Esed rejimi, ABD'li gazeteci Austin Tice'i kaçırmadığını veya alıkoymadığını iddia etti

Fotoğraf: Tice ailesi
Fotoğraf: Tice ailesi
TT

Esed rejimi, ABD'li gazeteci Austin Tice'i kaçırmadığını veya alıkoymadığını iddia etti

Fotoğraf: Tice ailesi
Fotoğraf: Tice ailesi

Beşşar Esed rejimi, Suriye'de Ağustos 2012'den beri rehin tutulan Amerikalı gazeteci Austin Tice'in, kendileri tarafından kaçırılmadığını veya alıkonulmadığını öne sürdü.
ABD yönetiminin, geçen hafta Tice'ın serbest bırakılması konusunda yaptığı çağrıların ardından Esed rejiminin dışişleri bakanlığı yazılı açıklama yaptı.
Esed rejiminin ajansı SANA'nın paylaştığı açıklamada, rejimin kontrolündeki bölgelerde aralarında gazeteci Tice'ın da bulunduğu herhangi bir ABD vatandaşının kaçırılmadığı veya alıkonulmadığı ileri sürüldü.
"ABD yönetimiyle resmi görüşmeler veya temaslar alenen ve sadece Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı ve işlerine karışmama temelinde olur" ifadesinin yer aldığı açıklamada, ABD güçlerinin ön şartsız Suriye topraklarından çekilmesi istendi.

Biden, Amerikalı gazetecinin serbest kalmasını istemişti
ABD Başkanı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta Tice'ın Suriye'de kaçırılmasının 10. yılında rejime çağrıda bulunarak, Amerikalı gazetecinin serbest kalmasını istemişti.
ABD hükümeti, Austin'in güvenli şekilde yerinin tespit edilerek kurtarılması ve geri getirilmesine doğrudan sebep olacak bilgi için 1 milyon dolara kadar ödül teklifinde bulunmuştu.
Austin Tice, Ağustos 2012'de Şam kırsalındaki olayları izlerken kayboldu ve o zamandan beri kendisinden haber alınamadı.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”