İspanya Savunma Bakanı: Putin silah olarak enerji kesintisini kullanacak ve zor bir kış geçecekhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3819726/i%CC%87spanya-savunma-bakan%C4%B1-putin-silah-olarak-enerji-kesintisini-kullanacak-ve-zor
İspanya Savunma Bakanı: Putin silah olarak enerji kesintisini kullanacak ve zor bir kış geçecek
Fotoğraf: AA
İspanya Savunma Bakanı Margarita Robles, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "uluslararası topluma karşı yeni bir silah olarak enerji kesintisini kullanacağını ve zor bir kış geçeceğini" söyledi.
Robles, Burgos'ta Silahlı Kuvvetler'e bağlı bir karargahı ziyareti sırasında basına yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarına ve bunun sonuçlarına karşı "birlik ve dayanışma" çağrısında bulundu.
İspanyol Bakan, "Rusya Devlet Başkanı Putin, uluslararası topluma karşı yeni bir silah olarak enerji kesintilerini uygulayacaktır. Bu da zor bir kışın geçeceğine işarettir" dedi.
İspanya'da sol koalisyon hükümetinin aldığı ve 10 Ağustos'ta yürürlüğe giren enerji tasarruf planına göre, kamu binalarında, ticari alanlarda, büyük mağazalarda, havaalanları, tren ve otobüs garları gibi ulaşım altyapılarında, kültürel alanlarda, otellerde klima kullanımının yaz boyunca 27 derece ile sınırlandırılması, ayrıca saat 22.00'den sonra kamu binaları, mağazalar ve alışveriş merkezlerinin vitrinlerinin ışıklarının kapatılması gerekiyor.
Ayrıca kışın da klimalarda 19 dereceye kadar sınırlama getiren planın 1 Kasım 2023'e kadar uygulanması öngörülüyor.
Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.
ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.
Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."
Avrupa “güçlü güvenlik garantileri” sağlanmadan Ukrayna'nın topraklarını devretmesine karşıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5219910-avrupa-%E2%80%9Cg%C3%BC%C3%A7l%C3%BC-g%C3%BCvenlik-garantileri%E2%80%9D-sa%C4%9Flanmadan-ukraynan%C4%B1n-topraklar%C4%B1n%C4%B1-devretmesine
Avrupa “güçlü güvenlik garantileri” sağlanmadan Ukrayna'nın topraklarını devretmesine karşı
Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için Berlin'de bir araya gelen Avrupalı liderler aile fotoğrafı çektirdi (AFP)
Avrupalı liderler dün Berlin’de düzenlenen barış görüşmelerinin ardından yaptıkları ortak açıklamada, olası toprak tavizlerine ilişkin kararların ancak Ukrayna halkı tarafından ve güçlü güvenlik garantileri sağlandıktan sonra alınabileceğini söylediler.
Reuters'ın aktardığı açıklamada, bugün üzerinde anlaşmaya varılan güvenlik garantileri arasında, istekli ülkelerin katkıda bulunacağı, ‘Ukrayna'nın hava sahasının güvenliğini sağlamak ve Ukrayna içindeki eylemler de dahil olmak üzere deniz güvenliğini artırmak’ için Avrupa liderliğindeki bir gücün yer aldığı belirtildi.
Avrupa’nın önde gelen ülkeleri ve Avrupa Birliği (AB) liderleri, Ukrayna’da Avrupa liderliğindeki ‘çok uluslu bir güç’ konuşlandırılmasını ve 800 bin kişilik bir kadroyla Ukrayna ordusuna ‘sürdürülebilir’ destek sağlanmasını önerdi.
Avrupalı liderler, bu gücün ‘gönüllü ülkelerin katkılarıyla oluşturulacağını ve ABD tarafından destekleneceğini’ belirtti.
Almanya, Fransa, İngiltere, Danimarka, Hollanda, Finlandiya, Norveç, İtalya, Polonya, İsveç ve AB liderleri tarafından imzalanan bildiride, imzacı taraflar ABD ile ‘savaşı sona erdirmeyi amaçlayan bir anlaşma çerçevesinde Ukrayna'ya sağlam güvenlik garantileri ve ekonomik toparlanmayı destekleyecek önlemler sağlamak için birlikte çalışmak’ konusunda mutabık kaldılar.
Barış döneminde 800 bin asker seviyesinde kalması gereken Ukrayna’nın ordusunun desteklenmesinin yer aldığı açıklamada, ABD tarafından yönetilen ateşkesin izlenmesi ve doğrulanması için bir mekanizmadan bahsedildi.
Açıklamada “Kalıcı barış için çalışmaya istekli olduğunu göstermek, Başkan (Donald) Trump'ın önerdiği barış planını kabul ederek Rusya'ya düşmektedir” denildi.
