Hailey Bieber, Justin Bieber'la evliliklerinin "çok emek istediğini" söyledi

Hailey Bieber, eşinin hala "en yakın arkadaşı" olduğunu belirtti

2016'da kısa süreliğine ayrılan Hailey-Justin çifti, barıştıktan sonra hemen nişanlanmıştı (Instagram / Hailey Baldwin Bieber)
2016'da kısa süreliğine ayrılan Hailey-Justin çifti, barıştıktan sonra hemen nişanlanmıştı (Instagram / Hailey Baldwin Bieber)
TT

Hailey Bieber, Justin Bieber'la evliliklerinin "çok emek istediğini" söyledi

2016'da kısa süreliğine ayrılan Hailey-Justin çifti, barıştıktan sonra hemen nişanlanmıştı (Instagram / Hailey Baldwin Bieber)
2016'da kısa süreliğine ayrılan Hailey-Justin çifti, barıştıktan sonra hemen nişanlanmıştı (Instagram / Hailey Baldwin Bieber)

Hailey Bieber, Justin Bieber'ın hala "en yakın arkadaşı" olmasına rağmen evliliklerinin "çok emek istediğini" söyledi.
Harper's Bazaar'a konuşan 25 yaşındaki model, evliliği hakkında yorum yaptı:
"Günün sonunda o hala benim en iyi arkadaşım ama ilişkiyi yürütmek yine de çok emek istiyor."
Çocuk yapmaktan da bahseden Hailey Bieber, "Bu senaryoya bir de çocuk eklendiğinde işleri yürütmek tamamen ayrı bir dizi sezonu gibi olacak" dedi.
Hailey Bieber, bu sene eşi ve kendisini ayrı ayrı vuran sağlık sorunlarına değindi:
"Başa geldiğinde bir şekilde nasıl üstesinden geleceğini bulmak zorundasın. 'İyi günde, kötü günde' denmesinin bir nedeni var." 
Hailey, 2022'nin başında "inme benzeri semptomlar" gösterdiği için hastaneye yatmıştı. Ardından Justin, yüzünün yarısını felç eden Ramsay Hunt sendromuna yakalandığını duyurmuştu.
2018'de nişanlanan çift, birkaç ay sonra büyük bir törenle evlenmişti.
Justin Bieber, 2021'de verdiği bir röportajda evliliği hakkında "Travma olaylarına kadar uzanan çok fazla şey yüzünden ilk yıl çok zordu. Tam bir güven eksikliği vardı" demişti.
Independent Türkçe, Harper's Bazaar, Insider



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe