Yunanistan, Meriç Nehri'ndeki bir adacıkta mahsur kalan 38 sığınmacıyı tahliye etti

Yunan polisi daha önce "kimseyi bulamadık" demişti

Yunanistan, sığınmacıları şiddet kullanarak Türkiye'ye geri ittiği gerekçesiyle uluslararası kamuoyundan eleştiri toplamıştı (Reuters)
Yunanistan, sığınmacıları şiddet kullanarak Türkiye'ye geri ittiği gerekçesiyle uluslararası kamuoyundan eleştiri toplamıştı (Reuters)
TT

Yunanistan, Meriç Nehri'ndeki bir adacıkta mahsur kalan 38 sığınmacıyı tahliye etti

Yunanistan, sığınmacıları şiddet kullanarak Türkiye'ye geri ittiği gerekçesiyle uluslararası kamuoyundan eleştiri toplamıştı (Reuters)
Yunanistan, sığınmacıları şiddet kullanarak Türkiye'ye geri ittiği gerekçesiyle uluslararası kamuoyundan eleştiri toplamıştı (Reuters)

Yunanistan güvenlik güçleri, Meriç nehrinde yer alan bir adacıkta mahsur kalan sığınmacılara ulaştı.
Polisin pazartesi günü yaptığı açıklamada, Lavara bölgesinde 38 Suriyeli sığınmacıya ulaşıldığı belirtildi.
Türkiye - Yunanistan sınırındaki Meriç'te 15 Temmuz'dan beri mahsur kalan sığınmacılara sağlık desteği sağlandığı, yemek ve su verildiği daha sonra da bu kişilerin geçici olarak başka bir bölgeye yerleştirildiği belirtildi.
Pazar günü Yunan güvenlik güçleri, bölge civarındaki aramalarda kimsenin bulunamadığını öne sürmüş, adacığın Yunan bölgesi olmadığını ve olaya ilişkin Türk yetkililerle iletişime geçildiğini bildirmişti.
Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarachi de pazar günü paylaştığı tweette bunu doğrulamıştı.
Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansı, Türk yetkililerin olaya dair yorum yapmayı reddettiğini bildirdi.
Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC), aralarında 5 yaşındaki kız kardeşini akrep sokması nedeniyle kaybeden ve kendi sağlık durumu da kritik olan 9 yaşında bir kız çocuğunun yer aldığı grubun acilen tahliye edilmesini istemişti.
IRC, grubun Yunanistan'a girmeye çalıştığını fakat güvenlik güçleri tarafından geri itildiğini söylemişti. Yunan yetkililer IRC'nin paylaştığı bilgilere dair herhangi bir doğrulama yapmazken, sığınmacıları şiddet kullanarak geri ittiklerine dair iddiaları defalarca yalanlamıştı.

İnsan hakları örgütleri, sığınmacıların kurtarılması için çağrıda bulunmuştu (Twitter / @g_christides)

20 Temmuz'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), adacıkta mahsur kalan grubun Yunan makamlarınca kurtarılmasına ve sığınmacılara destek sağlanmasına karar vermişti.
AİHM'nin açıklamasında grupta üç hamile kadının ve 12 reşit olmayan çocuğun yer aldığı bilgisi de paylaşılmıştı.
Independent Türkçe, Reuters, Middle East Eye



ABD Panama Kanalı'nda askeri tatbikat yapıyor

ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)
ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)
TT

ABD Panama Kanalı'nda askeri tatbikat yapıyor

ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)
ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)

ABD ordusu, Çin'in hayati önem taşıyan su yolu üzerindeki nüfuzuna ilişkin iddiaların ardından Panama Kanalı'nı korumak amacıyla Panama güçleriyle birlikte bir dizi askeri tatbikat yürütüyor.

ABD Ordusu'na ait üç Black Hawk ve Chinook helikopteri tatbikata hazırlık amacıyla dün Panama'ya gelerek eskiden ABD Howard Üssü olarak bilinen Panama-Pasifik Havaalanı'na iniş yaptı. Panama Ulusal Deniz Hava Servisi komiser yardımcısı Michael Palacios, tatbikatların Panama güçlerini kanalın güvenliği ve savunmasına yönelik herhangi bir tehdidi püskürtmeye hazırlamayı amaçladığını belirtti.

ABD askerleri, Washington'un kendi üslerini kurmadan Panama hava ve deniz üslerini eğitim için kullanmasına izin veren ikili bir anlaşma kapsamında bir ay önce Panama'da benzer tatbikatlar gerçekleştirmişti. ABD Başkanı Donald Trump'ın kanalı geri alma tehditlerinin ortasında gelen bu anlaşma, Orta Amerika ülkesinde protestolara yol açtı.

Trump, ABD konteyner trafiğinin yaklaşık %40'ının ve küresel ticaretin %5'inin geçtiği kanal üzerinde Çin'in çok fazla etkisi olduğunu iddia etti. Trump nisan ayında, Pasifik ve Atlantik Okyanuslarını birbirine bağlayan kanaldan ABD ticari ve askeri gemilerinin serbestçe geçmesini talep etmiş ve ABD olmadan kanalın var olamayacağını iddia etmişti.

Ancak Panama Devlet Başkanı José Raúl Molino, geçiş ücretlerinin ticaret yolunu denetleyen bağımsız bir kurum olan Panama Kanal İdaresi tarafından düzenlendiğini vurguladı. ABD'nin Panama'daki varlığı, kanalın 1999'un son gününde Panamalılara devredilmesinden önce Washington'un ülkede askeri üslerinin bulunduğu dönemi hatırlatan hassas bir konu olmaya devam ediyor.

Ulusal Hava ve Deniz Kuvvetleri yetkilileri ABD tatbikatlarının cuma gününe kadar devam edeceğini ve “ulusal egemenliğe” saygı gösterileceğini vurguladı. Palacios bu tatbikatların 23 yıldır yapıldığını kaydetti.