Şam rejimi Fransa’nın ‘bedelsiz normalleşme’ açıklamasına tepkili

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın “katliam” açıklamasına yanıt verdi

Suriye'nin kuzeybatısındaki katliamdan esinlenilen bir duvar resmi sosyal medyada paylaşılıyor
Suriye'nin kuzeybatısındaki katliamdan esinlenilen bir duvar resmi sosyal medyada paylaşılıyor
TT

Şam rejimi Fransa’nın ‘bedelsiz normalleşme’ açıklamasına tepkili

Suriye'nin kuzeybatısındaki katliamdan esinlenilen bir duvar resmi sosyal medyada paylaşılıyor
Suriye'nin kuzeybatısındaki katliamdan esinlenilen bir duvar resmi sosyal medyada paylaşılıyor

Suriye Esed rejimi, Fransa’ya tepki gösterdi. Moskova’nın İngilizce yayın yapan resmi yayın organı Russia Today (RT) Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi bir kaynağa atıfta bulunarak şunları söyledi: “Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın uydurma ve isimsiz videolarla ilgili yaptığı son açıklama, en ufak bir inandırıcılıktan yoksun.”
Fransa Dışişleri Bakanlığı, 12 Ağustos'ta "Cezasızlıkla Mücadele" başlıklı bir bildiri yayınlamıştı. Bildiride, bakanlığa Esed rejimi güçlerince işlenen olası suçlarla ilgili önemli belgeler iletildiği kaydedildi.
Açıklamada, 2013'te Şam'daki Tadamon Katliamı sırasında rejim yanlısı güçlerin işlediği vahşetlere ilişkin çok sayıda fotoğraf ve görüntünün yer aldığı belgelerin olduğu ifade edildi. Söz konusu katliamda onlarca sivilin öldürüldüğü belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı olayları Fransa Ulusal Terörle Mücadele Savcılığına (PNAT) bildirdiğini ve söz konusu belgelerin de iletildiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasında, "İddia edilen eylemlerin özellikle insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları olmak üzere, en ciddi uluslararası suçları oluşturması muhtemel" görüşüne yer verdi.
Açıklamada, "cezasızlıkla mücadelenin, mağdurlar için adalet meselesi" ve Suriye'de kalıcı barış inşa etmek için "temel koşul" olduğu ifade edildi.
Son 10 yılda Suriye halkına karşı işlenen suçlara değinilen açıklamada, suçluların adalet önünde hesap vermesi için Fransa'nın seferber olmaya devam ettiğinin altı çizildi.
Siyasi olarak Fransa, Suriye rejimiyle ‘bedelsiz normalleşme’nin sadık muhaliflerinden biri. Bu Paris’in siyasi reformlar ve herkesi kapsayan bir siyasi çözüme açıklık konusunda herhangi bir taviz vermemeye bağlı olması anlamına geliyor.
Aynı şekilde, Paris, diğer Batı başkentleri gibi, yeniden yapılanma sürecine yapılacak herhangi bir katkıyı normalleşmenin başlatılması ile ilişkilendirmektedir. Yeniden yapılanma sürecine anayasa değişiklikleri ve tüm Suriyelileri kapsayan yeni şeffaf seçimler dahildir.
Şarku’l Avsat’ın RT’den aktardığı habere göre Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, Fransa'yı "başkaları üzerindeki manda ve vesayet döneminin tarihin çöplüğüne girdiğini ve dünyanın artık sahte demokrasilerin sahte değerlerine aldanmayacağını" iyi bilmesi çağrısında bulundu.
Şamlı kaynak, Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın son açıklamasının "şaşırtıcı olmadığını" söyledi. Kaynak, Russia Today'e, "Fransız hükümeti, Suriye'deki savaşta teröre sınırsız desteğiyle, Suriye kanının dökülmesinin ve Suriyelilere karşı işlenen suçların birincil sorumluluğunu taşıyor" dedi.



Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
TT

Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)

Irak Meclisi, dün Meclis Başkanı ve iki yardımcısının seçimini tamamlayarak siyasi krizi hızla sona erdirdi. Üçüncü tur oylamanın ardından, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyesi Ferhad el-Atruşi, ikinci Meclis Başkan yardımcısı olarak seçildi.

Bu karar, KDP’nin iki turda da mutlak çoğunluğu elde edemeyen önceki adayı Şahvan Abdullah'ı adaylıktan çekip yerine Ferhad el-Atruşi’yi aday göstermesinin ardından alındı.

Muhammed el-Halbusi 208 oyla Meclis Başkanı olarak seçilirken Adnan Feyhan 177 oyla birinci başkan yardımcısı seçildi.

Sonuçların açıklanmasının ardından yeni başkanlık kadrosu resmi olarak göreve başladı. Halbusi, cumhurbaşkanlığı için aday başvurularının açıldığını duyurarak, Şii Koordinasyon Çerçevesi tarafından seçilecek olan başbakanın onaylanmasıyla sona erecek olan bir sonraki anayasal süreci başlattı. Şii Koordinasyon Çerçevesi, kendisini meclisteki en büyük blok olarak ilan etmişti.


Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)

Yemen salı günü, Suudi Arabistan'ın güvenlik denklemlerini yeniden çizdiği ve kırmızı çizgileri ve ittifak sınırlarını belirlediği önemli gelişmelere tanık oldu. Hadramut ve el-Mehra'da Güney Geçiş Konseyi'nin (GGK) gerginliği tırmandırmasıyla birlikte Riyad, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ‘son derece tehlikeli’ olarak nitelendirdiği eylemlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu adımlar, GGK’ya bağlı güçlerin güney sınırları yakınlarında askeri eylemlerde bulunmasına neden oldu. Riyad, bu gelişmeleri ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdit olarak değerlendirdi.

Güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurgulayan Suudi Arabistan, Yemen'in birliğine ve egemenliğine bağlılığını ve Yemen Başkanlık Konseyi'ne tam desteğini teyit ederken, ‘güney davasının’ haklılığı konusundaki tutumunu ve bunu kapsamlı siyasi diyalog çerçevesi dışında ele almayı reddettiğini bir kez daha yineledi.

Riyad, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin talebine yanıt olarak BAE güçlerinin Yemen'den çekilmesini ve herhangi bir iç tarafa askeri ya da mali destek verilmesinin sonlandırılmasını istedi. Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tümgeneral Turki al-Maliki'ye göre Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu güçleri, resmi izin olmadan Mukalla Limanı’na getirilen silah ve savaş araçlarını hedef alan ‘sınırlı ve nokta atışı’ bir hava saldırısı düzenledi.

Öte yandan Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE ile ortak savunma anlaşmasının iptal edildiğini duyurdu. 90 günlük olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıklayan Alimi, BAE güçlerinin 24 saat içinde ülkeyi terk etmelerini ve kamplarını Vatan Kalkanı Güçleri’ne devretmelerini talep etti. Bu kararlar resmi kurumlar tarafından desteklendi.

Tüm bu gelişmeler ve Alimi'nin verdiği son tarih çerçevesinde BAE Savunma Bakanlığı, ilgili ortaklarla koordineli olarak güçlerinin geri çekileceğini duyurdu. Bakanlık, misyonu sonlandırma kararının ‘mevcut aşamanın gerekliliklerinin kapsamlı bir değerlendirmesi’ çerçevesinde alındığını ve BAE'nin bölgesel güvenlik ve istikrarı destekleme konusundaki taahhütleri ve rolüyle tutarlı olduğunu vurguladı.


Suriye: Lazkiye'de çıkan şiddet olaylarının ardından Esed'le bağlantılı 21 kişi gözaltına alındı

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
TT

Suriye: Lazkiye'de çıkan şiddet olaylarının ardından Esed'le bağlantılı 21 kişi gözaltına alındı

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)

Suriye devlet televizyonuna göre Suriyeli yetkililer, ağırlıklı olarak Alevi nüfusun yaşadığı Lazkiye bölgesinde yaşanan şiddet olaylarının ardından sokağa çıkma yasağı ilan ettikten kısa bir süre sonra, ülkenin batısında Beşşar Esed rejimiyle bağlantılı olmakla suçlanan 21 kişiyi gözaltına aldı.

Lazkiye vilayetinde düzenlenen gösterilerde en az 3 kişinin silahla öldürülmesinin ardından, pazartesi günü Alevi mahallelerinde şiddet olayları yaşandı. Binlerce kişinin katıldığı gösteriler, Humus şehrindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camiye düzenlenen patlamayı protesto etmek amacıyla Alevi bir dini otorite tarafından düzenlenmişti. Göstericilerden ikisi güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.

Suriye devlet televizyonu, Lazkiye vilayetinde İç Güvenlik Güçlerinin, eski rejimin kalıntıları olarak tanımlanan ve suç faaliyetlerinde, mezhepçi kışkırtmada ve iç güvenlik güçlerini hedef alan saldırılarda yer alan 21 kişiyi gözaltına aldığını bildirdi. 

Gözaltılar, devlet televizyonunun, yetkililer tarafından dün saat 17:00 ile bugün 06:00 arasında Lazkiye’de uygulanan sokağa çıkma yasağının yoğun güvenlik önlemleri altında yürürlüğe girdiğini bildirmesinin ardından açıklandı.

İçişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, "acil durumlar, sağlık personeli, ambulans ve itfaiye ekipleri hariç" şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etmiş ve sakinleri "karara tam olarak uymaya ve ilgili makamlarla iş birliği yapmaya" çağırmıştı.

Şarku’l Avsat’ın devlet medyasından aktardığına göre Lazkiye’de ağırlıklı olarak Alevi mahallelerinde yaşayanlar, pazartesi gecesi saldırılar ve yağmalama olayları yaşandığını, araçların ve mülklerin tahrip edildiğini, daha sonra sükunetin sağlandığını ve güvenlik güçlerinin konuşlandırıldığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü Nureddin el-Baba dün yaptığı açıklamada, yetkililerin "vatandaşların onurunu veya mallarını ihlal eden her türlü sabotaj veya saldırı eylemini kesinlikle reddettiğini" belirterek, failler hakkında "gerekli yasal önlemleri" alacaklarını ifade etti.

İçişleri Bakanlığı'nın "gerekçesi ne olursa olsun, hiçbir pervasız veya yasadışı eyleme izin vermeyeceğini" vurgulayan el-Baba, "istisnasız tüm Suriye vatandaşlarını koruma konusundaki tam kararlılığını" teyit etti.

"Saraya Ensar el-Sünne" adını kullanan bir grup tarafından üstlenilen ve 8 kişinin ölümüne yol açan cami saldırısı, bu mezhebin üyesi olan eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana çok sayıda şiddet olayına maruz kalan dini azınlığa yönelik bir dizi saldırının sonuncusu.

Suriye, özellikle mart ayında kıyı bölgesinde Alevi sivillere karşı yaşanan kanlı mezhep çatışmalarına sahne oldu. Şam'daki yeni yönetim, Esed'in silahlı destekçilerini güvenlik güçlerine saldırarak şiddeti kışkırtmakla suçlamıştı.