Dev timsah ağzında insan cesediyle yüzerken görüntülendi

Sürüngen yaklaşık 5,5 metre uzunluğunda

Kurbanın yaklaşık 25 yaşında olduğu tahmin ediliyor (AFP_Arşiv)
Kurbanın yaklaşık 25 yaşında olduğu tahmin ediliyor (AFP_Arşiv)
TT

Dev timsah ağzında insan cesediyle yüzerken görüntülendi

Kurbanın yaklaşık 25 yaşında olduğu tahmin ediliyor (AFP_Arşiv)
Kurbanın yaklaşık 25 yaşında olduğu tahmin ediliyor (AFP_Arşiv)

Meksika'daki Carpintero Lagünü'nde dün korkunç bir olay meydana geldi. Tamaulipas eyaletine bağlı Tampico'daki lagünde dev timsah, bir insan cesedini sürüklerken görüntülendi.
Gazeteci Porfirio Ibarra'nın paylaştığı videoda çevredekiler sıradışı olaya şahit olurken bir kişinin İspanyolca küfrettiği duyuluyor.

Görüntüde cesedin, sol kolunun bir kısmının ve ayağının olmaması da fark ediliyor.
Dev yaratık, kimliği belirsiz adamın sağ omzuna ve başına kenetlenmiş bir şekilde suda yüzüyor.
Sürüngenin uzunluğunun yaklaşık 5,5 metre olduğu tahmin ediliyor.
Gazeteci Ibarra, "Adam muhtemelen yüzmek için lagüne girdi ve hayvanın saldırısına uğradı" diye yazdı.
Videoyu paylaşan başka bir gazeteci Jorge Becerril ise yetkililerin daha sonra kurbanın cesedini sudan çıkardığını bildirdi. Becerril, timsaha zarar verilmediğini söyledi:
"Bu lagünde yüzmek kesinlikle yasak."
Yetkililer de kurbanın, çevredeki uyarı işaretlerine rağmen suya yüzmek için girdiğini doğruladı.

 Sosyal medyada da cesedin ve timsahın sudan çıkarıldığı anların fotoğrafları paylaşıldı.
Independent Türkçe, New York Post, Diario El Día



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research