Rusya'dan ABD'ye nükleer müzakerelerle ilgili suçlama

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, Tahran’a ‘büyük tavizler’ verileceğini yalanladı.

Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)
Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)
TT

Rusya'dan ABD'ye nükleer müzakerelerle ilgili suçlama

Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)
Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)

Rusya'nın Viyana Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mihail Ulyanov, ABD'yi ‘nükleer anlaşmayı canlandırma’ süreciyle ilgisiz meselelerin peşinden gitmekle itham etti. İran’ın Avrupa Birliği tarafından anlaşmayla ilgili oluşturulan ‘nihai taslağa’ dair sunduğu tekliflere ABD’nin yakın zamanda yanıt vereceği bildirildi.  
Rusya’nın Viyana’daki nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Ulyanov, Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, nükleer müzakerelerin taraflarının, eylül ayının başında ‘Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın canlandırılması için bir anlaşma’ yapabileceğini değerlendirdi. Sputnik haber ajansının aktardığına göre Ulyanov şu açıklamada bulundu:
“Nükleer müzakerelerde birçok konu üzerinde mutabık kalındı. 1 Eylül'den önce nükleer anlaşmayı canlandırmak için bir fikir birliğine varmayı umuyoruz. İran nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılması için halen karmaşık konular gündemde. Müzakere masasında üç metin var ve Avrupa Birliği tarafların görüşlerini yakınlaştırmaya çalışıyor. Washington’ın nükleer anlaşmayla ilgisi olmayan bazı askıda olan sorunları çözmek istediği yönünde bir intiba oluştu. ABD hükümeti tamamen farklı bir gezegende yaşıyor çünkü planlarının uygulanma ihtimali yok. İran’ın nükleer başlık taşıyabilen füzelerinin olduğu ispat edilemedi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın yüksek seviyede uranyum zenginleştirilmesiyle ilgili bazı mülahazaları var ancak onlar da aciliyet içermiyor.”  

Avrupa ABD’nin yanıtını bekliyor  
Üst düzey bir Avrupalı yetkili dün sabah Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Avrupa tarafının, İran’ın ‘nihai metinle’ ilgili değişiklikler önerisine ABD’nin yanıtını beklediklerini söyledi. Avrupalı yetkili, “İran’ın yanıtını değerlendirebilmemiz için ABD’nin tepkisini görmeliyiz. Aksi takdirde bu imkansız olur” dedi.  
Viyana görüşmelerini takip eden Batılı gazeteciler, ABD'nin İran'ın tekliflerine yanıtını cumartesi gününe kadar vereceğini öne sürdü. Wall Street Journal muhabiri Lawrence Norman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Washington’ın İran’ın endişelerine (tekliflerine) Avrupa Birliği aracılığıyla bugün yanıt vereceğini iddia etti. Norman, ABD’nin, ‘nihai metinde’ değişiklik olmaksızın ‘askıda herhangi bir konu bırakmaksızın’ İran’ın endişelerini gidermek için çaba sarf ettiğini belirtti.  
Güney Kore'nin ulusal haber ajansı YONHAP’ın haberine göre, Güney Kore Dışişleri Bakan Yardımcısı dün ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley ve Avrupa Birliği Siyasi Direktörü Enrique Mora ile telefonda görüşerek, ‘nükleer müzakere’ süreci hakkında bilgi aldı. Güney Koreli yetkili, nükleer müzakerelerin sonuçlandırmasının vakti geldiğini belirterek ülkesinin kalıcı bir anlaşma sağlanmasını desteklediğini vurguladı.  
Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi ile telefonda görüşen Abdullahiyan, Avrupa Birliği tarafından sunulan ‘taslak anlaşma metnine’ ülkesinin verdiği yanıta karşılık ABD'nin görüş beyan etmesini beklediklerini belirterek şunları söyledi:
“İyi ve kalıcı bir anlaşmaya varma hususunda ciddi ve iyi niyetliyiz. ABD'nin görüşlerini aldıktan sonra İran'ın ekonomik çıkarlarının sağlanması ve kırmızı çizgilerine riayet edilmesi halinde, Viyana'da yeni bir aşamaya gireceğiz. Her konuda anlaşma sağlanıncaya kadar, iyi ve kalıcı bir anlaşmaya varma konusunda kesin olarak bir şey söylenemez."  

