Madonna 64 yaşını geride bıraktı: 40 yıldır albümleri ve skandallarıyla kimse onu durduramıyor

"Popun Kraliçesi" olarak tanınan sanatçı, bugüne dek 250 milyon albüm satarak rekor kırdı

Madonna, doğum gününü salı günü İtalya'da verdiği bir partiyle kutlamıştı (AFP)
Madonna, doğum gününü salı günü İtalya'da verdiği bir partiyle kutlamıştı (AFP)
TT

Madonna 64 yaşını geride bıraktı: 40 yıldır albümleri ve skandallarıyla kimse onu durduramıyor

Madonna, doğum gününü salı günü İtalya'da verdiği bir partiyle kutlamıştı (AFP)
Madonna, doğum gününü salı günü İtalya'da verdiği bir partiyle kutlamıştı (AFP)

64 yaşını geride bırakan Madonna, 40 yıldır albümleriyle olduğu kadar skandallarıyla da gündemden düşmedi.
İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais'te yayımlanan haberde, Madonna'nın 1982'de 25 yaşındayken müzik piyasasına girdiği ve o günden beri "provokasyonlarla" gündemi salladığı belirtildi.
Haberde, "Popun Kraliçesi" olarak da nitelenen müzisyenin bugüne dek 250 milyon albüm sattığı ve tarihte en fazla albüm satan kadın sanatçı unvanına sahip olduğuna dikkat çekildi.
ABD'nin Michigan eyaletindeki Detroit şehrinin banliyösünde doğan şarkıcının, 6 yaşında annesini kaybettiği ve katı babasının uyarılarına kulak asmadan 20 yaşında evi terk ederek New York'a gittiği ifade edildi.
Adı Michael Jackson, Prince, Bruce Springsteen ve George Michael gibi ünlülerle anılan Madonna'nın efsanevi Like a Virgin albümü, 1980'lerde en çok satan albümler arasında yer almıştı. Aynı dönemde listeye girebilen diğer kadın sanatçıysa Whitney Houston'dı.
Haberde, Madonna'nın "erkek egemen bir piyasada güçlü ve başkaldıran bir kadın olarak cinselliğini ön plana çıkardığı" da ifade edildi.
2016'da ünlü Billboard dergisi kendisini Yılın Kadını seçtiğinde, şarkıcı cinsiyetçi ve maço kültüre karşı çıkarak, "Eğer kadınsanız, oyunu oynamanız lazım. Şirin ve tatlı olmanıza izin verilir. Fakat fazla akıllı davranmayın. Statükoya aykırı düşünceleriniz olmasın. Erkekler tarafından objeleştirilmenize izin verilir. Sürtük gibi giydirilirsiniz  ama bu sürtüklüğü sahiplenmeyin" demişti.
Madonna, konuşmasında mücadeleci tavrın önemine de değinerek, "Bana başaramayacağımı söyleyen, neyi yapıp neyi yapamayacağımı anlatan ve zorluk yaşatan herkese söylüyorum: Direnmeniz beni daha da güçlü yaptı ve bugün olduğum savaşçıya dönüştürdü" ifadelerini kullanmıştı.
Haberde Madonna'nın bir pop yıldızından fazlası olduğu, LGBT+ topluluğuna ilham verdiği ve Britney Spears, Christina Aguilera, Rihanna ve Beyoncé gibi ünlü isimlerin yolunu açtığı belirtildi.
Madonna, kamuoyunda tartışma yaratan sanatçılardan da biri oldu.
2003'teki MTV ödül töreninde Britney Spears'la öpüşerek izleyenleri şaşırtan şarkıcı, Instagram hesabındaki çıplaklık içeren fotoğraflarıyla da gündeme gelmişti.
Sanatçı, geçen yıl İstanbul'daki Onur Yürüyüşü'nün fotoğrafını da "Neden bu kadar çok polis var?" mesajıyla sosyal medyada paylaşmıştı. 
 1989'da yayımlanan Like a Prayer şarkısının klibinde yanan haçlar kullanması Hıristiyanların tepkisini toplarken, 1993'te yazdığı Sex adlı kitapta fetiş nesneleriyle birlikte verdiği erotik pozlar da eleştiri almıştı.
Independent Türkçe, El Pais, Billboard



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment