Hindistan, sığırların ölümüne yol açan deri hastalığıyla mücadele ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hindistan, sığırların ölümüne yol açan deri hastalığıyla mücadele ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uzmanlar, Hindistan’ın bazı eyaletlerinde binlerce sığırın ölümüne yol açan "yumrulu cilt hastalığına" karşı önlem alınması çağrısında bulundu.
Hastalıktan, başta Rajasthan eyaleti olmak üzere çok sayıda eyalet etkilendi. Rajasthan Eyalet Başbakanı Ashok Gehlot, hafta başı itibarıyla sığırlarda görülen hastalığın eyaletin 15 şehrine yayıldığını söyledi.
Gujarat Eyaleti Hayvancılık Birimi'nden Dr. Falguni. S.Thakar, nisandan itibaren eyalette hastalıktan ölen sığırların sayısının 3 bin 500’ü aştığını bildirdi.
Toplam 4 milyonun üzerinde büyükbaş hayvanın hastalığa karşı aşılandığını belirten S.Thakar, enfekte olan 91 bin sığırın yaklaşık 61 bininin iyileştiğini kaydetti.
Salgından etkilenen bir diğer eyalet Pencap’ta ise 74 binden fazla hayvan hastalığa yakalanırken, yüzlercesi telef oldu.
Veriler yaklaşık 420 bin sığırın enfekte olduğunu ve 18 bin 400’den fazlasının telef olduğunu gösterdi.

Aşı çalışmalarıyla hastalık kontrol altına alınmaya çalışılıyor
Guru Angad Dev Veterinerlik ve Hayvan Bilimleri Üniversitesi Klinikler Direktörü Swaran Sing Randhawa, konuya ilişkin Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı değerlendirmede, bir süre vakalarda artış görülse de salgının kontrol altına alındığını vurguladı.
Aşılama çalışmalarının çok daha erken yapılması gerektiğini aktaran Randhawa, çiftlik sahiplerinden, salgına karşı dikkatli olmalarını ve enfekte olan hayvanı izole ederek hastalığın yayılmasını önlemelerini istedi.
Uzmanlara göre, kanla beslenen kene, sinek ve sivrisinek gibi hayvanlar tarafından taşınan hastalık, sığırlarda ateş ve deri üzerinde yumrular yapıyor.
İlk olarak 1929'da Afrika kıtasında görülen söz konusu hastalık, daha sonra dünyanın başka bölgelerine de yayıldı ve 2019'da Asya kıtasında görülmeye başladı.

Hastalık sektörü olumsuz etkileyebilir
Merkezi Hindistan’ın kuzeyinde olan ve 30 binden fazla üyesi bulunan Progresif Mandıracılar Derneği Başkanı Daljeet Singh, konuya ilişkin açıklamasında, hastalığın etkisinin hükümetin belirttiğinden çok daha şiddetli olduğunu söyledi.
Hastalığın süt fiyatlarını yukarı çekmesinden endişe ettiklerine işaret eden Singh, hükümetten mağdur olan çiftçiler için yardım paketi hazırlamasını istedi.



Netanyahu, Katz'ı görevden alıp Saar'ı savunma bakanı olarak atamayı değerlendiriyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)
TT

Netanyahu, Katz'ı görevden alıp Saar'ı savunma bakanı olarak atamayı değerlendiriyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)

Israel Hayom gazetesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, Yisrael Katz'ın yerine Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın Savunma Bakanı olarak atanmasını öngören kapsamlı bir kabine değişikliğini değerlendirdiğini bildirdi.

Gazete, Enerji Bakanı Eli Cohen'in Dışişleri Bakanlığı'na, Katz'ın ise Enerji Bakanlığı'na atanacağını belirtti.

Bu görüşmeler, Katz ile Netanyahu arasındaki derinleşen anlaşmazlığın ortasında gerçekleşiyor. Bu anlaşmazlık, Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir arasında dün yaşanan kamuoyu önündeki tartışmanın ardından daha da arttı.

Netanyahu, gerilimi azaltmak amacıyla Zamir ve Katz'ı bir toplantıya davet etti, ancak toplantı sonunda iki ayrı toplantıya bölündü.

Başbakan henüz nihai bir karar vermedi, ancak kendisine yakın yetkililer, Katz'ın Netanyahu'dan bağımsız hareket etmeye devam etmesi halinde, yerine geçecek kişinin kim olacağı kararının daha hızlı verileceğini söylüyor.

Mevcut koalisyon kurulduğunda, partiler Katz'ın ilk yıl enerji bakanı olarak görev yapması ve ardından iki yıllığına dışişleri bakanı olarak atanan Eli Cohen ile görev değişimi yapması konusunda anlaşmıştı.

Anlaşmada ayrıca koalisyonun son yılında rotasyonun tersine çevrilmesi, Cohen'in Dışişleri Bakanlığı'na, Katz'ın ise Enerji Bakanlığı'na dönmesi öngörülüyor.

sdvf
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Hayom n aktardığına göre, Yoav Gallant'ın görevden alınmasının ardından Katz'ın Dışişleri Bakanlığı'ndan Savunma Bakanlığı'na geçmesi ve Saar'ın Dışişleri Bakanlığı'na geçmesiyle siyasi manzara tamamen değişti.

