Darya Dugina'nın öldürülmesi, savaşın çirkin bir aşamasının başlangıcı mı?  

Darya Dugina. (Reuters) 
Darya Dugina. (Reuters) 
TT

Darya Dugina'nın öldürülmesi, savaşın çirkin bir aşamasının başlangıcı mı?  

Darya Dugina. (Reuters) 
Darya Dugina. (Reuters) 

Rusya’nın tanınmış siyaset teorisyeni Aleksandr Dugin’in kızı Darya Dugina’nın suikasta maruz kalarak hayatını kaybetmesi, Rusya-Ukrayna savaşında bir dönüm noktası oluşturabilir. Bu suikastın Rusya ve Ukrayna’da bir dizi tasfiye eyleminin yolunu açacağı ve savaşı yeni ve zorlu bir boyuta taşıyacağı değerlendiriliyor.  
Gözlemciler arasında neredeyse, Darya Dugina’nın içinde olduğu aracın patlatılmasındaki asıl hedefin babası Aleksandr Dugin’i ortadan kaldırmak olduğu konusunda bir fikir birliği var. Söylenene göre Dugin son anda karar değiştirerek bir başka araca bindi. Bu ayrıntı, patlamanın nasıl gerçekleştiği sorusunu gündeme getirdi; suikast zaman ayarlı bir bomba mı yoksa uzaktan kumanda edilen bir bomba ile mi gerçekleştirildi? Teknik soruşturma devam ediyor.   
20 Ağustos Cumartesi gecesi meydana gelen patlamanın hemen ardından, Aleksandr Dugin’i kimin öldürmek istemiş olabileceği en çok merak edilen husus oldu. Şimdilerde baş şüpheli olarak Ukrayna istihbaratı gösteriliyor. Dugin, Ukrayna savaşını kışkırttığı ve Ukrayna’nın tarihi ile kültür ve dilini inkar ettiği yani bağımsızlığına şüpheyle yaklaştığı için Kiev yönetimi tarafından düşman addedilmekteydi. Dugin'e atfedilen tüm ‘klişelere’ ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşına zemin hazırlamaya yönelik propagandasına ve teorik katkısına rağmen, kendisi Moskova'da siyasi, güvenlik ve askeri konularda bir karar verici olmadığı gibi bazı medya kuruluşlarında işlendiği üzere Devlet Başkanı Vladimir Putin'e de çok yakın değil.  
Saldırıdan Ukrayna istihbaratının sorumlu tutulması şu tür ek sorulara yol açıyor: Kiev, Moskova'da böylesi bir tasfiyeyi gerçekleştirebilecek operasyonel yeteneklere sahip mi? Ukrayna güvenlik servislerinin savaşın başlangıcından bu yana geliştiği açıktır. Ukrayna İstihbarat Servisi (SBU) Başkanı Ivan Bakanov’un görevden alınması, Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky'nin istihbarat servislerinin seviyesini yükseltme kararlılığının bir işaretiydi. 
Entelektüel ve siyasi muhalifleri susturma yöntemi olarak suikasta başvurulmasının ahlaki sorunsalının yanı sıra Dugin’den bu şekilde kurtulmaya çalışılmasının anlaşılmaz bir tarafı var. Şöyle ki; Dugin, Rus medyasında gece gündüz Ukrayna’da soykırım yapılması çağrıları yapanlardan biri değildi. Dünyayı nükleer savaşla tehdit eden savaş kışkırtıcıları arasında da ilk saflarda yer almamaktaydı. Önemli bir koruma olmadan hareket eden kolay bir hedefin seçilmesi, Kremlin’deki farklı kliklerden birinin, iç hesaplar çerçevesinde Dugin’i tasfiye etmeyi kararlaştırmış olabileceğini de akla getiriyor. Bu tür ülkelerde kişi bir anda seçkin konumunu kaybedebilir ve susturucu takılmış bir tabanca ya da uzaktan kumanda edilen bir patlayıcı ile ortadan kaldırılabilir.  
Dugin’in dünyada barış ve öteki ile uzlaşı savunucusu olduğu söylenemez. Aksine Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından Rus ırkını merkeze alarak, yayılmacı ve merkeziyetçi bir tezin ateşli savunucusu olarak öne çıkmıştır. Kızı Darya da babasının görüşleriyle gurur duymakta ve her fırsatta kayıtsız şartsız bir şekilde babasını desteklediğini vurgulamakta idi. Ancak bir insanın düşüncelerinin eleştirilmesi anlaşılabilirken, fiziksel olarak ortadan kaldırılması ve yaşamına son verilmesi kabul edilemez.  
Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana ‘oligark’ olarak nitelendirilen Rus işadamlarına yönelik suikast listeleri oldukça kabarıktı. Suikast listeleri, Sergey Protosinya, Vladislav Avayev, Alexander Tyuliakov ve Vasily Melnikov gibi Rus makamlarının desteğiyle büyük servet edinen iş insanlarıyla sınırlı değildi. Bazı oligarklar Avrupa ve Rusya’daki evlerinde ölü bulundular. Soruşturmaların çoğundan sonuç çıkmadı. Gizemli suikast dalgası, acaba şimdi de Putin’in politikalarına etki eden siyaset teorisyenlerine mi uzanıyor?  
Her halükarda Aleksandr Dugin’in hedef alınması ve kızı Darya Dugina’nın öldürülmesi, bu eylemin arkasında kimin olduğundan bağımsız olarak, Ukrayna’daki savaşın yeni ve çirkin bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Öte yandan Kiev’in Kırım Yarımadası’nda bir dizi başarılı saldırı gerçekleştirmesi, Rusya’nın hedeflerine ulaşmakta zorlandığını ve savaşın gidişatının Kiev'in lehine dönme olasılığının arttığını düşündürüyor. Barış girişimleri sonuçsuz kalırken, çatışmalarının şiddetinin daha da artacağı öngörülüyor.



Çin’in okyanus araştırmaları, rakiplerinde endişe yaratıyor

2022'de Sri Lanka açıklarındaki bir Çin araştırma gemisi (AFP)
2022'de Sri Lanka açıklarındaki bir Çin araştırma gemisi (AFP)
TT

Çin’in okyanus araştırmaları, rakiplerinde endişe yaratıyor

2022'de Sri Lanka açıklarındaki bir Çin araştırma gemisi (AFP)
2022'de Sri Lanka açıklarındaki bir Çin araştırma gemisi (AFP)

Çin, ülke sınırlarının ötesindeki sularda okyanus araştırmalarının kapsamını hızla genişletiyor.

Wall Street Journal, Çin’in sivil gemilerle Hint Okyanusu’na kadar ilerleyip deniz tabanının haritasını çıkarmak amacıyla uzun araştırma görevleri düzenlediğini yazıyor.

Bu verilerin yeni gelişen derin deniz madenciliği de dahil birçok farklı alanda kullanılabileceğine dikkat çekiliyor.

Deniz tabanının detaylı şekilde taranmasının, deniz mayınlarının görünürlüğüne ve sonarların isabetli çalışmasına dair bilgiler sağlayabileceğine işaret ediliyor.

Benzer şekilde deniz tabanında sesin hareketlerinin incelenmesi, denizaltıların daha iyi gizlenmesine olanak tanıyacak ileri teknolojilerin geliştirilmesinde de önemli rol oynayabilir.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), Çin’deki kurumlar, kolluk kuvvetleri ve üniversiteler tarafından işletilen 64 araştırma ve inceleme gemisi üzerinde bir çalışma yaptı.

Araştırmada, gemilerin en az yüzde 80'inin “Pekin'in jeopolitik hedeflerini geliştirme” hedefine göre hareket ettiği, bazılarının da askeri limanlara yanaştığı savunuluyor.  

CSIS’ten araştırmacı Matthew Funaiole şu yorumları paylaşıyor:

Bu verilerin Çin ordusu için bir değeri varsa ve bunlara erişmek istiyorlarsa, bunu yaparlar.

Hindistan’ın şikayetleri üzerine Sri Lanka, yabancı araştırma gemilerinin sularına girmesini yasaklamıştı fakat sözkonusu kararın süresi Aralık 2024’te sona erdi. Böyle bir kararın tekrar yürürlüğe konup konmayacağı henüz belli değil.

Hindistan donanması da 2019'da bir Çin araştırma gemisini uzaklaştırmıştı. Ancak geçen yıl Çin'in en gelişmiş araştırma gemilerinden ikisi, Şiang Yang Hong 01 ve daha yeni olan Dong Fang Hong 3, Hint Okyanusu'nun doğusundaki geniş bölgelerde farklı taramalar yapmıştı.

Hindistan ve Sri Lanka’ya ek olarak Japonya, ABD ve Yeni Zelanda da Çin’in araştırma faaliyetlerinden rahatsızlık duyduğunu bildirmişti. Pekin yönetimiyse deniz araştırma çalışmalarının, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne tamamen uygun olduğunu savunuyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Newsweek