Suudi Arabistan Enerji Bakanı: 2022’den sonra OPEC+ için yeni bir anlaşma üzerinde çalışacağız

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Enerji Bakanı: 2022’den sonra OPEC+ için yeni bir anlaşma üzerinde çalışacağız

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, OPEC+ ortakları arasında 2022 sonrasında yeni bir anlaşmanın kabul edileceğini söyledi.
Enerji Bakanı, Bloomberg’e verdiği özel bir röportajda, “Yakında 2022’den sonra önceki deneyimlerimiz ve başarılarımızı geliştirecek yeni bir anlaşma üzerinde çalışmaya başlayacağız. Petrol piyasalarındaki dalgalanma ve zayıf likidite, netliğe en çok ihtiyaç duyulan bir zamanda piyasalara yanlış sinyaller veriyor” dedi.
Prens Abdulaziz, “Piyasanın mevcut durumu hakkında endişeli misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi;
“Kağıt üzerindeki petrol piyasası, kendi kendini sürdüren, çok ince bir likidite ve aşırı oynaklıktan oluşan bir kısır döngüye düştü, uygun ve doğru fiyatlara etkin erişim olan piyasanın en temel işlevini baltaladı. Fiziki teslimatlı piyasadakiler için de riskten korunma ve riskleri yönetme maliyetini yüksek kıldı. Bunun petrol piyasalarının, enerji ve diğer emtiaların sorunsuz ve verimli işleyişi üzerinde olumsuz bir etkisi var ve bu yeni tür risk ve güvensizlikler yaratır. Bu kısır döngü, piyasa talebinin azaldığına dair doğrulanmamış iddialar, büyük miktarlarda arzın geri dönüşü hakkında yinelenen haberler, fiyat tavanları, ambargolar ve yaptırımların potansiyel etkilerine dair belirsizlik hakkında doğrulanmamış hikayelerin akışıyla daha da güçleniyor.”
Enerji Bakanı, “Mevcut oynaklık piyasaların işleyişini nasıl etkiliyor?” sorusunu ise şu ifadelerle yanıtladı;
“Bu son derece zararlıdır çünkü yeterli likidite olmadan piyasalar fiziksel temellerin gerçeklerini anlamlı bir şekilde yansıtamaz ve yedek kapasitenin ciddi şekilde sınırlı olduğu ve ciddi kesinti riskinin yüksek olduğu zamanlarda yanlış bir güvenlik hissi verebilir. Günümüzde bunun kanıtını çok uzaklarda aramaya gerek yok. Kağıt üzerindeki ve fiziki temaslı piyasalar giderek daha da kopuk hale geldi. Bir bakıma, piyasa bir şizofreni durumunda. Bu, bir tür ‘yo-yo’ piyasası yaratıyor ve piyasa katılımcılarına izin vermek için daha fazla görünürlük ve netlik ile iyi işleyen piyasalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu zamanlarda hatalı sinyaller gönderiyor.”
Enerji Bakanı, OPEC+’nın bu zorluklarla başa çıkma olasılığıyla ilgili olarak da şunları söyledi;
“Geçmişte OPEC+’da çok daha zorlu bir ortam yaşadık ve her zamankinden daha güçlü ve daha uyumlu hale geldik. OPEC+, 2020 ve 2021’de açıkça gösterdiği gibi, bu tür zorluklarla başa çıkmak ve üretimi herhangi bir zamanda ve farklı şekillerde kesmek de dahil olmak üzere İşbirliği Bildirgesi’nin mevcut mekanizmaları dahilindeki taahhüt, esneklik ve gerekli araçlara sahiptir. Yakında, 2022’den sonra önceki deneyimlerimiz ve başarılarımızı geliştirecek yeni bir anlaşma üzerinde çalışmaya başlayacağız. Yeni anlaşmayı eskisinden daha etkili hale getirmeye kararlıyız. Son dönemde yaşanan bu zararlı oynaklığın piyasanın temel işlevlerini bozduğuna ve petrol piyasalarının istikrarını baltaladığına tanık olmak, sadece kararlılığımızı güçlendirecektir.”



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe