Halep’in doğusunda yer alan Ayn el-Arab’daki (Kobani) göstericilerin Türkiye’nin bölgedeki varlığını protesto için Rusya-Türkiye ortak devriyesinin geçişini engellemek amacıyla devriyenin geçeceği yolun üzerinde gösteriler düzenlemesi üzerine devriyeye eşlik eden Rus helikopterlerinden göstericilerin üzerine göz yaşartıcı gaz kapsülleri atıldığı ve ateş açıldığı bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Pazartesi günü Türkiye ve Rusya arasındaki devriyeye iki taraftan 4'er araç olmak üzere, toplam 8 askeri aracın iki Rus helikopterinin refakatinde Ayn el-Arab’ın 15 kilometre doğusundaki Gureyb köyünden hareket ettiğini bildirdi. Gözlemevi’ne göre, devriye konvoyu birkaç köyü geçerek Rakka’nın kuzeyindeki Tel Abyad’ın batı kırsalında yer alan Hane köyüne ulaştı ve daha sonra başlangıç noktası olan Gureyb köyüne döndü.
Bu devriye, 22 Ekim 2019’da Suriye’nin kuzeydoğusundaki ateşkesle ilgili Soçi’de Rusya ve Türkiye arasında imzalanan anlaşmadan bu yana gerçekleşen 109’uncu devriye olarak biliniyor. Türk güçlerinin katılmayı reddetmesi sebebiyle devriyeler iki hafta üst üste durdurulmuştu.
Geçen hafta Şanlıurfa’da Suriye sınırına yakın bir karakola düzenlenen ve 2 Türk askerin şehit edilmesinin, 3 askerin de yaralanmasına yol açan saldırının ardından Ayn el-Arab büyük bir gerginliğe tanık oldu. Türk güçleri bu saldırıya yanıt olarak Ayn el-Arab’da rejime ait bir askeri üssü bombaladı. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) unsurlarının da bulunduğu üsse yönelik bombardımanda Suriyeli askerler ve SDG unsurları arasında ölenlerin olduğu bildirildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen yıl Belgrad’da Suriyeli mevkidaşı Faysal el-Mikdad ile görüştüğünü açıklaması, Suriye’de barışı sağlamak amacıyla Suriye muhalefeti ile Beşşar Esed rejimi arasında barış veya uzlaşı çağrısında bulunması ve Ankara ile Şam arasında diyalog kurulması için Rusya’nın uzun zamandır çalıştığını itiraf etmesinin ardından Suriye’nin kuzeyinde Türkiye karşıtı protesto dalgası patlak verdi.
Bu sırada, Türk güçleri ve Ankara destekli Suriyeli gruplar, Halep’in kuzeyindeki Afrin kenti kırsalında SDG ve rejim güçlerinin konuşlandığı Şevariğa, Şevariğa Kalesi ve Şeran kasabasına bağlı Merenaz köylerini düzinelerce topçu mermisiyle bombaladı. Halep’in kuzeyindeki Mara ilçesi eteklerindeki Selsane Üssü’nde konuşlu Türk güçleri Tel Rıfat ilçesni ağır topçu ateşiyle bombaladı. Aynı ilçenin kırsalında bir Rus askeri üssü bulunuyor. Bölge sakinleri arasında korku ve paniğe yol açan bombardıman, sivillere ait binalarda maddi hasara yol açtı.
Gözlemevi, Türk güçlerinin Halep’in kuzeybatısındaki Afrin kırsalında yer alan Şirava kasabasına bağlı Zerneit ve El-Meyyase köylerinin yanı sıra Halep’in kuzey kırsalındaki Harbel ve Ahras köylerini bombaladığını aktardı.
Türkiye Millî Savunma Bakanlığı (MSB) Suriye’nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Bölgesi’ne saldırı hazırlığı yapan 9 YPG'li unsurun öldürüldüğünü açıkladı.
Türk basın yayın organlarında yer alan haberlere göre, Türk makamları Pazar gecesi 30 Suriyeliyi Azez kenti yakınındaki Bab Es-Selame Sınır Kapısı üzerinden Halep kırsalındaki bölgelere sınır dışı etti. Türk makamları çeşitli illerde ikamet şartlarına aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezlerine sevk edilen ve bazılarının geçici koruma kimlik kartı bulunan 30 Suriyeliyi Suriye tarafındaki Bab Es-Selame Sınır Kapısı yönetimine teslim etti.
Türk basın yayın organları Haziran’da çoğu İstanbul’da ikamet eden 200 mültecinin gözaltına alındığını ve sınır dışı etme işlemlerinin başlatıldığını aktarmıştı. Türkiye sınır dışı ettiği Suriyelileri Türk güçleri ve Ankara destekli Suriyeli muhalif güçlerin kontrolündeki bölgelere gönderiyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Mayıs’ta yaptığı bir açıklamada, 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşünü sağlamak amacıyla El-Bab, Cerablus, Rasulayn ve Tel Abyad’da 250 konut inşasını içeren 13 proje hazırladıklarını duyurdu.
Suriyeliler meselesi, 18 Haziran 2023’te yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte Türkiye’deki siyaset gündemini de meşgul ediyor. Bu süreçte Suriyelilerin ülkedeki varlıklarına son verilmesi konusunda çağrılar yapılıyor ve vaatler veriliyor. Suriye-Türkiye ilişkilerinin normalleştirilmesi amacıyla Esed rejimi ile temasların artırılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından son dönemde peş peşe gelen açıklamalar, Suriyelilerin endişelerini artırıyor.
Bu bağlamda, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, hükümete, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya girmelerine onay vermesi karşılığında Türkiye’de bulunan çoğunluğu Suriyeli 6.5 milyon mülteciyi kabul etmeleri için bu iki ülkeyle pazarlık yapması çağrısında bulundu. Türk hükümeti ülkede çeşitli milletlerden 4.6 milyon mülteci olduğunu ve 3.7 milyon Suriyeli mültecinin de geçici koruma statüsü altında olduğunu söylüyor.
Sarıgül, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu noktada NATO kartını öne sürmeliyiz. Finlandiya ve İsveç ülkeler NATO'ya girmek istiyorsa Türkiye'deki 6,5 milyon mülteciyi eşit orada kendi ülkelerine mutlaka almalıdırlar. Böylece biz bu sorunu insancıl açıdan çözmeliyiz. Tam zamanı NATO'dan ya çıkacağız ya da NATO Türkiye'nin dediğini yapacak” dedi.
Rus helikopterleri Kobani’deki Türkiye karşıtı gösterileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı
Rus helikopterleri Kobani’deki Türkiye karşıtı gösterileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة