Libya: Terhune’deki toplu mezarlarla ilgili 280 dava açıldı

Terhune'de bulunan toplu mezarlardan biri (Reuters)
Terhune'de bulunan toplu mezarlardan biri (Reuters)
TT

Libya: Terhune’deki toplu mezarlarla ilgili 280 dava açıldı

Terhune'de bulunan toplu mezarlardan biri (Reuters)
Terhune'de bulunan toplu mezarlardan biri (Reuters)

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur, Libya'nın Terhune kentinde yeni keşfedilen toplu mezarlarla ilgili 280 dava açıldığını duyurdu. Bunlardan 10’unun mahkemeye sevk edildiğine dikkati çeken Başsavcı Sur, 20 sanık hakkında cinayet, işkence, adam kaçırma, zorla kaybetme, silahlı soygun ve hırsızlık suçlarından dava açıldığını belirtti.
Başsavcı Sur, düzenlediği basın toplantısında davaların siyasi amaçlar ve propaganda için kullanılmaması uyarısında bulunarak “İlk etapta bizi, Başsavcılığı takip eden mağdurların aileleri ilgilendiriyor. Kimin davaları siyasi amaçlar ya da propaganda amacıyla kullanmak istediği umurumuzda değil” ifadelerini kullandı. Terhune'deki toplu mezarlar dosyasının tam olarak ‘soykırım’ anlamı taşıdığını vurgulayan Başsavcı Sur, dosyaya büyük önem verildiğinin altını çizdi. Bir savcının ve özel olarak oluşturulan bir ekibin soruşturmayı başlatmak ve hızla bitirmekle görevlendirdiğini belirten Sur, Terhune ve çevresinde bulunan 82 toplu mezardan 259 ceset çıkarıldığını ve 120 cesedin kimliğinin tespit edildiğini aktardı.
Bu kapsamda başkent Trablus'un 90 kilometre güneydoğusunda yer alan Terhune kentindeki toplu mezarların kurbanlarının ve hala kayıp olan vatandaşların aileleri, Kaniyat milislerinin, kentte 2020 yılının ortalarına kadar işledikleri suçların süratle soruşturulması gerektiğini ısrarla vurguluyorlar. Kaniyat milisleri, grubun lideri Muhsin el-Kani ve kardeşi Abdulazim el-Kani’nin öldürülmesine misilleme olarak eline düşen yüzlerce mahkumu öldürmek ve onları kentin eteklerinde açtıkları toplu mezarlara gömmekle suçlanıyorlar.
Kani soyadını taşıyan 6 kardeş ve onların takip edenlerden oluşan Kaniyat grubu, 2020 yılından önce kentte mutlak askeri güce sahipti. Kaniyat milisleri, kent sakinleri arasında terör estirdi. Yaptıklarına karşı yükselen eleştirel sesler sistemli bir şekilde ortadan kaldırılırken, akrabaları dahi onların vahşetinden kurtulamadı. Terhune'de terörü estirmek için aslanları kullanacak kadar ileri gitti.
Libya Başsavcılığı, kısa bir süre önce toplu mezar suçlarına karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alınan bazı kişiler hakkında kapsamlı soruşturma başlattı. Davayı yakından takip eden bir yargı kaynağa göre Kaniyat milislerinin kenti ele geçirmesinden bu yana çok sayıda suç işlediğini kabul eden Fevzi el-Cevadi de onlardan biri.
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı Libya Kayıp Kişileri Arama ve Tespit Etme Genel Komisyonu’ndan arama ekipleri, Terhune çevresinde yeni toplu mezarlıklar aramaya devam ediyorlar. Ayrıca aile büyüklerini ya da çocuklarını kaybeden bazı aileler, geçtiğimiz günlerde kentin çöl bölgesinde kazı yaparak yakınlarının cesetlerini bulmaya çalışıyorlar.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.