Irak’ın batısındaki vilayetlerde Sünni-Sünni krizi emareleri

Hükümet kurma ve cumhurbaşkanını seçme krizinin tırmanmasıyla birlikte ayrılıklar ve yeni ittifaklar gün yüzüne çıkıyor.

Başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge’de Meclis binasının dışında bekleyen Iraklı göstericiler (AFP)
Başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge’de Meclis binasının dışında bekleyen Iraklı göstericiler (AFP)
TT

Irak’ın batısındaki vilayetlerde Sünni-Sünni krizi emareleri

Başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge’de Meclis binasının dışında bekleyen Iraklı göstericiler (AFP)
Başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge’de Meclis binasının dışında bekleyen Iraklı göstericiler (AFP)

Irak siyasetinde Şii kanadı temsil eden Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi arasındaki krizin ve Kürt kanadı temsil eden Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki krizin ardından ufukta yeni bir krizin emareleri görülmeye başlandı. Ancak bu seferki kriz ülkenin batısındaki vilayetlerde Sünni partiler arasında.
Şii-Şii krizi, hükümet kurma hakkının Sadr Hareketi ve Koordinasyon Çerçevesi’nden hangisine ait olduğuyla ilgiliyken -zira Sadr Hareketi lideri ulusal çoğunluk hükümetinin kurulmasını talep ederken, Koordinasyon Çerçevesi uzlaşı hükümetinin kurulmasını istiyor- KDP ve KYB arasındaki krizin temelinde ise cumhurbaşkanı adayı gösterme hakkının hangi tarafa ait olduğu sorunu yatıyor. Fakat Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu Irak’ın batı vilayetlerinde yaşanan kriz Sünnileri temsil etme meselesiyle ilgili olmakla birlikte diğer krizlerden farklı gözüküyor.
Sünni Araplar Meclis Başkanlığı seçiminde Muhammed el-Halbusi’yi ortak aday ilan ederek aday meselesini çözdü. Böylece Halbusi seçimde büyük bir çoğunluğun oylarını (200 oy) alarak yeniden Meclis Başkanı seçildi. Sünnileri temsil etmek ve devlet makamları üzerindeki kazanımlarını korumak amacıyla iş insanı Hamis el-Hancer ile Halbusi arasında “Egemenlik İttifakı” adıyla büyük bir Sünni ittifakı kuruldu. Bu ittifakın Meclis’te 65 sandalyesi bulunuyor.
Egemenlik İttifakı’nın kurulmasıyla Hancer liderliğindeki Sünni Azim Koalisyonu dağıldı. Halbusi ile yapılan ittifaktan rahatsız olan Azim Koalisyonu’ndaki bazı milletvekilleri koalisyondan ayrılarak Milletvekili Musenna es-Samarai liderliğinde ‘Azim Koalisyonu’ adı altında yeni bir siyasi oluşum kurdu. Ekim 2021’de düzenlenen erken seçimlerin akabinde Halbusi ve Hancer liderliğindeki Egemenlik İttifakı, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın kurduğu Vatanı Kurtarma İttifakı’na katıldı. Vatanı Kurtarma İttifakı’nda Sadr Hareketi ve Egemenlik İttifakı’na ek olarak Mesut Barzani liderliğindeki KDP de yer aldı.
Buna karşılık Samarrai liderliğindeki Sünni Azim Koalisyonu, Koordinasyon Çerçevesi ile KYB’nin kurduğu ittifaka katıldı. KYB kendi cumhurbaşkanı adayının seçilmesini başaramazken, Koordinasyon çerçevesi beraberindeki diğer iki müttefikin de milletvekilleriyle birlikte Meclis’te üçte birlik çoğunluğa ulaştı. Koordinasyon Çerçevesi üçte birlik çoğunluğu kullanarak Vatanı Kurtarma İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayının seçilmesini engelledi. Bu durum daha sonra Sadr Hareketi’nin Meclis’ten çekilmesine ve Sadr destekçilerinin başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge’de oturma eylemleri düzenlemesine giden sürecin başlangıcı oldu. Bu sırada taraflardan hiçbiri cumhurbaşkanı ve başbakanın seçilmesinde başarılı olamadı.
Irak’ın batısındaki Enbar vilayetinin kent merkezi Ramadi’de önceki gün yeni bir Sünni siyasi oluşumun kuruluşuyla ilgili adımlar atıldı. Bu siyasi oluşumun öncelikli hedefi ise Sünni halkı temsil konusunda söz sahibi olabilmek. Konuya yakın bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Vilayette siyasetten ve aşiretlerden yaklaşık bin kişinin katılacağı bir oluşumun kuruluş hazırlıkları sürüyor. Yeni siyasi oluşumun adı, sloganı ve programı Enbar’da resmi bir şekilde ilan edilecek” dedi.
Kaynak, “Bu oluşumun liderinin kim olduğu henüz net değil. Ancak hazırlık toplantısına katılan önde gelen kişiler arasında Eski Elektrik Bakanı Kasım el-Fehdavi, Eski Enbar Valisi Suheyb er-Ravi, Eski Planlama Bakanları Selman el-Cumeyli ile Nuri ed-Duleymi, Çözüm Partisi lideri Cemal el-Kerbuli ve Ulusal Proje Başkanı Cemal ed-Dari bulunuyordu” dedi.
El-Irakiyye Üniversitesi Uluslararası Medya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fadıl el-Bedrani, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Daha önce farklı gruplara mensup olan bazı siyasi isimlerin beklentileri onları bu oluşumu kurmaya sevk etti. Bir başka mesele ise yeni siyasi oluşuma katılanlardan hiçbirinin adı şu ana kadar bilinmiyor. Ancak bu kişiler Enbar vilayetinden ve İlerleyiş Partisi lideri Muhammed el-Halbusi ile hasımlar” dedi. Bedrani, bu oluşumun Irak’ın batısındaki diğer vilayetlerde de örneklerinin görülmesi imkanı hakkında, “Eğer öyle bir şey olursa Enbar’daki şekliyle olmaz” ifadesini kullandı.



Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
TT

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Cumartesi günü Tel Aviv'de esir aileleriyle yaptığı görüşmede, yönetiminin savaşı genişletmeyi değil, kesin olarak sona erdirmeyi planladığını vurgulayarak "Yönümüzü değiştiriyoruz. Ya hep ya hiç" dedi.

Perşembe gününden bu yana İsrail'de bulunan, Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer yetkililerle görüşen, Cuma günü Gazze Şeridi'ni ziyaret eden ve Cumartesi günü de kaçırılanların aileleriyle bir araya gelen Witkoff şunları söyledi: “İsrail halkının çoğunluğu kaçırılanların evlerine dönmesini istiyor ve Gazze'deki halkın çoğunluğu da bunu istiyor çünkü Gazze Şeridi'ni restore etmek ve yeniden inşa etmek istiyorlar.”

Witkoff esir aileleriyle yaklaşık üç saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Hamas'ın esir Ivitar David'i fiziksel olarak kötü durumda ve bir deri bir kemik kalmış bir halde gösteren videoların yayınlanmasından bir gün sonra Rom Breslawski'yi de benzer bir durumda gösteren videolar yayınlanmış, bu videolar İsrail'de fırtınalar koparmış, geniş tepkilere yol açmış, büyük tartışmalara neden olmuş ve esir aileleri sert bir açıklamayla İsrail hükümetinden Gazze Şeridi'ndeki çılgınlığa son vermesini talep etmişti.

sfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli bir esirin eşi Cumartesi günü Tel Aviv'de düzenlenen bir oturma eylemi sırasında dikenli tellerin arkasında oturuyor. (Reuters)

Witkoff Tel Aviv'deki Esir Meydanı'nda öfkeli ailelere seslendi: "Onların (Hamas'ın) müzakerelere oturmamak için hiçbir nedeni olmayacak. Kıtlıktan bahsediyorlar ama ortada kıtlık falan yok. Plan savaşı genişletmek değil, sona erdirmek. Müzakerelerin gidişatının şu şekilde değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz: (ya hep ya hiç) olarak değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmayı kabul ettiğini ve buna açık olduğunu iddia ederek bunun savaşı sona erdirmeye yardımcı olacağını öne sürdü.

