‘Özerk Yönetim’ bölgelerindeki taksicilerin grevi sürüyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki grevde beşinci güne girildi.

Haseke'de bir benzin istasyonu (Şarku’l Avsat)
Haseke'de bir benzin istasyonu (Şarku’l Avsat)
TT

‘Özerk Yönetim’ bölgelerindeki taksicilerin grevi sürüyor

Haseke'de bir benzin istasyonu (Şarku’l Avsat)
Haseke'de bir benzin istasyonu (Şarku’l Avsat)

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehri, üst üste beşinci gün taksi şoförlerinin grevine tanık oluyor. Taksicilerin grevi birçok yolda trafiği aksatıyor. Şehrin doğu yakasında yer alan sanayi bölgesinde ve batısındaki Kamışlı Havalimanı bölgesinde trafik felç oldu.
Çok sayıda taksi şoförü, Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi'nin elektronik kart kapsamında sağladığı sübvansiyonlu yakıt tahsislerini azaltmasını protesto etmek için Hidrokarbon Dairesi önünde düzenlenen oturma eylemine katıldı. Taksiciler ayrıca Suriye lirasının ABD doları karşısında değer kaybetmesinin ardından taksi tarifelerinde de artış talep ettiler.
Yirmi yıldır taksi şoförü olarak çalışan 45 yaşındaki Velid, benzin istasyonunun önünde bir grup şoförle birlikte oturma eylemi düzenlediği sırada yaptığı açıklamada haklarını almayı umduğunu dile getirdi. Benzin istasyonlarının, bu ayın başından itibaren sübvansiyonlu benzin ödeneklerini yalnızca elektronik kart üzerinden dağıtmaya başladığını belirten Velid “Haftalık limitim 75 litre ama sadece 38 litre dağıtıyorlar. Bu miktar iki gün çalışmaya dahi yetmiyor. Şehir dışına teslimat yapamıyorum” dedi.
Corniche hattının başkanı olan Abid el-Ali de taksi başına ayrılan 75 litrenin bir hafta bile yetmediğine dikkat çekti:
“Bir taksi günde ortalama 15 litre tüketir. Haftada 100 litreden fazlasına ihtiyaç duyar. Ben ve arkadaşlarım grev yapıyoruz. Çünkü benzin istasyonları bize ihtiyacımız olanı satmayı reddediyor. Her taksi yaklaşık 10 ailenin geçimini sağlıyor. Yüksek yaşam maliyeti istisnasız herkesi yıpratıyor. Bazı sürücüler tarifeyi iki katına çıkardı.”
Akaryakıt Genel Departmanı’ndan resmi bir kaynağa göre, departman 5 binden fazla elektronik yakıt kartı dağıttı ve daha fazlasını basmaya da devam ediyor. Elektronik kart sahiplerine kamu taksileri de dahil olmak üzere sekiz istasyon ve henüz kayıt yaptırmamış olanlar için diğer istasyonlar belirlendi. Mekanizmalara verilen yakıt miktarının, mekanizmanın boyutunu ve tüketim miktarını içeren bir çalışmadan sonra belirlendiğini söyleyen kaynak, idarenin istismar ve kaçakçılığın önüne geçmek ve araç sahiplerinin aidatlarını almalarını sağlamak için bu önlemleri aldığına işaret etti.
Kamışlı'da taksi şoförü olan 56 yaşındaki Said, benzin istasyonlarının önünde kamu ve özel araç kuyruklarının artık sıradan bir görüntü haline geldiğini anlatıyor:
Ertesi gün dönüş için gece yarısı şehir merkezindeki Hosho benzin istasyonundan saatlerce bekleyip benzin aldığını söyleyen Said, “Aylardır çözüm olmayınca kriz daha da büyüyor. Tahsis edilen miktarı almak için 4-5 saat bekliyorum. Günün geri kalanını düşük ücretler için uzun saatler çalışarak geçiriyorum. Ucuz fiyat tarifeleri büyük miktarlardaki araba arızaları ve dolarla satılan yedek parçaları karşısında düşük kalıyor" dedi.
Ülkenin kuzeydoğu bölgeleri Suriye'deki petrol kuyularının ana rezervuarı konumunda ve en büyük sahalar Deyrizor ve Haseke valiliklerinde bulunuyor. Bu alanlar, Özerk Yönetim ve onun askeri kanadı olan SDG'nin kontrolü altındadır. Özerk Yönetim ve SDG, kendi etki alanlarından çıkarılan petrole veya petrol ve gaz kuyularından elde edilen mali getirilere el koyuyor. Ayrıca harcama alanlarına ilişkin net veriler de yok.
Deyrizor kırsalındaki Es-Sur kasabasına bağlı El-Muveyic köyündeki yüzlerce kişi, düşük yaşam standartlarına ve hizmetlere karşı protestolar düzenledi. Protestocular lastikleri ateşe verdi, ana yolları kesti ve Özerk Yönetim kurumlarındaki idari ve mali yolsuzluğu kınayan pankartlar taşıyıp sloganlar attı.
Benzer protesto gösterileri Deyrizor'un batı kırsalında, SDG'nin kontrolü altındaki birçok köyde de düzenlendi.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.