Hakikat Komisyonu açıkladı: "43 öğrencinin kaybolması, Meksika devletinin suçu"

"Yetkililer tüm süreçte bilgi sahibiydi"

Ortadan kaybolan Ayotzinapa Öğretmen Koleji'nden 43 öğrencinin başına neler geldiği halen tam olarak bilinmiyor (Reuters)
Ortadan kaybolan Ayotzinapa Öğretmen Koleji'nden 43 öğrencinin başına neler geldiği halen tam olarak bilinmiyor (Reuters)
TT

Hakikat Komisyonu açıkladı: "43 öğrencinin kaybolması, Meksika devletinin suçu"

Ortadan kaybolan Ayotzinapa Öğretmen Koleji'nden 43 öğrencinin başına neler geldiği halen tam olarak bilinmiyor (Reuters)
Ortadan kaybolan Ayotzinapa Öğretmen Koleji'nden 43 öğrencinin başına neler geldiği halen tam olarak bilinmiyor (Reuters)

Meksika'da 8 yıl önce 43 öğrencinin kaçırıldığı olayda "devletin suçlu olduğu" savunuldu.
Ülkedeki hakikat ve uzlaşma komisyonunun perşembe günü yaptığı açıklamada, 2014'te öğrencilerin ortadan kaybolmasıyla ilgili detayların devlet tarafından örtbas edildiği belirtildi.
Komisyonun açıklamasında, "Eyalet ve belediye seviyesinde ya da federal düzeyde yetkililer, tüm süreçte öğrencilerin hareketleriyle ilgili bilgi sahibiydi. Eylemleri, katılımları ve paylaşmadıkları şeylerle öğrencilerin kaçırılmasına, öldürülmesine ve 6 kişinin de hayatını kaybetmesine neden oldular" ifadelerine yer verildi.
Meksika İçişleri Bakanlığı'nın İnsan Hakları, Göç ve Nüfustan Sorumlu Müsteşarı Alejandro Encinas "Tüm ifadeler ve kanıtlar, öğrencilerin sinsice kaçırıldığına ve öldürüldüğüne işaret ediyor" dedi.
Encinas, olaya karıştığı düşünülen 33 eski yetkili hakkında tutuklama emri çıkarıldığını belirtirken, bu kişilerin kimliklerini paylaşmadı.
Yetkili, kaçırılan öğrenciler arasında ordu için çalışan bir muhbirin de yer aldığını, dolayısıyla yetkililerin olaylar yaşanmadan önce de öğrencileri takip ettiğini söyledi.
Encinas, ordunun kayıp öğrencileri bulmak için harekete geçmediğini de savundu.
Meksika Devlet Başkanı Manuel Lopez Obrador ise öğrencilerin başına gelenlerin aydınlatılacağını temin etti.

Neler olmuştu?
26 Eylül 2014'te Meksika'nın güneyindeki Guerrero eyaletine bağlı Iguala kentinde, 1968'de yaşanan Tlatelolco katliamını anmak için toplanan öğrencilerle polis arasında çatışma çıkmıştı. 
Polisin öğrencileri taşıyan araçlara ateş açması sonucu 6 kişi yaşamını yitirmiş, 25 kişi yaralanmıştı. Çatışmaların ardından bir grup öğrenci, olayın ertesi günü polis tarafından gözaltına alınırken görülmüş, daha sonra kendilerinden haber alınamamıştı. 
Ülkede büyük öfke yaratan ve protestolara yol açan olayın ardından kentten kaçan eski Iguala Belediye Başkanı Jose Luis Abarca ve eşi Maria de los Angeles Pineda, 4 Kasım 2014'te ülkenin başkenti Meksika'da yakalanmış, organize suç işlemek, cinayet ve insan kaçırmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı.
Guerrero Valisi Angel Aguirre Rivero da 23 Ekim'de istifa etmişti.
 Hükümet, öğrencilerin polis tarafından Guerreros Unidos adlı uyuşturucu karteline teslim edildiğini, çete üyelerinin de öğrencileri öldürüp cesetlerini Cocula'daki çöp alanında yaktığını açıklamıştı.
Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) tarafından atanan uluslararası uzmanlarsa hükümetin açıkladığı senaryonun doğru olamayacağını savunmuş ve soruşturmadaki ciddi eksikliklere dikkati çekmişti.
Merkezi Washington D.C'de yer alan ve aralarında ABD, Brezilya ve El Salvador gibi ülkelerin olduğu Amerikan Devletleri Örgütü'ne bağlı otonom faaliyet gösteren IACHR, dönemin Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto'nun komisyonun itibarını zedelemeye çalıştığını ve soruşturmalara engel olduğunu öne sürmüştü.
2018'de Nieto'nun ardından göreve gelen Obrador ise suçluların bulunması için hakikat ve uzlaşma komisyonunu kurmuştu.
Encinas, Nieto hükümetinin yayımladığı raporu "devletin en üst kademesinde örgütlenmiş güç aygıtının yönettiği, hakikati örtbas eden bir hamle" diye niteledi.
Independent Türkçe, New York Times, Reuters



Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından ABD Gizli Servisi altı üyesini görevden uzaklaştırdı

ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)
TT

Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından ABD Gizli Servisi altı üyesini görevden uzaklaştırdı

ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)

New York Post'un haberine göre ABD Gizli Servisi, ABD Başkanı Donald Trump'a geçen yıl Butler, Pensilvanya'daki bir miting sırasında düzenlenen suikast girişimiyle ilgili başarısızlıkları nedeniyle altı üyesini açığa aldı.

Gizli Servis Yardımcı Direktörü Matthew Quinn dün CBS News'e yaptığı açıklamada, altı ajanın 10 ila 42 gün arasında değişen sürelerle açığa alındığını ve bu süre zarfında kendilerine ödeme yapılmayacağını ifade etti.

Ajanlar kovulmayacak, ancak işe döndüklerinde daha az operasyonel sorumlulukları olan pozisyonlara atanacaklar.

Quinn, “Bu sorunu çözmek için işten çıkarmalara başvurmayacağız. Temel nedene odaklanacağız ve bizi bu duruma getiren eksiklikleri ele alacağız” ifadelerini kullandı.

Trump, 13 Temmuz 2024'te Butler'daki bir seçim mitingi sırasında suikastçı Thomas Matthew Crooks tarafından kulağından vurularak yaralanmıştı.

Olayda, eski itfaiyeci Corey Comperatore, ailesini Crooks'un kurşunlarından korurken öldürüldü. Gizli Servis'ten bir keskin nişancının Trump'ın açıkça görebileceği bir çatıda bulunan 20 yaşındaki genci vurarak öldürmesinden önce iki kişi daha ağır yaralandı.

Suikast girişimiyle ilgili olarak eylül ayında yayınlanan sert bir Senato raporu, Crooks'un ölümcül saldırıyı gerçekleştirebilmesinde ‘Gizli Servis'in öngörülebilir ve önlenebilir birçok planlama ve operasyonel hatasının katkıda bulunduğu’ sonucuna vardı.

Raporda, “Bu nedenler arasında rol ve sorumlulukların net olmaması, eyalet düzeyindeki kolluk kuvvetleriyle yetersiz koordinasyon, etkili iletişim eksikliği ve daha birçok neden yer alıyor” denildi.

Trump'a yönelik ikinci bir suikast girişimi iki ay sonra Florida Palm Beach'teki golf sahasında gerçekleşti.

Quinn, “Butler olayı operasyonel bir hataydı ve şimdi bunun bir daha yaşanmamasını sağlamaya odaklanmış durumdayız” dedi.

Quinn, teşkilatın artık yeni bir insansız hava aracı (İHA) filosuna ve ajanların doğrudan yerel kolluk kuvvetleriyle telsiz bağlantısı kurmasına olanak tanıyan mobil komuta merkezlerine sahip olduğunu kaydetti.