İsrail, Gazze'de yürüttüğü savaşlara 18 milyar dolar harcadı

Ordu tarafından başlatılan herhangi bir savaş dalgasının, kapsamlı bir askeri operasyon olarak adlandırılabilmesi ve Savunma Bakanlığı kaydı altında bütçe sağlanması için bir adının olması gerekiyor.

 İsrail son 21 yılda Gazze’deki gruplara karşı kapsamlı nitelikte 13 askeri operasyon düzenledi. (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)
İsrail son 21 yılda Gazze’deki gruplara karşı kapsamlı nitelikte 13 askeri operasyon düzenledi. (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)
TT

İsrail, Gazze'de yürüttüğü savaşlara 18 milyar dolar harcadı

 İsrail son 21 yılda Gazze’deki gruplara karşı kapsamlı nitelikte 13 askeri operasyon düzenledi. (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)
İsrail son 21 yılda Gazze’deki gruplara karşı kapsamlı nitelikte 13 askeri operasyon düzenledi. (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)

İzzeddin Ebu Ayşe
İsrail ordusu, 2001’den bu yana Gazze’deki Filistinli gruplara karşı kapsamlı nitelikte 13 askeri operasyon yürüttü. Bu operasyonların cephanelerin yanı sıra füzeler ve roketler de dahil olmak üzere silahlar, savunma sistemleri, havacılıkta ve askerlerin taşınmasında kullanılan yakıtlar, orduya yönelik harcamalar, mekanizmaların bakımı ve takviyeleri, aynı zamanda sivillere ve ekonomiye yönelik tazminatları kapsayacak şekilde 18 milyar dolar değerinde maliyete neden olduğu biliniyor.

Ordu tarafından başlatılan herhangi bir savaşın kapsamlı bir askeri operasyon olarak adlandırılabilmesi ve Savunma Bakanlığı ve Vergi Dairesi kaydı altında bütçe sağlanması için bir adının olması gerekiyor. Ancak hızlı hava bombardımanları, Gazze’den gönderilen roketlere yapılan misillemeler ve her gün kaydedilen saldırılar askeri operasyon sayılmıyor. Maliyetleri genellikle ilgili bakanlıkların giderlerine dahil ediliyor.

18 milyar dolar
İsrail medyasının Vergi Dairesi ve Savunma Bakanlığından edindiği verilere göre Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gruplara karşı düzenlenen tüm askeri operasyonların maliyeti yaklaşık 18 milyar dolar. Bu meblağa ekonomik açıdan kaydedilen zararlar da dahil.
Ağustos ayında yürütülen ve Cihad Hareketi’nin üst düzey liderlerinin tasfiye edildiği Şafak Operasyonu’nun yalnızca askeri maliyetinin 305 milyon dolar olduğu belirtiliyor. Operasyon Tel Aviv tarafından memnuniyetle karşılandı. Zira burada herhangi bir sivil veya askeri kayıp yaşanmadı.
İsrail’in 2021’de 11 günlük bir süre içerisinde gerçekleştirdiği ‘Duvarların Muhafızları’ operasyonunun askeri maliyetinin yaklaşık 4 milyar dolar olduğu, ekonomik ve restorasyon bedelinin ise 120 milyon doları bulduğu ifade ediliyor.
İsrail ordusunun 2019 yılında ‘Siyah Kuşak’ ve ‘Kapalı Bahçe’ adı altında Cihad’a karşı düzenlediği ve yaklaşık iki hafta süren operasyonlarının bir günlük maliyetinin 220 milyon doları aştığı, Demir Kubbe için ise yaklaşık 50 milyon dolar maliyetin harcandığı belirtiliyor.
2014’te 53 gün süren, kara kuvvetlerinin savaş uçaklarıyla birlikte Gazze'ye girdiği Koruyucu Hat Operasyonu ile ilgili mali veriler ise bilinmiyor. Bu sırada Hamas ve Cihad ise İsrail’e toplamda 4 bin 700 adet roket fırlatmış, bazıları Tel Aviv ve Beerşeba’ya düşmüştü.
2012’de 8 günlük Bulut Sütunu Operasyonu’nun maliyeti 75 milyar dolar olmuştu. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre bu yüksek maliyet, bazı Filistinli grupların 80 kilometre menzile sahip yaklaşık bin 500 roket fırlatmasından, dolayısıyla İsrail’in Demir Kubbe’yi kullanmak zorunda kalmasından kaynaklanıyor.
2008’de gerçekleştirilen Dökme Kurşun operasyonu ise İsrail tarafına tazminatlar dahil olmak üzere yaklaşık 6 milyar dolara mal olmuştu. 2003 - 2008 yılları arasında İsrail ordusu Gazze’ye yönelik yedi farklı askeri operasyon başlattı. Ancak İsrail medyasına göre bu operasyonların maliyeti Savunma Bakanlığı ve Vergi dairesi kayıtlarında yer almıyor.
Söz konusu maliyetlerin analizini hazırlayan, İsrail askeri konularında uzman araştırmacı Tani Goldstein, bir F-15 uçağının saatlik uçuşunun 25 bin dolar, aynı süre için insansız hava aracı kullanımının ise yaklaşık 6 bin dolara mal olduğuna dikkat çekti. Havadan fırlatılan bombaların yaklaşık 10 bin dolar, Gazze’ye atılan her merminin ise yaklaşık 10 bin dolara mal olduğunu, zırhlı araçların kat ettiği her bir kilometre için 100 doların mal edilmesi gerektiğini belirtti.
Ülkede en yüksek bütçenin verildiği bakanlığın İsrail Savunma Bakanlığı olduğu, bu yılki bütçesinin 17,6 milyar dolara ulaştığı biliniyor. İsrail, Gazze'deki hedeflere yönelik herhangi bir askeri operasyonda genellikle savaş uçaklarına başvuruyor. Sınırın yakınlarında her zaman hazır bulunan kara kuvvetleri ise nadiren kullanılıyor.
Ordu Sözcüsü Avichay Adraee konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, ordunun tüm kolları ile savaşa hazırlandığını, gerektiğinde kara kuvvetlerinin de devreye girebileceğini ancak hedefler hava kuvvetleri üzerinden etkisiz hale getirilebildiği sürece piyadelere gerek kalmadığını söylemişti.

Gazzeli gruplar veri yayınlamadı
Diğer yandan Gazzeli gruplar ise İsrail’e karşı yürüttükleri savaşlarda kaydedilen maliyetleri hiçbir zaman açıklamıyor. Ancak askeri gözlemciler, silahlı kuvvetler tarafından atılan tek bir roket güdümlü bomba maliyetinin 300 ila 500 doları olduğu tahmininde bulunuyor. İsrail gazetesi The Jerusalem Post’tan bir askeri analizin aktardığına göre bu roketlerin Demir Kubbe sistemi tarafından etkisiz hale getirilmesinin maliyeti ise 50 bin doları buluyor.


Filistinli gruplar maliyetlere dair verileri yayınlamıyor. (Independent Arabia / Meryem Ebu Dakka)

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ın da itiraf ettiği bu maliyetin azaltılması isteniyor. Gantz bu konudaki açıklamasında, bir atışı iki doları geçmeyen lazer tabanlı yeni savunma sisteminin çalıştığını duyurmuş ancak takriben 2024 yılında hizmete gireceğini belirtmişti.
Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum ise İsrail’in askeri operasyonlarının Gazze'de halka karşı işlenen suçları gösterdiğini, Tel Aviv'in elindeki parayı silah üretimine ve bunların sivil hedeflere karşı kullanımına ayırdığını, bu durumun da uluslararası tüm normların ötesine geçtiğini vurguladı.



Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
TT

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Cumartesi günü Tel Aviv'de esir aileleriyle yaptığı görüşmede, yönetiminin savaşı genişletmeyi değil, kesin olarak sona erdirmeyi planladığını vurgulayarak "Yönümüzü değiştiriyoruz. Ya hep ya hiç" dedi.

Perşembe gününden bu yana İsrail'de bulunan, Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer yetkililerle görüşen, Cuma günü Gazze Şeridi'ni ziyaret eden ve Cumartesi günü de kaçırılanların aileleriyle bir araya gelen Witkoff şunları söyledi: “İsrail halkının çoğunluğu kaçırılanların evlerine dönmesini istiyor ve Gazze'deki halkın çoğunluğu da bunu istiyor çünkü Gazze Şeridi'ni restore etmek ve yeniden inşa etmek istiyorlar.”