Tahran’ın talepleri ve anlaşma süreci  
İran haber siteleri, İran'ın Viyana’daki Başmüzakerecisi Ali Bakıri Kani’nin, nükleer müzakere takvimiyle ilgili açıklamalarını aktardı. Haber Online sitesinin Bakıri’den yaptığı aktarıma göre olası bir anlaşma için zaman cetveli şu şekilde:  
Mutabakat günü: Nükleer anlaşmanın taraflarının dışişleri bakanları, ‘Eski ABD başkanının geri çekilme kararının gözden geçirilmesi’ kaydıyla, anlaşma taslağını imzalayacak. İlk imza atıldıktan sonra İran’ın ekonomik kurumları ve 17 İran bankası üzerindeki yaptırımlar kaldırılacak.  
Onay günü: İran tarafı ‘anlaşma taslağını’ 60 gün içinde onaylanmak üzere meclise sunacak. Diğer taraflar da bu süre içinde gerekli işlemleri yapacak.  
Anlaşmanın yeniden uygulamaya girmesi: Nükleer anlaşmanın tam ve eksiksiz olarak uygulamaya girmesi kararlaştırılır. İran ‘tam uygulamanın yürürlüğe girmesinden’ yedi gün önce hazırlıklarını tamamladığını duyuracak. O süreçte eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilgili kararnamesi yürürlülükten kaldırılacak.
Tamamlanma Günü: Tüm taraflar, ‘uygulama tarihinden’ itibaren 45 gün içinde yükümlülüklerini yerine getirecek. 
Ali Bakıri Kani, İran Merkez Bankası’nın ve Petrol Bakanlığı’nın, ‘mutabakat gününü’ takip eden dört ay içinde ‘yaptırımların kaldırılmasıyla’ ilgili doğrulama sürecini başlatacağını belirtti. İran'ın nükleer anlaşmaya uymaması durumunda BM yaptırımlarının otomatik olarak yürürlüğe girmesini sağlayan ‘snapback mekanizmasıyla’ ilgili de değerlendirmede bulunan Kani şunları söyledi:
“Snapback mekanizmasının taslak metinden çıkarılması mümkün olmadı. Çünkü orijinal anlaşmanın metninde bulunuyor ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararı uyarınca bu mekanizmanın sürmesi gerekiyor. Ancak daha esnek ve makul bir hale getirilmesine karar verildi. Bu mekanizmanın yürürlüğe girmesi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın raporları doğrultusunda olacak. Ayrıca taraflardan biri bu mekanizmayı kabul edilemez bir şekilde yürürlüğe sokmak isterse, diğer ülkelerin bu adımı telafi etmesi kararlaştırıldı.” 
Bakıri Kani, ABD’nin daha önce olduğu gibi anlaşmadan çekilmeyeceğinin garanti edilmesiyle ilgili ise şu açıklamada bulundu:
“Önemli olan nokta, karşı tarafın Biden'ın görev süresi bitene kadar nükleer anlaşmadan kesinlikle çekilmeyecek olmasıdır. (Kabul görürse) Anlaşmaya göre, bir sonraki başkan anlaşmadan çekilmeyi kararlaştırdığında, görevde üç yılını tamamlamış olması gerekiyor. Biden’ın iki buçuk yıl daha görevde kalacağı varsayılırsa, bu süre yaklaşık beş buçuk yıl ediyor.”  
İranlı müzakereci tutuklu takasıyla ilgili olarak, “Eski müzakereci Abbas Arakçi döneminde tutuklu değişimiyle ilgili nihai metin oluşmuştu. Biz bunu uygulamaya hazırız. ABD tarafı süreci uzatmış ve ileri bir tarihe ertelemişti” dedi.  
İran medyasında yer alan haberlere göre anlaşma sağlanırsa, yaptırımların kaldırılma süreci 120 güne yayılacak ve ilk etapta 17 İran bankası üzerindeki yaptırımlar kaldırılacak. Ayrıca bu süreç içinde eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilgili yürütme kararları iptal edilecek. Kulis sızıntılarına göre İran, nükleer anlaşmadan çekilmesi durumunda ABD yönetiminden tazminat talep ediyor. Ayrıca bu süreçte İran’da yatırım yapan yabancı sermayenin muhtemel yaptırımlardan muaf tutulmasını istiyor. İran’ın talepleri arasında Güney Kore’de dondurulmuş olan yedi milyar doların da serbest bırakılması var.   

