Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 80'i 'rejim değişirse dönerim' diyor

Harmoon Araştırma Merkezi, Türkiye'deki sığınmacıların geri dönüşüne ilişkin sığınmacılarla yaptığı bir anketin sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı

Resmi rakamlara göre Türkiye'de 3 milyon 800 bine yakın Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Sığınmacıların tamamına yakını şehirlerde ikamet ediyor / Fotoğraf: AP
Resmi rakamlara göre Türkiye'de 3 milyon 800 bine yakın Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Sığınmacıların tamamına yakını şehirlerde ikamet ediyor / Fotoğraf: AP
TT

Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 80'i 'rejim değişirse dönerim' diyor

Resmi rakamlara göre Türkiye'de 3 milyon 800 bine yakın Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Sığınmacıların tamamına yakını şehirlerde ikamet ediyor / Fotoğraf: AP
Resmi rakamlara göre Türkiye'de 3 milyon 800 bine yakın Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Sığınmacıların tamamına yakını şehirlerde ikamet ediyor / Fotoğraf: AP

Suriye'deki krizle ilgili akademik çalışmalar yapan Harmoon Araştırmalar Merkezi, Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine geri dönmeleri hakkındaki tutumlarıyla ilgili bir anket yaptı. 
Independent Türkçe'nin özel haberine göre, anket sonuçları dün Harmoon'un İstanbul'daki merkezinde kamuoyu ile paylaşıldı.
Çalışmanın direktörlüğünü daha önce Halep ve Mardin Artuklu üniversitelerinde dersler veren Doç. Dr. Abdulnasır el Casim yürüttü.
Yoğunlukla İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay olmak üzere Suriyelilerin yaşadığı bütün kentlerde yürütülen anket 1010 Suriyelinin yanıtıyla ortaya çıktı.
Anket sonuçlarına göre Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 1,35'i kamplarda yaşıyor ve çoğu herhangi bir yardım almadan geçimini sağlıyor. 
İkamet süresi, burada kurulan işler, çocukların Türkçe öğrenmesi ve Türkiye'de okula gidiyor olması geri dönme isteğine yansıyor.
Başkaca bir faktör bulunmaması durumunda geri dönme isteğinin azalma eğilimine girdiği anlaşılıyor. 

"İlan edilen aflara güvenip gidenler cezaevine atıldı ya da idam edildi"
Suriyelilerin yüzde 80'i, geri dönüşleri için ülkede bir siyasi değişim bekliyor.
Ankete katılanların büyük bir kısmı, mevcut rejimin değişmesi ve güvenlik soruşturmalarının ortadan kaldırılması halinde geri döneceklerini belirtti.
Suriyelilerin geri dönme kararı almamalarının en önemli nedenlerinden birinin daha önce Şam yönetiminin ilan ettiği aflara güvenip ülkeye dönenlerin cezaevlerine atılması ve içlerinden idam edilenlerin olması.

"Geri döneceksek kendi şehrimize dönmek istiyoruz"
Ayrıca Suriye'deki kendi şehirlerine geri dönüp dönemeyecek olmaları da geri dönüş kararını etkileyen bir faktör olarak göze çarpıyor.
Katılımcıların yüzde 60'ı Suriye'de herhangi bir yere geri dönme konusuna çekinceli yaklaşıyor.
Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 25'i, iş fırsatı ve otorite sağlanması durumunda Türkiye'nin kontrolündeki kuzey bölgelere dönmeyi tercih ediyor.
Fırat Kalkanı, Zeytindalı, Barış Pınarı bölgeleri ile İdlib bölgelerindeki yaşananlar, merkezi bir otoritenin bulunmuyor oluşu, buralarda iş fırsatlarının çeşitli olmaması ve söz konusu bölgelerde faaliyet gösteren grupların arasındaki rekabetler nedeniyle buralara dönme konusunda kaygı duyanların oranı yüzde 74'e ulaştı.

Suriye muhalefetini temsil eden kurumlarla iletişim yok
Anketten çıkan bir diğer sonuç ise Suriye muhalefetini temsil iddiasındaki kurumlar ile halkın arasındaki güvene ilişkin. Katılımcıların yüzde 84'ü, bu kurumlar ile Suriyeliler arasındaki iletişimin uzun süredir kopuk olduğunu düşünüyor.
Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bir kısmı, üçüncü bir ülkeye göç etmelerinin Suriye'ye dönmekten daha mantıklı olduğunu düşünüyor.
Suriyelilere göre Türkiye'de ırkçılığa varan ayrımcı davranışlar ve açıklamaların artması nedeniyle Türkiye artık kendileri için güvenli bir ülke olmaktan çıkıyor.
Suriye'deki krizin yakın gelecekte çözülme ihtimali olmadığı düşünen Suriyelilerin yüzde 56'sı üçüncü bir ülkeye göç etme seçeneğini düşünüyor. 



Yarısı Gazze’de İsrail ateşiyle olmak üzere bir yılda Dünyada 67 gazeteci öldürüldü: İsrail ordusu gazetecilerin en büyük düşmanı

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (AP)
TT

Yarısı Gazze’de İsrail ateşiyle olmak üzere bir yılda Dünyada 67 gazeteci öldürüldü: İsrail ordusu gazetecilerin en büyük düşmanı

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (AP)

Dünya genelinde son bir yılda 67 gazeteci, görev başındayken ya da meslekleri nedeniyle hayatını kaybetti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından bugün açıklanan 2025 bilançosuna göre, bu ölümlerin yaklaşık yarısı Gazze Şeridi’nde İsrail güçlerinin ateşi sonucu gerçekleşti.

RSF, 1 Aralık 2024 – 1 Aralık 2025 döneminin, düzenli veya düzensiz silahlı kuvvetlerin yanı sıra organize suç örgütlerinin suç niteliğindeki uygulamaları nedeniyle gazeteciler için daha ölümcül bir yıl olduğuna dikkat çekti. Raporda, “Gazeteciler ölmez, öldürülür” vurgusu öne çıktı.

Bu açıklama, Cezayir’de bir temyiz mahkemesinin Fransız gazeteci Christophe Gleizes hakkında terörü övmek suçlamasıyla verilen yedi yıllık hapis cezasını onamasından yalnızca altı gün sonra geldi. RSF hâlihazırda 47 ülkede 503 gazetecinin cezaevinde bulunduğunu belirtti. Bu kişilerin 121’i Çin’de, 48’i Rusya’da, 47’si ise Burma’da (Myanmar) tutuluyor. Örgüt ayrıca, bazıları 30 yılı aşkın süredir kayıp olan 135 gazetecinin izine ulaşılamadığını ve çoğunluğu Suriye ile Yemen’de olmak üzere 20 gazetecinin kaçırıldığını kaydetti.

2023 yılı, 49 gazeteci ölümüyle son 20 yılın en düşük seviyesini oluşturmuştu. Ancak İsrail’in, Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısının ardından Gazze’de başlattığı savaş, bilanço trendini tersine çevirdi. RSF’nin güncel rakamlarına göre 2024’te 66, 2025’te ise 67 gazeteci öldürüldü.

RSF Yayın Direktörü Anne Bocandé, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu tablo, gazeteci nefretinin ve cezasızlığın kaçınılmaz sonucudur” dedi. Bocandé, hükümetlere “gazetecileri koruma görevine yeniden odaklanma” çağrısında bulunarak, “Gazetecileri hedef haline getirmekten vazgeçmeleri” gerektiğini söyledi.

RSF: İsrail ordusu gazetecilerin en büyük düşmanı

RSF raporu, İsrail ordusunu gazeteciler için ‘en tehlikeli aktör’ olarak tanımladı. Örgüte göre, son 12 ayda Filistin topraklarında 29 medya çalışanı görev sırasında öldürüldü. Ekim 2023’ten bu yana bölgede mesleki faaliyetleri sırasında veya dışında yaşamını yitirenlerle birlikte bu sayı en az 220’ye ulaşmış durumda.

Çatışma bölgelerinde gazetecilerin siviller gibi korunması gerektiğini vurgulayan RSF, İsrail ordusunun gazetecileri hedef aldığı iddialarının “defalarca ve güçlü biçimde” dile getirildiğini ve bu kapsamda savaş suçu şikâyetlerine konu edildiğini hatırlattı.

İsrail ise bu suçlamalara karşılık olarak, hedeflerinin Hamas unsurları olduğunu, Hamas’ın ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak sınıflandırıldığını savunuyor.

İsrail ordusu, örneğin El Cezire muhabiri Enes el-Şerif’in Ağustos ayında beş diğer basın çalışanıyla birlikte İsrail hava saldırısında öldürülmesine ilişkin olarak, El-Şerif’in “gazetecilik kisvesi altında faaliyet yürüten bir terörist” olduğunu iddia etmişti. RSF ise o dönemde, söz konusu suçlamaların “hiçbir temele dayanmadığını” açıklamıştı.

RSF’den Bocandé, gazetecilere yönelik itibarsızlaştırma kampanyalarının işlenen suçları meşrulaştırma girişimi olduğunu söyleyerek, “Ortada yanlışlıkla sıkılmış bir kurşun yok; bu gazeteciler, bölgede yaşananları dünyaya aktarabildikleri için bilinçli biçimde hedef alınıyor” dedi.

Meksika, üç yılın en kanlı dönemi

RSF, Meksika’nın da “son üç yılın en ölümcül dönemini” yaşadığını ve 2025’te dokuz gazetecinin öldürüldüğünü bildirdi. Raporda, ölen gazetecilerin çoğunun yerel gelişmeleri takip ettiği, organize suç yapıları ile siyaset arasındaki ilişkileri ortaya çıkardığı ve öldürülmeden önce açık şekilde tehdit aldığı ifade edildi. Bu durum, 2024’te göreve gelen solcu Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum’un basın güvenliği vaatlerine rağmen gerçekleşti.

Ayrıca, Ukrayna’da üç, Sudan’da dört gazetecinin öldüğü kaydedildi. Raporda, farklı kurumların verilerinde yöntem ve kriter farklılıkları nedeniyle sayılarda değişiklik olabileceği hatırlatıldı.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ise internet sitesinde 2025 yılı içinde şimdiye kadar 91 gazetecinin öldürüldüğünü bildirdi.


Benin hükümeti, pazar günkü darbe girişimi sonucunda can kayıpları olduğunu doğruladı

Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
TT

Benin hükümeti, pazar günkü darbe girişimi sonucunda can kayıpları olduğunu doğruladı

Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)

Benin hükümeti, dün yapılan acil kabine toplantısının ardından, pazar günü gerçekleşen başarısız darbe girişimi sırasında ülkede çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Yetkililer darbe planlayıcılarından bazılarını tutuklarken, diğerleri hala firarda. Bölge ülkeleri, özellikle askeri açıdan Benin'e destek olmak için harekete geçiyor.

Hükümet Genel Sekreteri Edward Owen-Oro, Kabine toplantısının tutanaklarında, "İsyanı düzenleyen küçük bir grup asker, Cumhurbaşkanı'nı devirmeyi, Cumhuriyet kurumlarının kontrolünü ele geçirmeyi ve mevcut düzene meydan okumayı planlıyordu" ifadelerini kullandı.

Owen-Oro, "Başlangıçta bazı generalleri ve üst düzey ordu subaylarını etkisiz hale getirmeye veya kaçırmaya çalıştılar" diye belirtti.

Hükümete göre pazar sabahı, Cumhurbaşkanı Patrice Talon'un konutu önünde Cumhuriyet Muhafızları ile darbeciler arasında "şiddetli çatışmalar" çıktı ve "her iki tarafta da kayıplar" yaşandı.

frg
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin ulusal televizyon istasyonunun merkezinin yakınında bir askeri araç (AFP)

Hükümet ayrıca, darbecilerin bir başka saldırısında "ölümcül şekilde yaralanan" cumhurbaşkanının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Bertin Bada'nın eşinin de hayatını kaybettiğini bildirdi.

Benin hükümeti, Nijerya'nın darbe girişimini engellemek amacıyla pazar günü Benin'de hava saldırıları düzenlediğini açıkladı.

Kabine toplantısının ardından, darbecilerin iki Beninli subayı, bir generali ve bir albayı kaçırdığı, ancak dün sabah kaçırılanların serbest bırakıldığı belirtildi.


Trump, Meksika'yı su sınırı anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 5 gümrük vergisi artışıyla tehdit etti

Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
TT

Trump, Meksika'yı su sınırı anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 5 gümrük vergisi artışıyla tehdit etti

Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Meksika'yı su paylaşım anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, Meksika'ya ilave %5 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.

Trump, Truth Social'da paylaştığı bir gönderide, "ABD, Meksika'nın 31 Aralık'a kadar 200.000 dönümlük suyu serbest bırakmasını talep ediyor, geri kalanı da kısa süre sonra bırakılacak," ifadelerini kullandı. Trump, "Meksika henüz bir yanıt vermedi, bu da bu çok ihtiyaç duyulan suyu hak eden Amerikalı çiftçilerimize karşı büyük bir haksızlık" diye ekledi.

Trump ayrıca, ticaret politikaları ve gümrük vergilerinden zarar gören önemli bir destek tabanını hedef alan Amerikalı çiftçiler için 12 milyar dolarlık bir yardım paketi açıkladı. Beyaz Saray'da tarım üreticileriyle yaptığı toplantıda, "Amerikalı çiftçileri korumak ve savunmak için hayati adımlar attığını" ifade etti.

Trump, başkanlık seçimlerinde ikinci dönemini güvence altına alan, ancak uyguladığı kapsamlı gümrük vergilerinden ciddi şekilde etkilenen çiftçilere yardım etme konusunda artan bir baskıyla karşı karşıya. Trump'ın ocak ayında iktidara dönmesinden bu yana, birçok Amerikalı çiftçi, Trump'ın ithal tarım ürünlerine uyguladığı gümrük vergilerine yanıt olarak ticaret ortaklarının aldığı misilleme önlemlerinden olumsuz etkilendi.

Trump, toplantı sırasında "Çiftçilerimizi seviyoruz ve bildiğiniz gibi çiftçilerimiz de beni seviyor" dedi. Çiftçilere yönelik 12 milyar dolarlık yardım paketinin, gümrük vergilerinden elde edilen gelirin "nispeten küçük bir kısmından" finanse edileceğini açıkladı.