Pakistan Başbakanı Şerif'ten Hindistan ile "kalıcı barış" açıklaması

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Şark’ul Avsat)
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Şark’ul Avsat)
TT

Pakistan Başbakanı Şerif'ten Hindistan ile "kalıcı barış" açıklaması

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Şark’ul Avsat)
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Şark’ul Avsat)

 Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Hindistan ile diyalog yoluyla kalıcı barış istediklerini, her iki ülke için de savaşın bir seçenek olmadığını söyledi.
Ulusal basındaki haberlere göre, Şerif, Harvard Üniversitesinden gelen bir grup öğrenciyi başkent İslamabad’daki Başbakanlık konutunda kabul etti.
Şerif, Güney Asya’daki uzun süreli barışın Cammu Keşmir meselesinin Birleşmiş Milletler (BM) kararlarıyla uyumlu ve Keşmir halkının istekleri doğrultusunda çözümüne bağlı olduğunu belirtti.
Hindistan ile diyalog yoluyla kalıcı barış istediklerini vurgulayan Şerif, her iki ülke için de savaşın bir seçenek olmadığını dile getirdi.
Şerif, Çin-Pakistan ilişkilerine de değinerek, Pekin’in İslamabad’ın dış politikasının köşe taşlarından olduğunu ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru ile ilişkilerin yeni bir boyut kazandığını kaydetti.
Keşmir sorunu
İngiltere, 1947'de sömürge olarak yönettiği Hindistan'dan çekilirken o dönemde prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da da savaş çıktı.
Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20'lik kısım ise sınırdaş Çin'in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan yönetimi, halk oylamasına karşı tutum benimserken, Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.



Trump yönetimi, eyaletlere sağlanan finansmanı İsrail'e yönelik boykot tutumuyla ilişkilendirmekten vazgeçti

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump yönetimi, eyaletlere sağlanan finansmanı İsrail'e yönelik boykot tutumuyla ilişkilendirmekten vazgeçti

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

Dün yapılan bir açıklamada, Trump yönetiminin ABD şehir ve eyaletlerinin afet hazırlık fonundan yararlanabilmek için İsrail şirketlerini boykot etmemesini talep eden tutumunu değiştirdiği ve önceki politikanın internet sitesinden kaldırıldığı belirtildi.

İç Güvenlik Bakanlığı, eyaletlerin finansman almaya hak kazanabilmeleri için “özellikle İsrail şirketleriyle ticari ilişkilerini kesmeyeceklerini” kabul etmeleri gerektiğini belirten açıklamasını kaldırdı.

Reuters dün, bu şartın, Reuters tarafından incelenen 11 hibe duyurusuna göre eyaletlerin arama ve kurtarma ekipmanları, acil durum yöneticilerinin maaşları, yedek güç sistemleri ve diğer giderleri karşılamak için ihtiyaç duydukları en az 1,9 milyar doları kapsadığını bildirmişti.

Bu gelişme, daha önce İsrail veya antisemitizm konusundaki görüşlerini paylaşmayan kuruluşları cezalandırmaya çalışan Trump yönetimi için bir dönüm noktası anlamına geliyor.

Bu şart, İsrail'i boykot etme, yatırımları geri çekme ve yaptırım uygulama hareketini hedefliyordu. Bu hareketin amacı, İsrail'in Filistin topraklarını işgaline son vermesi için ekonomik baskı uygulamaktı.

2023 yılında, İsrail'in Filistinli Hamas hareketinin saldırısına Gazze Şeridi'ne savaş açarak yanıt vermesinin ardından, bu harekete destek verenlerin sesi yükseldi.

İç Güvenlik Bakanlığı sözcüsü Trisha McCloughlin yaptığı açıklamada, “Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı'nın yardımları, mevcut yasa ve politikalarla düzenlenmeye devam edecek, siyasi testlere tabi tutulmayacak” dedi.

İç Güvenlik Bakanlığı'na bağlı Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı, dün yayınlanan hibe duyurularında, eyaletlerin afet hazırlık fonlarından yararlanabilmeleri için “şart ve koşullarına” uymaları gerektiğini belirtmişti.

Bu şartlar, ajansın “yasaklanmış ayrımcı boykot” olarak tanımladığı, “İsrail'de faaliyet gösteren veya İsrail ile iş yapan şirketlerle iş yapmayı reddetme”yi gerektiriyordu.

Dün yayınlanan yeni şartlarda bu ifade yer almamaktadır.