İsrail askerleri, masumların hedef alınması konusunda ne söylüyor?

Tel Aviv'in istihbarat servisleri, Filistinli ajanları başarıya giden yolda önemli bir kaynak olarak görüyor

Filistinli çocuklar, İsrail’in Cebaliye'deki Felluce Mezarlığı’na düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını elinde tutuyor (AP)
Filistinli çocuklar, İsrail’in Cebaliye'deki Felluce Mezarlığı’na düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını elinde tutuyor (AP)
TT

İsrail askerleri, masumların hedef alınması konusunda ne söylüyor?

Filistinli çocuklar, İsrail’in Cebaliye'deki Felluce Mezarlığı’na düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını elinde tutuyor (AP)
Filistinli çocuklar, İsrail’in Cebaliye'deki Felluce Mezarlığı’na düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını elinde tutuyor (AP)

Emel Şehade
“Filistinlilerin suikast için hedef alınması, masum Filistinli sivillerin hayatlarından daha önemli. İstihbarat servisinin çeşitli birimlerinden bize bu yönde açıklamalar geldi. Ordunun askeri amaçlı bir operasyon kapsamında aileler ve çocuklardan aslında masum olduğu bilinen birçok kişinin öldürülmesine izin verdiği açıkça belirtildi.”
Bu sözler, Tel Aviv’de yayın yapan sol görüşlü haber sitesi Siha Mekomit’e röportaj veren bir İsrail askerine ait. Siha Mekomit, son dönemde İsrail ordusunun Gazze ve Batı Şeria'da gerçekleştirdiği askeri operasyonları ve başta çocuklar, kadınlar ve yaşlıların bulunduğu sivil kayıpları izledi.
İstihbarat birimlerinde görev yapan bazı askerler, İsrail ve ordusunun savaş suçları işlediğini gösteren gerçekleri ifşa etmeyi kabul etti. Bu askerlerin çoğunun aranan Filistinlileri izlediği, hedefe suikast düzenleme yönünde Filistinli ajanların verdiği istihbarat bilgilerinin doğruluğunu teyit ettikleri söyleniyor. Askerlerin verdiği ifadelere bakıldığında, İsrail ordusunun Gazze'de masumları katlettiği pek çok durumda aslında olayın saldırıdan önce kendilerince bilindiği, yani öldürme kararının bir hata olmadığı anlaşılıyor. Nitekim ‘suikastın’ masum insanların hayatından daha önemli olduğu görülüyor.
Bu yöndeki yeni ifşaların ardından, Gazze’ye yönelik düzenlenen operasyon sırasında 16 Ağustos Salı günü hayatını kaybeden 5 çocuğun İsrail ordusunun söylediği gibi Filistinlilerin Gazze’den ateşlenen bir roket dolayısıyla değil de aslında İsrail füzesi tarafından hedef alınmaları sonucu öldürüldüğü anlaşıldı.

Soğukkanlılıkla öldürülen 5 yaşındaki çocuk
İstihbarat biriminde çalışan bir kadın asker, Gazze'de bir Hamas hareketi liderinin ve beraberinde 5 yaşındaki bir çocuğun öldürülmesi hakkında konuştu. Füzenin doğru kişiye isabet edip etmediğini doğrulamakla görevli olduğunu, ‘Filistin alanındaki’ istihbaratı kontrol ettiğini söyleyen asker, şu ifadelere başvurdu:
“Gazze taburunda olduğum sırada, istihbarat verilerinin ardından Hamas’tan birini takip ettik. İstihbarat verileri, bu kişinin füzeler fırlatılmadan önce yapılan hazırlıkların ardında bulunduğu yönündeydi. Böylece liderler kendisini tasfiye kararı aldı. Bu kişiyi öldürecek adamı takip etmek için insansız hava aracı kullandık. Ancak yanında 5 ya da 6 yaşlarındaki çocuğunun bulunduğunu gördük. Suikast öncesinde, doğru hedefi öldüreceğimizi doğrulamak için iki farklı kaynaktan gelen verileri kullandık. Komutana (teğmen) doğrulanmış bir teşhisim olmadığını söyleyerek ateşi kabul etmemesini talep ettim. Bunun kendisini ilgilendirmediğini belirten komutan ise onay verdi. Böylece Hamas’taki askeri aktivisti ve küçük çocuğu öldürmüş oldular. Ordunun tasfiye edilenlerin yanı sıra Gazze'de öldürülmesine izin verilen masum insanların sayısına dair yasalar var. Bana yanlış gelse de kurallar ve sistem dahilinde bir mantık mevcut. Böylece bunu yapmak kolay hale geliyor. Füzeler aranan kişileri öldürdüğü sürece kurallara göre gerisi sorun değil”
Suikast operasyonlarında çeşitli görevlerde bulunan askerlerin bildirdiğine göre, çocuğun da öldürülmesine yol açan suikast operasyonunun kurallar mucibince makbul ve uygulanabilir bir davranış olduğu belirtiliyor.

Maktullerin aileleri dinleniyor
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, İsrailliler bununla da yetinmiyor, operasyonun ardından suikastın başarı ile sonuçlanıp sonuçlanmadığını anlamak için aile üyelerinin akrabalar ile telefon konuşmalarını gizlice dinliyor. Söz konusu asker, “Bu, istediğimiz kişinin öldüğünden emin olmanın bir başka yolu. 5 yaşındaki çocuk öldüğünde dahi konuşmaları dinlememiz istendi. Bir kadının ‘Öldü, öldü çocuk’ dediğini duydum. Böylece emin olmuş olduk” ifadelerini kullanıyor.

Arapça kelime dersleri
Mağdurun ailesinin ve akrabalarının konuşmalarına kulak misafiri olmak, istihbarat birimlerinin çok önemli bir faaliyeti. Üç yıl önce istihbaratın gizli bir biriminde hizmet veren bir asker, ailelerin ve akrabaların telefon konuşmalarının cenaze gününden taziye sona erene dek dinlendiğini ve kayıt altına alındığını söylüyor. Bu kayıtların daha sonra askerlere Arapça kelime öğretimi için verilen derslerde kullanıldığını belirten asker, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Derslerden birinde hiçbirimizin idrak edemediği şoke edici bir konuşmaya şahit olmuştuk. Askerlerden biri şaşkınlık ve histeri içinde dersten çıkmıştı. Bir annenin eşine çocuğunun ölüm haberini verdiği bir konuşmayı dinliyorduk. Kadın hiç durmadan bağırıp ağlıyordu. Dinlemek çok zordu. Yürek burkuyordu. Ancak dinleyip İbraniceye çevirmemiz gerekiyordu. 18 yaşında gençlerden oluşan bir gruptuk. Dersten hepimiz derin bir sıkıntı içerisinde çıktık. Dehşete kapılanlarımız oldu. Neden bilmiyorum, dinlediğimiz ses kaydı kadınlardan çok erkekleri etkilemişti. Daha sonra bir lidere bu konuşmadan Arapça öğrenmemiz gerekip gerekmediğini sorduğumda cevap vermediler. Onlar da henüz 19 yaşındaydı.”

Operasyonların merkezinde ajanlar var
Gazze'deki Filistinli ajanların sağladığı verilere güvenildiğini birden fazla asker doğruladı. Zirâ ajanların gerçekleştirilen tüm operasyonların başarısında hayati bir kaynak teşkil ettikleri söyleniyor. Askerlerden biri, “Sınırların kontrolü ve Gazze sakinlerinin İsrail'e bağlı kılınması, bir istihbarat gücü sağlıyor. Böylece işbirlikçiler tutuluyor” ifadelerini kullanıyor. Diğer yandan bir kadın asker ise “Bu çok daha fazla güç veriyor. Gazze Batı Şeria'ya bağlı olsaydı, bu gücün bir kısmını kaybederdik. Ancak bugün fiziksel, elektronik ve insani düzeyde şeride girip çıkan her şeyden haberdarız. Böylece daha fazla çalışma yöntemi sağlanmış oluyor. Örneğin, Gazze'deki insanlar yurt dışında eğitim görmek ya da Gazze dışındaki akrabalarını ziyaret etmek için yalvarıyorlar. Biz de onları kendimiz için işe alma imkanı bulmuş oluyoruz” vurgusunda bulunuyor. Başka bir asker de şu ifadeleri kullanıyor:
“Gizlilik diye bir şey yok. Kişi hakkında ne varsa biliniyor: Nelerden hoşlanır, nelerin fotoğrafını çeker, sevgilisi var mı yok mu her şey açık. İstediğiniz kişi hakkında bilgi toplayabiliyorsunuz. İnsanların bunu bilmeni istemediklerini de biliyorsunuz. Bu kişisel veriler, ajanların işe alınması için kullanılıyor. Görevim sırasında beni en çok bizimle çalışan Filistinli işbirlikçilerin sayısı şaşırtmıştı.”



Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
TT

Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)

ABD ordusunun açıklamasına göre Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bir gemiyi hedef alan yeni bir saldırı düzenleyerek "dört terörist uyuşturucu kaçakçısını" öldürdü.

Güney Komutanlığı gemiyle ilgili olarak şunları belirtti: “İstihbarat, geminin Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası üzerinde seyrettiğini ve uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarına karıştığını doğruladı.”

Açıklamada ayrıca, “Dört terörist uyuşturucu kaçakçısı öldürüldü ve hiçbir ABD askeri personeli yaralanmadı” denildi.

Başkan Donald Trump'ın yönetimi, aylardır Venezuela'ya deniz kuvvetleri takviyesi yaparak ve ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği teknelere yönelik ölümcül saldırılar düzenleyerek artan bir baskı uyguluyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu saldırılarda (son saldırı dahil) en az 99 kişi hayatını kaybetti.


Rapor: Çin, ABD tarafından finanse edilen nükleer teknoloji araştırmalarından faydalanıyor

Amerikan bayrağı (AFP)
Amerikan bayrağı (AFP)
TT

Rapor: Çin, ABD tarafından finanse edilen nükleer teknoloji araştırmalarından faydalanıyor

Amerikan bayrağı (AFP)
Amerikan bayrağı (AFP)

ABD Kongresi'nin dün yayınladığı bir raporda, Çin'in ABD Enerji Bakanlığı'ndan fon alan Amerikalı araştırmacılarla olan ortaklıklarını kullanarak Çin ordusuna hassas nükleer teknolojiye, ekonomik ve askeri uygulamaları olan diğer yeniliklere erişim sağladığı ortaya çıktı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre raporun yazarları, Amerika Birleşik Devletleri'nin ileri teknoloji araştırmalarını korumak ve Pekin'in Amerikan vergi mükellefleri tarafından finanse edilen araştırmalardan faydalanmasını engellemek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğinin altını çiziyor.

Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri'nde bilimsel araştırmaların korunmasını iyileştirmek için çeşitli değişiklikler önerdiler; bunlar arasında Enerji Bakanlığı tarafından Çin ile ortaklık içeren araştırmalar için fonlama kararlarına rehberlik edecek yeni politikalar geliştirilmesi de yer alıyor.

Bu soruşturma, Kongre'nin, iki ülke arasındaki teknolojik ve askeri rekabet ortamında, Amerikan araştırmalarının Çin'in askeri genişlemesini desteklemek için kullanılmamasını sağlama yeteneğini güçlendirme çabaları çerçevesinde geliyor.

Temsilciler Meclisi Çin Komünist Partisi Faaliyetleri Seçim Komitesi ve Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi'nden araştırmacılar, Haziran 2023 ile bu yılın Haziran ayı arasında yayınlanan ve ABD Enerji Bakanlığı tarafından finanse edilen bilim insanları ile Çinli araştırmacılar arasındaki iş birliğini içeren 4 bin 300'den fazla araştırma makalesini ortaya çıkardı.

Bu makalelerin yaklaşık yarısı, Çin ordusu veya sanayi üssüyle bağlantılı Çinli araştırmacılar tarafından yazılmıştır.

Özellikle endişe verici olan, araştırmacıların federal fonların, Pentagon'un Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Çin askeri şirketleri veri tabanında listelenen bazı şirketler de dahil olmak üzere, doğrudan Çin ordusu için çalışan Çin devletine ait laboratuvarlar ve üniversitelerle yapılan araştırma iş birliklerine aktarıldığını tespit etmeleridir.

Raporda ayrıca Amerikalı araştırmacılar ile Çin'de siber saldırılar düzenlemek ve insan hakları ihlallerinde bulunmakla suçlanan gruplar arasındaki iş birliğine de dikkat çekildi.


Moskova ve Tahran "koordinasyon yol haritası" imzaladı

Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Moskova ve Tahran "koordinasyon yol haritası" imzaladı

Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi dün Moskova'da diplomatik koordinasyon için bir "yol haritası" imzaladılar; bu, iki ülke arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması çerçevesinde atılan ilk pratik adım oldu.

İki bakan, ikili ilişkiler ile İran nükleer programı da dahil olmak üzere bölgesel ve uluslararası konuları kapsayan "kapsamlı ve detaylı" görüşmeler gerçekleştirdi.

Lavrov, diplomatik planın ikili iş birliği için "özel bir statü" oluşturduğunu ve yirmi yılı aşkın bir süre için koordinasyon çerçevesini belirlediğini vurgulayarak, yeni istişare planının düzenli siyasi koordinasyon mekanizmalarını derinleştirdiğini belirtti. Ayrıca Moskova'nın İran'ın barışçıl amaçlı uranyum zenginleştirmesine destek verdiğini açıklayan Lavrov, Batı'nın önlemlerini ve yaptırımlarını "yasa dışı" ve siyasi çözümlere engel olarak nitelendirdi.

Arakçi ise Tahran'ın nükleer tesislerine verilen hasara rağmen zenginleştirmeye devam edeceğini vurgulayarak, Rusya ile ilişkilerin "giderek daha yakın ve birbirine bağlı hale geldiğini" ifade etti. İmzalanan planın "iki dışişleri bakanlığının 2026-2028 dönemi için gündemini belirlediğini ve önümüzdeki üç yıl boyunca iş birliği için bir yol haritası görevi gördüğünü" kaydetti.