Açıklamaya göre Moskova’nın ateşkesi kabul ederek çatışmayı sona erdirme konusundaki kararlılığını göstermesi gerekiyor.
Velayati, Ermenistan Büyükelçisi Grigor Hakobyan ile görüştü, (IRNA)
İran'ın Lideri'nin uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayati, Washington'un arabuluculuğuyla Ermenistan ve Azerbaycan arasında yeni bir transit koridoru kurulması konusunda varılan anlaşmanın ardından, Tahran'ın "ABD Başkanı Donald Trump'ın Kafkasya'daki projesine" şiddetle karşı çıktığını söyledi.
Velayati'nin açıklamaları, Ermenistan'ın Tahran Büyükelçisi Grigor Hakobyan ile yaptığı görüşme sırasında geldi; görüşmede Güney Kafkasya'daki durum da dahil olmak üzere son gelişmeler ele alındı.
Ağustos ayının başlarında Ermenistan ve Azerbaycan, ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğuyla Beyaz Saray'da, iki eski Sovyet cumhuriyeti arasındaki on yıllarca süren çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan bir anlaşma imzaladı.
Anlaşma, Azerbaycan'ı batıdaki Nahçıvan özerk bölgesine bağlayacak, Ermenistan üzerinden geçecek bir "transit bölge" oluşturulmasını öngörüyor. Bu bölgeye "Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu" veya "Geçiş Koridoru" adı verilecek. Anlaşmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri, "Zengezur Koridoru" olarak da bilinen bu koridoru geliştirme hakkına sahip.
8 Ağustos 2025'te Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanan anlaşmanın ardından Beyaz Saray'da Donald Trump, İlham Aliyev ve Nikol Paşinyan arasında gerçekleşen üçlü el sıkışma (Reuters)
Devlet haber ajansı ISNA, Velayati'nin Kafkasya'daki "Trump Projesi" olarak bilinen şeyin "Zangezur Koridoru"ndan farklı olmadığını ve İran'ın buna kesinlikle karşı olduğunu söylediğini aktardı. Şarku’l Avsat’ın ISNA’dan aktardığına göre Velayati, Tahran'ın Zangezur Koridoru projesine başından beri karşı çıktığını, çünkü sınır değişikliklerini veya bölgesel güvenliğini tehdit edebilecek herhangi bir gelişmeyi reddettiğini ifade etti.
Velayati, "Trump Projesi"nin özünde sadece farklı bir isimle aynı proje olduğuna ve şu anda Amerikan şirketlerinin Ermenistan'a girişiyle desteklendiğine inanıyor.
Velayati, İran'ın, Rusya'nın katılımıyla veya katılımı olmadan bu projeye kesin olarak karşı çıktığını, hatta Moskova'nın Ukrayna'daki savaşla meşgul olduğu dönemde bile bu tutumunu sürdürdüğünü belirtti. Tahran'ın bu koridorun uygulanmasını engellemede başarılı olduğunu, çünkü bu koridorun kuzey İran'da NATO varlığına yol açabileceğini ve kuzey İran ile güney Rusya'nın güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturabileceğini ifade etti.
Velayati, "Deneyimler, Amerika Birleşik Devletleri'nin hassas bölgelere öncelikle ekonomik nitelikteki projeler aracılığıyla girdiğini, daha sonra kademeli olarak varlığını askeri ve güvenlik boyutları kazanacak şekilde genişlettiğini kanıtlamıştır" uyarısında bulunarak, "İran sınırlarında Amerikan varlığına kapı açan herhangi bir projenin açık güvenlik sonuçları olacağını" vurguladı.
Ağustos ayında, Bakü ve Erivan arasında varılan anlaşmanın duyurulmasının ardından İran'ın TRIP (Trump'ın Uluslararası Barış ve Refah Koridoru) projesine yönelik itirazları yoğunlaştı.
İranlı yetkililer ve parlamenterler, Zangezur Koridoru projesinin önemsiz bir mesele olarak değil, sınır güvenliği ve bölgesel egemenlik konusunda kırmızı çizgi olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Velayati daha önce bunu Güney Kafkasya'nın güvenliğini tehlikeye atacak bir "komplo" olarak nitelendirmiş ve Trump'ın sahip olduğu bir koridor değil, paralı askerlerinin mezarlığı olacağı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Anlaşmanın imzalanmasından bir hafta sonra, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Ermenistan'ın başkenti Erivan'a giderek Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile görüşmelerde bulundu ve anlaşmanın detayları hakkında daha fazla bilgi edindi.
O dönemde İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, iç tepkileri küçümseyerek, anlaşmanın "temel pozisyonlarımıza saygı duyduğunu, ancak potansiyel bir Amerikan şirketinin varlığının endişe kaynağı olduğunu ve istişarelere devam edip gelişmeleri yakından takip edeceklerini" söyledi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة