Afganistan: Kabil’de bir camideki patlamada 21 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı

Olay, bir Taliban din adamı ve kardeşinin intihar saldırısında öldürülmesinden bir hafta sonra gerçekleşti.

Dün başkent Kabil’deki patlamanın kurbanlarının cesedini taşıyan insanlar (AP)
Dün başkent Kabil’deki patlamanın kurbanlarının cesedini taşıyan insanlar (AP)
TT

Afganistan: Kabil’de bir camideki patlamada 21 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı

Dün başkent Kabil’deki patlamanın kurbanlarının cesedini taşıyan insanlar (AP)
Dün başkent Kabil’deki patlamanın kurbanlarının cesedini taşıyan insanlar (AP)

Afganistan medyası, önceki gün başkent Kabil’de akşam namazı sırasında bir camiyi hedef alan patlamada en az 21 kişinin öldüğünü ve yaklaşık 40 kişinin de yaralandığını aktardı. Bu kanlı saldırı, Taliban’ın bir yıl önce iktidarı ele geçirmesinden bu yana ülkenin tanık olduğu saldırılar dizisine eklendi. Olay, DEAŞ’ın üstlendiği bir intihar saldırısının ardından, Taliban üyeleri olan bir din adamının ve kardeşinin öldürülmesinden bir hafta sonra gerçekleşti.
Afgan polisi dün (Perşembe) Afganistan’ın başkentinde ibadet edenlerle dolu bir camiyi hedef alan patlamada 21 kişinin öldüğünü ve 30’dan fazla kişinin de yaralandığını duyurdu. Polis sözcüsü Halid Zadran yaptığı açıklamada, “Dün akşam namazı sırasında bir camide patlama meydana geldi. Bunun sonucunda 21 yurttaşımız hayatını kaybetti ve 33 kişi yaralandı” ifadelerine kullandı. Zadran, AFP’ye, Afgan başkentinin kuzeybatısındaki patlamaya camiye yerleştirilen patlayıcıların yol açtığını belirtti.
Kabil Hastanesi’nde çalışan İtalyan Acil Durum Örgütü “Patlamadan sonra hastaneye gelen yaralıların çoğu, şarapnel yaraları veya yanıklara sahipti” açıklamasında bulundu. Hastanenin 27 hasta kabul ettiği ve 3’ünün hayatını kaybettiği açıklandı. İtalyan sivil toplum örgütü tarafından işletilen ve savaş mağdurlarının tedavisinde uzmanlaşmış hastanenin yaptığı açıklamada, 27 yaralıdan 5’inin çocuk olduğu belirtildi. Örgüt daha sonra Twitter’da yaptığı bir paylaşımda, tedavi gören 5 çocuktan birinin 7 yaşında olduğunu belirtti. Saldırı için hedef alınan Sıddıkiye Camii, Hayr Hana Sünni mahallesinde bulunuyor ve aynı zamanda bir Kuran Okulu’nu da içeriyor. AFP muhabirleri, pencereleri kırılan binanın, dün sabah Taliban militanları tarafından güvenlik altına alındığını ayrıca çevre sokakları da kontrol ettiklerini bildirdi.
Bu saldırı, DEAŞ tarafından üstlenilen Kabil’deki bir Kuran okuluna düzenlenen intihar saldırısında, bir Taliban din adamının ve kardeşinin öldürülmesinden yaklaşık bir hafta sonra geldi. Din adamı Rahimullah Hakkani, özellikle DEAŞ’a karşı güçlü konuşmaları ile tanınıyordu. Afganistan’daki saldırıların sayısı Taliban hareketinin bir yıl önce iktidarı ele geçirmesinden bu yana azaldı, ancak tamamen bitmedi.
Taliban yetkilileri, ülkedeki güvenliğin tam olarak kendi kontrolü altında olduğunu iddia ederken, sosyal medyada ülkede gerçekleştiği bildirilen olayların ciddiyetini reddediyor veya küçümsüyor.
Son dönemde yerel ve yabancı medyanın saldırıları yansıtmalarını ve haber yapmalarını bazen şiddet kullanarak engellediler. Dün, silahlı Taliban savaşçıları gazetecilerin cami alanına girmesini engelledi.
Bu ay birkaç saldırı gerçekleşti. Ülke, Nisan ayı sonlarında, Ramazan ayında ve Mayıs ayı sonlarında onlarca insanın ölümüne neden olan patlayıcılarla gerçekleştirilen bir dizi saldırıya tanık oldu.
Bu saldırıların çoğu, Taliban hareketinin yanı sıra ağırlıklı olarak Afgan Şii, Sufi ve Sih dini azınlıklarını da hedef alan DEAŞ tarafından üstlenildi. Saldırı, önceki gün, üst düzey Taliban liderlerinin Perşembe günü, Taliban’ın yuvası ve karar alma merkezi olan Kandehar’da yaklaşık 2 bin din görevlisinin katıldığı büyük bir toplantıya katılmalarının öncesine gerçekleşti. Taliban, ülkede DEAŞ’ı yendiğini ve onlarca cihatçıyı tutukladığını iddia ediyor, ancak analistler, cihatçı örgütün yeni Afgan rejimi karşısındaki en önemli güvenlik tehdidi olmaya devam ettiğini düşünüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid Twitter’da yaptığı bir paylaşımda bombalamayı kınadı ve katillerin yakında hesap vereceği sözünü verdi. Taliban hareketi pazartesi günü, kadın haklarının hiçe sayıldığı ve insani krizin şiddetlendiği zorlu bir yılın ardından, iktidara dönüşünün birinci yıldönümünü kutladı. Ülke, Washington tarafından dış varlıklarının dondurulmasının yanı sıra yardımların da kesilmesi sebebiyle boğucu bir ekonomik kriz yaşıyor. Diğer yandan, hiçbir ülke, yeni Taliban Hükümeti’ni resmi olarak tanımıyor.



Hamaney: İran, her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
TT

Hamaney: İran, her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinde bu sabah yayınlanan fotoğrafı

İran Dini Lideri Ali Hamaney bugün yaptığı açıklamada, İran'ın her türlü yeni askeri saldırıya karşılık vermeye hazır olduğunu belirterek, Tahran'ın geçen ay İsrail'le yaptığı 12 günlük savaşta olduğundan daha güçlü bir darbeyi düşmanlarına indirebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesinden aktardığına göre Hamaney, yargı yetkililerine İran'ın saldırılara verdiği yanıtın ‘kararlı ve etkili’ olduğunu söyledi ve İslam Cumhuriyeti'nin ‘hiçbir alanda zayıf taraf olmadığını’ vurguladı.

İsrail'i ‘kötü huylu tümör’ olarak tanımlayan Hamaney, ‘ABD'nin İsrail'in suçlarına ortak olduğunu’ söyledi. Hamaney, Tel Aviv'in Washington'a başvurmasının Tahran'a karşı sınırlı savunma kabiliyetinin kanıtı olduğunu ifade etti.

Hamaney toplum içindeki siyasi yönelim ve dini duruş farklılıklarına rağmen ‘ulusal birliğin’ korunması çağrısında bulunarak, ‘görüş farklılıklarının başta ülkenin ve siyasi sistemin savunulması olmak üzere önemli meseleler karşısında bölünme nedeni olmaması gerektiğini’ belirtti.

“İsrail savaşı İran'da hükümeti devirmeyi amaçlıyordu” diyen Hamaney, “Son savaşta ortaya çıkan milli irade, düşmanın komplolarının boşa çıkarılmasında çok önemli bir faktör oldu” şeklinde konuştu.

Hamaney sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Saldırganlar, İran'daki hassas kişileri ve merkezleri hedef almanın rejimi zayıflatacağını ve ardından uyuyan hücrelerini fitne çıkarmak ve rejimi devirmek için sokaklara dökmek üzere harekete geçirebileceklerini hesapladılar.”