SDG ‘nüfus kaydı’ çalıştayı düzenlendi  

Nüfus kaydı çalıştayının organizatörlerinden Marie Kalkınma Derneği’nin Başkanı Nur el-Acil, katılımcılara sunum yaptı. (Şarku’l Avsat)  
Nüfus kaydı çalıştayının organizatörlerinden Marie Kalkınma Derneği’nin Başkanı Nur el-Acil, katılımcılara sunum yaptı. (Şarku’l Avsat)  
TT

SDG ‘nüfus kaydı’ çalıştayı düzenlendi  

Nüfus kaydı çalıştayının organizatörlerinden Marie Kalkınma Derneği’nin Başkanı Nur el-Acil, katılımcılara sunum yaptı. (Şarku’l Avsat)  
Nüfus kaydı çalıştayının organizatörlerinden Marie Kalkınma Derneği’nin Başkanı Nur el-Acil, katılımcılara sunum yaptı. (Şarku’l Avsat)  

Suriye’de, Deyrizor’un doğu kırsalında yer alan beldelerdeki vatandaşlar, resmi devlet daireleri faaliyet göstermediği için nüfus kayıt örneklerini alamıyor. Bu nedenle evlilik, doğum, miras ve tapu işlemleriyle ilgili kayıt oluşturulamadığı için mağdur oluyorlar. Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki bölgelerde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sivil derneklerle iş birliği içinde, ‘nüfus kaydı düzenlemeleri’ için bir çalıştay düzenledi. Deyrizor Sivil Meclisi yetkilileri ile yerel temsilciler bir araya gelerek ‘nüfus kayıtlarıyla’ ilgili yapılması gerekenleri tartıştı. Özerk Yönetim’e bağlı ‘Nüfus Müdürlüğü’ bölgedeki birçok vatandaşa ‘geçici kimlik’ dağıtıldı. Vatandaşlar bu kimliklerle Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerde seyahat edebilecek.  
Nüfus çalıştayının organizatörlerinden Marie Kalkınma Derneği’nin Başkanı Nur el-Acil konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Deyrizor’daki nüfus müdürlüğünün aktif hale getirilmesi bir zorunluluktur. Aylardır bu yönde çabala gösteriyorduk. Nihayet Özerk Yönetim’e bağlı İç İşler Heyeti ile geçtiğimiz aylarda şehrin 7 kilometre kuzeyinde bir nüfus müdürlüğü açılmasını sağladık.”  
Nüfus Müdürlüğü’nün işleyişini desteklemek adına çalıştay düzenlediklerini belirten Nur Acil, söz konusu çalıştaya sivil aktivistlerin, hukukçuların ve yerel meclis temsilcilerinin katıldığını ve yakın gelecekte de benzer çalıştaylar düzenleyeceklerini söyledi. Çalıştaya ayrıca Çevreyi Koruma ve Sürdürülebilir Kalkınma derneği ile Furatuna, İnsan Kalkınma ve Deyruna Kalkınma dernekleri de katılım gösterdi.  
Deyrizor Sivil Meclisi’ne bağlı Nüfus Müdürü Avad el-Muhaymid’in açıklaması da şöyle oldu:
“Şu an müdürlüğümüzde 24 görevli çalışıyor. Nüfus kayıtlarını düzenlemek ve Sivil Meclis’ten onaylı kayıt belgelerini takdim etmek için çalışma yürütüyoruz. Burada yeniden bir kütük oluşturmuyor, sadece vatandaşların elinde bulunan resmi kayıtları doğruluyor ve elektronik arşive kaydediyoruz.”  
 Deyrizor'daki nüfus müdürlüğü, vatandaşlara geçici kimlik kartı, aile kartı, evlilik cüzdanı, doğum ve ölüm belgeleri gibi hizmetleri sağlıyor. Ancak bu belgelerin sahiplerinin karşılaştığı en önemli zorluklardan biri, rejimin kontrolü altındaki bölgelerde tanınmıyor olması. Ayrıca bu belge sahipleri Türkiye’nin ve muhaliflerin kontrolü altında olan bölgelere de seyahat edemiyor. Rejimin kontrolündeki el-Meyadin ilçesinden kaçarak Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki Sur’da ikamet eden 28 yaşındaki Harda duruma ilişkin şunları söyledi:
“Yedi yıl önce Meyadin’den kaçtığımızda tüm belgelerimizi kaybettik. Bugüne kadar kimliğimi doğrulayabileceğimiz bir belgemiz yoktu. Özerk Yönetim’in bölgelerine gidemiyoruz, dışarıdan geldiğimiz için de kefil isteniyor.”
Nüfus Müdürü Muhaymid, Hadra’nın şikayetiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Rejim tarafından verilmiş resmi bir evrak olmadığı sürece nüfus kaydı oluşturamıyoruz. Aile defteri, nüfus kayıt örneği ya da kim olduğuna karine oluşturacak en az bir resmi belgeye ihtiyacımız var. Sadece yeni doğanlara kimlik yerine geçebilecek bir belge sağlıyoruz. 17 yaşından büyük olan ve resmi bir ispatı bulunmayanlara ise beyanlarını esas alarak nüfus cüzdanı yerine geçecek geçici bir belge verebiliyoruz.”
 Suriye rejimi bölgeden çekilmeden önce resmi veri tabanını, dosyaları ve kayıtları valilik merkezindeki kontrol bölgelerine taşıdı. Doğu Deyrizor’da ikamet eden vatandaşların, resmi işlemlerini yapabilmeleri ve gerekli belgeleri alabilmeleri için rejimin kontrolündeki bölgelere gitmek zorunda kalıyor. Busayra bölgesinden olan Abdurrauf, “Resmi belge almak için rejimin kontrolündeki bölgeye gitmeliyim ancak her defasında hakkımda bir güvenlik soruşturması olabilir diye korkuyor ve gitmekten çekiniyorum” dedi.



Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
TT

Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)

Partizan çevreler ülkeye hava saldırısı düzenlenmesine karşı ciddi uyarılarda bulunurken, büyük çaplı bir İsrail saldırısının hayaleti Bağdat'ın üzerinde dolaşıyor.

"Koordinasyon çerçevesine" yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a, "Şii partilerin tehdidin ciddiyetine dair endişeleri, onları başbakandan saldırıları önlemek için gerekeni yapmasını istemeye yöneltti" ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Iraklı silahlı grupların son zamanlarda gizlilik ve mahremiyet ortamında hareket ettiklerini ve askeri pozisyonlarının çoğunun kesin olarak değiştirildiğini” doğruladı.

Buna ilave olarak basın kaynakları, ülkenin "300 İsrail saldırısına" maruz kalma ihtimaline ilişkin "hükümet tahminleri" olarak ifade ettikleri alıntılara yer verdi.

Buna karşılık Irak Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, "İsrail'in bu saldırgan davranışlarını durdurmak için uluslararası toplumun müdahalesinin" önemini vurguladı.

Uzman Gazi Faysal, Dışişleri Bakanlığı mesajının, ülkeyi olası bir İsrail saldırısından korumak isteyen "önleyici diplomasi" anlamına geldiğini söyledi.