Lübnan Güçleri ile İlerici Sosyalist Partisi’nin ilişkilerine soğukluk hakim ancak ilişkileri sürecek

Canbolat, cumhurbaşkanlığı konusunda ortak görüşleri olsa da Semir Caca’nın sert üslubuna itiraz ediyor

Canbolat Hizbullah’a Mişel Avn’ın tam tersi bir cumhurbaşkanını destekleyeceklerini bildirdi. (DPA)
Canbolat Hizbullah’a Mişel Avn’ın tam tersi bir cumhurbaşkanını destekleyeceklerini bildirdi. (DPA)
TT

Lübnan Güçleri ile İlerici Sosyalist Partisi’nin ilişkilerine soğukluk hakim ancak ilişkileri sürecek

Canbolat Hizbullah’a Mişel Avn’ın tam tersi bir cumhurbaşkanını destekleyeceklerini bildirdi. (DPA)
Canbolat Hizbullah’a Mişel Avn’ın tam tersi bir cumhurbaşkanını destekleyeceklerini bildirdi. (DPA)

Lübnan Güçleri Partisi ile İlerici Sosyalist Partisi’nin ilişkilerine soğuk bir hava hakim, ancak cumhurbaşkanlığı seçim dosyasına yaklaşımları farklı olsa da ‘ortak paydaları’ paylaşan bu iki partinin ilişkilerinin tamamen kopması uzak ihtimal olarak görülüyor. İki partiye yakın kaynaklar, mevcut soğukluğun İlerici Sosyalist Partisi’nin Hizbullah ile bir diyalog başlatmasından kaynaklandığını aktardı. Lübnan Güçleri Milletvekili Strida Caca, İlerici Sosyalist Partisi lideri Velid Canbolat’ın, Başpiskopos Musa el-Hac hakkında soruşturma açan Askeri Mahkeme Yargıcı Fadi Akiki’nin hain ilan edilmemesi gerektiği yönündeki sözlerini eleştirdi.
Bahsi geçen kaynaklar, Lübnan Güçleri ile İlerici Sosyalist Partisi arasındaki gerginliğin, bu iki partinin birbiri ile olan ilişkilerine son verecekleri anlamına gelmediğini bildirdi. İki partiye de yakın olan bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “İki parti arasında geçmişte de farklı dönemlerde doğrudan ve açıktan bir iletişim yerine, dolaylı bir iletişim benimsendiği oluyordu. Önceki gece de böyle oldu, eski Bakan Mulhim Riyaşi (Lübnan Güçleri) Millevekili Vail Ebu Faur’u (İlerici Sosyalist Partisi) aradı ve çeşitli konuların yanı sıra cumhurbaşkanlığı seçimini tartıştılar’’ dedi.  
Kaynaklar, İlerici Sosyalist Partisi’nin Hizbullah ile bir diyalog başlatmasının nedeninin cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu ve Lübnan Güçleri’nin bu konuda bir uzlaşı ya da diyalog taraftarı olmadığını kaydetti. İlerici Sosyalist Partisi’nin Hizbullah ile görüşmesinin, Lübnan Güçleri’ni tamamen ilişkileri koparma kararı almaya sevk etmeyeceğini değerlendiren kaynaklar, bu iki parti arasında birçok müşterek ilgi alanı olduğunu ve iki tarafın da ‘çözülmesini istedikleri konularda işbirliği yapmaları gerektiğinin farkında olduklarını’ söyledi. Aynı kaynak, cumhurbaşkanlığı dosyasında farklı yaklaşımları olsa da iki tarafın da cumhurbaşkanı olacak kişinin 8 Mart Cephesi’nden olmaması ve İran ya da Hizbullah’ın güdümünde bir adayın desteklenmemesi konusunda hemfikir olduğunu aktardı. Bu bağlamda, Velid Canbolat’ın görüştüğü Hizbullah heyetine, 8 Mart Cephesine bağlı bir cumhurbaşkanı adayını reddedeceklerini ve gelecek cumhurbaşkanının hiçbir taraf için meydan okuyan bir pozisyonda olmaması gerektiğini net bir şekilde ifade etti. Canbolat, yeni cumhurbaşkanının Mişel Avn’ın tam tersi özelliklere sahip biri olması gerektiğini kaydetti. Nitekim Canbolat Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ı, Arap ülkeleriyle ilişkilerin bozulması ve Hizbullah’ın müttefikleri de dahil olmak üzere içerideki siyasi partiler arasında bir çatışma ve kutuplaşma yaşanmasından sorumlu tuttuğunu defalarca ifade etmişti.  
