İsrail, Hamas’ın bir saldırı tünelini gerçekten imha etti mi?

Tel Aviv, ülke içinde olası saldırı girişimlerini engellemek için böyle bir önlemin alındığını açıkladı.

İsrail, tünel tehdidine karşı tarihindeki en büyük bariyeri inşa etti. (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
İsrail, tünel tehdidine karşı tarihindeki en büyük bariyeri inşa etti. (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

İsrail, Hamas’ın bir saldırı tünelini gerçekten imha etti mi?

İsrail, tünel tehdidine karşı tarihindeki en büyük bariyeri inşa etti. (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
İsrail, tünel tehdidine karşı tarihindeki en büyük bariyeri inşa etti. (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki Filistinli grupların ‘çabalarını boşa çıkarmak ve silahlı bir eylem için İsrail topraklarına sızmalarını engellemek amacıyla Hamas Hareketi’ne ait bir saldırı tünelinin imha edildiğini ve tamamen kullanılamaz hale getirildiğini duyurdu.
Ancak Hamas, İsrail'in tünellerden birini imha ettiğine ilişkin açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirterek Tel Aviv'deki yetkililerin ‘seçim pazarında İsrail toplumuna sahte zaferler pazarladıklarını’ ve Hamas’a ait mevzilere karşı hiçbir faaliyet yürütülmediğini bildirdi.

Silahlı unsurların geçişi için gelişmiş tünel
İsrail tarafından yapılan açıklamaya göre geçtiğimiz yıl mayıs ayında Gazze Şeridi ile İsrail arasında yaşanan çatışmada Hamas’ın altyapısını yok etme görevi sırasında Hava Kuvvetleri, Gazze Şehri'nin kuzeyindeki gelişmiş bir saldırı tünelini hedef almayı başardı ve tamamen kullanılamaz hale getirdi. Açıklamada Hamas üyelerinin, tüneli İsrail topraklarına doğru uzanan iki koldan oluşan bir çatal haline gelene kadar yeniden inşa edip geliştirdikleri fakat akıllı bariyeri geçmeyi başaramadıkları belirtildi. Güvenlik duvarından alınan sinyaller sayesinde İsrail ordusu Gazze Tümeni tarafından tünelin keşfedildiği ve yeniden askeri amaçlarla kullanılması imkânsız hale getirecek şekilde tahrip edildiği aktarıldı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Gazze Tümeni Komutanı Nimrod Aloni yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İsrail vatandaşlarını hedef almak amacıyla silahlı adamları İsrail'e taşımak için oldukça karmaşık bir şekilde inşa edilen bir tünelden bahsediyoruz. Güvenlik soruşturması yaptıktan sonra iki kollu bir tünel keşfedildi. Bu tünelin olduğunu haftalardır biliyorduk ama harekete geçmeden önce son operasyonun tamamlanmasını bekledik.”
3.jpg
Gazze’deki Filistinli grupların saldırı tünelleri dosyası, İsrail'in karşı karşıya olduğu en ciddi tehditlerden biri. (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Aloni açıklamasında ayrıca Hamas'ın tüneli kullanarak herhangi bir saldırı gerçekleştirme girişiminde bulunduğunun tespit edilemediğini de söyledi. Ancak böyle bir olasılığı bertaraf etmenin önemini vurgulayan Aloni, çevrede yaşayanlar için herhangi bir tehlike oluşturmasına izin verilmediğini ve olası saldırı girişiminin akıllı bariyeri geçemediğini belirterek “Son askeri harekâtta da güçlerimizin ateş altına girmemesine özen gösterdik” ifadesini kullandı. Aloni, tünelin geri döndürülemez şekilde imha edildiğini belirtirken İsrail resmi haber ajansı Kan, tünelin içine sızdırmaz malzemeler pompalanarak kullanılamaz hale getirildiğini bildirdi.
 Aloni, tünelin Hamas’ın İsrail topraklarına sızma tünelleri projesine ciddi zarar veren, uzun soluklu, açıktan ve gizliden yapılan çok sayıdaki operasyonun çerçevesinde imha edildiğine dikkati çekti. Ayrıca İsrail ordusunun son operasyondan sonra Gazze Şeridi'nde çok çeşitli senaryolara hazırlandığını ve bu senaryoların Hamas’ı etkileyebileceğini vurguladı.
Gazze'deki tüneller ilk kez 2006 yılında ortaya çıkarıldı. Hamas Hareketi söz konusu dönemde tünelleri İsrail askeri Gilad Şalit'i ele geçirmek için kullandı. Ardından 2014 yılındaki askeri operasyon sırasında İsrail ordusunu şaşırtmak için tünel kazılarını yoğunlaştırdı. O tarihten bu yana İsrail tünelleri takip etmek ve imha etmek için bazı teknikler geliştirdi. Bu amaçla ileri teknolojik tekniklerle donatılmış, yeraltı faaliyetlerini izleyebilen akıllı bariyerler kurdu.

