Başağa’nın Trablus’a gireceği iddiası UBH güçlerini alarma geçirdi

Hafter, terörizm ve radikalizmle mücadelede bilgi ve kültür düzeyinin artırılmasını hedefleyen kültürel harekete destek veriyor.

UBH’ye bağlı ortak güçler 16 Ağustos’ta kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görülüyor (AFP)
UBH’ye bağlı ortak güçler 16 Ağustos’ta kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görülüyor (AFP)
TT

Başağa’nın Trablus’a gireceği iddiası UBH güçlerini alarma geçirdi

UBH’ye bağlı ortak güçler 16 Ağustos’ta kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görülüyor (AFP)
UBH’ye bağlı ortak güçler 16 Ağustos’ta kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görülüyor (AFP)

Libya’daki yerel basın kaynakları, Abdülhamit Dibeybe başkanlığındaki geçici Ulusal Birlik Hükümetine (UBH) bağlı silahlı milislerin, Dibeybe’nin rakibi Fethi Başağa’ya bağlı milislerin iktidarı ele geçirmek için yakın bir zamanda bir saldırı düzenlemesi ihtimaline karşılık "olağanüstü hâl" ilan ettiğini bildirirken, başkent Trablus'ta bekleyiş sürdü.
Cumartesi günü yerel medyada çıkan haberlerde, Trablus'ta güvenlik ve askeri alarm verildiği ve insansız hava araçlarının (İHA) kentin üzerinde uçtuğu belirtildi. ‘Nafusa Dağı Devrimcileri’ büyük bir askeri geçit töreni düzenleyerek, başkent Trablus'a herhangi bir savaş başlatmayı reddettiklerini ilan ettiler.  Nafusa Dağı Devrimcileri’nden yapılan açıklamada, Libya için tek çözümün seçimler olduğu vurgulandı.
Güvenlik kaynakları, istihbarat servisinden bir albayın Trablus'ta uğradığı suikast girişiminden sağ kurtulduğunu doğruladı. Saldırıyı şu ana kadar üstlenen olmadı.
Yerel basında yer alan haberlerde, Dibeybe’nin “Libya Tugayı (Liva Libya) adı altında kendisine bağlı yeni bir askeri milis grubu oluşturduğu bildirildi. Dibeybe grubu kurmak için 180 milyon dinar bütçe ayırdığı ifade edilen haberlerde, bu milislerin görevlerinden birinin Trablus’taki hükümet binasını korumak olduğu kaydedildi.
Yerel basında Temsilciler Meclisi'ndeki bir kaynağa dayandırılan haberde, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in, Yüksek Mahkeme Başkanı ve üyelerinin bu hafta içinde Bingazi’deki Temsilciler Meclisi binasında düzenleyeceği toplantıya katılacağı aktarıldı.
Salih'in Basın Danışmanı Fethi el-Merimi, Salih’in ülkenin otorite kurumlarına seçilecek kişiler için bir isim listesi talep ettiği Devlet Yüksek Konseyi’nden yanıt gelmemesi durumunda Temsilciler Meclisi’nin tek başına bu isimleri belirlemeye devam edeceğini söyledi. Merimi, Devlet Yüksek Konseyi’nin siyasi anlaşmalarda öngörülen otorite kurumlarıyla ilgili isim önerisini Temsilciler Meclisi tarafına iletmemesi nedeniyle Temsilciler Meclisi’nin yetkisini kullanmak zorunda kalacağını ifade etti.
Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) yaptığı açıklamada, 1. Uluslararası Bingazi Kitap Fuarı'nın Ekim ayının ortasında başlayacağını ve bir hafta süreceğini duyurdu. LUO Manevi Rehberlik Dairesi Başkanı Tuğgeneral Halid Mahcub, dün akşam düzenlediği basın toplantısında, söz konusu kararın son dönemde Derne ve Bingazi şehirlerinde düzenlenen iki kitap fuarının başarısının ardından alındığını söyledi. Mahcub, Hafter’in daha önceki bir açıklamasında savaşı, gençlerin zihin dünyasını savunma ve radikal düşüncelerle mücadele sahasına taşımanın önemine ve kitapların bu alandaki rolüne yaptığı vurguyu hatırlattı.
Mahcub, fuar hazırlıklarının tamamlandığını belirterek, Hafter’in terörizm ve radikalizmle mücadelede bilgi ve kültür düzeyinin artırılmasını hedefleyen kültürel harekete verdiği desteği vurguladı.
Fuar yetkilileri, 256 yayınevinin fuara katılım talebinde bulunduğunu ve başta Mısır olmak üzere sadece 12 Arap ülkesinden 189 yayınevinin ağırlanacağını söyledi.
Öte yandan Libya makamları, yasadışı göç faaliyetinde bulunan çeteler ve gruplar tarafından alıkonulan 300'e yakın kaçak göçmeni kurtardı.
Katar Haber Ajansı, Kufra kentindeki Acil Durum ve Ambulans Servisi Müdürü İbrahim Belhasan, Yasadışı Göç Merkezi'nin ülkenin güneydoğusundaki Tazirbu'da göçmenlere yapılan işkence süreçlerini yöneten 7 yabancı vatandaşı da tutukladığını aktardı.
Göçmenler arasında yaşları 10 ila 16 arasında değişen 100 çocuk ve 3 kadın olduğunu söyleyen Belhasan, onları alıkoyan çetenin paralarını ve eşyalarına el koyduktan sonra onları satmayı veya takas etmeyi planladığını söyledi.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.