Lübnan, mültecilerin geri dönüşü için çabalarını arttırdı

Lübnan Bekaa Vadisi’nde yerinden edilmiş Suriyelilere ait bir kamp (AP)
Lübnan Bekaa Vadisi’nde yerinden edilmiş Suriyelilere ait bir kamp (AP)
TT

Lübnan, mültecilerin geri dönüşü için çabalarını arttırdı

Lübnan Bekaa Vadisi’nde yerinden edilmiş Suriyelilere ait bir kamp (AP)
Lübnan Bekaa Vadisi’nde yerinden edilmiş Suriyelilere ait bir kamp (AP)

Lübnan, Suriyeli mültecileri ülkelerine iade etme sürecini harekete geçirmek için aylardır birden fazla düzeyde hareket ediyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn uluslararası topluma çağrıda bulunarak ülkesindeki Suriyeli mültecileri uygun koşullar sağlandıktan sonra Suriye’ye  geri göndermek için diplomatik çabalar yürütüyor. Bu çabalara paralel olarak, Lübnan Göç ve Mülteciler Bakanı İsam Şerafeddin, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne kayıtlı 839 binden fazla yerinden edilmiş Suriyelinin geri dönüşünün önündeki engelleri aşmak için Şam ile iletişim kuruyor. Lübnan makamları, ülkedeki yerinden edilmiş Suriyelilerin toplam sayısının bir buçuk milyonu aştığını açıkladı.
Bakan Şerafeddin, dünkü Şam ziyaretinde Suriye Yerel Yönetim ve Çevre Bakanı Hüseyin Mahluf ve İçişleri Bakanı Muhammed Rahmun ile bir araya geldi. Toplantıdan sonra Mahluf, Suriye ve Lübnan tarafları arasında ayda sadece yerinden edilen 15 bin mülteci için değil, Lübnan tarafının sunduğu planda da belirtildiği gibi tüm mültecilerin geri dönüşüne ilişkin vizyonda bir fikir birliği olduğunu vurguladı.
Çıkarılan af kararnamelerinin yerinden edilmiş tüm Suriyelileri kapsadığına dikkat çeken Mahluf, sınır bölgelerindeki prosedürleri kolaylaştırmaya ve basitleştirmeye ve geri dönenler için ulaşım,  insani yardım, tıp, eğitim ve diğer alanlar dahil olmak üzere güvenli ve konforlu bir konaklama sağlamak için hizmetleri güvence altına alma konusunda da fikir birliğine varıldığını söyledi.
Diğer yandan Lübnanlı bakan, bir sonraki aşamada, Lübnan tarafından geliştirilen planın ilk aşamasının tamamlanmasına başlamak için Suriye tarafıyla art arda ziyaretler ve çok sayıda toplantı olacağını belirtti.
Lübnanlı resmi bir kaynak, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Lübnan, geri dönüş, güvenlik ve diplomatik dosyanın hareketlendirilmesi için Şam ile koordinasyon yoluyla 5 düzeyde çalışmalarını harekete geçirdi.
Yerinden edilmişleri Lübnan toplumuna entegre etme planlarına tepkisini de dile getiren kaynak, “Dosyaya yaklaşım ve dosyayla ilgili sorunlarla ilgilenmeye odaklanma konusunda BM Komisyonu ile görüş ayrılığı var. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) hâlâ iade dosyasına yanıt vermiyor, özellikle de yerinden edilenlerle ilgili ilgili resmi makamlara verileri vermiyor.” diye konuştu.
Lübnan’da ülkedeki krizleri alevlendiren yerinden edilme dosyasının büyük yankıları, özellikle finansal, ekonomik ve yaşam koşulları göz önüne alındığında, bu dosyasının mümkün olan en kısa sürede tamamlanması gerektiği konusunda bir fikir birliği mevcut. Son zamanlarda hizmetler, iş olanakları, ekmek, ilaç ve yakıt gibi geçim zaruretleri üzerindeki çatışmanın bir sonucu olarak ev sahibi Lübnanlılar ile yerinden edilmiş Suriyeli topluluklar arasındaki ilişki yeniden gerginleşti.
Diğer yandan Mültecilerin dönüşü doyası ile ilgili bakanlıklar arasında bir tür yetki çatışması var. Özellikle Sosyal İşler Bakanlığı ile Yerinden Edilenler Bakanlığı arasında bu çatışma malum hale geldi. Sosyal İşler Bakanlığı’nın görevleri Lübnan içindeki yerinden edilmişlerin koşullarıyla sınırlı, Yerinden Edilenler Bakanlığı ise Suriye tarafıyla anlaşmak ve iletişim kurmakla mükellef.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, geçtiğimiz Haziran ayında yerinden edilenleri zorla geri göndermekle tehdit ettiğinde bu dosyada benzeri görülmemiş bir şekilde gerilim tırmandı. Mikati, “Uluslararası toplum, yerinden edilmiş Suriyelileri ülkelerine geri döndürmek için Lübnan ile iş birliği yapmalı. Aksi takdirde Lübnan, Batılı ülkeler için arzu edilmeyen bir pozisyon benimseyecektir. Lübnan, yasaları sıkı bir şekilde uygulayarak Suriyelileri yasal yollarla ülkeden çıkarmak için çalışacak.” dedi.
BMMYK'ya göre, yerinden edilmiş insanlar Suriye'ye dönüşlerini güvenlik, barınma, temel hizmetlerin mevcudiyeti ve geçim kaynakları gibi bir dizi faktöre bağlamaktadır. Bu faktörler henüz tam olarak mevcut değil. Lübnan'da mülteci dosyasına ilişkin gerilimin tırmanmasının, mültecileri evlerine geri göndermeye yönelik uluslararası bir karar olmadığı sürece sonuçsuz kalacağı tahmin ediliyor.
Lübnan Kamu Güvenliği Genel Müdürü Abbas İbrahim, “Uluslararası toplumun yerinden edilmiş Suriyelileri ülkelerine geri göndermeye niyeti yok. Pek çok bahaneyle geri dönüşlerini engelleyen büyük ülkeler var. Suriye yönetiminin garantisini aldıktan sonra yerinden edilenlerin güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamak için BM devletlerine bir teklifte bulunuldu, ancak yakın vadede mültecilerin geri dönüşleri için uluslararası bir irade olmadığı için bu teklif reddedildi” dedi.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.