Kanada’da tesettür mayo giyen Müslüman anne ve kızları havuza alınmadı

Temsili Fotoğraf: DPA
Temsili Fotoğraf: DPA
TT

Kanada’da tesettür mayo giyen Müslüman anne ve kızları havuza alınmadı

Temsili Fotoğraf: DPA
Temsili Fotoğraf: DPA

Kanada’nın Manitoba eyaletinde tesettür mayo giyen Müslüman anne ve kızlarının, rezervasyon yaptırdıkları tesislerin havuzuna girmesine izin verilmedi.
CTV News’deki habere göre, Halima Jelloul, kocası ve iki kızı, geçen cuma günü Manitoba eyaletinin başkenti Winnipeg’deki bir tesiste tatil rezervasyonu yaptırdı.
Tesise girişlerinin ardından havuzun da bulunduğu su parkına geçen aileye, giydikleri burkini (tüm vücudu kapatan tesettür mayo) yüzünden havuza giremeyecekleri söylendi.
Halima Jelloul, olaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Yaklaşık 10-15 dakika sonra tesisin sahibi yanımıza geldi. Benim ve kızlarımın giydiği tesettür mayo nedeniyle su kaydırağına giremeyeceğimizi söyledi. Kızlarım ağlıyordu. Bizim için gerçekten hoş bir an değildi. Bu yüzden kızlarımın iyi olup olmadıklarını ve kalmak ya da ayrılmak isteyip istemediklerini kontrol etmek zorunda kaldım. Bunu her gün sahilde yaşıyoruz. İnsanlar size ne olduğunu bilmeden bakıyor, bu sorun değil ama biraz eğitim gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Haberde, görüşlerine yer verilen Jelloul'un 14 yaşındaki kızı Salma Douida, "Açıkçası çok rahatsız oldum ama bunun olmasına da şaşırmadım. Müslüman kadınların veya mütevazı giyinen herkesin buna hakkı olması gerektiğini ve bu onlara olursa, konuşmaları gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

Tesisin sahibi özür diledi
Tartışmalar üzerine sorunun çözümü için ağlık müfettişi çağrıldı. Müfettişin, "burkini" de denilen tesettür mayo ile havuza veya su parkına girilmesinin halk sağlığı kurallarına aykırı olmadığını belirtmesi üzerine aileye izin verildi. Halima Jelloul ve ailesi, buna rağmen tesisleri terk etti.
Gelişmeler üzerine açıklama yapan tesisin sahibi Dan Manaigre, Halima Jelloul ve ailesinden özür diledi. Manaigre, burkinin ne olduğunu bilmediğini ve bunun sokak kıyafeti olduğunu düşündüğünü söyledi.
Havuzda sokak kıyafeti giymenin bir halk sağlığı ihlali olduğunu ifade eden Manaigre, "Aileden özür diliyorum çünkü bilmiyordum. İleriye dönük olarak tüm personele tesettür mayo giymenin kabul edilebilir olduğu talimatını verdim. Ancak havuzda sokak kıyafeti yasağı uygulaması devam edecek" dedi.
Manitoba Cankurtaranlar Derneği de yaptığı açıklamada, tesettür mayoya izin verilmemesi için neden olmadığını belirtti.
Derneğin Güvenlik Yönetimi Koordinatörü Christopher Love, "burkini düzgün şekilde giyildiği sürece, güvenlikle ilgili herhangi bir endişe yok" ifadesini kullandı.

Başbakan Trudeau, 6 yıl önce açıklama yapmıştı
Müslüman kadınların sahil veya havuzlara tesettür mayo ile girmelerine ilişkin Fransa’da 2016'da başlayan ve bazı Avrupa ülkelerine de yayılan yasağın, o dönemde Kanada’da da uygulanması istenmişti.
Fransız yanlısı uygulamalarıyla bilinen Quebec eyaletinde, o dönem aynı yasağın getirilmeye çalışılması üzerine Başbakan Justin Trudeau, yasağı reddetmiş ve Kanadalıların bu tartışmanın üzerine çıkması gerektiğini söylemişti.
"Bireysel haklara ve seçimlere saygı gösterilmesi" çağrısında bulunan Kanada Başbakanı, kültürel çeşitlilik ve hoşgörüyü savunmuştu.



Uzmanlar toplantısı Washington-Tahran müzakerelerini kritik bir aşamaya taşıyor

İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
TT

Uzmanlar toplantısı Washington-Tahran müzakerelerini kritik bir aşamaya taşıyor

İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)

İki ülke arasındaki müzakerelerin üçüncü turunun arifesinde ABD Başkanı Donald Trump, durumu geçici olarak niteleyen ve olayların seyrini değiştirme uyarısında bulunan Dini lider Ali Hamaney'in aksine İran ile anlaşma olasılığı konusunda tehdit ve diplomasi arasında ikili mesajlar verdi.

Washington ve Tahran'dan müzakereciler iki hükümeti temsil eden uzmanlar eşliğinde teknik görüşmelere başlamak üzere Cumartesi günü Umman'a gidiyor, ancak anlaşmanın niteliği henüz net değil ve uranyum zenginleştirmenin azaltılması ya da tüm nükleer programın tasfiyesi konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıkabilir.

İki ülke arasında bilinen son doğrudan müzakereler eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde, 2015 nükleer anlaşmasına giden diplomatik çabalar sırasında gerçekleşmişti.

fgtrhyjuı
Trump Virginia'da gazetecilere el sallıyor - 24 Nisan 2025 (AP)

Geçtiğimiz hafta iki tarafın olası bir anlaşmanın çerçevesini belirleme konusunda mutabık kaldığı dolaylı ABD-İran görüşmelerinin ardından bugün (Cuma) Time dergisine verdiği mülakatta Trump şunları söyledi:  “İran ile bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum.” ABD'li bir yetkili görüşmelerde “çok iyi ilerleme” kaydedildiğini söyledi.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney ya da Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüşmeye açık olup olmadığı sorusuna Trump olumlu yanıt verdi

İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırısını kendisinin engellediği yönündeki iddiaları ise reddeden Trump, "Hayır, bu doğru değil. Onları durdurmadım. Ama onlara rahat hareket edebilecekleri bir ortam da sunmadım. Çünkü bir saldırıya gerek kalmadan anlaşma sağlayabileceğimize inanıyorum. Belki de saldırmak zorunda kalacağız. Çünkü, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin verilmeyecek." diye konuştu. Ülkesinin bir anlaşmaya varamazsak İsrail'in İran'a karşı başlatacağı olası bir savaşa gönüllü olarak katılabileceğini belirten Trump “Bir anlaşmaya varamazsak ben ön saflarda yer alacağım" dedi.

Hamaney: Geçici bir durum

İran lideri Ali Hamaney ülkesi ile ABD arasındaki görüşmeleri “geçici bir durum” olarak nitelendirdi. Perşembe akşamı Tahran'da düzenlenen matem töreninde konuşan Hamaney, “Bu durum kalıcı değil ve ikiyüzlülüğün bu egemenliği kalıcı bir kader değil, ilahi bir kader içinde geçici bir kaderdir” dedi.

Hamaney sözlerine şöyle devam etti: “Zaman zaman düşüncesiz sözlerimiz, yersiz itirazlarımız, sabırsızlığımız, duruma ilişkin yanlış analizlerimiz tüm bunlar olayların seyrini değiştirebilecek ölçüde, bazen tarihi bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle son derece dikkatli ve özenli olmalıyız.”

