ülkelerinin girişimi etrafındaki tartışmaları yatıştırdı. En önemli özelliği üç aylık bir insani ateşkes olan girişim, Sudan'daki krizi çözmek için bir yol haritası içeriyor. Bunu, kalıcı bir ateşkes ve sivil bir hükümete giden kısa bir geçiş dönemi izliyor. Girişimde, askeri bir çözümün olmadığına ve savaş sonrası dönemde İslamcıların siyasi sahneden uzaklaştırılacağı vurgulanıyor.

Şiddet devam ediyor

HDK, 7 Kasım'da insani ateşkes önerisini kabul ettiğini açıkladı, ancak ertesi gün ordunun kontrolü altındaki Hartum ve Atbara'yı bombaladı. Bunu HDK üyelerinin ‘büyük kalabalıklar’ halinde Batı Kordofan'daki Babnusa şehrine ulaşarak oradaki ordu karargahını ele geçirmeye çalıştığı, ancak Güney Kordofan'daki Kadugli ve Dilling şehirlerini kuşatmaya devam ettiği yönünde bir açıklama izledi.

HDK kasım ayı ortalarında Sudan'ın kuzeyindeki Merowe Barajı'nı birkaç kez insansız hava araçları (İHA) ile hedef aldı ve şehirdeki ordu karargahını bombaladı.

Sudan ordusu 26 Ekim'de Sudan'ın batısını tamamen kontrol altına alan HDK’nın uzun süren kuşatmasının ardından Faşir’i kaybetti.

Çatışmalar Darfur bölgesinden, başkent Hartum’u batı Sudan'a bağlayan petrol zengini komşu eyalet Kordofan’a sıçradı.

Faşir'in HDK’nın kontrolüne geçmesinden bu yana, toplu katliamlar, etnik şiddet, kaçırma ve cinsel saldırıların yaşandığına dair haberler gelirken, insan hakları örgütleri HDK'nın kontrolündeki bölgelerde etnik katliamlar yaşandığını bildirdi.

Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre geçtiğimiz ayın sonundan bu yana, Kuzey Kordofan'dan yaklaşık 40 bin yerinden edilmiş kişinin yanı sıra 100 binden fazla sivil Faşir'den komşu şehirlere kaçtı. ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta, Washington'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmede, Veliaht Prensin talebi üzerine Sudan'daki ‘zulmü’ sona erdirme niyetini açıkladı.

HDK ve BAE, Trump’ın açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve Burhan, savaşı sona erdirmek için Washington ve Riyad ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu teyit etti.

İki yıldan fazla süredir devam eden Sudan savaşında on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi, bu durum milyonlarca sivili tehdit eden ciddi bir açlık krizine yol açtı.