PYD yetkilisi: Rusya Türkiye’nin saldırıları için ‘yeşil ışık’ yaktı

Hol Kampı yönetimi: DEAŞ hücrelerinin yeniden kurulmasına karşı uyardı

Haseke’deki Hol Kmpı’nda bir grup tahliye edilirken nöbet tutan bir Kürt güvenlik unsuru. (AFP)
Haseke’deki Hol Kmpı’nda bir grup tahliye edilirken nöbet tutan bir Kürt güvenlik unsuru. (AFP)
TT

PYD yetkilisi: Rusya Türkiye’nin saldırıları için ‘yeşil ışık’ yaktı

Haseke’deki Hol Kmpı’nda bir grup tahliye edilirken nöbet tutan bir Kürt güvenlik unsuru. (AFP)
Haseke’deki Hol Kmpı’nda bir grup tahliye edilirken nöbet tutan bir Kürt güvenlik unsuru. (AFP)

Suriye’de Demokratik Birlik Partisi (PYD) yetkilisi, Suriye rejiminin Fırat’ın doğusunda Özerk Yönetim’in kontrolündeki bölgelere saldırı düzenleyemeyeceğini, bununla birlikte Türkiye ile yaptığı ‘gizli güvenlik anlaşmaları’ uyarınca bu bölgelere bir Türkiye saldırısına rıza göstereceğini söyledi.  
Demokratik Birlik Partisi (PYD) yönetim kurulu üyesi Ahmed Hoca, Şarku’l Avsat muhabirine, ‘’Türk devletinde Kürt kelimesine karşı fobi var. Ankara bölgede Kürtler tarafından yönetilen herhangi bir demokratik projeyi engellemek için daha önceki birçok talebinden vazgeçebilir ve müttefiklerine yüz çevirebilir” dedi. Öte yandan Türkiye, bölgedeki Kürtleri hedef almadığını sadece terör örgütü PKK’nın uzantısı olan Halk Savunma Birlikleri'ni (YPG) hedef aldığını defalarca vurguladı.  
İran ve Rusya’nın daha önce Türkiye’nin Özerk Yönetim kontrolünde olan bölgelere muhtemel bir operasyon düzenlemesine karşı çıktıklarını hatırlatan Ahmed Hoca, “Ancak görünen o ki Rusya Türkiye’ye savaş uçakları, insansız hava araçları (İHA) ve obüsler ile saldırmasına izin vermiş durumda. Saldırıların dozunun yükselmesi Putin’in zımnen Erdoğan’a, Suriye'nin kuzeydoğusuna bu tür saldırılar için yeşil ışık yaktığını gösteriyor. Bunun amacı, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ve Özerk Yönetim’e baskı yaparak Kürtlerin haklarını almasını engellemektir” değerlendirmesinde bulundu.  
Suriye rejiminin Özerk Yönetim’in kontrolündeki bölgelere doğrudan bir saldırıyı göze alamayacağını öngeren PYD yetkilisi, “Suriye rejimi bu bölgenin sahip olduğu savunma ve teşkilat gücü nedeniyle kendisi saldırmayı göze alamayacaktır, ancak Şam gizli güvenlik anlaşmaları uyarınca Türkiye’nin saldırılarından razı ve memnundur” dedi.  
Bu arada Haseke’deki El Hol mülteci kampının müdiresi Cihan Hanan, Türkiye’nin bölgede gerilimi tırmandırmasının Hol Kampı’nın güvenliğini olumsuz etkilediğini ileri sürdü. Cihan Hanan, “Hol Kampında binlerce DEAŞ’lı aile tutuluyor, Özerk Yönetim’in hapishanelerinde binlerce DEAŞ mensubu var, bu kişiler terör hücrelerini yeniden oluşturmak için bir fırsat bekliyor. Türkiye’nin saldırıları bölgede kaos yarattığı için DEAŞ’ın kendisini Suriye’de yeniden yapılandırmasına yardımcı oluyor” diye konuştu.  



Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
TT

Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)

Partizan çevreler ülkeye hava saldırısı düzenlenmesine karşı ciddi uyarılarda bulunurken, büyük çaplı bir İsrail saldırısının hayaleti Bağdat'ın üzerinde dolaşıyor.

"Koordinasyon çerçevesine" yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a, "Şii partilerin tehdidin ciddiyetine dair endişeleri, onları başbakandan saldırıları önlemek için gerekeni yapmasını istemeye yöneltti" ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Iraklı silahlı grupların son zamanlarda gizlilik ve mahremiyet ortamında hareket ettiklerini ve askeri pozisyonlarının çoğunun kesin olarak değiştirildiğini” doğruladı.

Buna ilave olarak basın kaynakları, ülkenin "300 İsrail saldırısına" maruz kalma ihtimaline ilişkin "hükümet tahminleri" olarak ifade ettikleri alıntılara yer verdi.

Buna karşılık Irak Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, "İsrail'in bu saldırgan davranışlarını durdurmak için uluslararası toplumun müdahalesinin" önemini vurguladı.

Uzman Gazi Faysal, Dışişleri Bakanlığı mesajının, ülkeyi olası bir İsrail saldırısından korumak isteyen "önleyici diplomasi" anlamına geldiğini söyledi.