Kaynaklara göre Velid Canbolat Hizbullah ile diyalog kurarak, ikili bir anlaşma yapmayı hedeflemiyor, daha ziyade Mişel Avn’ın görev süresinin uzamasına neden olacak bir ‘siyasi tıkanıklık’ yaşanmasının önüne geçmeye çalışıyor. Bu nedenle ‘önyargılı bir yaklaşım’ yerine, niyet sorgulaması yapmaksızın, diyalog ve müzakere yolunu açmaya çalışıyor. Kaynaklar, Canbolat’ın Hizbullah ile ikili bir anlaşma yaparak Arap ülkeleriyle olan ilişkilerini riske atmayacağını değerlendiriyor. Bununla birlikte ülkenin en etkili bileşenlerden biri ile ‘iletişim ve diyalogun sürdürülmesinde’ bir beis görmüyor. Canbolat, Lübnan Güçleri Başkanı Semir Caca ile 8 Mart mensubu bir cumhurbaşkanının seçilmemesi konusunda hemfikir olmakla birlikte, bu görüşe katılmayan milletvekillerinin hain ilan edilmesine itiraz ediyor. Canbolat, Parlamentodaki grupların henüz cumhurbaşkanı adayları ile ilgili görüşlerinin netleşmemiş olduğu bir ortamda, kutuplaşmayı arttırıcı söylemlerden kaçınılması gerektiğini düşünüyor.  
Lübnan Güçleri Partisi ile Özgür Yurtsever Hareketi (ÖYH) Başkanı Cibran Basil arasında, cumhurbaşkanı adayı ile ilgili görüşmelerin başlayacağı iddia ediliyor. Ancak Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan kaynaklar, Cibran Basil’in cumhurbaşkanı olmak istediğini, ancak bunun mümkün olmaması durumunda, yeni cumhurbaşkanının belirlenmesinde ‘kilit bir rol üstlenebileceğini’ düşündüğünü, bununlar birlikte Lübnan Güçleri ile ÖYH’nin cumhurbaşkanı adayı üzerinde uzlaşmasının uzak ihtimal olduğunu ifade ediyor. Öte yandan Lübnan Güçleri ile İlerici Sosyalist Partisi’nin cumhurbaşkanlığı dosyasında uzlaşma ihtimali çok daha yüksek görülüyor. 
Yeni cumhurbaşkanının anayasal süre içinde eylül ayında seçilmesi bekleniyor. Bölgesel güçlerin yanı sıra uluslararası güçler de ülkede bir otorite boşluğu oluşmaması için cumhurbaşkanlığı seçiminin zamanında yapılmasında ısrar ediyor. Bu bağlamda, önde gelen siyasi kaynaklar, uluslararası güçlerin önümüzdeki haftalarda cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tavırlarını netleştireceğini değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı adaylarının ise dış ve iç pozisyonlara göre son hamlelerini yapması bekleniyor.  
Lübnan siyasi kulislerinde, Fransa'nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo’nun yaz tatilini geçirmek için Paris'e gitmeden önce Maruni Patriği Mar Beşara Rai ile görüştüğü, Rai’nin Grillo’ya 4 kişilik bir cumhurbaşkanı aday listesi sunduğu, Fransız büyükelçinin ise listeye bir başka ismi eklediği iddia edildi. Ancak kaynaklar, daha önce de Rai’nin Vatikan’a cumhurbaşkanı adaylarıyla ilgili bir liste sunduğu yönünde şayialar çıktığını ve tüm bunların gerçekle bir ilgisi olmadığını söyledi. Rai’nin herhangi bir isim belirlemediğini, sadece cumhurbaşkanının özelliklerine değindiğini hatırlatan kaynaklar, Rai’nin herhangi bir aday lehine ya da aleyhine tutum belirlemeyeceğini öngördü. 



Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
TT

Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan Deyr el-Belah şehrinde dün sabah bir fırının önünde bekleyenlerin üzerine açılan ateş sonucu 3 Filistinli kadının hayatını kaybetmesi, Gazzelilerin kötüleşen insani ve hayati koşullar karşısında içinde bulundukları trajedinin boyutlarını gözler önüne seren sahnelere bir yenisini daha ekledi. Deyr el-Belah'taki el-Beraket Caddesi üzerinde bulunan ‘Zadna 2’ adlı fırınının önünde meydana gelen olayda, ateşin hangi koşullarda açıldığı ve doğrudan mı yoksa bir hata sonucu mu açıldığı konusunda çelişkili açıklamalar yapıldı.

xsvdfd
Deyr el-Belah'ta ekmek almak için uzun kuyruklarda bekleyen Filistinliler (Arşiv - Reuters)

Filistinliler her gün saatlerce fırınların önünde yaklaşık 22 ekmekten oluşan tek bir ‘torba’ ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Olayın yaşandığı fırın, bölgenin en bilinen fırınlardan biri. Bu fırın aynı zamanda İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın başlamasından çalışmayı hiç durdurmayan tek fırın, ancak trajik olaydan sonra kapılarını kapatmak zorunda kaldı.

Fırının sahipleri ise kadınların fırının dışında yaşanan izdihamın ardından fırının dışından açılan ateş sonucu öldürüldüklerini söylediler. Bir kaynak, ateşin fırın önünde düzeni sağlamak ve fırını hırsızlığa karşı korumak için orada bulunan korumalar tarafından açılmadığını, fırın dışında iki ailenin üyeleri arasındaki bir mesele olduğunu belirtti. Görgü tanıkları, ateşin korumalardan biri tarafından açıldığını, ancak korumanın doğrudan insanarın üzerine ateş açmadığını, havaya ateş ettikten sonra silahının boşalması sonucu olayın yaşandığını anlattılar.

scv
Gazze'nin orta kesimlerinde kapalı bir fırının önünde duran Filistinliler (Arşiv - AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Deyr el-Belah'tan bir kaynak, ateş açan kişinin ailesinin misilleme korkusuyla evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Öldürülen kadınların Gazze şehrinden yerinden edilmiş kişiler olduğuna dikkati çeken kaynak, ateş açan kişinin, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde giderek zorlaşan büyük kıtlık karşısında vatandaşların ekmek temin edebilmeleri için fırın sahipleri ile Deyr el-Belahlı aileler arasında yapılan anlaşmanın bir parçası olarak, fırının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla fırının önünde durduğunu açıkladı. Deyr el-Belah'ta 300 binden fazla kent sakininin yanı sıra yaklaşık 850 bin yerinden edilmiş kişi bulunuyor.

srfg
Gazze'de bir torba ekmek aldıktan sonra el sallayan bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Olay üzerine şehrin muhtarları ve ileri gelenleri duruma müdahale ederek durumun daha da kötüleşmesini ve herkesin kontrolü dışında bir misillemenin ortaya çıkmasını önlemeye çalıştı. Sosyal medyada bazı vatandaşlar, Deyr el-Belah'a giren un miktarını fırınlara paylaştırmaya ve diğer ailelerin de benzer bir pay almasını sağlamak için aile başına sadece bir torba ekmek satmaya karar vermelerinin ardından yaşanan olaydan muhtarları, bölgenin önde gelenlerini ve yetkili kişileri sorumlu tuttu. Bazıları, fırınlardaki yoğunluğu arttırmak ve vatandaşları bir öğün için yeterli olmayan bir torba ekmek almak için uzun saatler kuyruklarda bekleterek aşırı yük altına sokmak yerine her aileye bir çuval un dağıtılabileceğini düşünüyor.

k7ıı8
Gazze'deki bir fırından ekmek aldıktan sonra sevinç içindeki bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Saatlerce kuyrukta bekledikten sonra fırının içinde bir torba ekmeğin fiyatı 3 şekel (1 doların biraz altında) iken, fırının dışındaki fiyat 30 ile 40 şekel (yaklaşık 11 dolar) arasında değişiyor. Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde bir çuval unun fiyatı bin şekel ve üzerinde (yaklaşık 255 dolar) bir fiyata ulaşmış durumda.

Gazze Şeridi’nin merkezi ve güneyi, İsrail'in uygulamaları ve hırsız çetelerinin insani yardımları çalması nedeniyle ciddi bir un sıkıntısı çekiyor. Ancak kuzeydeki durum, bölge sakinlerinin açlıklarını gidermek için hayvan yemi öğütmek zorunda kaldıkları aylarca süren kıtlıktan sonra şu an daha iyi.

Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde yaşanan acılar yaklaşık bir ay önce başlamış, gıda yardımları durdurulmuş ve girişine izin verilen yardımların büyük bir kısmı çalınması nedeniyle insani durum daha da kötüleşmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü Stephane Dujarric'e göre İsrail güçleri geçtiğimiz hafta 129 farklı insani yardımın üçte ikisinin Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engelledi. Mevcut durum, fırın sahiplerini unlarını korumak ve hırsız çeteleri tarafından çalınmasını önlemek için silahlı korumalar tutmaya itti. Bazı fırınlar bu silahlı adamları güvenlik görevlisi olarak tutarken, bölgenin önde gelenleri, muhtarlar ve yetkili kuruluşlar da yaşadıkları bölgelerdeki fırınları korumaları için ailelerden silahlı adamlarla anlaştı. Bölge sakinleri İsrail'in yeterli miktarda yardımın girişini manipüle etmeye devam edeceğinden korkuyor. Çünkü bu durum, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde, aynı koşulları birkaç aydır daha ağır bir şekilde yaşayan kuzeye kıyasla daha fazla artmakta olan kıtlığı daha da kötüleştirecek.