Rus savaş uçakları İdlib'i bombalamaya devam ediyor

Rusya’nın Pazartesi günü İdlib'in batısındaki ormanlık alana düzenlediği bombardımandan sonra dumanlar yükseldi (AFP)
Rusya’nın Pazartesi günü İdlib'in batısındaki ormanlık alana düzenlediği bombardımandan sonra dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Rus savaş uçakları İdlib'i bombalamaya devam ediyor

Rusya’nın Pazartesi günü İdlib'in batısındaki ormanlık alana düzenlediği bombardımandan sonra dumanlar yükseldi (AFP)
Rusya’nın Pazartesi günü İdlib'in batısındaki ormanlık alana düzenlediği bombardımandan sonra dumanlar yükseldi (AFP)

Rus savaş uçakları, 22 Ağustos Pazartesi günü İdlib kenti yakınlarındaki sivil yerleşim bölgelerine yeniden yoğun hava saldırıları başlattı. Bazı köyler ve beldeler Suriye rejimi güçlerinin yoğun kara bombardımanına tanık olurken, can kaybı bildirilmedi. Yerel kuruluşlar, Suriye'nin kuzeybatısındaki sivillere yönelik saldırılara son verilmesi çağrısında bulundu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rus savaş uçaklarının İdlib kentinin batısında bulunan Arab Said beldesi yakınlarındaki İdlib Merkez Hapishanesi çevresinde Heyetu Tahriru'ş Şam’ın (HTŞ) kamplarının bulunduğu bölgeye 7 hava saldırısı düzenlediğini bildirdi. Şu ana kadar kayıplar hakkında herhangi bir bilgi ise verilmedi.
İdlib’in hava sahasında dün, izleme ekiplerinin panik ve beklenti içinde olası bombardımanlara karşı önlem olarak sivillere yönelik uyarıları anonsları ve sirenler sesleri arasında Rus savaş ve keşif uçaklarının yoğun uçuşlarına sahne oldu. Diğer yandan Hazarin bölgesinde konuşlu Suriye rejimi güçleri ve İran destekli milisler, ağır topçu ve tank mermileriyle İdlib'in güneyinde Cebel ez-Zaviye’ye bağlı Fuleyfil, Kefer Uveyd, Kan Safra köy ve beldeleri ile el-Bara ve Sufuhon ilçeleri çevresini hedef alan yoğun kara bombardımanları gerçekleştirdiler.
Feth'ul Mubin Operasyon Odası komutanlarından biri, basına yaptığı açıklamada, “Suriye rejimi güçleri ve onlara destek veren milislerin, özgürleştirilmiş kuzey bölgesindeki cephe hatlarına bitişik bölgelere yönelik saldırıları son dönemde yoğunlaştı. Her seferinde çeşitli silahlarla ateş edilen noktalara misliyle karşılık verdik. Rejim güçlerinin stratejik üslerini doğrudan vurmayı başardık. Karşılık vermelerine fırsat tanımadık” ifadelerini kullandı.
Komutan,sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün, özgürleştirilmiş kuzey bölgesindeki halkımıza yönelik herhangi bir saldırıya yanıt verme kabiliyetine sahibiz. Bunun yanında hassas alanları hedef alan müdahale mekanizmaları geliştirdik. Bu hassas bölgeler arasında Suriye rejiminin kontrolü altındaki bölgelerin derinliklerindeki noktalar yer alıyor. Bu noktaların güvenli ve menzilimizden uzak olduğu düşünülüyordu.”
Öte yandan Suriye Acil Müdahale Koordinatörlüğü tarafından yapılan açıklamada, Rusya'nın Suriye'nin kuzeyinde yüz binlerce sivilin yaşadığı İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne (İGAB) yönelik hava saldırılarıyla İGAB’taki en geniş alanlardan birini bir kez daha hedef aldığı bildirildi. Açıklamada, “Yerinden edilenler, Rusya’nın bu alanlara yönelik bombardımanlarını yoğunlaştırmasından korkuyorlar. İdlib kenti ve çevresinde 700 binden fazla sivil, kentin çevresine yönelik hava saldırıları sonucunda yerinden edilme tehdidiyle karşı karşıyalar” denildi.
Sivil halka yönelik tekrarlanan saldırıların yanı sıra genel olarak yerleşim bölgelerinin ve özel olarak kampların bulunduğu bölgelerin sistematik olarak hedeflenmesinin derhal durdurulması çağrısında bulunan Suriye Acil Müdahale Koordinatörlüğü, Rusya’yı savaş suçu olarak sınıflandırılan kampların yakınlarındaki bölgelere yönelik bombardımanların kapsamının genişletilmesine karşı uyardı. Açıklamada, tüm taraflardan Suriye'nin kuzeyinde özellikle sayıları 4,3 milyonu aşan, yarısından fazlası yerinden edilenlerden oluşan ve maksimum kapasitesine çoktan ulaştığı, bununla birlikte İdlib’in doğu kırsalından ve Halep kırsalından sessizce yerinden edilmeleri kaldıramadığı belirtilen bölgede yaşayan sivilleri her türlü saldırıdan korumaya odaklanmaları istendi.



Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
TT

Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.

cdvfgh
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.

Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.

İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.

fgth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.

El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”

Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.

fgtrhyu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.

Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.

Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.

El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”