Hamas: Uluslararası ilkelere ve yasalara uygun olarak faaliyet gösteriyoruz
Diğer yandan Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum, İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde bir saldırı amaçlı bir tünel keşfettiği iddialarının gerçeği yansımadığını açıkladı. Tel Aviv’in Gazze Şeridi’ndeki çocuklara karşı işlediği suçları örtbas etmeye çalıştığını söyleyen Berhum, aynı zamanda İsrailli yetkililerin ‘seçim pazarında İsrail toplumuna sahte başarılar ve zaferler pazarlamaya çalıştıklarını’ ifade etti.
Birleşmiş Milletler’in (BM) İsrail’i Filistin topraklarında işgalci bir güç olarak sınıflandırılmasından dolayı Hamas Hareketi’nin ve Filistinli diğer grupların, sömürgecilik karşısında direnmek için uluslararası ilkeler ve yasalar tarafından garanti edilen meşru haklara sahip olduklarını belirten Berhum, “Filistinli gruplar, Filistinlilere karşı katliamlar yürüten Tel Aviv ordusunun küstahlığı ve suçluluğu karşısında kabiliyetlerini geliştirmek için tüm şekillerde çalışıyorlar” dedi.

Tünelin İsrail için önemi
İsrail'in gelişmiş saldırı tünelini imha ettiğini açıklamasının önemi, yalnızca Hamas'ın bir yıl iki ay önce savaş uçakları tarafından bombalanan tüneli yeniden inşa edip geliştirmesinden ibaret değil. Bunun duyurulmasının önemi, İslami Cihad Hareketi’ne karşı son askeri operasyon sırasında Hamas'ı hedef almadığı için Tel Aviv'deki siyasilere ve güvenlik yetkililerine yöneltilen eleştirilerden de kaynaklanıyor.
Söz konusu eleştirilerden biri İsrail ordusu eski sözcüsü Roni Melnis tarafından yapıldı. Melnis, Hamas'ı Filistinli diğer gruplar tarafından gerçekleştirilen eylemlerden sorumlu tutmamanın, ona, İsrail ordusuyla savaşmak amacıyla askeri yeteneklerini geliştirme konusunda büyük bir dokunulmazlık ve özgürlük verdiğini söyledi.
Askeri analist Tal Lev-ram, Maariv gazetesine yaptığı değerlendirmede, İsrail ordusunun Hamas’ın inşa ettiği tünelleri hedef almasının ve tahrip etmesinin tüneller dosyasının kapandığı anlamına gelmediğini çünkü Hamas’ın tünellerin imha edilmesine planlarına aldırış etmeden gizli yeraltı faaliyetleri ile tünel kazmaya devam ettiğini ve bunun da güvenliklerine karşı tehdit oluşturduğunu belirtti.
Araştırmacı Hişam Megari ise güvenlik açısından yaptığı değerlendirmede, tünellerin ortaya çıkarılmasının şaşılacak bir konu olmadığını ancak İsrail’in bu kez Gazze'deki eylemlerini uluslararası toplum nezdinde haklı çıkarmanın yanı sıra ordusunun prestijini korumak için olayı abartmaya çalıştığını söyledi.
Megari, İsrail'in Gazze ile angajman kurallarını çiğnemeyi başardığı ve caydırıcılıkla askeri gücünü yeniden kazandıktan sonra bu dosyada ardı ardına başarılar elde ettiği mesajı vermeye çalıştığı yorumunda bulundu.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.