Pakistan Talibanı ile Pakistan hükümeti arasındaki görüşmeler sekteye uğradı

Karaçi’deki Pakistan polisi Aşure Günü dolayısıyla güvenlik alarmı verdi (AP)
Karaçi’deki Pakistan polisi Aşure Günü dolayısıyla güvenlik alarmı verdi (AP)
TT

Pakistan Talibanı ile Pakistan hükümeti arasındaki görüşmeler sekteye uğradı

Karaçi’deki Pakistan polisi Aşure Günü dolayısıyla güvenlik alarmı verdi (AP)
Karaçi’deki Pakistan polisi Aşure Günü dolayısıyla güvenlik alarmı verdi (AP)

Pakistan hükümeti, Pakistan Talibanı’na (Tehrik-i Taliban Pakistan/TTP) ülke topraklarına geri dönmesine izin verilmesine ve istikrarın sağlanmasına karşılık şiddetten vazgeçmesini teklif etti. Ancak TTP’nin bu teklifi reddetmesi, görüşmelerin sekteye uğramasına neden oldu. Ayrıca Pakistan hükümeti, TTP’nin görüşmelerde dile getirdiği ‘Pakistan’da istikrarın olduğu topraklardaki eski kabile bölgelerini birleştirme kararının iptal edilmesi’ talebini reddetti.
Pakistan hükümeti din alimlerinden oluşan 8 kişilik bir heyeti, TTP’yi şiddeti bir strateji olarak benimsemekten vazgeçmeye ikna etmek için Kabil’e göndermişti. Pakistanlı bir yetkili, heyetin Kabil’den eli boş döndüğünü açıkladı. Afgan Talibanı, Pakistan hükümeti ile TTP arasındaki görüşmelerde arabuluculuk rolü üstleniyor. TTP yöneticileri daha önceki açıklamalarında, Pakistan hükümetinin kendilerini zorlaması halinde, Suriye’deki DEAŞ’ın bölgedeki kolu DEAŞ-Horasan ile iş birliği yapabilecekleri konusunda uyardılar. Ancak bu uyarının muhatabının Pakistan hükümetinden ziyade Afgan Talibanı olduğu değerlendiriliyor. Afgan Talibanı ile güçlü ilişkileri bulunan Pakistan hükümeti, Pakistan topraklarında istikrarın sağlanması ve şiddetten vazgeçmesi amacıyla TTP yönetimine baskı uygulamak için geçmişte Afgan Talibanı’na bağlı büroları kullandı.
Afgan Talibanı’nın kendisi geçen yıl DEAŞ’ın uyguladığı şiddetin hedefi haline geldi. Bu nedenle Afgan Taliban’ı, TTP’yi DEAŞ-Horasanı’ndan uzak tutmak için çok çabalıyor.
TTP’nin geçmişte, DEAŞ-Horasanı’nın aktif desteği ile Pakistan’ın çeşitli bölgelerinde terör eylemleri gerçekleştirdiği biliniyor.
Pakistan hükümet temsilcileri ile TTP arasındaki görüşmelerin birinci turundan sonra TTP’nin ‘şiddetten vazgeçtiğini hemen ilan etmesi’ şeklindeki Pakistan hükümetinin talebini reddetmesi, görüşmelerin sekteye uğramasına neden oldu. Pakistan hükümeti de TTP’nin ‘Pakistan’da istikrarın olduğu topraklardaki eski kabile bölgelerini birleştirme kararının iptal edilmesi’ talebini reddetti. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı uzmanlar TTP’nin bu talebinin arkasında, Afganistan-Pakistan sınırındaki bölgelerde kontrolü ele geçirme çabası olduğunu söylüyor.
Pakistan Ulusal Meclisi 2018 yılında ülkedeki istikrarlı topraklarda bulunan kabile bölgelerinin birleştirilmesi için bir mekanizma içeren anayasa tasarısını onayladı. Kabile bölgeleri şu anda Hayber Pahtunhva Eyaleti’nin bir parçası. Pakistanlı yetkililer TTP’nin kabile bölgeleriyle ilgili talebinin gerçekçi olmadığını ve hükümetin, ‘birleştirme kararını’ iptal eden bir başka yasa tasarısını onaylamasının mümkün olmadığını belirtiyor. Bununla birlikte TTP söz konusu görüşmelerde, Pakistan hükümetinin kabile bölgelerindeki güçlerini geri çekmesi ve ‘birleştirme kararını’ iptal etmesi talebinde ısrar etti. Bu iki sebepten dolayı görüşmeler durdu ve Pakistan ordusu Afganistan-Pakistan sınır bölgelerindeki teröristlere yönelik askeri operasyonları yeniden başlattı.



Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)
TT

Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)

Malezya polisi bugün, sosyal medya üzerinden DEAŞ ideolojisini yayarak ve bağış toplayarak DEAŞ’ı desteklediklerinden şüphelenilen 36 Bangladeşli göçmen işçinin tutuklandığını duyurdu.

Polis Genel Müfettişi Muhammed Halid Ismail, Malezya'ya fabrikalarda, şantiyelerde ve benzin istasyonlarında çalışmak üzere gelen Bangladeşlilerin, nisan ayından bu yana düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda tutuklandığını söyledi.

Bugün televizyonda yayınlanan basın toplantısında konuşan Halid, “Grup, Suriye'de ya da (Irak Şam İslam Devleti -DEAŞ) ile birlikte savaşmak üzere üye toplamaya çalıştı” dedi.

“Suriye'ye ve Bangladeş'e göndermek üzere para topladılar” diyen Halid, toplanan paranın e-cüzdanlar ve uluslararası para transfer hizmetleri aracılığı ile gönderildiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aşırılıkçı grup 2014 yılında Suriye ve komşu Irak'ta geniş alanların kontrolünü ele geçirerek sözde “halifelik” ilan etti ve 2017 yılında Irak'tan, 2019 yılında da Suriye'den çıkarıldı. Grup varlığını esas olarak Suriye'nin uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdü.

Malezyalı yetkililer tarafından tutuklananlardan 5’i terör örgütlerine üye olmak, aşırılıkçı ideolojileri yaymak ve terör faaliyetleri için fon toplamakla suçlanıyor.

Diğer 16 kişi aşırılık yanlısı grubu destekledikleri şüphesiyle soruşturma altında tutulurken, 15 kişinin de sınır dışı edilmesine karar verildi.

“WhatsApp gruplarında 100 ila 150 arasında üyeleri olduğunu düşünüyoruz” diyen Halid, soruşturmaların devam ettiğini ifade etti.

Halid, “Yıllık 118 $ (RM500) civarında bir üyelik ücreti topladılar, ilave bağışlar ise gönüllü olarak yapıldı” dedi.

Grubun diğer ülkelerdeki DEAŞ hücreleriyle bağlantıları olup olmadığı sorusuna Halid, polisin hala "diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla ve (Interpol) ile birlikte... terörist ağlarını ortaya çıkarmak için" çalıştığını söyledi.

Malezya, ülkenin ana imalat ve tarım sektörlerindeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçüde yabancı işçilere güveniyor. Her yıl on binlerce Bangladeş vatandaşı bu işleri doldurmak için ülkeye geliyor.