Afganistan Biden'ın kabusu oldu, yaklaşan seçimlerdeki şansı tehdit altında

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki Cumhuriyetçiler: Biden kaotik geri çekilme konusunda kamuoyunu yanlış yönlendirdi

Taliban liderleri, başkent Kabil'i ele geçirilmesinin birinci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törene katıldı. (Reuters)
Taliban liderleri, başkent Kabil'i ele geçirilmesinin birinci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törene katıldı. (Reuters)
TT

Afganistan Biden'ın kabusu oldu, yaklaşan seçimlerdeki şansı tehdit altında

Taliban liderleri, başkent Kabil'i ele geçirilmesinin birinci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törene katıldı. (Reuters)
Taliban liderleri, başkent Kabil'i ele geçirilmesinin birinci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törene katıldı. (Reuters)

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki Cumhuriyetçiler yayımladıkları raporda, Başkan Joe Biden'ı ABD'nin Afganistan'dan kaotik bir şekilde çekilmesinden sorumlu tuttu ve Biden yönetiminden ‘tahliyelerdeki başarısızlığından’ dolayı hesap soracaklarını taahhüt ettiler.  
Cumhuriyetçi Parti’nin raporunda, Başkan Joe Biden’ın, bir yıl önce ABD askerlerinin Afganistan’dan kaotik bir şekilde çekilmesinden dolayı eleştirildi ve bu ülkeden çekilmeye yönelik ‘gerçekçi bir planın olmadığı’, ayrıca Biden’ın, ‘Kabil’in düşmesi sürprizdi, acil tahliyenin ardından başkentte güvenliğin sağlanması için Taliban’ın alternatifi yoktu’ diyerek kamuoyunu yanılttığı ve yanlış yönlendirdiği vurgulandı.
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’ndeki Cumhuriyetçiler tarafından düzenlenen raporda, “800'den fazla Amerikan vatandaşını Afganistan'da mahsur kalmasıyla sonuçlanan ‘kaotik geri çekilme’, Biden ve ulusal güvenlik ekibi, Afganistan'da çalışan ABD askeri liderleri, diplomatları ve uluslararası müttefiklerin uyarılarını dikkate alsaydı önlenebilirdi’’ denildi. Tahliye sürecinde birçok üst düzey ABD askeri yetkilisi, ABD'nin başkent Kabil’de en az 2 bin 500 asker bırakmaması durumunda, Afgan hükümetinin çökeceği konusunda Biden'ı uyarmıştı. Raporda, Kabil'deki ABD büyükelçiliğinden gelen ve Afgan hükümetinin olası çöküşüne dair acil uyarılar içeren mesajlara da atıfta bulunuldu.
ABD, Afganistan'dan çekilme aşamasında tahliye işlemlerini önceden planlama konusunda hazırlıksız yakalanmış, hatta tahliyeler için çok az bir hazırlığın yapıldığı belirtilmişti. Tahliyeler esnasında eski Kabil hükümetinden birçok Afgan üst düzey personel de geride bırakılmıştı. Raporda, kaotik tahliyenin en trajik sonuçlarından birinin Kabil havaalanındaki intihar saldırısında 13 ABD askeri ve 160 Afgan'ın öldürülmesi olduğu belirtildi. Biden yönetiminin, Taliban’ın 15 Ağustos’ta Kabil’in güvenliğini sağlama sorumluluğunu üstlenme teklifini geri çevirme kararı eleştirilerek, bu teklifin kabul edilmesi durumunda, Hamid Karzai Havaalanı’nın çevresinin güvenceye alınabileceği ve tahliyelerin daha düzenli bir şekilde gerçekleşmesine olanak sağlanabileceğine işaret edildi. Raporda ayrıca, ABD’nin çekilmesinden ve Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinden 12 ay sonra Afganistan’ın ekonomik koşullarının daha da kötüleştiği, açlık ve yoksulluk oranlarının arttığı, insan haklarında özellikle kadın haklarında ciddi gerileme yaşandığı vurgulandı.  
ABD'nin Afganistan'dan alelacele çekilmesinin üzerinden bir yıl geçti, kimilerince ‘stratejik bir başarısızlık’ addedilen geri çekilmenin yankıları hala devam ediyor. Bu başarısızlık nedeniyle Başkan Joe Biden suçlanıyor ve Beyaz Saray’ın çalışma verimliliği sorgulanıyor.  Analistler, 31 Ağustos 2021'de Amerikan ordusu Kabil'den çekilirken, Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'ndaki ABD uçaklarına tutunmaya çalışan Afganların ve başkentin Taliban savaşçıları tarafından hızla ele geçirilmesine ilişkin görüntülerin Başkan Biden'ın peşini bırakmayacağını söylüyorlar. Cumhuriyetçilerin bu konu çerçevesinde, Başkan Biden ve yönetimine ara seçim sürecinde ağır bir saldırı başlatacağı değerlendiriliyor. Cumhuriyetçiler, ABD'nin Afganistan'dan feci şekilde çekilmesini, rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimine giden süreci ve Çin’in Tayvan’a yönelik saldırganlığını, Biden’ın dış politikadaki yetersizliği ile ilişkilendirmeye hazırlanıyor.  
Öte yandan Biden, eski Başkan Donald Trump'ın Taliban ile yaptığı anlaşmaya bağlı kaldığını ve bu nedenle ABD güçlerinin Afganistan'dan çekilmesini uyguladığını savunuyor. Biden’ı göre ABD ordusunun Afganistan’da kalması daha fazla askerin hayatının riske edilmesi ve 2 trilyon dolara mal olan savaşın maliyetinin daha da artmasına neden olacaktı. Joe Biden’a olan destek Afganistan’dan geri çekilmesinin ardından yüzde ellilerin altına düştü. ABD yakın tarihinde uzun süredir görülmemiş yüksek enflasyon oranlarıyla baş edememesi de Biden’ı zorlayan diğer önemli konular arasında öne çıkıyor. Biden, ABD'nin geri çekilmesini ve ABD'nin en uzun savaşını sona erdirmesini savunmuştu. Ülkesinin Afganistan'daki ana hedeflerine ulaştığını iddia eden Biden, bu ülkenin bir daha asla teröristler için güvenli bir sığınak ve üs haline gelmeyeceğini vurgulamıştı. Ancak başkent Kabil'in ABD askeri operasyonunu sonlandırmadan önce Taliban tarafından ele geçirilmesi ve ABD’nin müttefiki çok sayıda Afgan’ın ülkeden tahliye edilemesi, Beyaz Saray yönetimin krizleri yönetme noktasındaki zaaflarına işaret ediyor.  
El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'nin öldürülmesi ve Biden'ın Kongre'de kazandığı bir dizi yasama zaferi, başarı olarak addediliyor, ancak uzmanlar bu başarıların Demokratların ara seçimlerindeki oy oranlarına olumlu yansıyıp yansımayacağını sorguluyor. Şarku’l Avsat’ın ABD basınından özetlediği haberine göre ABD ve Taliban arasında 2018 yılında başlayan görüşmeleri yürüten isim Zalmay Halilzad, çekilme sürecinin oldukça kötü olduğunu ve ciddi bir planlama yapılamadığını söyledi. Demokratlar ise Başkan Biden’ın sözünü tuttuğunu ve Afganistan’ın artık ABD'ye yönelik terör saldırıları için bir merkez olmadığını savunuyor. Başkan Biden'ın destekçileri, daha önceki birçok ABD yönetiminin savaşa girme ve savaş yöntemleri konusunda kötü kararlar verdiğini hatırlatarak, Biden’ın, siyasi risk alma cesaretine sahip tek başkan olduğunu savunuyor ve ABD'nin Afganistan'dan en az on yıl önce çekilmesi gerektiğini söylüyorlar.  
Ancak Cumhuriyetçiler, Biden'ın çekilmesinden sonra Afganistan hükümetinin hızlı çöküşünün ABD'nin zayıflığını gösterdiğini ve düşmanlara karşı güvenilirliğini sarstığını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgaline ve Çin'in Tayvan'a düşmanlığına kapı açtığını savunuyorlar. 
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’ndeki en üst düzey Cumhuriyetçi Temsilci Mike McCaul, Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı’nı ABD askerlerinin Afganistan’dan kaotik bir şekilde çekilmesinden dolayı eleştirdi. McCaul, ‘Face the Nation’ televizyon programına yaptığı açıklamada, “Tam bir eksiklik ve planlama başarısızlığı söz konusu, uygulanan hiçbir plan yoktu. Dışişleri Bakanlığı muhtemelen bu büyüklükte bir tahliye için ihtiyaç duyduğu kaynaklara sahip değildi. Afganistan’dan sonra ABD’nin hasımları daha da cüretkâr hale geldi, büyük bir güç olarak görünmemeye başladık, zaaf gösterdik ve zaaf her zaman saldırganlığı davet eder. Sanırım bunun etkilerini dünya sahnesinde görüyoruz” diye konuştu. 