Witkoff “Plan hepsini tek bir anlaşmayla geri getirmek, kısmi anlaşma yok" şeklinde konuştu.

Hamas ise Witkoff'a silahsızlanmaya hazır olduğunu reddeden bir açıklamayla karşılık verdi: “Bazı medya kuruluşlarının ABD elçisi Steve Witkoff'tan alıntı yaparak hareketin silahsızlanmaya hazır olduğunu ifade ettiğine dair yayınlarına cevaben, direnişin ve silahlarının işgal var olduğu sürece ulusal ve yasal bir hak olduğunu ve uluslararası sözleşmeler ve normlar tarafından tanındığını bir kez daha teyit ediyoruz. Hamas, başta başkenti Kudüs olan bağımsız, tam egemen bir Filistin devleti kurulması olmak üzere ulusal haklarımız tam olarak iade edilene kadar direnişten ve silahlardan vazgeçmeyeceğiz."

dfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleri Tel Aviv'de protesto gösterisi düzenledi. (Reuters)

 Witkoff'un Gazze Şeridi'ne yaptığı ziyareti kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir oyun olarak nitelendiren Hamas, ABD yönetiminin Gazze Şeridi'ndeki açlık ve soykırım “suçunun”  ortağı olduğunu vurgulamıştı.

Witkoff'un açıklamaları ve Hamas'ın inkârı, kapsamlı bir anlaşmaya varılması olasılığı konusunda pek çok şüpheye yol açsa da “(Hamas) buna aldırmıyor, ancak Netanyahu'nun hareketin silahsızlandırılmasını şart koştuğu savaşı sona erdirmesi koşuluyla.”

Durumun karmaşıklığına rağmen ailelere Başkan Trump'ın esrleri geri getirmeye her şeyden çok kararlı olduğu konusunda güvence veren Witkoff, “Onun görevi hepsini geri getirmek. Hamas verdiği sözleri tutacak gibi görünmüyor. Onlarla yapılan müzakereler hayal kırıklığı yarattı ve şimdi ya her şeyi yapmamız ya da hiçbir şey yapmamamız gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

dfgthy
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AP)

Hamas'ın yayınladığı videoların ardından esir aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de gösteri düzenledi. İlk videoda yer alan esir Rom Breslavsky'nin kuzeni, "Ölüm yaşamdan daha kolay hale geldi. Ailem tamamen çöktü" dedi. İkinci videoda yer alan Ivitar'ın kız kardeşi “Kalbime milyonlarca yumruk yedim” dedi.

Esir Metan Tsengaukar'ın annesi şunları söyledi: "Eğer hepsini şimdi çıkarmazsak, uzun süre hayatta kalamazlar. Eğer önceki anlaşma siyaset yüzünden başarısız olmasaydı, kaçırılanların hepsi evlerinde olacaktı." Tutuklu Matan Angrist'in annesi oğlunun bir deri bir kemik kaldığını söyledi. Angrist, “Bize sürekli bunun Hamas propagandası olduğunu söylüyorlar” dedi. Kaçırılan Nimrod Cohen'in annesi ise şunları söyledi: “Bu Holokost 2025.”

Ailelerin akrabalarından biri Witkoff'a şunları söyledi: "En son üç ay önce görüştük ve işler düzelmedi, daha da kötüleşti. Çocuklarımız açlıktan ölüyor. Basit bir sorumuz var: Bunun ne zaman sona ermesi bekleniyor?" Witkoff cevap verdi: "Hayal kırıklığınızı anlıyorum. Keşke size bir haberim olsaydı. Ancak durum karmaşık. Ayrıntılarını açıklayamayacağım pek çok neden var."

fgthyu
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esirlerin aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de (AFP)

Yedioth Ahronoth'un bir katılımcıdan aktardığına göre Witkoff ile başka görüşmeler de yapıldı ancak bazı aileler Witkoff'un sözleri karşısında hayal kırıklığına uğradı. Witkoff'la yapılan toplantıda yeralan katılımcılardan bir şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu toplantıdan hiçbir şey beklemiyordum. Hamas'ın bir anlaşma istemeyen terörist bir örgüt olduğunu ilan eden sloganları tekrarlıyor. Aileler öfkelerini dile getirdi ve Witkoff çabalardan bahsetti. Ancak gerçekte yeni bir şey yok" dedi.

Witkoff'un açıklamaları ABD yönetiminin aşamalı değil kapsamlı bir anlaşmaya yöneldiği yönündeki haberleri doğrularken, İsrail hükümetinin bakanlarının Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme çağrılarıyla da çelişiyor.

Cuma günü, Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları, Rom Breslawski'nin başka bir videosunu yayınladıktan bir gün sonra, Ivitar David'in bir deri bir kemik kaldığı bir klip yayınladı. Videoda David dar bir odada bir yatakta otururken görülüyordu ve kemikleri büyük ölçüde dışarı çıkmıştı.

El Kassam videoda elindeki mahkumların bizim yediğimizden yiyip içtiğimizden içtiklerini söyleyerek, devam eden videoda İsrail ablukası ışığında Gazze'den yetersiz beslenme belirtileri gösteren çocukların görüntüleriyle eşlik etti.

İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid videoya tepki göstererek şunları söyledi: “Hükümetin her üyesi bugün yatmadan önce Evitar'ın videosunu izlemeli ve Evitar'ın tünelde hayatta kalmaya çalıştığını düşünerek uyumaya çalışmalıdır.”

Videolar, müzakerelerin tıkanmasının ardından Hamas'ın durgun suları hareketlendirme girişimi olarak nitelendirdi.

Amerikan ve İsrail basınına göre Tel Aviv ve Washington bir sonraki adıma karar vermeden önce biraz daha bekleyecek ve büyük olasılıkla arabuluculardan bir tür ilerleme duymayı bekleyecekler.

CNN'e konuşan bir kaynak, Netanyahu'nun Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmemesi halinde ordunun Gazze Şeridi'nde ne gibi adımlar atacağına ilişkin kararı ertelediğini ve bu hafta herhangi bir karar alınmayacağını söyledi.

Bu gelişme, Gazze Şeridi'ndeki operasyonun gidişatı konusunda İsrail hükümeti içinde yaşanan anlaşmazlıkların ortasında gerçekleşti.

Hamas'ın anlaşmayı kabul etmemesi halinde masadaki fikirlerden birinin Gazze Şehri ve diğer nüfus merkezlerini kuşatmak, bir diğerinin ise şehri “işgal etmek” olduğunu belirten kaynak, farklı planları destekleyen bakanlar olduğunu da sözlerine ekledi.

dfvfd

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze'yi kuşatma planını destekliyor ve işgal etmeyi reddediyor; bu tutum siyasi düzeyde anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açıyor.

i24NEWS'e göre Zamir siyasi düzeye şunları söyledi “Gazze'yi kuşatmaya hazırlanıyorum ama işgal etmeye değil.” Bu açıklama işgal ve ilhak çağrısı yapan siyasi düzeyle arasında anlaşmazlıklara yol açtı.

 Gazze'de açıklamalarda bulunan Zamir şu ifadeleri kullandı: "Önümüzdeki günlerde kaçırılanların serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğimizi tahmin ediyorum. Aksi takdirde çatışmalar aralıksız devam edecek."

Güçlerin elde ettiği başarıların bize operasyonel esneklik sağladığını ifade eden Zamir grubun “yıpratma tuzaklarına” düşmeden Hamas'ı “giderek artan bir sıkıntıya” sokmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

İsrail Yayın Kurumu (IBC) Zamir ile siyasi liderlik arasındaki görüş ayrılıklarını doğruladı.

Nahum Berenai Yediot Aharonot'ta şunları yazdı: "Herkes süreçin nereye gideceğine dair bir karar bekliyor, bir anlaşma, kuşatma ya da işgal. Bu bir karar verileceği anlamına gelmiyor. Netanyahu genellikle diğer seçeneği, yani karar vermemeyi tercih ediyor. Bu durumda Zamir'in karar vermesi gerekecek. Bence o ne istediğini biliyor."