Libya: Dibeybe’nin gençlere ekonomik yardım yapması popülist yatırım mı?

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe (Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe (Başbakanlık Ofisi)
TT

Libya: Dibeybe’nin gençlere ekonomik yardım yapması popülist yatırım mı?

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe (Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe (Başbakanlık Ofisi)

Libya kamuoyu, Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe tarafından gençler için açıklanan hibe ve krediler konusunda ikiye bölündü. Öyle ki Dibeybe’nin yandaşları ekonomik yardımların ve kredilerin, gündelik hayatı ve aile kurmaları konusunda gençleri desteklediğini söylerken, muhalefet ise bunları Fethi Başağa karşısında kendi popülaritesini artırma hedefiyle devlet fonlarıyla siyasi yatırım olarak görüyor.
Libya Temsilciler Meclisi Milletvekili Milud el-Esved, Dibeybe’nin geleneksel senaryolarını tekrarladığını, gençlerin acil ihtiyaçlarıyla oynadığını ve hükümet üzerindeki mevcut mücadelede onları kendi tarafına çekmeyi umduğunu dile getirdi.
Esved, bu geniş kesimi hükümetinin bekasını savunan bir duvara dönüştürmekle ilgili popülist konuşmasına rağmen Dibeybe’nin başarısız olacağını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Esved, “Dibeybe, yalnızca maaş ve hibe şeklinde bol bol para harcadığı silahlı grupları kendi tarafında bulacaktır. Gençlere gelince, rastgele hibelerin ve kredilerin ne kadar genişletilirse genişletilsin herkesi kapsamayacağının farkındalar” dedi.
Esved, “Gençlerin gerçek talepleri, belki de küçük ve orta ölçekli işletmelerin kurulumunun genişletilmesi yoluyla, sürdürülebilir kalkınmayı sağlayan sistematik çalışmalara dayalı, büyük iş fırsatlarına sahip istikrarlı bir ülkenin varlığında temsil edilmektedir. Ve ben, Dibeybe’nin bunu karşılayabileceğini sanmıyorum” şeklinde konuştu.
Dibeybe, Evliliği Kolaylaştırma Destek Fonu lehine bir milyar dinar ödeme yapılacağını, aynı şekilde gençlere ve muhtaç ailelere konut girişimi, araç başına 150 bin dinar değerindeki ilk taksit kredilerinin tahvillerinin de teslim edileceğini açıklamıştı.
Esved’in aksine Libya Teknokratlar Birliği Partisi Başkanı Eşref Bilha ise “Herhangi bir hükümetin kendini pazarlaması politik olarak normaldir. Zira özellikle de gençlerin büyük bir bölümünün hükümet programlarından ve hibelerinden yararlanması olumlu bir şeydir” dedi.
Şarku’l Avsat’a konulan Bilha, “Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kurulması ülke için ideal ekonomik bir çözümdür. Ancak bunun için siyasi ve güvenlik istikrarının yanı sıra, Libya’nın 2011’den bu yana eksik olduğu finansal ve hizmet kurumları arasındaki entegrasyona ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
Dibeybe hükümeti tarafından seçimleri desteklemek için geçen Mart ayı sonunda seçimlerin yapılmasını desteklemek için kurulan ‘Halkın Güveninin Dönüşü’ komitesi başkanı olan Bilha ayrıca, ‘bu hibeleri alan gençlerden silahlı çatışmaya girmeleri veya seçim oylarını rehin almaları isteneceği’ yönündeki iddiaları da küçümsedi.
Libyalı siyasi analist Ahmed Cuma Ebu Arkub ise Dibeybe’nin kararlarının, ‘finansman kaynaklarından yok olması ve bunun da gençleri desteklemek için benzer programları ve planları uygulama becerisini engellemesi’ nedeniyle Fethi Başağa hükümetinin zorluklarını artırdığı iddiasını reddetti. Ebu Arkub, “Devletin Dibeybe tarafından kötü yönetimi, sokakların büyük bir bölümünün Başağa’yı desteklemesine neden oldu” dedi.
Başağa hükümetinin bir yandaşı olan Ebu Arkub, Şarku’l Avsat’a “Dibeybe’nin tüm kararları, bu sözleri yerine getirememesi nedeniyle sokaklardaki güvenilirliğini ortadan kaldırdığı için boğulmasına neden oluyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan Libyalı Ekonomist Süleyman eş-Şahumi, Dibeybe hükümetinin ‘saçma politikaları’ olarak nitelendirdiği politikaların Libya ekonomisi üzerindeki yansımalarına dikkati çekti.
Şahumi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Kriz, konuyu statüsünü ve popülaritesini artırmak amacıyla kullanma girişimiyle sınırlı değil. Daha çok ekonominin ve ülkedeki genel durumun kaldıramayacağı bir vaatte bulunuyor” diyerek, sözlerinin devamında ise “Konut kredileri; bankalar, idari sistem ve mülkiyetin sabitlenmesi ile ilgili entegre bir sistemdir ve bunun önünde birçok engel bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hükümetin bu kredileri finanse etmek için mali ödenekleri ve bunlarla bağlantılı inşaat projelerini nereden alacağını yeterince açıklamadığını dile getiren Süleyman eş-Şahumi, ‘öncelikli bilimsel programlara ve çalışmalara dayanması muhtemel olmayan bu girişimlerin, konut sorununun çözülmesi ve gayrimenkul, ekonomik ve kalkınma patlaması yaratması ile sonuçlanmayacağı’ konusunda uyardı.
Öte yandan Libyalı akademisyen Dr. Feyruz en-Naas, “Dibeybe’nin seçimleri gerçekleştirme çabalarını dile getirdiği bu yılın başına kıyasla son aylarda popülaritesindeki düşüşe rağmen yakın zamanda aldığı kararlar, kendisine bir miktar ivme kazandırabilir, yönetimi devraldığından beri denediği ve hala oluşturmaya çalıştığı popüler tabanı geri getirebilir” ifadelerini kullandı.
Naas, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Son on yılda gençler ihmal edildi. Sadece silaha sarılmaya ve savaşa katılmaya çağrıldılar. Bugün Dibeybe, sorunlarının farkında olduğunu ve onları hafifletmek için çalıştığını garanti ediyor” şeklinde konuştu.
Dibeybe’nin yaptıklarına dair ise Naas, “Başarılı siyasi mesajlardır. Gençleri yaşamaya, evlenmeye ve aile kurmaya davet ediyor. Son konuşmasında savaşın başkente geri döndüğünü ima eden rakibi Başağa’nın aksine savaşın uzak olduğunu savunuyor” dedi.
Feyruz en-Naas, “Seçimler yapılsaydı Dibeybe’nin, geniş bir genç kitlenin oyunu alması mümkün olurdu; zira servetinin bir kısmını onlara veren ilk memur” değerlendirmesinde bulundu.
Dibeybe, geçen Eylül ayında evlenmek üzere olan 50 bin genci desteklemek üzere bir milyar Libya dinarı tahsis ettiğini duyurmuştu.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.