ABD’de farklı yaklaşımlar  
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri perşembe günü, nükleer anlaşmayı canlandırma görüşmelerinde, İran’ın UAEA’nın soruşturmasının kapatılması ve yabancı şirketlerin olası yaptırımlardan muaf tutulması talepleriyle ilgili ABD’nin herhangi bir taviz vermeyeceğini bildirdi.  
Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki en üst düzey Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“İran rejimi Biden yönetiminden, UAEA soruşturmasının sonlandırılması ve İran'da faaliyet gösteren Batılı şirketlerin korunması ile gelecekteki bir yönetimin anlaşmadan çekilmesi durumunda, nükleer silah faaliyetlerini hızlandıracağı yönünde tavizler koparmak istiyor. İran’ın bu talepleri şantajdır ve Biden’ın dış politikada büyük bir başarısızlığı olarak tarihe geçecektir. Nükleer anlaşma güvenliğimizi ve bölgedeki müttefiklerimizin güvenliğini tehdit edecektir. Biden anlaşmaya dönerse, yaptırımların kaldırılması İran terörünün artmasıyla sonuçlanacaktır.”  
İran’ın eski ABD yetkililerine suikastlar düzenlemeyi planladığını belirten Risch ayrıca İran’ın Ukrayna’da kullanılmak üzere Rusya’ya insansız hava araçları temin ettiğini, ‘cihatçı hareketleri’ İsrail’e saldırmaları için desteklediğini ve ABD’li diplomatlara saldırı hazırlıkları yaptığını ileri sürdü.  
 ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, Risch'e yanıt olarak Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Bunların hiçbiri doğru değil. Bu tür şartları asla kabul etmeyeceğiz” ifadesine yer verdi. Axios haber sitesine açıklama yapan, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrian Watson, “2015 nükleer anlaşmasına yeniden girmenin bir parçası olarak İran'a yeni tavizler vermeyi kabul ettiğimiz ya da tavizler vermeyi değerlendirdiğimiz yönündeki raporlar kategorik olarak yanlıştır" değerlendirmesinde bulundu.  
Üst düzey bir İsrailli yetkili basına yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Yair Lapid'in perşembe günü Beyaz Saray'a gönderdiği mesajda, Avrupa Birliği’nin ‘nükleer müzakerelerle’ ilgili oluşturduğu ‘nihai metnin’ ‘Biden yönetiminin kırmızı çizgilerini karşılamadığını’ vurguladığını kaydetti.  
Önceki gün ABD'nin İsrail Büyükelçisi Thomas Nides ile görüşen Lapid, İran ile müzakereleri bitirme zamanının geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Aksi takdirde atılacak her adım zafiyet göstermek olacaktır. İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için gelecekte neler yapılması gerektiğini oturup konuşmanın zamanı geldi." 
İsrail daha önce de defalarca nükleer anlaşmayı canlandırma çabalarına karşı olduğunu ilan etmiş, İran’ın nükleer silah edinmesini ya da bölgedeki terör örgütlerini desteklemesini engellemek için ‘güç kullanma’ hakkı olduğunu duyurmuştu. Diğer  yandan İran, İsrail’i herhangi bir saldırısına çok sert bir yanıt vereceği hususunda uyarıyor. İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eyal Hulata’nın ‘nükleer müzakereleri’ görüşmek için önümüzdeki hafta ABD'ye gitmesi planlanıyor. İsrail Başbakanı Yair Lapid, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile telefon görüşmesinde, ülkesinin İran ile nükleer anlaşmaya geri dönülmesine karşı olduğunu yinelemiş ve Avrupalı taraflardan, ‘İran’a daha fazla taviz verilmemesini, ayrıca İran’ın oyalama ve zaman kazanma taktiklerine karşı net bir tutum sergilenmesini’ talep etmişti.  



Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
TT

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Cumartesi günü Tel Aviv'de esir aileleriyle yaptığı görüşmede, yönetiminin savaşı genişletmeyi değil, kesin olarak sona erdirmeyi planladığını vurgulayarak "Yönümüzü değiştiriyoruz. Ya hep ya hiç" dedi.

Perşembe gününden bu yana İsrail'de bulunan, Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer yetkililerle görüşen, Cuma günü Gazze Şeridi'ni ziyaret eden ve Cumartesi günü de kaçırılanların aileleriyle bir araya gelen Witkoff şunları söyledi: “İsrail halkının çoğunluğu kaçırılanların evlerine dönmesini istiyor ve Gazze'deki halkın çoğunluğu da bunu istiyor çünkü Gazze Şeridi'ni restore etmek ve yeniden inşa etmek istiyorlar.”

Witkoff esir aileleriyle yaklaşık üç saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Hamas'ın esir Ivitar David'i fiziksel olarak kötü durumda ve bir deri bir kemik kalmış bir halde gösteren videoların yayınlanmasından bir gün sonra Rom Breslawski'yi de benzer bir durumda gösteren videolar yayınlanmış, bu videolar İsrail'de fırtınalar koparmış, geniş tepkilere yol açmış, büyük tartışmalara neden olmuş ve esir aileleri sert bir açıklamayla İsrail hükümetinden Gazze Şeridi'ndeki çılgınlığa son vermesini talep etmişti.

sfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli bir esirin eşi Cumartesi günü Tel Aviv'de düzenlenen bir oturma eylemi sırasında dikenli tellerin arkasında oturuyor. (Reuters)

Witkoff Tel Aviv'deki Esir Meydanı'nda öfkeli ailelere seslendi: "Onların (Hamas'ın) müzakerelere oturmamak için hiçbir nedeni olmayacak. Kıtlıktan bahsediyorlar ama ortada kıtlık falan yok. Plan savaşı genişletmek değil, sona erdirmek. Müzakerelerin gidişatının şu şekilde değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz: (ya hep ya hiç) olarak değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmayı kabul ettiğini ve buna açık olduğunu iddia ederek bunun savaşı sona erdirmeye yardımcı olacağını öne sürdü.

Witkoff “Plan hepsini tek bir anlaşmayla geri getirmek, kısmi anlaşma yok" şeklinde konuştu.

Hamas ise Witkoff'a silahsızlanmaya hazır olduğunu reddeden bir açıklamayla karşılık verdi: “Bazı medya kuruluşlarının ABD elçisi Steve Witkoff'tan alıntı yaparak hareketin silahsızlanmaya hazır olduğunu ifade ettiğine dair yayınlarına cevaben, direnişin ve silahlarının işgal var olduğu sürece ulusal ve yasal bir hak olduğunu ve uluslararası sözleşmeler ve normlar tarafından tanındığını bir kez daha teyit ediyoruz. Hamas, başta başkenti Kudüs olan bağımsız, tam egemen bir Filistin devleti kurulması olmak üzere ulusal haklarımız tam olarak iade edilene kadar direnişten ve silahlardan vazgeçmeyeceğiz."

dfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleri Tel Aviv'de protesto gösterisi düzenledi. (Reuters)

 Witkoff'un Gazze Şeridi'ne yaptığı ziyareti kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir oyun olarak nitelendiren Hamas, ABD yönetiminin Gazze Şeridi'ndeki açlık ve soykırım “suçunun”  ortağı olduğunu vurgulamıştı.

Witkoff'un açıklamaları ve Hamas'ın inkârı, kapsamlı bir anlaşmaya varılması olasılığı konusunda pek çok şüpheye yol açsa da “(Hamas) buna aldırmıyor, ancak Netanyahu'nun hareketin silahsızlandırılmasını şart koştuğu savaşı sona erdirmesi koşuluyla.”

Durumun karmaşıklığına rağmen ailelere Başkan Trump'ın esrleri geri getirmeye her şeyden çok kararlı olduğu konusunda güvence veren Witkoff, “Onun görevi hepsini geri getirmek. Hamas verdiği sözleri tutacak gibi görünmüyor. Onlarla yapılan müzakereler hayal kırıklığı yarattı ve şimdi ya her şeyi yapmamız ya da hiçbir şey yapmamamız gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

dfgthy
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AP)

Hamas'ın yayınladığı videoların ardından esir aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de gösteri düzenledi. İlk videoda yer alan esir Rom Breslavsky'nin kuzeni, "Ölüm yaşamdan daha kolay hale geldi. Ailem tamamen çöktü" dedi. İkinci videoda yer alan Ivitar'ın kız kardeşi “Kalbime milyonlarca yumruk yedim” dedi.

Esir Metan Tsengaukar'ın annesi şunları söyledi: "Eğer hepsini şimdi çıkarmazsak, uzun süre hayatta kalamazlar. Eğer önceki anlaşma siyaset yüzünden başarısız olmasaydı, kaçırılanların hepsi evlerinde olacaktı." Tutuklu Matan Angrist'in annesi oğlunun bir deri bir kemik kaldığını söyledi. Angrist, “Bize sürekli bunun Hamas propagandası olduğunu söylüyorlar” dedi. Kaçırılan Nimrod Cohen'in annesi ise şunları söyledi: “Bu Holokost 2025.”

Ailelerin akrabalarından biri Witkoff'a şunları söyledi: "En son üç ay önce görüştük ve işler düzelmedi, daha da kötüleşti. Çocuklarımız açlıktan ölüyor. Basit bir sorumuz var: Bunun ne zaman sona ermesi bekleniyor?" Witkoff cevap verdi: "Hayal kırıklığınızı anlıyorum. Keşke size bir haberim olsaydı. Ancak durum karmaşık. Ayrıntılarını açıklayamayacağım pek çok neden var."

fgthyu
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esirlerin aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de (AFP)

Yedioth Ahronoth'un bir katılımcıdan aktardığına göre Witkoff ile başka görüşmeler de yapıldı ancak bazı aileler Witkoff'un sözleri karşısında hayal kırıklığına uğradı. Witkoff'la yapılan toplantıda yeralan katılımcılardan bir şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu toplantıdan hiçbir şey beklemiyordum. Hamas'ın bir anlaşma istemeyen terörist bir örgüt olduğunu ilan eden sloganları tekrarlıyor. Aileler öfkelerini dile getirdi ve Witkoff çabalardan bahsetti. Ancak gerçekte yeni bir şey yok" dedi.

Witkoff'un açıklamaları ABD yönetiminin aşamalı değil kapsamlı bir anlaşmaya yöneldiği yönündeki haberleri doğrularken, İsrail hükümetinin bakanlarının Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme çağrılarıyla da çelişiyor.

Cuma günü, Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları, Rom Breslawski'nin başka bir videosunu yayınladıktan bir gün sonra, Ivitar David'in bir deri bir kemik kaldığı bir klip yayınladı. Videoda David dar bir odada bir yatakta otururken görülüyordu ve kemikleri büyük ölçüde dışarı çıkmıştı.

El Kassam videoda elindeki mahkumların bizim yediğimizden yiyip içtiğimizden içtiklerini söyleyerek, devam eden videoda İsrail ablukası ışığında Gazze'den yetersiz beslenme belirtileri gösteren çocukların görüntüleriyle eşlik etti.

İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid videoya tepki göstererek şunları söyledi: “Hükümetin her üyesi bugün yatmadan önce Evitar'ın videosunu izlemeli ve Evitar'ın tünelde hayatta kalmaya çalıştığını düşünerek uyumaya çalışmalıdır.”

Videolar, müzakerelerin tıkanmasının ardından Hamas'ın durgun suları hareketlendirme girişimi olarak nitelendirdi.

Amerikan ve İsrail basınına göre Tel Aviv ve Washington bir sonraki adıma karar vermeden önce biraz daha bekleyecek ve büyük olasılıkla arabuluculardan bir tür ilerleme duymayı bekleyecekler.

CNN'e konuşan bir kaynak, Netanyahu'nun Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmemesi halinde ordunun Gazze Şeridi'nde ne gibi adımlar atacağına ilişkin kararı ertelediğini ve bu hafta herhangi bir karar alınmayacağını söyledi.

Bu gelişme, Gazze Şeridi'ndeki operasyonun gidişatı konusunda İsrail hükümeti içinde yaşanan anlaşmazlıkların ortasında gerçekleşti.

Hamas'ın anlaşmayı kabul etmemesi halinde masadaki fikirlerden birinin Gazze Şehri ve diğer nüfus merkezlerini kuşatmak, bir diğerinin ise şehri “işgal etmek” olduğunu belirten kaynak, farklı planları destekleyen bakanlar olduğunu da sözlerine ekledi.

dfvfd

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze'yi kuşatma planını destekliyor ve işgal etmeyi reddediyor; bu tutum siyasi düzeyde anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açıyor.

i24NEWS'e göre Zamir siyasi düzeye şunları söyledi “Gazze'yi kuşatmaya hazırlanıyorum ama işgal etmeye değil.” Bu açıklama işgal ve ilhak çağrısı yapan siyasi düzeyle arasında anlaşmazlıklara yol açtı.

 Gazze'de açıklamalarda bulunan Zamir şu ifadeleri kullandı: "Önümüzdeki günlerde kaçırılanların serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğimizi tahmin ediyorum. Aksi takdirde çatışmalar aralıksız devam edecek."

Güçlerin elde ettiği başarıların bize operasyonel esneklik sağladığını ifade eden Zamir grubun “yıpratma tuzaklarına” düşmeden Hamas'ı “giderek artan bir sıkıntıya” sokmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

İsrail Yayın Kurumu (IBC) Zamir ile siyasi liderlik arasındaki görüş ayrılıklarını doğruladı.

Nahum Berenai Yediot Aharonot'ta şunları yazdı: "Herkes süreçin nereye gideceğine dair bir karar bekliyor, bir anlaşma, kuşatma ya da işgal. Bu bir karar verileceği anlamına gelmiyor. Netanyahu genellikle diğer seçeneği, yani karar vermemeyi tercih ediyor. Bu durumda Zamir'in karar vermesi gerekecek. Bence o ne istediğini biliyor."