The New York Times: Rus cezaevlerindeki Ukraynalı siviller dövülüyor ve elektrik şokuna maruz bırakılıyor

Ukrayna’daki Rus askerleri (EPA)
Ukrayna’daki Rus askerleri (EPA)
TT

The New York Times: Rus cezaevlerindeki Ukraynalı siviller dövülüyor ve elektrik şokuna maruz bırakılıyor

Ukrayna’daki Rus askerleri (EPA)
Ukrayna’daki Rus askerleri (EPA)

The New York Times gazetesinde yer alan yeni bir habere göre, yüzlerce Ukraynalı sivil ülkelerinde Rusların kontrolündeki hapishaneler ve gözaltı merkezlerinde dövülüyor ve elektrik şokuna maruz kalıyor.
Gerçek isimlerini vermeyi reddeden bir grup Ukraynalı, The New York Times gazetesine işgalin başlamasından hemen sonra Rus güçleri tarafından yakalanmalarını anlattı.
Misilleme korkusuyla soyadını vermeyi reddeden Vasily isimli Ukraynalı, Harkov şehrinde bulunan köyünde eşiyle birlikte yürürken aniden yakalandığını, gözleri ve ellerinin bağlandığını ve bir otobüse itildiğini söyledi.
Araba tamircisi Vasily (37), altı haftalık bu ‘cehennem’ süresinde bir gözaltı yerinden diğerine nakledildiğini, dövüldüğünü ve sorgu altında defalarca elektrik şokuna maruz bırakıldığını, nerede olduğu veya neden tutulduğu hakkında çok az fikir sahibi olduğunu dile getirdi.
Çoğu erkek olan yüzlerce Ukraynalı sivil savaş süresince kayboldu, Rus birlikleri veya destekledikleri ayrılıkçılar tarafından gözaltına alındı, Ukrayna’nın Rus kontrolündeki bölgelerinde bodrumlarda, karakollarda ve gözaltı kamplarında tutuldu ve daha sonra hapsedildi.
Rus hapishanelerine şu ana kadar kaç Ukraynalının gönderildiğini kimse tam olarak bilmiyor.

Ukrayna’daki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Misyonu (HRMMU), Rusya’nın 287 sivili kaçırma ve keyfi gözaltı vakasını belgeledi ve bu sayının aslında daha fazla olabileceğini ifade etti.
Vasiliy, Rusya’da gözaltına alınan ve Ukrayna’ya dönebilen birkaç kişiden biri. Yaklaşık 6 hafta sonra serbest bırakılan ve şehrine geri dönen Vasiliy, “Utanç vericiydi, ama hayatta kaldım. Daha kötü olabilirdi. Bazı insanlar vuruldu” dedi.
Vasily, “Sorguya çekenler bizden Ukrayna askeri bölgeleri ve grupları hakkında bilgi istedi. Ancak, tutukluların bir soruya cevap veremeden vurularak öldürülmesiyle, sorgulamalar çoğu zaman anlamsızdı. Doğruyu söylesen bile söylediğin hiçbir şeye inanmıyorlar. Masumiyetini kanıtlayamazsın” diye ekledi.
Gözaltına alınanlardan birinin elinde bastonla sokakta yürüyen yaşlı bir adam olduğunu ve küçük bir çocuğun da büyükannesinin yanına bisikletle giderken gözaltına alındığını dile getirdi.
Vasily’nin ailesi, kayıp oğulları ve akrabalarını hala arayan, nerede oldukları ve hatta hayatta olup olmadıkları konusunda endişe duyan diğer ailelerden daha şanslı.

Oğlu Mart ayında Rus güçleri tarafından yakalanan ve üç gün sonra bilincini kaybetmiş bir şekilde geri bırakılan ve 20 yaşındaki torunu hala gözaltı merkezinde tutulan Olha (64), “Her gün ağlayarak uyuyorum ve ağlayarak uyanıyorum” dedi.
Harkov dışındaki köyleri Vilkhivka, Mart ayı sonlarında Rus birlikleri tarafından işgal edildi.
Köy bombalanmadan önce, Rus askerleri sakinlere tahliye için bir saatlerinin olduğunu söyledi.
İnsan hakları yetkilileri, Rusya’nın savaş bölgesinde tuttuğu sivillerin çoğunun askerlik çağındaki veya askeri deneyime sahip erkekler, aktivistler, yerel yetkililer ve gazeteciler gibi liderlik niteliklerine sahip kişiler olduğunu söyledi.
Ancak aynı zamanda birçok sıradan sivilin genellikle keyfi bir gözaltına maruz kaldığına da dikkat çektiler.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.