Son günlerde, orijinal rotasyon tarihi yaklaşırken, bakanlık personeli anlaşmanın hala geçerli olup olmadığı ve Netanyahu ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle Katz'ın Enerji Bakanlığı'na kaydırılıp kaydırılmayacağı konusunda sorular gündeme getirdi.

Netanyahu'nun ofisindeki yetkililer şimdilik ayrıntılar hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor, ancak bunun bir olasılık olduğunu ima ediyorlar.

Gazeteye göre, başbakanın sözcüsü buna cevaben haberi "sahte haber" olarak nitelendirdi.


Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium
TT

Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium

Trump yönetiminin İsrail büyükelçisi Mike Huckabee'nin İsrail'le dış ilişkilerde ABD'yi temsil ederken aynı zamanda bir uyku takviyesinin marka yüzü olduğu bildirildi ve bu durum olası bir etik ikilem hakkında sorulara yol açıyor.

NOTUS'a göre, Arkansas eski valisi ve iki kez başkan adayı olan Huckabee, kablolu televizyonda yayımlanan gece yarısı reklamlarında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı olmayan Relaxium takviyesini tanıtıyor. Relaxium, uyku sorunu yaşayanlara hitap ediyor.

2016 başkan adayı olarak tanıtılan Huckabee, reklamda izleyicileri ekrandaki numarayı arayıp kendi şişelerini almaya çağırırken, "Relaxium'un uykusuna güveniyorum, siz de güvenmelisiniz" diyor.

Huckabee, birkaç yıldır Relaxium'un marka yüzü ve üst düzey yönetim görevinde bile bu işten kâr elde etmeye devam ediyor gibi görünüyor. Görünen o ki, bu işi bırakmaya hiç niyeti yok.

Trump'ın şubatta İsrail büyükelçiliğine aday gösterdiği 70 yaşındaki Huckabee, çıkar çatışmasına yol açabilecek çeşitli görevlerden istifa edeceğini ve bazı kurumlardan çekileceğini belirtmişti.

Ancak 7 sayfalık etik sözleşmesinde, Yönetim Etiği Ofisi'ne şunları bildirdi:

Adımı, imajımı ve görüntümü lisansladım. Büyükelçilik görevim süresince yeni lisans almayacağım. Ancak önceki lisanslar için ödeme almaya devam edeceğim.

Huckabee mal beyanında, Relaxium'un üreticisi Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü tarafından, aday gösterilmesinden önceki yıl olan 2024'te 414 bin 684 dolar ödendiğini belirtti.

Huckabee'ye Relaxium'a verdiği destekle ilgili endişeleri olup olmadığı sorulduğunda ABD Kudüs Büyükelçiliği, NOTUS'a şu yanıtı verdi:

Hayır. Büyükelçilerin de uyuması gerekiyor.

Relaxium, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Kudüs Büyükelçiliği, The Independent'ın yorum talebini yanıtlamadı.

ABD Kudüs Büyükelçiliği ayrıca NOTUS'a, Huckabee'nin Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü'nden, isim, imaj ve görüntü anlaşması nedeniyle kendisini tanıtımlarda kullanmayı bırakmasını istemek için "yasal bir hakkı" olmadığını bildirdi. Büyükelçilik, Huckabee'nin Relaxium için enstitünün içeriğine sahip olmadığını veya bu içeriği kontrol etmediğini vurguladı.

Ancak NOTUS'un bildirdiğine göre haber kuruluşu salı günü makaleyi yayımladıktan kısa süre sonra enstitü, Huckabee'nin bir videosunu internet sitesinden kaldırmış gibi görünüyor.

Relaxium'un internet sitesi arşivinde, eylülden kalma ana sayfanın kaydedilmiş bir sürümünde Huckabee, uyku takviyesini tanıttığı bir videoda görülüyor. Salı öğleden sonra itibarıyla Huckabee'nin videosu Relaxium'un ana sayfasında yer almıyor.

Genellikle federal çalışanlardan, yönetime olan kamu güvenini korumak için çıkar çatışması oluşturabilecek ya da çıkar çatışması gibi görünebilecek varlık veya pozisyonlardan çekilmeleri istenir. Bu aynı zamanda, bir aile üyesine veya arkadaşa fayda sağlayabilecek belirli konulardan çekilmeyi de içerir.

George Washington Üniversitesi Siyasi İletişimde Etik Projesi direktörü Peter Loge, NOTUS'a, "Hükümet yetkilileri ticari bir ürünü tanıtmamalı ve tanıtıyormuş gibi görünmemeli. Nokta" diye konuştu.

Bu yıl Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü, Relaxium'un klinik denemesine sponsor olmadan önce gerekli evrakları sunmadığı için FDA'dan uyarı almıştı.

Independent Türkçe


Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.