Moskova, DEAŞ’ın Hintli bir yetkiliyi hedef alan planını engelledi

Rus polisi üç gün önce militanların saklandığı yere baskın düzenlemişti (Federal Güvenlik)
Rus polisi üç gün önce militanların saklandığı yere baskın düzenlemişti (Federal Güvenlik)
TT

Moskova, DEAŞ’ın Hintli bir yetkiliyi hedef alan planını engelledi

Rus polisi üç gün önce militanların saklandığı yere baskın düzenlemişti (Federal Güvenlik)
Rus polisi üç gün önce militanların saklandığı yere baskın düzenlemişti (Federal Güvenlik)

Hindistan'ın çıkarlarını hedef alan bir terör planının başarıyla engellendiğini duyuran Rusya Federal Güvenlik Servisi, Rus topraklarından geçmeye çalışan bir DEAŞ üyesinin tutuklandığını bildirdi. Güvenlik verilerine göre zanlı, Hindistan iktidar çevrelerinden bir yetkiliyi hedef alacak intihar saldırısı düzenlemeye hazırlanıyordu.
Söz konusu açıklamada, “Terör planını ifşa eden Rus güvenlik servisi, Hintli yetkilinin bulunduğu yerde kendini patlatarak terör eylemi yapmayı planlayan bir Orta Asya ülkesi vatandaşını tutukladı” denildi.
Moskova, plan hakkında sansasyonel veriler yayınladı. Soruşturmalar neticesinde söz konusu militanın Türkiye’de DEAŞ’a katıldığı, Nisan ila Haziran ayları arasında burada intihar saldırıları düzenlemek üzere eğitildiği ortaya çıktı. Şahsın ideolojik eğitimini İstanbul’da bulunduğu sırada bir DEAŞ temsilcisiyle Telegram üzerinden yaptığı görüşmelerde aldığı ifade edildi.
Rus güvenlik servisi tarafından yapılan açıklamada, “DEAŞ’a bağlılık yemini eden teröriste Rusya'ya giderek gerekli belgeleri tamamlama ve terör eylemi gerçekleştirmek üzere Hindistan'a geçme görevi verildi” ifadeleri kullanıldı.
Rusya Federal Güvenlik Servisi, Rusya’da yasaklı Tevhid ve Cihat Tugayı’na ait bir hücrenin 8 üyesinin Moskova’da ve bazı DEAŞ militanlarının Rusya topraklarında son günlerde gözaltına alındığını bildirdi. Tevhid ve Cihat Tugayı’nın Moskova ve Sibirya gibi şehirlerde saldırılar düzenlemeyi planladığı ifade edildi.
Rusya'da terör örgütlerine bağlı radikal hücrelerin tespit edildiğine ilişkin duyurular günden güne artıyor. Güvenlik verilerine bakıldığında, bu hücre üyelerinin Suriye'deki terör gruplarını finanse ettiği, aynı zamanda Rusya’da terör eylemleri gerçekleştirmeyi planladıkları belirtiliyor.
Güvenlik aygıtının bu ayın başlarında yaptığı açıklamada, Yalta ve Canköy’de faaliyet gösteren terör örgütü Hizb-ut Tahrir’e bağlı gizli bir hücrenin çökertildiği bildirilmişti. İstihbarat Servisi tarafından yapılan açıklamada, “Federal Güvenlik Servisi ajanlarının Canköy ve Yalta’daki koordineli eylemleri sayesinde, terör örgütünün 6 Rus vatandaşın dahil olduğu gizli hücresi çökertildiği” belirtildi.
Güvenlik biriminin aktardığına göre, çalışmalarını Ukrayna’daki yetkili birimler ile koordineli olarak yürüten hücre üyeleri, Rusya'da terör ideolojisini yaymak için çalışıyordu. Aynı zamanda yerel Müslümanlardan bazılarını saflarına dahil etmek için çalıştılar.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.