Hamaney'in ve Trump'ın açıklamaları arasında anlaşmanın mahiyeti belirsizliğini koruyor ancak anlaşmazlıklar İran'ın zenginleştirme kabiliyetinden tamamen mahrum bırakılması mı yoksa sivil ve barışçıl nükleer programlar için belirli miktarda düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyum kullanmasına izin verilmesi mi gerektiği üzerinde yoğunlaşıyor.

dfrgthyu
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da bir yas töreni sırasında (Hamaney web sitesi)

Şarku'l Avsat'ın New York Times'tan aktardığı habere göre Umman'daki teknik toplantıların üçüncü turu, “Trump yönetimi İran'la nükleer bir anlaşma için kabul edilebilir asgari eşiği henüz belirlemeden” başlayacak.

Bu hafta Dışişleri Bakanı Marco Rubio, gazeteci Barry Weiss'e verdiği bir podcast röportajında bu anlaşmazlığa yeni bir yorum getirdi: “Eğer İran sivil bir nükleer program istiyorsa, diğer pek çok ülke gibi zenginleştirilmiş materyal ithal ederek bu programa sahip olabilir.”

Trump'ın 2018'de çekildiği 2015 anlaşması kapsamında İran'ın enerji ve tıbbi amaçlarla düşük seviyeli uranyum zenginleştirmesine izin verilmişti.

Hassas bir aşama

İran medyasına göre Washington ve Tahran arasındaki müzakereler “hassas bir aşamaya” giriyor. Devlet televizyonu Cuma günü Maskat'a giden İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin ABD ile dolaylı nükleer müzakerelerde ilerlemenin ABD'nin iyi niyet ve ciddiyet göstermesine bağlı olduğunu söylediğini bildirdi.

Arakçi Çarşamba günü yaptığı açıklamada müzakerelerin doğru yönde ilerlediğini ancak nihai bir yargıya varmak için henüz erken olduğunu söylemişti.

asdfrg
ABD özel temsilcisi Steve Witkoff Paris'teki Elysee Sarayı'nda- 17 Nisan 2025 (AP)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Arakçi'nin ABD ile dolaylı müzakereler yürütmek üzere diplomatik ve teknik uzmanlardan oluşan bir heyetin başında Cuma akşamı Maskat'a gittiğini açıkladı.

Bekayi iki taraf arasında, her iki ülkeden üst düzey müzakerecilerin katılımıyla teknik ve uzman düzeyinde bir toplantı yapılması konusunda mutabakata varıldığını kaydetti.

İranlı sözcü müzakerelerde ilerleme kaydedilebilmesi için karşı tarafın iyi niyet, ciddiyet ve gerçekçi olması gerektiğini vurguladı.

Uzmanlar turu

Washington ve Tahran'dan hükümet uzmanları Cumartesi günü Maskat'ta yapılacak görüşmelerin merkezinde yer alacak ve görüşmelerde daha ince teknik ayrıntılara geçilecek. Tasnim haber ajansının bildirdiğine göre İran heyetine Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Mecid Tahterevançi ile Hukuk ve Uluslararası İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Kazım Garipabadi başkanlık edecek.

ABD ekibi ise Dışişleri Bakanlığı ve Hazine'nin yanı sıra istihbarat servisleri de dahil olmak üzere çeşitli bakanlıklardan yaklaşık 12 temsilciden oluşuyor. New York Times'ın haberine göre ekip bu hafta ilk kez Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelerek yönetimin İran'a yönelik taleplerinin Başkan Donald Trump'ın kararını bekleyen henüz tanımlanmamış parametrelerini görüştü.

Politico'ya göre ABD ekibine Dışişleri Bakanlığı'nda politika planlama direktörü olan Michael Antoine liderlik edecek.

ABD basınına göre Trump'ın Make America Great Again ((Amerikayı Yeniden Harika Yap) kampanyasının destekçilerinden olan ve Trump'ın ilk yönetiminde de görev yapan Antoine'ın nükleer konularda bilinen bir uzmanlığı bulunmuyor ancak Antoine iki ülke arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın güçlü bir muhalifi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Antoine'ın neden bu görev için seçildiği sorusuna “Orada olması gerektiği için orada” yanıtını verdi.