Husi Engizisyon Mahkemeleri, onlarca hakimi soruşturmaya sevk ediyor

Husi lider Muhammed Ali el-Husi, Sana’daki bir etkinlikte (AFP)
Husi lider Muhammed Ali el-Husi, Sana’daki bir etkinlikte (AFP)
TT

Husi Engizisyon Mahkemeleri, onlarca hakimi soruşturmaya sevk ediyor

Husi lider Muhammed Ali el-Husi, Sana’daki bir etkinlikte (AFP)
Husi lider Muhammed Ali el-Husi, Sana’daki bir etkinlikte (AFP)

Husilerin işgali altındaki Yemen bölgelerinden yargı mensuplarının çoğu, milis lideri Muhammed Ali el-Husi'nin yargıda çalışanlar için engizisyon mahkemeleri kurma kararına açıkça itiraz etmişti. Kendisini yargının başına getiren Husi lider ise bu yöndeki uygulamasını sürdürürken onlarca savcılık mensubunun yargılanmak üzere görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. Bu adım, yargı kontrolünü tamamıyla ele almak amacıyla bu mevkilere Husi ailesinden ve mezhebinden olanların getirileceği kapsamlı operasyon çerçevesinde kaydediliyor.
Bu tasfiye, Muhammed el-Husi'nin milis liderleri arasındaki güç paylaşımı çerçevesinde kendini başa koyduğu sözde ‘yargı sisteminin’ kurulmasıyla başladı. Satış ve satın alım sözleşmeleri editörlerinden en az 500 kişiyi değiştirerek başlayan lider, Haziran ayında ise yargıçların ve mahkeme çalışanlarının denetlenip yargılanmasını sağlayacak komiteler kurmuştu. Nitekim Muhammed Ali el-Husi, bu yöndeki yeni adımında ise 70 yargıç ve üyenin kendi kurduğu engizisyon mahkemelerinin raporları mucibince yargılanmak üzere görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.
Hakim ve aydınlar, böylece çeşitli devlet kurumlarında kaydedildiği gibi yargının da Husi ailesinden veya mezhebinden olmayan şahıslardan arındırılmasının amaçlandığı uyarısında bulundu. Nitekim milisler öncelikle Saada ilinden aile mensuplarına, ardından daha düşük mertebedeki illerden gelenlere odaklanıyor. En son Husi ailesinin bir üyesi Husilerin hükümetinde gurbetçi işlerinden sorumlu bakan yardımcılığına atanırken Hadramut ilinden olan bakan ise haftalardır kendi evine kapanmış halde bulunuyor.
Sana’dan bir hakim, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Husi liderin “insanlara kendi rızanız ile adaletli olun” أنصف الناس من نفسك kampanyasını başlattığından bu yana böyle bir tasfiyeyi beklediklerini açıkladı. Aslında bu kampanya ile yargı sisteminde Husi ailesinden ve mezhebinden olanların yargı sistemi üzerindeki kontrolünü yeniden tesis etmeyi amaçladıklarını ifade eden söz konusu hakim, zirâ önceden bu hakimiyetin farklı illerden ve sosyal tabakalardan onlarca Yemenlinin Hakimliğe Hazırlık Yüksek Enstitüsü’ne katılımı ile kırıldığına değindi.
Milislerin kontrol altında tuttuğu bölgelerde ikamet etmesi dolayısıyla isminin gizli tutulmasını talep eden hakim, söz konusu enstitünün yönetimini değiştiren Husilerin giriş sınavını geçen yüzlerce kişiyi enstitüye kaydolmaktan mahrum bıraktığını, onların yerine buraya Husi ailesi mensuplarını ve kendilerine bağlı şahısları kaydettirdiğini bildirdi.
Uzaklaştırılan şahısların Husilerin 75 ila 93,6 not alan öğrencileri enstitüye kabul etmeyip yerlerine 59 ila 63,1 seviyesinde notlar alan milislerden öğrencileri sokarak ayrımcılık yaptığını mahkeme huzurunda kanıtladıklarını belirtti. 
Bir grup avukatın geçerli notları en yüksek şekillerde elde ederek tüm kabul aşamalarını başarı ile geçmelerine rağmen burada eğitim görmeleri engellenen öğrenciler ile dayanışma içerisinde bulunduğu ifade ediliyor.
Sana’daki darbeci hükümetin adalet bakanlığında çalışan bir kaynak ise Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, bu yöndeki ihlallerin ilk olmadığını, milislerin daha önce sınavlara girmeyen 30 öğrenciyi enstitüye kabul ettiğini açıkladı. Husilerin bu yöndeki planları ardından meşru Yemen hükümeti ise Hakimliğe Hazırlık Yüksek Enstitüsü’nü geçici başkent Aden'e devretmeye karar vermişti.
Sana’daki Yemenli bir avukat, onlarca hakimin soruşturulmaya sevk edilmesinin Husi milislerin yargıyı Husi ailesine bağlı veya mezhepsel bir unsura dönüştürme yönündeki bariz planı kapsamında kaydedildiğini vurguladı. Bu şekilde her türlü mülkü ele geçirebileceklerini, kendilerine muhalefet edenleri suçlayabileceklerini, böylece gelecekte herhangi bir barış anlaşması imzalandığı taktirde yasal koruma sağlayabileceklerini bildirdi. Zirâ bu zamana kadar attıkları tüm bu adımlar ile yargı üzerindeki hakimiyetlerini pekiştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Hak ettiklerini geri almak için dört yılını mahkemelerde geçiren Zamar ilinden Naif Mesud ise “Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde yargı şu şekilde işler: Şayet masumsanız ancak paranız yoksa mahkumsunuz. Masumsanız, yüksek konumdaki birinden veya Husi liderliğinden arabulucunuz yoksa da mahkumsunuz. Eğer masumsanız ve siyasi yönelim açısından Husilere aykırıysanız kati surette mahkumsunuz” vurgusunda bulundu.
Husi milisleri, daha önce en az 160 bin devlet çalışanını maaşlarının altı yıldır verilmemesine rağmen emekliliğe sevk edilecekleri bahanesiyle işten çıkarmıştı. Milis hükümetindeki sivil hizmet bakanlığı, sözde Yüksek Siyasi Konseyi Ofisi Başkanı Husi lider Ahmed Hamid'e çalışanları hanedan veya mezhep kurallarına göre milislerden kişiler ile değiştirme yetkisi vermişti.



İsrail, erzak almaya giden Filistinlileri katlediyor: En az 60 kişi öldürüldü

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 55 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 55 bini geçti (Reuters)
TT

İsrail, erzak almaya giden Filistinlileri katlediyor: En az 60 kişi öldürüldü

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 55 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 55 bini geçti (Reuters)

İsrail askerleri, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) ait yardım noktalarında Filistinlileri öldürmeye devam ediyor.

Gazze’deki sağlık yetkililerine göre İsrail askerleri, çarşamba günü düzenledikleri saldırılarda, çoğu ABD-İsrail ortaklığıyla yürütülen GHF’nin yardım dağıtım noktalarında erzak almaya çalışan en az 60 Filistinliyi öldürdü.

Sağlık yetkilileri, Gazze'nin merkezindeki Netzarim yakınlarında GHF tarafından işletilen gıda dağıtım merkezine yaklaşan en az 25 kişinin öldürüldüğünü, onlarca kişinin de yaralandığını aktarıyor.

Ayrıca Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah'ta yer alan diğer GHF dağıtım merkezine giden en az 14 Filistinlinin de İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu öldürüldüğü aktarılıyor. Salı günü de İsrail askerleri, GHF tesislerinin çevresinde 17 Filistinliyi öldürmüştü.

Tartışmalı yardım kuruluşunun faaliyetleri Gazze’deki kaosu körüklerken, New York merkezli hukuk grubu Anayasal Haklar Merkezi, GHF'nin "İsrail'in savaş suçlarına ve Filistinlilere karşı işlediği soykırıma suç ortaklığı yaptığını” söyledi.

Kuruluşun açıklamasında, GHF’nin yasal yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtildi:

İsrail gıdaya erişimi hem tehlikeli ve potansiyel olarak ölümcül bir silah hem de zorla yerinden etme faaliyetlerinin bir aracı haline getirmek için GHF’yle işbirliği yaptı. Eğer GHF militarize yardım operasyonlarına devam ederse, ABD'de ya da başka ülkelerde yasal sonuçlarla yüzleşmeye hazır olmalıdır.

Diğer yandan GHF de Hamas militanlarının kuruluşa ait yardım otobüsüne çarşamba gecesi saldırı düzenlediğini savundu. Yardım kuruluşu, saldırıda 5 çalışanlarının öldüğünü ve bazı kişilerin kaçırılmış olabileceğini belirtti. Hamas ise iddialara henüz yanıt vermedi.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

GHF'nin kurulmasına yardımcı olan ABD'li danışmanlık firması Boston Consulting Group, geçen hafta yardım kuruluşuyla bağlarını koparmıştı. GHF’nin CEO'su Jake Wood da tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Bunun ardından şirketin başına, ABD Başkanı Donald Trump’ın dini danışmanı olan ve İsrail yanlısı tutumuyla tanınan evanjelik lider Johnnie Moore atanmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, CNN