Ürdün Kraliyet Divanı, Veliaht Prens’in nişanlandığını duyurdu

Kral Abdullah ve Kraliçe Rania, Veliaht Prens ve Racva ile birlikte
Kral Abdullah ve Kraliçe Rania, Veliaht Prens ve Racva ile birlikte
TT

Ürdün Kraliyet Divanı, Veliaht Prens’in nişanlandığını duyurdu

Kral Abdullah ve Kraliçe Rania, Veliaht Prens ve Racva ile birlikte
Kral Abdullah ve Kraliçe Rania, Veliaht Prens ve Racva ile birlikte

Ürdün Kraliyet Divanı, Veliaht Prens Hüseyin bin Abdullah’ın Racva Halid bin Musaid bin Seyf bin Abdulaziz Al Seyf’le nişanlandığını duyurdu.
Racva Al Seyf’in babasının Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki evinde gerçekleşen nişan törenine Ürdün Kralı Abdullah ve eşi Kraliçe Rania’nın yanı sıra eski Ürdün Veliaht Prensi Hasan bin Talal da katıldı.

1994 yılında dünyaya gelen Veliaht Prens, babası Ürdün Kralı’nın üvey kardeşi Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin’i 2004 yılında veliahtlıktan almasıyla 2009 yılında veliaht oldu. Aile konseyi geçtiğimiz Nisan ayında Prens Hamza'nın ‘darbe’ girişimi nedeniyle hareketini kısıtlamaya karar vermeden önce, kendisine bazı önemli görevler vermişti. Darbe girişimi sonrası Kraliyet ailesi üyelerinden Şerif Hasan bin Zaid ve eski Kraliyet Divanı Başkanı Basım İbrahim Avadallah yargılandı.
Fatiha’nın okunduğu nişan töreni fotoğraflarında, Prens Haşim bin Abdullah, Prens Ali bin Al Hüseyin, Prens Haşim bin Al Hüseyin, Prens Gazi bin Muhammed ve Seyf ailesinin bazı üyeleri görüldü.

Nisan 1994’de Riyad’da doğan Racva Halid bin Musaid bin Seyf bin Abdulaziz Al Seyf’in annesi ise Azze bint Nayef Abdulaziz Ahmed es Sudeyri. Şarku’l Avsat’ın haberine göre Ürdün Veliaht Prensi’nin nişanlısının Faysal, Nayef ve Dana isimli üç kardeşi bulunuyor.
Lise eğitimini Suudi Arabistan’da alan Racva, lisan eğitimini ise New York’taki Syracuse Üniversitesi Mimarlık Okulu’nda tamamladı.
Ürdün Kraliyet Divanı tarafından yapılan resmi açıklamada, Ürdün Kralı Abdullah ve eşi Kraliçe Rania’nın nişan vesilesiyle oğullarını tebrik ettiği bildirildi.
Kraliçe Rania ise nişan törenine ait bazı görüntüleri Instagram hesabından yayınlayarak, oğlu ve gelinini tebrik eden mesaj yayınladı.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.