Rusya'dan çıkış kapısında Türk tırlarının bekleme süresi 35 günü buldu

Fotoğraf: AA_Arşiv
Fotoğraf: AA_Arşiv
TT

Rusya'dan çıkış kapısında Türk tırlarının bekleme süresi 35 günü buldu

Fotoğraf: AA_Arşiv
Fotoğraf: AA_Arşiv

Rusya ile Gürcistan arasında bulunan Vladikavkaz Sınır Kapısı'nda oluşan tır kuyruğu kilometrelerce uzunluğu bulurken, bazı Türk tırlarının 35 gündür Rusya'dan çıkış için beklediği bildiriliyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından Rusya'ya ulaşmak ve bu ülkeden ayrılmak için alternatif güzergahlara yönelen uluslararası kara yolu taşımacılarının yaşadığı sorunlar devam ediyor.
Özellikle Rusya ile Gürcistan arasındaki Vladikavkaz Sınır Kapısı'nda zaman zaman 40 güne varan bekleme süreleri nedeniyle Rusya'dan çıkışta kilometrelerce tır kuyruğu oluşuyor.
Rusya ile yapılan ticarette savaş sonrası yoğun rağbet gören sınır kapısının kapasitesi mevcut geçişler için yeterli olmazken, burada yaşanan tıkanıklık nedeniyle ciddi gecikmeler yaşanıyor.
Bölgede çıkış yapmak için bekleyen Türk tır şoförleri, sınır kapısında görevli polislerin geçişleri zorlaştırmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, istenilmesi halinde buradan çıkışların kısa zamanda gerçekleştirebileceğini savunuyor.

"Kumanyalarımız bitti, perişan haldeyiz"
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türk tır şoförü V.B, kendisinin 22 gündür Vladikavkaz Sınır Kapısı'nda beklediğini belirterek, "Zaman zaman bu süre 40 günü bulabiliyor. Şu anda Türk tır şoförleri arasında 35 gündür bekleyenler var. Bu arkadaşların bekleme süresi daha da uzayacak gibi görünüyor. Ciddi ihmaller ve gereksiz çıkartılan sorunlar nedeniyle onlarca gündür boş yere bekliyoruz" dedi.
V.B, şu anda sınır kapısında bekleyen şoförlerin perişan halde olduğunu kaydederek, "Bazı arkadaşlarımızın parası bitti. Su, elektrik, kumanya yok. Bilerek bizi perişan ediyorlar. Sadece Türk tır şoförleri değil Tacik ve Özbek de bekliyor. Tabii bazı araçlar anlaşmalar nedeniyle transit geçiyor. Türkler bekliyor. Rüşvet istiyorlar. Araç başına istenen tarife 200 dolar" diye konuştu.
Vladikavkaz Sınır Kapısı'nın hemen yanında bekleyen 1.000 civarında tır bulunduğunu aktaran V.B, "Burada resmen bize, 'para vermeden geçemezsiniz' deniliyor. Mesela dün mecburen 7 aracı saldılar. 4'ü Türk, 3'ü Ermeni aracı. Onlardan bile para aldılar" ifadelerini kullandı.

"İstenilirse tır kuyruğu bir haftada bitirilir"
V.B, istenilmesi halinde kilometrelerce uzunluğa ulaşan kuyrukların bir haftada bitirilebileceğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
"Ancak polis sürekli sorun çıkartıyor. Sollamacılar da gelip bizlere sınırdan bizi hızlıca geçirebileceğini belirterek para istiyor. Şu anda tır başına istenen tarife 200 dolar. Bu parayı sollamacılara veren sınır kapısından geçiyor, vermeyen geçemiyor. Şu anda tarife tır başına 200 dolar. Bu parayı vermezseniz en önde olsanız da geçme imkanınız çok zor. Ayrıca verseniz de geçemeyebiliyorsunuz. Kime güveneceğinizi bilemiyorsunuz."

"90 kilometre uzaklıkta bekletiliyoruz"
Türk tır şoförlerinden K.T. ise kendisinin Vladikavkaz Sınır Kapısı'ndan 90 kilometre uzaklıkta Nalçık bölgesinde bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Biz daha sınır kapısının oraya dahi geçemedik. Orada yoğunluk olduğu için bizi buradan salmıyorlar. 7-8 gündür 90 kilometre uzaklıkta bekliyoruz. Ayrıca farklı bölgelerden oraya geçen araçlar var. Bu nedenle orası boşalmıyor. Biz de burada çakıldık kaldık. Burada market yok, kalacak yer yok, lavabo ihtiyaçlarımızı giderecek bir tuvalet dahi yok. Yolun üzerinde hiçbir şey yapmadan bekliyoruz."
K.T, "Rusya bu sıkıntıları gidermek istiyorsa tıpkı diğer bazı kapılarda ve ülkelerde uygulanan randevu sistemini getirmeli. Dijital olarak takip edilebilecek bu sistem sayesinde hak kaybının, suistimalin, mağduriyetin ve rüşvetin önüne geçebilir" diye konuştu.

"Mecbur olduğumuz için gıda ürünlerini bile çok pahalıya satıyorlar"
Bir başka Türk tır şoförü D.C. de kendilerine bizzat ulaşan kimselerin 200-300 dolar verilmesi halinde kapıdan hızlıca geçebileceklerini söylediğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
"Biz Gazprom bölgesindeyiz. Sınır kapısına yaklaşık 40 kilometre uzaklıktayız. Bizi buradan sınır kapısına göndermiyorlar. 'Orada yoğunluk var, Gürcistan tarafı çalışmıyor' gibi bahaneler sunuyorlar. Ancak parayı veren araçlar gece gidiyor. Madem Gürcistan tarafı çalışmıyor bu araçlar nasıl geçiyor. Burada 23. günüm. Aç, susuz bekliyoruz. Mecbur olduğumuzu bildikleri için gıda ürünlerini bile çok pahalıya satıyorlar. Banyomuzu dahil güneşte ısıttığımız suyla araçlarımızın yanında yapıyoruz."



Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.


Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.