Witkoff esir aileleriyle yaklaşık üç saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Hamas'ın esir Ivitar David'i fiziksel olarak kötü durumda ve bir deri bir kemik kalmış bir halde gösteren videoların yayınlanmasından bir gün sonra Rom Breslawski'yi de benzer bir durumda gösteren videolar yayınlanmış, bu videolar İsrail'de fırtınalar koparmış, geniş tepkilere yol açmış, büyük tartışmalara neden olmuş ve esir aileleri sert bir açıklamayla İsrail hükümetinden Gazze Şeridi'ndeki çılgınlığa son vermesini talep etmişti.

sfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli bir esirin eşi Cumartesi günü Tel Aviv'de düzenlenen bir oturma eylemi sırasında dikenli tellerin arkasında oturuyor. (Reuters)

Witkoff Tel Aviv'deki Esir Meydanı'nda öfkeli ailelere seslendi: "Onların (Hamas'ın) müzakerelere oturmamak için hiçbir nedeni olmayacak. Kıtlıktan bahsediyorlar ama ortada kıtlık falan yok. Plan savaşı genişletmek değil, sona erdirmek. Müzakerelerin gidişatının şu şekilde değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz: (ya hep ya hiç) olarak değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmayı kabul ettiğini ve buna açık olduğunu iddia ederek bunun savaşı sona erdirmeye yardımcı olacağını öne sürdü.

Witkoff “Plan hepsini tek bir anlaşmayla geri getirmek, kısmi anlaşma yok" şeklinde konuştu.

Hamas ise Witkoff'a silahsızlanmaya hazır olduğunu reddeden bir açıklamayla karşılık verdi: “Bazı medya kuruluşlarının ABD elçisi Steve Witkoff'tan alıntı yaparak hareketin silahsızlanmaya hazır olduğunu ifade ettiğine dair yayınlarına cevaben, direnişin ve silahlarının işgal var olduğu sürece ulusal ve yasal bir hak olduğunu ve uluslararası sözleşmeler ve normlar tarafından tanındığını bir kez daha teyit ediyoruz. Hamas, başta başkenti Kudüs olan bağımsız, tam egemen bir Filistin devleti kurulması olmak üzere ulusal haklarımız tam olarak iade edilene kadar direnişten ve silahlardan vazgeçmeyeceğiz."

dfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleri Tel Aviv'de protesto gösterisi düzenledi. (Reuters)

 Witkoff'un Gazze Şeridi'ne yaptığı ziyareti kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir oyun olarak nitelendiren Hamas, ABD yönetiminin Gazze Şeridi'ndeki açlık ve soykırım “suçunun”  ortağı olduğunu vurgulamıştı.

Witkoff'un açıklamaları ve Hamas'ın inkârı, kapsamlı bir anlaşmaya varılması olasılığı konusunda pek çok şüpheye yol açsa da “(Hamas) buna aldırmıyor, ancak Netanyahu'nun hareketin silahsızlandırılmasını şart koştuğu savaşı sona erdirmesi koşuluyla.”

Durumun karmaşıklığına rağmen ailelere Başkan Trump'ın esrleri geri getirmeye her şeyden çok kararlı olduğu konusunda güvence veren Witkoff, “Onun görevi hepsini geri getirmek. Hamas verdiği sözleri tutacak gibi görünmüyor. Onlarla yapılan müzakereler hayal kırıklığı yarattı ve şimdi ya her şeyi yapmamız ya da hiçbir şey yapmamamız gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

dfgthy
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AP)

Hamas'ın yayınladığı videoların ardından esir aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de gösteri düzenledi. İlk videoda yer alan esir Rom Breslavsky'nin kuzeni, "Ölüm yaşamdan daha kolay hale geldi. Ailem tamamen çöktü" dedi. İkinci videoda yer alan Ivitar'ın kız kardeşi “Kalbime milyonlarca yumruk yedim” dedi.

Esir Metan Tsengaukar'ın annesi şunları söyledi: "Eğer hepsini şimdi çıkarmazsak, uzun süre hayatta kalamazlar. Eğer önceki anlaşma siyaset yüzünden başarısız olmasaydı, kaçırılanların hepsi evlerinde olacaktı." Tutuklu Matan Angrist'in annesi oğlunun bir deri bir kemik kaldığını söyledi. Angrist, “Bize sürekli bunun Hamas propagandası olduğunu söylüyorlar” dedi. Kaçırılan Nimrod Cohen'in annesi ise şunları söyledi: “Bu Holokost 2025.”

Ailelerin akrabalarından biri Witkoff'a şunları söyledi: "En son üç ay önce görüştük ve işler düzelmedi, daha da kötüleşti. Çocuklarımız açlıktan ölüyor. Basit bir sorumuz var: Bunun ne zaman sona ermesi bekleniyor?" Witkoff cevap verdi: "Hayal kırıklığınızı anlıyorum. Keşke size bir haberim olsaydı. Ancak durum karmaşık. Ayrıntılarını açıklayamayacağım pek çok neden var."

fgthyu
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esirlerin aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de (AFP)

Yedioth Ahronoth'un bir katılımcıdan aktardığına göre Witkoff ile başka görüşmeler de yapıldı ancak bazı aileler Witkoff'un sözleri karşısında hayal kırıklığına uğradı. Witkoff'la yapılan toplantıda yeralan katılımcılardan bir şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu toplantıdan hiçbir şey beklemiyordum. Hamas'ın bir anlaşma istemeyen terörist bir örgüt olduğunu ilan eden sloganları tekrarlıyor. Aileler öfkelerini dile getirdi ve Witkoff çabalardan bahsetti. Ancak gerçekte yeni bir şey yok" dedi.

Witkoff'un açıklamaları ABD yönetiminin aşamalı değil kapsamlı bir anlaşmaya yöneldiği yönündeki haberleri doğrularken, İsrail hükümetinin bakanlarının Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme çağrılarıyla da çelişiyor.

Cuma günü, Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları, Rom Breslawski'nin başka bir videosunu yayınladıktan bir gün sonra, Ivitar David'in bir deri bir kemik kaldığı bir klip yayınladı. Videoda David dar bir odada bir yatakta otururken görülüyordu ve kemikleri büyük ölçüde dışarı çıkmıştı.

El Kassam videoda elindeki mahkumların bizim yediğimizden yiyip içtiğimizden içtiklerini söyleyerek, devam eden videoda İsrail ablukası ışığında Gazze'den yetersiz beslenme belirtileri gösteren çocukların görüntüleriyle eşlik etti.

İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid videoya tepki göstererek şunları söyledi: “Hükümetin her üyesi bugün yatmadan önce Evitar'ın videosunu izlemeli ve Evitar'ın tünelde hayatta kalmaya çalıştığını düşünerek uyumaya çalışmalıdır.”

Videolar, müzakerelerin tıkanmasının ardından Hamas'ın durgun suları hareketlendirme girişimi olarak nitelendirdi.

Amerikan ve İsrail basınına göre Tel Aviv ve Washington bir sonraki adıma karar vermeden önce biraz daha bekleyecek ve büyük olasılıkla arabuluculardan bir tür ilerleme duymayı bekleyecekler.

CNN'e konuşan bir kaynak, Netanyahu'nun Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmemesi halinde ordunun Gazze Şeridi'nde ne gibi adımlar atacağına ilişkin kararı ertelediğini ve bu hafta herhangi bir karar alınmayacağını söyledi.

Bu gelişme, Gazze Şeridi'ndeki operasyonun gidişatı konusunda İsrail hükümeti içinde yaşanan anlaşmazlıkların ortasında gerçekleşti.

Hamas'ın anlaşmayı kabul etmemesi halinde masadaki fikirlerden birinin Gazze Şehri ve diğer nüfus merkezlerini kuşatmak, bir diğerinin ise şehri “işgal etmek” olduğunu belirten kaynak, farklı planları destekleyen bakanlar olduğunu da sözlerine ekledi.

dfvfd

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze'yi kuşatma planını destekliyor ve işgal etmeyi reddediyor; bu tutum siyasi düzeyde anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açıyor.

i24NEWS'e göre Zamir siyasi düzeye şunları söyledi “Gazze'yi kuşatmaya hazırlanıyorum ama işgal etmeye değil.” Bu açıklama işgal ve ilhak çağrısı yapan siyasi düzeyle arasında anlaşmazlıklara yol açtı.

 Gazze'de açıklamalarda bulunan Zamir şu ifadeleri kullandı: "Önümüzdeki günlerde kaçırılanların serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğimizi tahmin ediyorum. Aksi takdirde çatışmalar aralıksız devam edecek."

Güçlerin elde ettiği başarıların bize operasyonel esneklik sağladığını ifade eden Zamir grubun “yıpratma tuzaklarına” düşmeden Hamas'ı “giderek artan bir sıkıntıya” sokmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

İsrail Yayın Kurumu (IBC) Zamir ile siyasi liderlik arasındaki görüş ayrılıklarını doğruladı.

Nahum Berenai Yediot Aharonot'ta şunları yazdı: "Herkes süreçin nereye gideceğine dair bir karar bekliyor, bir anlaşma, kuşatma ya da işgal. Bu bir karar verileceği anlamına gelmiyor. Netanyahu genellikle diğer seçeneği, yani karar vermemeyi tercih ediyor. Bu durumda Zamir'in karar vermesi gerekecek. Bence o ne istediğini biliyor."