İran: Nükleer müzakereler sona erdi, anlaşma süreci başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İran: Nükleer müzakereler sona erdi, anlaşma süreci başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muktedayi, nükleer müzakerelerin sonuçlandığını ve anlaşma sürecinin başladığını söyledi.
İran devlet televizyonunun haberine göre, Mecliste nükleer müzakerelerin sonuçlarını ve muhtemel bir nükleer anlaşmayı değerlendirmek için basına kapalı özel toplantı yapıldı.
Toplantıda Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Atom Enerjisi Kurumu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed İslami, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri gibi üst düzey isimler hazır bulundu.
Muhtemel bir anlaşmayla ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Abdullahiyan ile Bakıri, müzakere sürecine ilişkin bir raporu da milletvekillerine sundu.
Toplantıya ilişkin açıklama yapan Meclis Ulusal Güvenlik Komisyonu Ebulfazl Emuyi, son haftalarda nükleer müzakereler sürecinde ilerleme kaydedildiğini ve bu sebeple milletvekillerinin bilgilendirilmesi amacıyla üst düzey hükümet yetkililerinin de katılımıyla Mecliste kapalı kapılar ardında önemli bir toplantı gerçekleştirildiğini belirtti.
Muhtemel bir anlaşma için kilit noktanın İran ulusunun ekonomik çıkarlarının garanti altına alınması olduğunu kaydeden Emuyi, "İran'ın dış ticaretinin önündeki engeller ve petrol satışına yönelik yasa dışı kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Vatandaşlarımızın ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak için petrol satışlarından elde edilen kaynaklara da erişmeliyiz" diye konuştu.
Emuyi, 2015'te varılan ancak ABD'nin tek taraflı çekildiği nükleer anlaşmaya işaret ederek, şöyle devam etti:
"Anlaşmanın eksikliklerinden biri de doğrulama konusuydu. İran'ın taahhütleri Ajans (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) tarafından doğrulandı ancak diğer tarafın yaptırımları kaldırma taahhütleri doğrulanmadı. Bu yüzden hem yaptırımların kaldırıldığının doğrulanması için bir zaman çerçevesinin göz önünde bulundurulması hem de İran'ın yaptırımların kaldırıldığını doğrulayabilmesi için çeşitli önlemler alınması gerekiyor."
Meclis Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muktedayi ise Nisan 2021'den bu yana devam eden müzakere sürecinin artık sona erdiğini söyledi.
Muktedayi, "Müzakereler sona erdi, anlaşma süreci ise devam ediyor. Toplantıda, İran'ın anlaşmaya ilişkin siyasi kararını aldığı ABD'nin siyasi kararını vermesi gerektiği kararlaştırıldı" dedi.
Toplantıya ilişkin İran resmi haber ajansı IRNA'ya konuşan Meclis Sosyal Komisyonu Başkan Vekili Veli İsmali ise "Sunulan rapor, mevcut müzakere heyetinin önceki hükümetin müzakere heyetine kıyasla daha güçlü ve mantıklı bir müzakere süreci yürüttüğünü gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
İsmaili, "Müzakere heyetine tam yetki verildi. Varılacak muhtemel bir anlaşmanın Mecliste onaylanmasına gerek yok" ifadelerini kullandı.
İran'ın nihai anlaşma taslağına yanıt verdiğini artık ABD'nin kararını beklediklerini söyleyen İsmaili, "İran'ın anlaşmaya ilişkin sunduğu teklife doğru kararla, uygun cevabı vermeliler" ifadelerini kullandı.

İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015'te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı. Washington, eski Başkan Donald Trump döneminde, 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran da anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmuş ve yeniden yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme faaliyetlerine başlamıştı.
Anlaşmanın yeniden uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşü için Nisan 2021'den beri Avrupa Birliğinin (AB) koordinatörlüğünde Viyana'da yapılan müzakereler sonucunda ortaya çıkan nihai metin İran, ABD ve diğer katılımcılara gönderilmişti. Tahran ve Washington yönetimleri de AB'nin sunduğu yeni çözüm önerilerini olumlu karşıladıklarını ilan etmişti.
Washington, Tahran'ın anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmesini, İran ise anlaşmadan ayrılan taraf olarak öncelikle ABD'nin anlaşmaya dönerek tüm yaptırımları kaldırmasını ve anlaşmadan tekrar ayrılmayacağına dair güvence vermesini talep ediyor. İran ayrıca nihai anlaşma için nükleer programıyla ilgili uluslararası "siyasi soruşturmaların" kapatılmasını istiyor.
Son olarak ABD'nin Wall Street Journal gazetesi, 11 Ağustos'ta ismi açıklanmayan Avrupalı diplomatlara dayandırdığı haberinde, AB'nin, görüşmelerdeki tıkanıklığı aşmak için İran'ın geçmişteki nükleer faaliyetlerine ilişkin BM soruşturmasını kapatmayı amaçlayan bir öneriyi Tahran'a sunduğunu yazmıştı.
İran, müzakerelerin koordinatörü AB tarafından sunulan ve nükleer müzakerelerde nihai yol haritası olarak kabul edilen anlaşma taslağına ilişkin görüşlerini dün AB'ye iletmişti.
İran müzakere heyetinin danışmanı Muhammed Marandi ise dün sosyal medyadaki değerlendirmesinde, "Viyana'daki müzakerelerde çözüm bekleyen meselelerin aşılmasının zor olmadığını ve nükleer anlaşmaya her zamankinden daha yakın olduklarını" belirtmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise önceki gün yaptığı açıklamada, metne yanıt vereceklerini belirterek, "Kapsamlı Ortak Eylem Planı ile uyum için karşılıklı bir getiri elde etmenin tek yolu, İran'ın anlaşma kapsamını aşan kabul edilemez taleplerden vazgeçmesi. Biz bu talepleri uzun zamandır 'konu dışı' olarak nitelendiriyoruz" demişti.



Uluslararası Ceza Mahkemesi: Savaş suçlarından şüphelenilen Libyalı, Almanya'dan Lahey'e transfer edildi

Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi: Savaş suçlarından şüphelenilen Libyalı, Almanya'dan Lahey'e transfer edildi

Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), dün yaptığı açıklamada, Libya'da savaş suçlusu olduğundan şüphelenilen bir kişinin Almanya'dan Lahey'e nakledildiğini ve mahkemenin gözetimine alındığını bildirdi.

Halid Muhammed Ali el-Hicri'nin, Libya iç savaşı sırasında Özel Caydırıcılık Gücü üyesi olduğundan şüpheleniliyor ve mahkumların rutin olarak işkence gördüğü, bazen cinsel saldırıya uğradığı kötü şöhretli bir hapishanede üst düzey yetkili olmakla suçlanıyor.

UCM, temmuz ayında Almanya'da tutuklanan Halid Muhammed Ali Hicri'nin, daha sonraki bir tarihte hakim karşısına çıkmasını beklemek üzere Lahey'deki UCM gözaltında tutulduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman dergisi Der Spiegel’den aktardığına göre, Hicri temmuz ayında Tunus'a seyahat etmeye çalışırken Berlin Havalimanı'nda yakalandı ve yasal işlem tamamlanana kadar gözaltında tutuldu.

Libya, Muammer Kaddafi rejimini deviren 2011 NATO destekli ayaklanmanın ardından yaşanan silahlı çatışma ve siyasi kaosun sonuçlarını yaşamaya devam ediyor.

Duruşmanın 2026 sonlarından önce başlaması beklenmiyor.


Papa, Lübnan ziyaretini liman patlamasının yaşandığı yerde sessiz bir dua ile sonlandırıyor

Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)
Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)
TT

Papa, Lübnan ziyaretini liman patlamasının yaşandığı yerde sessiz bir dua ile sonlandırıyor

Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)
Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)

Papa 14. Leo, Lübnan ziyaretinin son gününde, vatandaşların yoğun ilgisi arasında Deyr es-Salib Hastanesi’ni ziyaret etti. Ziyaretin ardından Beyrut Limanı patlamasının yaşandığı yerde sessiz bir dua gerçekleştirecek.

Papa yaptığı konuşmada, “Deyr es-Salib’de tanık olduklarımız herkes için bir ders niteliğinde. Zayıfları unutmamız mümkün değil; toplum refahın peşinde koşarken yoksulları ve kırılganları görmezden gelemez” ifadelerini kullandı.

fgbhy
Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde (AFP)

Papa daha sonra Deyr es-Salib Hastanesi'nden ayrıldı ve kamuoyunun gözünden uzak bir şekilde, Aziz Dominik binasında çocuklarla bir araya geldi.

fgt
Papa 14. Leo'nun resmine bakan bir rahibe (Reuters)

Beyrut Limanı

Daha sonra Papa Leo, 2020 yılında meydana gelen ölümcül Beyrut liman patlamasının olduğu yere giderek sessiz bir dua edecek.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, kurbanların aileleri ve Papa ile birlikte sessiz duaya katılmak için limana geldi.

Organizatörlere göre, 120 binden fazla kişi Beyrut sahilinde düzenlenen ayine katılmak için kayıt yaptırdı ve bu kişiler Lübnan'ın farklı bölgelerinden özel otobüslerle buraya getirildi.

dfrtghy
Papa 14. Leo'nun deniz kıyısında yapılacak ayini yöneteceği alan (Reuters)

Ayrıca Papa Leo’nun, 218 kişinin hayatını kaybetmesine, Beyrut’un harabeye dönmesine ve milyarlarca dolarlık hasara yol açan patlamada yakınlarını yitiren bazı ailelerle de bir araya gelmesi bekleniyor. Patlama, bir depoda tutulan yüzlerce ton amonyum nitratın infilak etmesiyle meydana gelmişti.

scdfv
Kurbanların yakınları, Papa 14. Leo'nun liman patlamasının yaşandığı yerde yapılacak ayini yöneteceği alanda onun gelmesini bekliyor. (Reuters)

Patlamanın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen, hayatını kaybedenlerin aileleri hâlâ adalet talep ediyor. Yargı sürecinin defalarca engellenmesi ve hiçbir yetkilinin mahkûm edilmemiş olması, patlamayı onlarca yıllık yolsuzluk ve mali suçların ardından yeni bir kriz olarak gören Lübnanlıların tepkisini artırdı.

Yetkililer, patlamayı limanda büyük miktarlarda amonyum nitratın herhangi bir güvenlik önlemi olmaksızın depolanmasına ve çıkış nedeni bilinmeyen bir yangının ardından infilaka yol açmasına bağladı. Daha sonra farklı kademelerdeki çok sayıda yetkilinin tehlikenin farkında olduğu ancak harekete geçmediği ortaya çıktı.

Soruşturma, 2023’ten bu yana siyasi çekişmeler arasında sıkışıp kaldı. O dönemde Hizbullah’ın, soruşturmadan el çektirilmesini talep ettiği adli müfettiş Tarık el-Bitar, çok sayıda dava ile karşı karşıya bırakılarak çalışamaz hale getirildi. Ancak ülke içindeki güç dengelerinin değişmesiyle birlikte yargıç, bu yılın başından itibaren görevine yeniden başladı.

Papa 14. Leo, pazar günü Lübnan’a varışında, ülkenin siyasi liderlerine ‘barış ve uzlaşmaya giden yolun gerçeği aramaktan geçtiğini’ hatırlattı.

Lübnan, Papa Leo’nun ilk yurt dışı turundaki ikinci durağı. Papa, turunun ilk aşaması olan Türkiye ziyaretinde Hristiyanlar arasındaki diyalog ve birlik mesajını vurgulamıştı.

Papa 14. Leo, Lübnan’da olağanüstü bir ilgiyle karşılandı. Pazar günü ülkeye varışının hemen ardından geniş siyasi katılımla resmi karşılama töreni düzenlendi. Ziyaretinin ikinci gününde ise binlerce kişi, Papa’nın geçtiği güzergâhlarda toplanarak kendisini selamladı.

Bugün sona erecek Lübnan ziyareti, Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan kanlı çatışmaların ardından yeniden şiddet ihtimaliyle yaşayan ülke için bir umut ışığı olarak değerlendirildi.

Yetkililer, dün akşam saatlerinden itibaren sıkı güvenlik tedbirleri uyguladı ve Papa’nın ayini yöneteceği Beyrut şehir merkezine girişleri yasakladı.


Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
TT

Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)

Mısır İçişleri Bakanlığı, suç odaklarına yönelik düzenlenen baskınlarda “çok tehlikeli” bir suçlunun etkisiz hâle getirildiğini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, gerekli hukuki işlemlerin tamamlanmasının ardından Merkez Güvenlik Güçleri’nin de katılımıyla operasyon düzenlendiği belirtilerek, “Sohac vilayetinde gerçekleştirilen operasyonda, daha önce uyuşturucu, cinayet, silahlı gasp ve ruhsatsız silah bulundurma gibi suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırılan çok tehlikeli bir suçlu, güvenlik güçleriyle yaşanan çatışmada öldürüldü” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, söz konusu bölgelerdeki diğer şüphelilerin de yakalandığı, onların yanında 651 kilogramdan fazla çeşitli uyuşturucu madde ile 41 adet silahın ele geçirildiği aktarıldı.

İçişleri Bakanlığı, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin toplam değerinin 77 milyon Mısır lirası olarak tahmin edildiğini bildirdi.