Yunanistan adacıkta mahsur kalan göçmenleri kabul etti

Yunanistan, akrep ve yılanlarla dolu bir adacık 1 aydır mahsur kalan Suriyeli göçmenleri kabul etti

Türkiye ve Yunanistan sınırında bulunan Meriç Nehri üzerindeki şişme bot (Reuters)
Türkiye ve Yunanistan sınırında bulunan Meriç Nehri üzerindeki şişme bot (Reuters)
TT

Yunanistan adacıkta mahsur kalan göçmenleri kabul etti

Türkiye ve Yunanistan sınırında bulunan Meriç Nehri üzerindeki şişme bot (Reuters)
Türkiye ve Yunanistan sınırında bulunan Meriç Nehri üzerindeki şişme bot (Reuters)

Yunan polisi, Yunanistan ve Türkiye arasında akrep ve yılanlarla dolu bir adacıkta bir aydır mahsur kalan Suriyeli göçmenleri kabul etti.
Şarku’l Avsat’ın Birleşik Krallık merkezli The Guardian’dan aktardığına göre adacıkta mahsur kalan yaklaşık 40 Suriyeli göçmenden beş yaşındaki Maria, akrep sokmasından dolayı hayatını kaybetti. Maria’nın dokuz yaşındaki kız kardeşi ise ağır hasta.
Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis, yaptığı açıklamada “Yunanistan, ölen kızın cesedini kurtarmaya çalışacak” dedi.
Adacıkta bulunan 27 yaşındaki Beda el-Salih, konu hakkında açıklamada bulundu:
“Suriyeli göçmenler, adaya 14 Temmuz’da ulaştı. Avukatlar, 20 Temmuz’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) adada kalmaları için geçici tedbir kararı aldırdı. Ancak günler sonra zorla Türkiye’ye geri gönderildiler ve göz altına alındılar. Ağustos ayının başlarında buraya geri döndüler. Burada nehir suyu içmek, mısır ve yaprak yemek, böcekler tarafından ısırılmaktan başka bir şey yok.”
Salih, geçtiğimiz hafta adacıktan yolladığı sesli mesajda “Bize hayvan gibi davranıyorlar” dedi.
Habere göre sivil toplum örgütleri, göçmenlerin kurtarılması için Türkiye ve Yunanistan’a baskı yaptı ancak Ankara herhangi bir yorumda bulunmadı. Atina, adacığın Türkiye sınırlarına dahil olduğu için yardım edemeyeceğini belirtti. Türkiye ve Yunanistan, göçmenleri aradıklarını ancak kimseyi bulamadıklarını iddia etti.
Türk hükümetine yakın bir sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği’nden yapılan açıklamada “Adacığın yakınlarında bulunan Edirne kentindeki güvenlik görevlileri, 10 Ağustos tarihinde göçmenlerin bulunduğu yere 75 metre yaklaşıp bir megafon yardımı ile iletişime geçmeye çalıştı. Ancak yanıt alamadılar” ifadeleri kullanıldı.
Edirne Valiliği ise yaptığı açıklamada, “Bazı basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarda, Türkiye ve Yunanistan arasındaki Meriç Nehri üzerinde bulunan adacıklardan bir tanesinde 39 düzensiz göçmenin mahsur kaldığı ibarelerinin yer alması sebebiyle bahse konu adacık için bildirilen her iki koordinat alanlarında AFAD ve Hudut Birliklerimiz tarafından yaklaşık 4 gündür arama-tarama faaliyeti gerçekleştirilmiş olup herhangi bir göçmen veya göçmen grubuna rastlanılmamıştır.  Konu ile ilgili olarak Hudut Birliklerimiz tarafından sınırlarımızda bulunan alanlarda arama tarama faaliyetleri titizlikle devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
The Guardian’ın haberine göre şiddete maruz kalmaktan korkan göçmenler, diğer göçmenler tarafından terk edilmiş bir tekne ile Yunanistan’a geçti.
Yunanistan polisi ise Türkiye ile Yunanistan arasındaki Meriç Nehri'ni geçen mülteci grubuna ulaşıldığını açıkladı. Açıklamada söz konusu grubun Meriç nehri üzerindeki bir adacıkta mahsur kalan mülteciler olduğu belirtildi.
Yunan makamları söz konusu kişilerin ilk başta Türkiye topraklarında olduğunu ve bu nedenle kendilerine yardım edilemediğini savunmuştu. Yunan hükümet çevreleri, Türkiye makamlarının söz konusu mültecilerin varlığı konusunda iki kez bilgilendirilmesine rağmen sessiz kaldığını iddia etmişti.
Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarakis Twitter hesabından yaptığı açıklamada, polisin 38 mülteciyi bulduğunu ve mültecilerin sağlık durumlarının iyi olduğunu belirtti. Bakan, hamile olan bir mültecinin hastaneye kaldırıldığını bildirdi.
Söz konusu mültecilerin Suriye'den geldiği belirtiliyor.
Mülteci grubundaki bir kişi İngiliz Channel 4 kanalına gönderdiği video ve ses kayıtlarında adacıkta mahsur kaldıklarını, adada beş yaşında bir kız çocuğunun öldüğünü ve dokuz yaşında bir kız çocuğunun da acilen tıbbi müdahaleye ihtiyacı olduğunu belirtmişti.
Yunan polisinden yapılan açıklamada 22 erkek, 9 kadın ve 7 çocuğun bulunduğu göçmen grubuna Atina, yiyecek ve su yardımında bulundu ve göçmen grubu, geçici bir barınağa yerleştirildi.
Son aylarda binlerce göçmen, Türkiye ve Yunanistan sınırını oluşturan Meriç Nehri’nin sığ sularını geçerek Yunanistan’a gitmeye çalıştı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), bu yıl 3 bin 225 göçmenin kara sınırından Yunanistan’ın Aleksandrupoli (Dedeağaç) merkezli Evros iline ulaştığını belirtti.
Grup arasında çocukların da bulunması göçmenlere genellikle sert müdahale eden Yunanistan yönetiminin insani yardım yapmasını sağladı.
Türkiye, 1 milyon göçmenin Türk Silahlı Kuvvetleri ve orduya müzahir muhalif grupların kontrolü altında olan Suriye’deki bölgeye geri dönmesi için çalışmalara devam ediyor. Sayıları her geçen gün giderek artan göçmenler ise Avrupa’ya giderken tehlikeli günler yaşıyor. 



Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
TT

Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)

Fransa'da bir mahkeme, Lyon yakınlarındaki Saint-Etienne Belediye Başkanı Gaël Perdriau'yu, seks kaseti kullanarak siyasi rakibini şantaj yaptığı gerekçesiyle beş yıl hapis cezasına çarptırdı.

Fransız Le Figaro gazetesi dün, mahkemenin 53 yaşındaki muhafazakar siyasetçiyi, Paris'teki bir otelde birinci yardımcısını bir erkek seks işçisiyle gizlice filme almaktan suçlu bulduğunu bildirdi.

Gazete, belediye başkan yardımcısının kendisini siyasi olarak dışlama planı kapsamında kasıtlı olarak tuzağa düşürüldüğünü belirtti. Ayrıca, cezasının bir yıl ertelendiğini ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığı habere göre belediye başkanı, mahkemede yargılamanın sonuna kadar suçsuz olduğunu savundu ve karara itiraz edeceğini açıkladı.

Ancak, kararın açıklanmasının ardından belediye başkanının görevinden derhal ayrılması gerekiyor.


Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
TT

Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye-İsrail sınırında artan gerilimin ortasında, İsrail'i Suriye'yi ve yeni yönetimini istikrarsızlaştırmaması konusunda uyardı. Dün Truth Social platformundaki gönderisinde Trump, "İsrail'in Suriye ile güçlü ve samimi bir diyalog sürdürmesi ve Suriye'nin müreffeh bir ülkeye dönüşmesini engelleyebilecek hiçbir şeyin olmaması çok önemli" ifadelerini kullandı. Trump, Suriye'nin Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara yönetimindeki performansından "çok memnun" olduğunu da belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, Netanyahu’nun Trump ile telefon görüşmesi yaptığını ve Trump'ın kendisini Beyaz Saray'a davet ettiğini bildirdi. ABD Başkanı, yaklaşık bir yıl önce Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Şam'da iktidara gelmesinin ardından İsrail ve Suriye arasında bir güvenlik anlaşması için baskı yapıyor.

Bu arada, BM Güvenlik Konseyi üye ülkelerinden temsilcilerden oluşan bir heyet, Suriye hükümetinin kuruluşundan bu yana ilk defa olarak bir ziyaret kapsamında 3-7 Aralık tarihleri ​​arasında Suriye ve Lübnan'ı ziyaret edecek. Estonya'nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar'ın başkanlık ettiği heyete, daimi temsilciler ve diğer üyeler de katılıyor.


Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)
TT

Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)

Nijerya Devlet Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Savunma Bakanı Muhammed Badaru Abubakar’ın istifa ettiği belirtildi. Ülke, Devlet Başkanı Bola Tinubu'nun ‘olağanüstü hal (OHAL)’ ilan etmesine neden olan toplu kaçırma vakalarıyla karşı karşıya.

Devlet Başkanı Tinubu'nun Sözcüsü Bayo Onanuga yaptığı açıklamada, Abubakar'ın (63) sağlık nedenleriyle istifasının derhal yürürlüğe girdiğini belirterek, “İstifası, Başkan Tinubu'nun güvenlik nedenleriyle OHAL ilan etmesiyle birlikte geldi. Tinubu, OHAL’in kapsamını zamanı geldiğinde açıklığa kavuşturacak” dedi.

Silahlı gruplar tarafından fidye için yapılan kaçırmalar, 2014 yılında ülkenin kuzeydoğundaki Chibok kasabasında, terör örgütü Boko Haram üyeleri tarafından 276 kız öğrencinin kaçırılmasından bu yana Nijerya'da sık sık görülmeye başlandı. Ancak, son iki hafta içinde çoğunluğu Nijer eyaletinde (orta-batı) olmak üzere 400'den fazla Nijeryalı'nın kaçırıldığı bu yeni kaçırma dalgası, Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzey ile Hıristiyanların çoğunlukta olduğu güney arasında neredeyse eşit olarak dağıtılmış gibi görünürken Afrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip (230 milyon) ülkesini sarstı.

Kaçırma vakalarının artmasıyla karşı karşıya kalan Tinubu, ek güvenlik güçlerinin işe alınması talimatı verdi. Son zamanlarda yaşanan toplu kaçırma olayları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Nijerya'da ‘Hıristiyanların öldürüldüğünü’ öne sürdüğü olaylar nedeniyle askeri müdahale tehdidinde bulunmasının ardından meydana geldi. Nijerya ise bu suçlamaları reddetti.