Kim Jong Un, 2017 yılında Malezya'da öldürülen üvey kardeşinin mezarını ziyaret etti

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (Arşiv- DPA)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (Arşiv- DPA)
TT

Kim Jong Un, 2017 yılında Malezya'da öldürülen üvey kardeşinin mezarını ziyaret etti

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (Arşiv- DPA)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (Arşiv- DPA)

Resmi Kore Merkezi Haber Ajansı'nın (KCNA) haberine göre, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, bugün 2017'de Malezya'da suikasta uğrayan ve faili meçhul kalan üvey kardeşinin mezarını ziyaret etti.

KCNA, Kim'in bugün "ölümünün ardından içten taziyelerini sunmak için" mezarı ziyaret ettiğini bildirdi. Kuala Lumpur havaalanında sinir gazıyla düzenlenen saldırıda öldürülen Kuzey Kore rejimini eleştiren Kim Jong Nam'ın mezarına ziyaret yapıldığına dair resmi bir doğrulama henüz yapılmadı. Güney Kore, suikasttan Pyongyang'ı sorumlu tutarken, Kuzey Kore bu iddiayı reddetti. Olay, Malezya ve Kuzey Kore arasında diplomatik bir krize yol açtı.

Kim Jong-nam'ın cesedi Kuzey Kore'ye nakledildi ve yetkililer, cesedin Malezya'da ölen bir Kuzey Kore vatandaşına ait olduğunu tespit etti. Malezya polisi, Şubat 2017'de, Kim'in Kuala Lumpur'dan sürgünde yaşadığı Makao'ya uçmak üzereyken yüzüne yasaklı sinir gazı VX kullandıkları iddiasıyla iki kadını tutukladı.

Duruşmaların ardından serbest bırakıldılar ve memleketleri Endonezya ve Vietnam'a sınır dışı edildiler. Malezya polisi, suikast planına karıştığından şüphelenilen ve suçtan hemen sonra Pyongyang'a geri döndükleri bildirilen dört Kuzey Koreliyi bulamadıklarını açıkladı.


Afganistan'daki depremde 7 kişi öldü, 150 kişi yaralandı

Afganistan'ın Nangarhar vilayetindeki depremin ardından kısmen yıkılan evinde bir Afgan (Arşiv- Reuters)
Afganistan'ın Nangarhar vilayetindeki depremin ardından kısmen yıkılan evinde bir Afgan (Arşiv- Reuters)
TT

Afganistan'daki depremde 7 kişi öldü, 150 kişi yaralandı

Afganistan'ın Nangarhar vilayetindeki depremin ardından kısmen yıkılan evinde bir Afgan (Arşiv- Reuters)
Afganistan'ın Nangarhar vilayetindeki depremin ardından kısmen yıkılan evinde bir Afgan (Arşiv- Reuters)

Afganistan'ın en büyük şehirlerinden Mezar-ı Şerif'te meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremde 7 kişi öldü, 150 kişi yaralandı.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'na (USGS) göre, dün gece geç saatlerde Afganistan'ın kuzeyinde 6,3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. USGS, 28 kilometre derinliğindeki depremin, Belh eyaletine bağlı Mezar-ı Şerif kenti yakınlarındaki Khulam'da yerek saatle 20:28'de meydana geldiğini bildirdi. USGS, derinliği başlangıçta 10 kilometre olarak bildirmişti.

Yerel yetkililer, bölge sakinleri için acil durum irtibat numaraları oluşturdu, ancak herhangi bir can kaybı bildirilmedi. AFP’nin haberine göre, Mezar-ı Şerif'te birçok kişi olası artçı sarsıntılardan korkarak evlerinden dışarı çıktı. Sarsıntılar başkent Kabil'de de hissedildi.

Ağustos ayı sonunda, Afganistan'ın doğusunda 6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi ve 2 bin 200'den fazla kişi hayatını kaybetti. Avrasya ve Hindistan tektonik plakalarının kesiştiği noktada bulunan Afganistan, sık sık depremlerle sarsılıyor. İngiliz sismolog olan Brian Baptiste'e göre ülkenin kuzeydoğusu 1900 yılından bu yana 7 veya daha yüksek şiddette 12 deprem yaşadı.

Ekim 2023'te Afganistan'ın batısındaki Herat ilinde 6,3 büyüklüğünde bir deprem ve ardından gelen bir dizi güçlü artçı sarsıntı meydana geldi. Birleşmiş Milletler tahminlerine göre bin 500'den fazla kişi hayatını kaybetti, 63 binden fazla ev yıkıldı veya hasar gördü.


Hindistan'da bir tapınakta çıkan izdihamda dokuz kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı

İnsanlar Patna'daki Mahavir Hindu tapınağının yakınında toplandılar (AFP)
İnsanlar Patna'daki Mahavir Hindu tapınağının yakınında toplandılar (AFP)
TT

Hindistan'da bir tapınakta çıkan izdihamda dokuz kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı

İnsanlar Patna'daki Mahavir Hindu tapınağının yakınında toplandılar (AFP)
İnsanlar Patna'daki Mahavir Hindu tapınağının yakınında toplandılar (AFP)

Güney Hindistan eyaleti Andhra Pradesh'te bugün meydana gelen izdihamda en az dokuz kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.

Eyalet başbakan yardımcısı Pawan Kalyan, izdihamın, Hindular için kutsal bir gün olan Shirakulam şehrindeki Shri Venkateswara Swami tapınağının etrafında toplanan ziyaretçilerin arasında meydana geldiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre Kalyan yaptığı açıklamada, trajik olayla ilgili soruşturma başlatılacağını belirtti. Tapınağın özel olarak işletildiğini belirten Kalyan, ölü sayısının tahminen dokuz kişi olduğunu ifade etti.

Devlet Bakanı Anam Ramanarayana Reddy, kapasitesi yalnızca 2 bin kişi olan tapınağa 25 bine yakın ziyaretçinin akın ettiğini ve bunun izdihama yol açtığını söyledi.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, X web sitesinde yaptığı paylaşımda, hükümetin ölenlerin ailelerine 200 bin rupi (2 bin 300 $), yaralılara ise 50 bin rupi (570 $) tazminat ödeyeceğini duyurdu.